iltasyazilim
FD Üye
Her vesile ile İslâmiyete saldıran ve o güneşin üflemekle söneceğini sanan bazı zavallılar, Peygamberimizin (SAV) yaptığı evliliklerin nefsanî (beşerîlik ve şehevî’lik eseri) olduğunu ileri sürerler Bu konuda araştırma yapmayan veya yapma imkânını bulamayan birçok Müslümanın kafasında da, dile getirilmekten dahi korkulan bir takım şüpheler hâsıl olur
Fakat hakikatler ortaya konduğunda görülecektir ki, bu evliliklerin temelinde; aile mahremiyeti içinde cereyan eden İslâmî esasların bizzat Efendimizin (SAV) pâk zevceleri tarafından ortaya konması ve İslâmiyetin geniş kitleler tarafından benimsenmesi yatmaktadır
Efendimizin çok evliliğini dile getirirken bunun nefsanî olduğunu imâ edenlere söylenecek ilk şey, dost ve düşman tarafından “emin yani “güvenilir kişi lakabıyla bilinen ve her yönüyle bir ahlâk ve ifffet âbidesi olan O zat’ın (SAV) ilk evliliğini 25 yaşında gerçekleştirmesi ve bu izacı da, kendisinden 15 yaş büyük olan Hatice validemizle yapmış olmasıdır
Eğer bu evlilik nefsanî ve şehevî esaslara bina edilmiş olsaydı, Akdeniz ülkeleri gibi sıcak ülkelerin yol açtığı şiddetli hissiyat sebebiyle 25 yaşından çok daha önce gerçekleşecek ve “yaşlı sayılabilecek bir zevce yerine, çok daha genç olan bir eş tercih edilecekti Ayrıca emsalsiz bir sadakatla ve 23 yıl boyunca süren böyle bir evliliğin, belki de 23 ay gibi kısa bir süre içinde sona ermesi gerekirdi
Efendimizin (SAV) bu evliliği, günümüzün en büyük inkârcılarını dahi yarı yolda bırakan Mekke müşriklerini susturmuş ve Peygamberimize hiç olmayacak şeyleri isnad eden bu müşrikler, evlilikleri konusunda O’na bir şey söyleme cüretini gösterememişlerdir Üstelik Hz Hatice validemizin başından, önceden iki evlilik daha geçmiştir
Evet, 25 yaşına kadar hiç evlenmeyen Peygamberimizin (SAV) Haticetül Kübra ile olan evliliği 23 yıl sürmüş ve O’nun vefatı üzerine, arkada acı bir hasret bırakarak sona ermiştir
Hz Hatice validemizin vefat ettiği tarihte Peygamberlik vazifesinin 8senesinde olan Efendimiz (SAV), omuzunda kâinat çapında bir yük bulunmasına rağmen 5 yıl daha evlenmemiş, yani 53 yaşına kadar sadece tek evlilikle yetinmiştir
Efendimizin (SAV) geriye kalan 10 yıllık mübarek ömürleri içinde, bazen Cebrail Aleyhisselâmın getirdiği emirle, bazen de bir tür vahiy hükmünde olan rüyalarında kendisine bildirilmesi üzerine yaptığı izaçların nefsanî olduğunu söylemek, elbette gerçek bir vicdansızlıktır Kaldı ki bu zevcelerden Ümmü Seleme, Ümmü Habibe, HzSafiye ve Hz Sevde, daha önceden evlenmiş ve eşlerinin savaşlarda ölmesi üzerine, bazısı çocuklarıyla birlikte ortada kalmış kimselerdir 60 yaşları civarında olan Peygamberimizin çok daha genç ve evlenmemiş zevceler yerine bu kişileri tercih etmesindeki ana sebep, İslâm nurunun yayılmasına hız kazandırmaktır Nitekim Ümmü Habibe’nin nikâhlanmasıyla, bütün Emevîlerde tesir icra edebilecek Ebû Süfyan ailesinin gönlü fethedilmiş, Hayber emirlerinden birinin kızı olan ve Müslümanlarla yaptıkları savaşta ailesini kaybeden HzSafiye’nin nikâhlanmasıyla da birçok Yahudinin yumuşaması sağlanarak İslâmiyetin yayılmasına hız kazandırılmıştır
Efendimizin ikinci eşi olan Hz Âişei Sıddıka ile olan izacı, kendisine rüyada bildirilmiş ve bu izaç, kadınlık âlemi için bir şeref vesilesi olmuştur Emsalsiz kabiliyetleriyle Efendimize (SAV) aynı zamanda bir talebe olan Âişei Sıddık’a, büyük bir mürşid ve mübelliğe olarak Peygamber ümmetinin yarısını teşkil eden hanımların irşad vazifesini yüklenmiştir
Efendimizin (SAV) HzZeynep’le olan ve Cebrail Aleyhisselâmın Cenâbı Hak’tan getirdiği emirle gerçekleşen izacı ise, Arap Yarımadasında kök salmış olan âdetlere karşı bir tür ilânı harp hükmünü taşıyordu
Böylelikle yapılan bütün evliliklerde yaşlı, orta yaşlı ve gençlerin bulunması itibariyle o devre ve dönemlere ait çeşitli hükümler vâzedildi ve bu mübarek vâlidelerimiz sayesinde tatbik imkânı buldu
