Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Elazığın Tarihi Yerleri

Elazığın Tarihi Yerleri

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Elazığın tarihi eserleri, elazığın tarihi mekanları, elazığın tarihi güzellikleri

Harput Kalesi: Coğrafî şart bakımından târih baştan başa manâlı bir kale olarak kendinden bahsettirmiştir Yalçın kaya üstüne inşâ edilmiş olan kalenin iç kısmında birçok yapı kalıntıları mevcuttur İç kale ve dış sur olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir Dış surlar tamâmen yıkılmış, sâdece Harput ’a girişte bâzı kalıntıları zamânımıza gelmiştir “Süt Kalesi diye adlandırılan iç kale, muhâsarası fazla güç olan bir kaledir Roma, Bizans ve Arapların Harput Kalesini ele geçirdikleri târihî belgelerde mevcuttur Yalnız bu devrelere âit izler kalede görülmemektedir Kale duvarlarının örme tekniğinden, Osmanlılar devrinde de onarım görmüş olduğu kavranabilir Kaleye âit onarım kitâbelerinden bâzıları Harput Müzesinde bulunmaktadır Doğu Torosların yalçın kayalıkları üzerine kurulmuştur Araplar Hısnı Ziyâd (Ziyâd Kalesi), Bizanslılar (Ziata), Türkler ise Harput Kalesi demişlerdir

Palu Kalesi: âsurilerden kalma çivi yazısıyla yazılmış dev bir kitâbesi vardır Tamâmen yıkılmıştır

Ahmed Bey Câmii: Harput ’a dağ kapısından girişte ilk görülen câmidir Yıkık olan câminin mihrâbı ve minâresinin kâide kısmı mevcuttur Kesme taşlardan yapılmış olan mihrap sâdedir Minâre kuzeyde câmiye bitişik, lakin câmiden tamâmen ayrı ayrı inşâ edilmiştir Osmanlı devrinin birincil sancak beylerinden Ahmed Bey göre yaptırılmıştır Birincil Osmanlı devri eseri olması bakımından önemlidir

Ağa Câmii: Harput ’a girişte solda yer almaktadır Dikdörtgen plânlı câmi tamâmen yıkılmasına rağmen ince işçilik bildiren taş minâresi ayakta durmaktadır Osmanlı devri yapısı olan bu câmi, müzedeki kitâbesine kadar, 1559 yılında Pervâne Ağa kadar yaptırılmıştır

Benekli Mescit: Eski Harput ’un Kayabaşı mevkiinde bulunmaktadır Dikdörtgen plânlı yapının üzeri düz dam ile örtülüdür Mihrap, kesme taştan sâde olarak yapılmış ve mihrap içi atalaktitlerle süslenmiştir Kalın gövdeli minâre, iki renkli taşla örülmüştür Birincil inşâsı Artuklulara âit olan bu mescit, 19 yüzyılda onarım görmüştür Ahşap tavanı bu onarım esnasında yapılmıştır Minâresi, şerefeye dek bir sıra beyaz bir sıra karataşlardan üretilmiş, şerefeden yukarısı karalıbeyazlı taşlarla dama biçiminde örülmüştür

Kurşunlu Câmii: Bir Zamanlar civarda yer alan medreseler tamâmen yıkılmıştır Bugün park olarak kullanılan bahçesindeki yüzyıllık çınar, eski eser niteliğini taşımaktadır Câminin harim kısmı kare plânlı olup, kubbe ile örtülüdür Kubbeye geçiş tromplarla sağlanmaktadır Kubbe kasnağında 4 pencere vardır Mihrap kesme taştan örülmüş, sâde bir iniş hâlindedir Harim kapısı yonca yaprağı biçiminde bir kemere sâhiptir Bu müşteri kemer bölgede sevilen bir özelliktir Son cemâat mahalli revaklı olup, orta kısmı beşik tonozlu, kenarlar ise kubbelidir Kubbeler kurşunla kaplıdır Minâre son cemâat mahalline bitişik olarak üretilmiş olmasına karşın tamâmen müstakildir Kare kâide kısmından sekizgen ve sağır nişli karoser altına, oradan da oldukça uzun dairesel gövdeye geçilir Kapı üstünde iki kitabesi mevcuttur Bir tânesi oldukça harapdır İkinci kitâbe ise kapı kemeri üzerinde bulunmakta ve üstünde 1153 H târihi okunmaktadır Câmi içinde abanoz ağacından üretilmiş, san ’beygir değeri büyük olan bir minber vardır Bu minber sahiden Yüce Câmiye âittir Ulu Câmi onarılırken buraya getirilmiştir

