iltasyazilim
FD Üye
Çok Kullanılan İngilizce Kelimeler
En Fazla Kullanılan İngilizce Kelimeler Nelerdir
About : hakkında
Lahza : bir lahza error : bir hata lahza hour : bir saat
Back : geri arka Go back : geri git
Been : be fiilinin 3 hali (be was been)
Before : önce before the party : partiden önce
Big : büyük big man : büyük adam
By : ile vasıtasıyla by car : arabayla
Call : çağırmak telefon etmek I called my brother : Kardeşimi aradım
Came : ulaşmak dili geçmiş I came to work : İşe geldim
Can : tezgâhtar fiil bilir I can go : Ben gidebilirim
Come : gel I come to work at 8 : Ben 8 de işe gelirim
Could : can muavin fiilinin dili geçmişi I could go oto school : Ben okula gidebildim
Did : do fiilinin dili geçmişi I did my work : Ben işimi yaptım
Do : Yerine Getirmek fiili I do my work every day : Ben hergün işimi yaparım
down : aşağı sit down : otur altında
first : birinci first lesson : birinci ders
from : den dan from Ankara : Ankaradan
get : almak elde etmek gelmek I will get water for you : Senin için su alacağım
go : gitmek I go to school every morning : Her sabah okula giderim
has : have fiilinin 3 kişi çekimi He has a book : O bir kitaba sahiptir
Her : Onun (kadın için) Her book is on the table : Onun kitabı masanın üzerindedir
Here : burada buraya
İf : eğer if you come early we will g oto the cinema (eğer erken gelirsen )
İnto : içine Come into the room : odanın içine gel odaya gir
Just : sadece
Like : el çırpmak hoşlanmak I like music : Müzik severim
Little : eksik little Money : eksik para we have little Money Eksik paramız var
Look : bak Look beygir me : Bana bak
Made : make (yerine getirmek) fiilinin dili geçmişi I made a mistake Ben bir hata yaptım
Make : Gerçekleştirmek I make a toast every morning : Her sabah bir tost yaparım
More : daha pozitif I have more Money : Benim daha fazla param var
Me : beni bana (zamir) Give me Money : Bana para ver
Much : fazla (sayılamayan isimler için) much love : fazla sevgi much patience : fazla katlanma
Must : meli malı (tezgâhtar fiil) I must go : Ben gitmeliyim
My : benim my book : benim kitabım
No : hayır hiç No I dont have a book : Hayır, bir kitaba sahibim
New : yeni New chance : yeni baht new car : yeni araba
Now : şu anda I will go now : Derhal gideceğim
Off : kapalı ilgeç the radiator is off : radyatör kapalıdır
Old : eski yaşlı lahza old lady : yaşlı bir kadın
Only : yalnız only children : yalnız çocuklar
Or : veya
Our : bizim our friends : arkadaşlarımız
Other : öteki other ways : öteki yollar
Out : dışarı go out : dışarı git
Over : üzerinde üzerinden jump over the wall duvarın üzerinden atla
Right : sağ içten haklı You are right : Haklısın
She : O (bayan için) She is a good girl : O iyi bir kızdır
See : gör I see a woman : Bir kadın görürüm (görüyorum)
Some : bir takım we need some Money : Bizim azıcık paraya ihtiyacımız var
Their : onların their friends : onların arkadaşları
Them : onlara onları I love them : Onları severim (seviyorum)
Then : o zaman ondan daha sonra öyleyse Then I went to work : Ondan sonradan işe gittim
There : Orada oraya I will go there : Oraya gideceğim
This : bu this book : bu kitap
Two : iki two girls : iki kız
Up : yukarı stand up : Ayağa (yukarı) kalk
Want : arzu etmek I want Money : Para isterim (istiyorum)
Well : iyi (zarf) He speaks well : O iyi (şekilde) konuşur
Went : gitmek (dili geçmiş hali) I went to work : Ben işe gittim
Were : be fiili dili geçmiş süre They were friends : Onlar arkadaştılar
What : ne What do you want Ne istersin (istiyorsun)
When : Ne süre When do you go to school ? : Ne vakit okula gidersin?
Where : Nerede Nereye Where are you ? : Neredesin ?
Which : hangi Which car do you want ? : Hangi arabayı istersin ?