Cenâbı Hak hepsinden razı olsun Ve bizleri, onların şefaatlerine nâil kılsın
ProfSüha Özdeniz
Fakat hakikatler ortaya konduğunda görülecektir ki, bu evliliklerin temelinde; aile mahremiyeti içinde cereyan eden İslâmî esasların bizzat Efendimizin (SAV) pâk zevceleri tarafından ortaya konması ve İslâmiyetin geniş kitleler tarafından benimsenmesi yatmaktadır
Efendimizin çok evliliğini dile getirirken bunun nefsanî olduğunu imâ edenlere söylenecek ilk şey, dost ve düşman tarafından “emin yani “güvenilir kişi lakabıyla bilinen ve her yönüyle bir ahlâk ve ifffet âbidesi olan O zat’ın (SAV) ilk evliliğini 25 yaşında gerçekleştirmesi ve bu izacı da, kendisinden 15 yaş büyük olan Hatice validemizle yapmış olmasıdır
Eğer bu evlilik nefsanî ve şehevî esaslara bina edilmiş olsaydı, Akdeniz ülkeleri gibi sıcak ülkelerin yol açtığı şiddetli hissiyat sebebiyle 25 yaşından çok daha önce gerçekleşecek ve “yaşlı sayılabilecek bir zevce yerine, çok daha genç olan bir eş tercih edilecekti Ayrıca emsalsiz bir sadakatla ve 23 yıl boyunca süren böyle bir evliliğin, belki de 23 ay gibi kısa bir süre içinde sona ermesi gerekirdi
Efendimizin (SAV) bu evliliği, günümüzün en büyük inkârcılarını dahi yarı yolda bırakan Mekke müşriklerini susturmuş ve Peygamberimize hiç olmayacak şeyleri isnad eden bu müşrikler, evlilikleri konusunda O’na bir şey söyleme cüretini gösterememişlerdir Üstelik Hz Hatice validemizin başından, önceden iki evlilik daha geçmiştir
Evet, 25 yaşına kadar hiç evlenmeyen Peygamberimizin (SAV) Haticetül Kübra ile olan evliliği 23 yıl sürmüş ve O’nun vefatı üzerine, arkada acı bir hasret bırakarak sona ermiştir
Hz Hatice validemizin vefat ettiği tarihte Peygamberlik vazifesinin 8senesinde olan Efendimiz (SAV), omuzunda kâinat çapında bir yük bulunmasına rağmen 5 yıl daha evlenmemiş, yani 53 yaşına kadar sadece tek evlilikle yetinmiştir
Efendimizin (SAV) geriye kalan 10 yıllık mübarek ömürleri içinde, bazen Cebrail Aleyhisselâmın getirdiği emirle, bazen de bir tür vahiy hükmünde olan rüyalarında kendisine bildirilmesi üzerine yaptığı izaçların nefsanî olduğunu söylemek, elbette gerçek bir vicdansızlıktır Kaldı ki bu zevcelerden Ümmü Seleme, Ümmü Habibe, HzSafiye ve Hz Sevde, daha önceden evlenmiş ve eşlerinin savaşlarda ölmesi üzerine, bazısı çocuklarıyla birlikte ortada kalmış kimselerdir 60 yaşları civarında olan Peygamberimizin çok daha genç ve evlenmemiş zevceler yerine bu kişileri tercih etmesindeki ana sebep, İslâm nurunun yayılmasına hız kazandırmaktır Nitekim Ümmü Habibe’nin nikâhlanmasıyla, bütün Emevîlerde tesir icra edebilecek Ebû Süfyan ailesinin gönlü fethedilmiş, Hayber emirlerinden birinin kızı olan ve Müslümanlarla yaptıkları savaşta ailesini kaybeden HzSafiye’nin nikâhlanmasıyla da birçok Yahudinin yumuşaması sağlanarak İslâmiyetin yayılmasına hız kazandırılmıştır
Efendimizin ikinci eşi olan Hz Âişei Sıddıka ile olan izacı, kendisine rüyada bildirilmiş ve bu izaç, kadınlık âlemi için bir şeref vesilesi olmuştur Emsalsiz kabiliyetleriyle Efendimize (SAV) aynı zamanda bir talebe olan Âişei Sıddık’a, büyük bir mürşid ve mübelliğe olarak Peygamber ümmetinin yarısını teşkil eden hanımların irşad vazifesini yüklenmiştir
Efendimizin (SAV) HzZeynep’le olan ve Cebrail Aleyhisselâmın Cenâbı Hak’tan getirdiği emirle gerçekleşen izacı ise, Arap Yarımadasında kök salmış olan âdetlere karşı bir tür ilânı harp hükmünü taşıyordu
Böylelikle yapılan bütün evliliklerde yaşlı, orta yaşlı ve gençlerin bulunması itibariyle o devre ve dönemlere ait çeşitli hükümler vâzedildi ve bu mübarek vâlidelerimiz sayesinde tatbik imkânı buldu
Cenâbı Hak hepsinden razı olsun Ve bizleri, onların şefaatlerine nâil kılsın
ProfSüha Özdeniz