Sara Hâtun Câmii: Kare plânlı câminin orta kısmının üzeri, dört kalın sütuna dayanan kubbe ile kenarları ise tonozla örtülüdür Kubbe, tonozları örten çatı ortasından çok az yükselmektedir Mihrap sâde bir niş hâlindedir Minberi ise Harput taş işçiliğini göstermesi bakımından önemlidir Son cemaat mahalli ile harim kısmı arasında yer alan minarenin meren kısımları koyu renk taştan, öteki kısımları ise beyaz renk taştan örülmüştür Minârenin 1898 yılında yaptırıldığı kitâbesinden anlaşılmaktadır Câminin birincil kısımlarında san ’at değeri olan yazılar vardır Epilepsi Hâtun Câmiinin Akkoyunlu Hükümdârı Bahadır Han (Uzun Hasan) ın annesi Epilepsi Hâtun göre yaptırılmış olduğu söylenir Ama daha sonraki devirlerde yapılmış olan birçok onarım, onun birincil inşâ tipini tamâmen bozmuştur Kıble duvarının sol tarafındaki kitâbede 1585 (H 993) yılında Hacı Mustafa göre onarıldığından bahsedilir 1843 yılında da Harput müftüsü Hacı Ahmed tarafından bugünkü durumuna getirilmiştir

Yüce Câmi: Harput ’un en kayda değer ve en eski yapısıdır Dikdörtgen plânlı, duvarları moloz taştan; kubbe, kemerler ve minâre tuğladan yapılmıştır İki kapısı mevcuttur Sara Hâtun Câmiinin doğusunda, kaleye baskın bir yerdedir Câmi, harim kısmı, son cemâat mahalli ve avlu olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir Minâre bugünkü antre kapısının anında gerisinde kare kural üstünde yükselir Kalın çarpık gövdesi öbür tuğla tezyinatlıdır Artukoğulları yapısı olan bu câmi Anadolu ’nun en eski câmileri arasındadır Avludaki kitâbesine göre 15561557 senesinde Artukoğlu Fahreddîn Karaarslan göre inşâ ettirilmiştir Tuğla işçiliğinin çok güzel bir örneğini veren minâresi çarpık oluşu bakımından uyarı çekicidir

Yusuf Ziyâ Paşa Câmii: Keban ’ın kayda değer bir târihi eseridir Yusuf Ziyâ Paşa yaptırmıştır Osmanlıların son dönem mimârisi ve süslemelerinin çok hoş bir örneğidir Hicrî 1210 ’da yapılmıştır Bir san ’beygir eseri olan kubbesi 4 sütun üzerine oturtulmuştur Mihrap ve mimberde oyma taş süslemeler kullanılmıştır İki kapısı oyularak süslenmiş tahtalardan yapılmıştır Keban ’ın en büyük câmisidir Minâresi kesme taştandır

Murad Baba Türbesi: Ağa Câmii yanında yer alan bu türbe altıgen plânlı ve üzeri basık bir kubbe ile örtülüdür Kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır Osmanlı devri yapısı olan bu türbe oldukça mahvolmuş durumdadır

İmam Efendi Türbesi: Osman Bedreddîn Erzurumî adı ile de aşina büyük velînin türbesi Harput Mezarlığındadır Fazla ziyâret edilen yerlerin başında kazanç

Arap Baba Türbesi ve Mescidi: Kurşunlu Câmiinin doğusunda, Elazığ ovasına bakan yamaç üstünde bulunmaktadır Selçuklu devri mimârisine göre iki katlı olarak inşâ edilmiş yapının sağ tarafında mescit kısmı bulunmaktadır Burada bulunan ve Arap Baba diye anılan şahsa âit cesed bozulmadan zamânımıza kadar gelmiştir Yalnız cesedin yapıya âit olmadığı daha sonra konulduğu rivâyet edilmektedir Söz konusu şahsın şehid olduğu bilinmektedir Kitâbesine göre bu inşa Selçuklu sultânı Üçüncü Gıyâseddîn Keyhüsrev zamânında 1280 (H 670) târihinde inşâ edilmiştir

Mansûr Baba Türbesi: Sara Hâtun Câmiinin kuzey batısındadır Sekizgen plânlı iç kısım orijinal şeklini muhâfaza etmektedir Fakat üstteki örtü sistemi sonradan yapılmıştır İki katlı bir yapı olduğu izlerden belirlenmiş olmaktadır İçinde sanduka bulunmaktadır Yapının Artukoğulları devrine âit olma ihtimâli kuvvetlidir