Who : kim kime Who are you : Sen kimsin ?
will : cek cak I will go to school : Ben okula gideceğim
your : senin sizin Your school : senin okulun
*
En Fazla Kullanılan İngilizce Kelimeler Nelerdir
About : hakkında
Lahza : bir lahza error : bir hata lahza hour : bir saat
Back : geri arka Go back : geri git
Been : be fiilinin 3 hali (be was been)
Before : önce before the party : partiden önce
Big : büyük big man : büyük adam
By : ile vasıtasıyla by car : arabayla
Call : çağırmak telefon etmek I called my brother : Kardeşimi aradım
Came : ulaşmak dili geçmiş I came to work : İşe geldim
Can : tezgâhtar fiil bilir I can go : Ben gidebilirim
Come : gel I come to work at 8 : Ben 8 de işe gelirim
Could : can muavin fiilinin dili geçmişi I could go oto school : Ben okula gidebildim
Did : do fiilinin dili geçmişi I did my work : Ben işimi yaptım
Do : Yerine Getirmek fiili I do my work every day : Ben hergün işimi yaparım
down : aşağı sit down : otur altında
first : birinci first lesson : birinci ders
from : den dan from Ankara : Ankaradan
get : almak elde etmek gelmek I will get water for you : Senin için su alacağım
go : gitmek I go to school every morning : Her sabah okula giderim
has : have fiilinin 3 kişi çekimi He has a book : O bir kitaba sahiptir
Her : Onun (kadın için) Her book is on the table : Onun kitabı masanın üzerindedir
Here : burada buraya
İf : eğer if you come early we will g oto the cinema (eğer erken gelirsen )
İnto : içine Come into the room : odanın içine gel odaya gir
Just : sadece
Like : el çırpmak hoşlanmak I like music : Müzik severim
Little : eksik little Money : eksik para we have little Money Eksik paramız var
Look : bak Look beygir me : Bana bak
Made : make (yerine getirmek) fiilinin dili geçmişi I made a mistake Ben bir hata yaptım
Make : Gerçekleştirmek I make a toast every morning : Her sabah bir tost yaparım
More : daha pozitif I have more Money : Benim daha fazla param var
Me : beni bana (zamir) Give me Money : Bana para ver
Much : fazla (sayılamayan isimler için) much love : fazla sevgi much patience : fazla katlanma
Must : meli malı (tezgâhtar fiil) I must go : Ben gitmeliyim
My : benim my book : benim kitabım
No : hayır hiç No I dont have a book : Hayır, bir kitaba sahibim
New : yeni New chance : yeni baht new car : yeni araba
Now : şu anda I will go now : Derhal gideceğim
Off : kapalı ilgeç the radiator is off : radyatör kapalıdır
Old : eski yaşlı lahza old lady : yaşlı bir kadın
Only : yalnız only children : yalnız çocuklar
Or : veya
Our : bizim our friends : arkadaşlarımız
Other : öteki other ways : öteki yollar
Out : dışarı go out : dışarı git
Over : üzerinde üzerinden jump over the wall duvarın üzerinden atla
Right : sağ içten haklı You are right : Haklısın
She : O (bayan için) She is a good girl : O iyi bir kızdır
See : gör I see a woman : Bir kadın görürüm (görüyorum)
Some : bir takım we need some Money : Bizim azıcık paraya ihtiyacımız var
Their : onların their friends : onların arkadaşları
Them : onlara onları I love them : Onları severim (seviyorum)
Then : o zaman ondan daha sonra öyleyse Then I went to work : Ondan sonradan işe gittim
There : Orada oraya I will go there : Oraya gideceğim
This : bu this book : bu kitap
Two : iki two girls : iki kız
Up : yukarı stand up : Ayağa (yukarı) kalk
Want : arzu etmek I want Money : Para isterim (istiyorum)
Well : iyi (zarf) He speaks well : O iyi (şekilde) konuşur
Went : gitmek (dili geçmiş hali) I went to work : Ben işe gittim
Were : be fiili dili geçmiş süre They were friends : Onlar arkadaştılar
What : ne What do you want Ne istersin (istiyorsun)
When : Ne süre When do you go to school ? : Ne vakit okula gidersin?
Where : Nerede Nereye Where are you ? : Neredesin ?
Which : hangi Which car do you want ? : Hangi arabayı istersin ?
Who : kim kime Who are you : Sen kimsin ?
will : cek cak I will go to school : Ben okula gideceğim
your : senin sizin Your school : senin okulun
*