Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

«Ene / Ben!» Demek Yok, «Yâ Rabbî Sen!» Demek Var…

«Ene / Ben!» Demek Yok, «Yâ Rabbî Sen!» Demek Var…

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
EFENDİMİZ’İN (SAV)HOŞLANMADIĞI İFADE

Ashâbı kiramdan Hazreti Câbir radıyallâhu anh anlatır:
Bir gün, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e gittim ve kapısını çaldım Rasûli Ekrem Efendimiz;

“–Kim o? diye sordular

“–Benim! diye cevap verdim

Bunun üzerine Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem;

“–Ben, ben! (Öyle mi?!) diye tekrar etti Galiba bu cevabımdan hoşlanmamıştı (Buhârî, İsti’zân, 17)

Anlaşılmaktadır ki, Allah Rasûlü; kapıda kendini tanıtma maksadıyla dahî, ashâbının «Ben!» demesini, yani benlik izhâr etmesini doğru bulmamıştı Bu irfân ile; medeniyetimizde, bir kimse kendisinden bahsetmek mecburiyetinde kaldığında;

«Ben» demek yerine; «fakir, bendeniz, abdi âciz» gibi tabirler kullanırdı

Mevlânâ Hazretleri ise, bu hadîsi şerifteki «benlikten geçme» nüktesini edebî ve lirik bir hikâye sûretinde anlatır:

“Birisi geldi, bir dostun kapısını çaldı Dostu içeriden;

«–Ey güvenilir kişi, kimsin?» diye seslendi

Kapıyı çalan;

«–Benim» deyince, dostu;

«–Öyleyse git! Senin için henüz içeri girme zamanı değildir Böyle bir mânevî nimetler sofrasında ham ve nâdan kişinin yeri yoktur» dedi

Ham ve nâdan kişiyi, ayrılık ve firak ateşinden başka ne pişirebilir?
Nifaktan, ikiyüzlülükten onu ne kurtarabilir? O zavallı adam; kapıdan döndü, tam bir sene yollara düştü, dostunun ayrılığı ile yandı, yakıldı O yanık âşık; ayrılık ateşi ile pişerek döndü geldi, dostunun evi etrafında yine dolaşmaya başladı Ağzından sevgili dostunu incitecek bir söz çıkmasın diye, bin bir endişe içinde ve yüzlerce defa edep gözeterek kapının halkasını yavaşça vurdu Dostu içeriden;

«–Kapıyı çalan kimdir?» diye seslendi

Adam;
«–Ey gönlümü almış olan! Kapıdaki de sensin» cevabını verdi

Dostu;
«–Mademki şimdi «sen» «ben»sin Ey «ben» olan, «ben»den ibaret olan, haydi gir içeri! Bu ev dardır; bu evde, iki «ben»i alacak yer yoktur İğneden geçirilecek bir iplik; ayrılır da iki iplik olursa, yani ucu çatallaşırsa iğneden geçmez Mademki sen tek katsın, birsin; gel bu iğneden geç!» dedi
“Ey nefsindeki benliği alt eden kişi! Gel, içeri gir Sen, artık bahçedeki dikenler gibi gülün zıddı değilsin! Sen şimdi güllere şâh olansın!

Ham, alık, abus ve nâdan insan; ekseriyâ, benliğini bertarâf edince, değerini kaybedeceğini ve kıymetsizleşeceğini zanneder Hâlbuki, hakikat bunun tam aksidir Benlik, insanı Allah katında değersizleştirirken, tevâzû gerçek kıymete kavuşturur

Osman Nuri Topbaş


 
858,500Konular
982,396Mesajlar
32,981Kullanıcılar
ilkinsanSon üye
Üst Alt