Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

En Makbul Namaz...

En Makbul Namaz...

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Ya Rabbi, hangi namaz sana daha yakındır?

O namaz ki, içinde benden başkasının kalmadığı, kılanın içinde kaybolduğu!

Namaz, esas itibariyle üçe ayrılır;

Mülk aleminin namazı

Melekut aleminin namazı

Ceberut alemindekinin namazı

Namaz, kılınmaz; ikame edilir!

Namaz nedir?

Önce, namazın ne olduğunu anlamak gerekir

Namaz , yöneliştir! Yönelişin neticesi olarak istek, duadır! Ama öyle bir dua ki, edenin içinde yok olduğu bir dua!

Namaz , vehmi benlikle başlar, secdedeki yokluk la tamam olur

Önce bildiğimiz klasik namazdan sözedelim;

Bu namaza duran kişi, Allah 'a kulluk gayesiyle, Allahu Ekberdiyerek başladığı zaman, önce bu kelimenin manasını düşünerek konsantre olmaya çalışır

Allahu Ekberdemek, Allah büyüktürya da en büyüktürgibi bir anlama alınmaz Çünkü Allah büyüklükkavramından münezzehtir!

Allah 'ın, misli, dengi, benzeri, makro ya da mikro planda bir ikincisi yoktur ki, ondan büyüklüğübahis konusu edilsin!

Ekberkelimesini, Allahismi yanında gördüğümüz zaman, asla normal biçimde, herhangi bir şeyden büyüklük olarak anlıyamayız Çünkü, az önce de söylediğim gibi, O'nun daha büyük olduğu, ikinci bir varlıktan sözetmek mümkün değildir

Öyle ise, Ekberkelimesini Allahismiyle bütünleşmiş olarak gördüğümüzde nasıl yorumlayacağız?

Allahu Ekberkelimesinin Türkçe anlamını, düşünebildiğimiz kadarıyla şöyle yorumlayabiliriz;

Sonsuz sınırsız olması sebebiyle, tüm varlıkta kendinden başka bir vücud sahibi olması mümkün olmayan büyüklük! Evet, bir şeyden büyük değil, büyüklüksahibi!

İşte bu büyüklüğüşayet hissedersek ve bu şekild e Allahu Ekberdiyerek namaza başlarsak; daha sonra okuyacağımız ayetler ve rüku ve secdeler ile namazı ikameetmeye çalışmış oluruz Gücümüz yettiğince, ilmimiz elverdiğince

Bu ikame sırasında, kişi kendini yaratan varlığa, hamdeder, şükreder, isteklerini arzeder ve ondan kendisine icabet etmesini bekler Bu şekilde bir fiil ortaya koyması istendiği; emredildiği için; bu emri yerine getirmek üzere bu namazı eda eder!

İşte bu, avamın namazıdır Beden boyutunun namazıdır!

Melekut aleminin, arifinin namazı ise müşahedelerin etkisinde olarak ikame edilir

Mana boyutunun bu namazında kişi, faili hakikiyi ve varlıklar üzerinde tasarruf eden, onları her an yaratan ve yok eden, onları heran dilediği şekle sokan Rabbül alemin i seyreder

Bu manadaki namazda, bir kişi hem beden boyutundaki namazını eda eder; hem de Hakk'ın fiillerini müşahede halindedir

Tüm varlıkta tasarruf edenin; hem de her an ve her zerrede tasarruf etmekte olanın Allah olduğunun aynel yakin müşahedesi halindedir

Ancak bütün bunlara rağmen de, fetihgelmemiş olduğu için, Hakkel yakin hasıl olmadığı için; vehim kalkmamış; kendisi olarak Hakk'ı seyretme hali devam etmektedir Yani, ikilikortadan kalkmamıştır!