Fâtih Ahmed Baba Türbesi ve Mescidi: Harput ’tan 2 kilometre uzaklıktadır Mesîre yeri ve ziyâretgâh olarak kullanılmaktadır Kaya üstünde yapı edilmiş türbenin yanına san ’at değeri olan bir mescidi ve yanına çeşmesi vardır Türbe altıgen plânlı olup, üstteki kısmı sonradan üretilmiş yalnız cenâzelik kısmı mevcuttur İçinde büyük bir sanduka bulunmaktadır

Seyyid MuhammedKattâl Türbesi: ElazığDiyarbakır yolu üstünde, Kartaldere köyündedirHakkında fazla bir data yoktur Peygamber efendimizin dördüncü göbekten torunu ve büyük bir zât olduğu, türbedeki kitâbeden anlaşılmaktadır Türbenin bitişiğinde keza mescid vardır

Hoca Hasan Hamamı: Ağa Câmiinden anayolu tâkip ederek gidildiğinde sağda yer almaktadır Kurşunlu Câmiinin güneyinde bulunur Zamânımıza değin iyi gelmiş herzamanki Osmanlı tipi hamamlarından biridir Soyunma, ılıklık ve yıkanma yerlerinden meydana gelmiştir İki antre kapısı bulunur Soyunma yeri kare plânlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür Tamâmen mahvolmuş olan ılıklıktan yıkanma yerine geçilir Yıkanma yeri dört eyvanlı ortası büyük kubbeli ve köşelerde birer kubbeli halvetlerden meydana gelmiştir

Cemşit (Cimşit) Hamamı: Epilepsi Hâtun Câmii bitişiğinde yer alan bu hamam olağan Osmanlı hamamları tipindedir Zamânımıza kadar bozulmadan gelmiştir Su ihtiyâcını meşhur Dabakhâne şifâlı suyu ile tedarik eden Cemşit Hamamının bâzı dert ve sıkıntılara karşı çok etkin olduğuna halk müziği arasında inanılmaktadır Soyunma yeri kare plânlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür İçte apaçık havuz, kenarlarında setler bulunmaktadır İki kapı ile ılıklık kapısı geçilir ve yıkanma kısmı Epilepsi Hâtun Câmiine dayanır Bu inşa, Yavuz Sultan Selîm ’in Palu sipâhi beylerinden Cemşit Bey göre yaptırılmıştır (on dördüncü asrın ilk yarısı) Vakıflar Genel Müdürlüğü bu hamamı restore ederek halkın hizmetine açmıştır

İbrâhim Şah Kervansarayı: ElazığÇemişkezek yolunda Fırat köprüsünden öncedir On üçüncü asırda Artuklular ’dan Nizâmeddîn İbrâhim inşâ ettirmiştir

Dördüncü Murâd Hanı: Elazığ ’ın Denizli köyündedir Kışlık ve yazlık bölümlerden meydana gelen hanın giriş kapısının solunda bir mescid vardır Bugün yıkık durumdadır

Meryem Asıl Kilisesi: Harput ’ta bulunan en eski Süryâni kilisesidir Kilise iyi bir durumda zamânımıza kadar gelmiştir Dikdörtgen plânlı olup, bir duvarını bunun oturduğu kaya teşkil etmektedir Öteki duvarları moloz taşlarla örülmüştür Dışarı taşkın yarım kubbe önü yarı kubbe ile, öteki kısımları molozlarla örtülüdür Apsis kenarındaki hücrelerden kaleye giden gizli yolların mevcut olduğu söylenmektedir Bugün bu kısımlar toprakla dolmuştur Ilk inşâsına âit kitâbe mevcut değildir Mardin Süryâni metropolitindeki kayıtlardan alınan bilgilere göre 1179 ile 1845 senelerinde onarılmıştır

Harput Müzesi: 1960 ’da Alacamescit Medresesi ’nde açılmıştır Çeşitli çağlara âit târihî eserler sergilenmektedir

Elazığ Kazıbilim ve Etnoğrafya Müzesi: 1965 senesinde kurulmuştur Bugün Fırat Üniversitesi Rektörlüğü Kampüsü içerisindedir *
 
858,505Konular
982,778Mesajlar
33,072Kullanıcılar
Doutam35Son üye
Üst Alt