Kendisini müşahede eder, şuuri bir birim olarak kendini görmekte devam eder; ancak bununla beraber, kendisi de dahil olmak üzere, mevcudatta tek bir mutasarrıfın hüküm, irade, kudret ve kuvvetinin geçerli olduğunu da devamlı olarak seyir halindedir Ki onun bu seyir hali, melekut aleminin seyri namazıhükmündedir

Bu namaz hali içindeki kişi, tüm varlıklardan çıkan fiillerin tamamiyle hikmet olduğunu idrak ederek, kimseyi ve hiç bir varlığı, yersiz ya da yanlış iş yapmakla itham etmez veya suçlamaz

Eğer, bu namazda biraz daha kemal sahibi olursa, varlığın her zerresinde O'nun varlığını müşahede ettiği için; o zerrede, daha doğrusu zerre gördüğü şeyde, O'nun dışında bir şey olmadığını farkederek; artık her surette O'nu seyretmeğe başlar

Ve bu hal, o kişide AŞK halini meydana getirir Her birime karşı büyük bir sevgiyle dolup taşar

Ne ak kalmıştır onun gözünde, ne de kara!

Tüm varlığa hizmet, yardım, onun en büyük gayesi olur Yetmişiki milleti bir gözle görmeye başlar; Yunus Emre 'nin dediği gibi!Çünkü, onun nazarında yetmişiki millet değil, TEK varlık vardır!

Arifin bu namazı orta namazdır! Salatı vusta dır Ve bunun hükümlerine göre karşılığına ulaşır!

Ceberut aleminin namazına gelince

Arifi billah 'ın namazı dır bu! Namaz mü'minin mi'racıdırşeklindeki Hazreti Rasulullah Aleyhisselam'ın işaret ettiği namazdır bu namaz!

Ka'bı kavseynboyutuna uruc ettiği zaman Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem mi'rac 'da, nakledilir ki, kendisine;

Dur! Rabbin namazdadır!denilmişti

Rububiyet mertebesinin namazından sözedilmektedir burada

Rabbin namazı , Rabbül alemiyn'in rububiyet hükümlerinin ef'al aleminde yürürlükte olmasıdır

Rabbin hükümlerinin, Rabbani kudretiyle tahakkukundan Rabbin namazıdiye sözedilmektedir

Rabb, esmanın manaları üzere mahlukatı varedip yönlendirendir! Bu tasarruf, terbiyediye anılır

Bu mertebe, boyutsal bir mertebedir ve şuur sıçramasıdiye adlandırdığımız bir tür mi'rac ile hasıl olur Şuurda oluşur!

Şuurkendisini ceberutboyutunda tanıdığı zaman, kendi vehmi benliği, birimsel benliği kalkmış olur; ve kendisinde Hakkani vasıflar ile Rabb zuhur eder

İ şte bu namaz, bir manada Rabbın namazıdenilerek, Rabb'e izafe edilir Ki gerçekte Rabbin tasarrufu dışında kalan hiç bir şey yoktur

Esasen, Rabbani seyr, kendi esması üzerinedir Ef'al ise esmanın tabii neticesi olarak meydana gelir

Hazreti Rasulullah Aleyhisselam, Allahu Teala'nın ikramı olarak mi'rac 'a çıktığı zaman, ceberut aleminde, Rabbül alemin'in tüm mevcudat üzerinde esma yollu mutlak tasarrufunu müşahede etti, Ka'be kavseynnoktasında

Ev edna Hatta bunun da ötesinde, Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem ismi altında, gören gözü, işiten kulağı, söyleyen dili, tutan eli ve yürüyen ayağı olarak; Şehadet etti ki Allah, kendisinin dışında, ötesinde bir TANRI mevcut değildir!

Ve sonra Rabbı ile mükaleme etti Rasulullah Aleyhisselam!

Ve sonra Rabbının emirlerini hamil olarak tekrar insanların arasına döndü Muhammed Mustafa adıyla, RASULULLAH!

Acaba, bu cümleler bize Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hüviyeti, eniyyeti ve kişiliği hakkında bazı ipuçları verebiliyor mu?

Birincisi insanlara emrolunan, farz olunan bildiğimiz namazdı

İkincisi, orta namazdiye bahsedilen

Üçüncüsü ise, Daimi namazdiye anlatılmak istenen

Esasen, ikinci tür de vakitle kaim olmayarak devamlı ikame edilen bir tür daimi namazolmasına rağmen; gerçek daimi namazbu üçüncü namazdır
İşte, en makbul namaz, kılanın içinde olmadığıolarak belirtilen bu üçüncü namazdır

Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 
858,506Konular
982,855Mesajlar
33,082Kullanıcılar
iptvmaSon üye
Üst Alt