Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Edebi Sanatlar Konu Anlatımı

Edebi Sanatlar Konu Anlatımı
0
149

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Edebi Sanatlar nedir,Edebi Sanatlar nelerdir,öss edebiyat konuları Yazınsal Sanatlar
Yazınsal Sanatlar hakkında veri

YAZINSAL SANATLAR

EDEBI SANATLAR
Sözü etkin hale getirmek için öbür amaç çağrışımları ya da ses benzerlikleri kullanılır Şair ne dek ince bir manâ, ne değin güzel bir ses bulursa, şiiri o denli dinç olur İşte şiirde, eksik da olsa düzyazıda, bu cins laf hünerleri edebi sanatları oluşturur
Acilen bu sanatların önemlilerini görelim

BENZETME (TEŞBİH)
Aralarında benzerlik ilgisi bulunan iki kavram veya varlıktan birinin diğerine benzetilmesiyle yapılan sanattır Sadece şiirde değil düzyazıda hatta tavır dilinde bile çok kullanılır
Bir benzetmede dört öğe bulunur: Benzeyen, kendisine benzetilen, benzetme yönü, benzetme edatı
Arslan
Kendisine
Benzetilen
gibi
Benzetme
Edatı
dinç
Benzetme
Yönü
askerler
Benzer
cepheden cepheye koşuyorlar
Yukarıda benzetmenin unsurlarının nasıl sıralandığı görülüyor
Muhakkak her benzetmede bu unsurların hepsi bulunmaz Eğer sadece benzer ve kendisine benzetilen kullanılırsa, benzetmeye “teşbihi beliğ (en güzel benzetme) denir
Zeytin
Kendisine
Benzetilen
gözlüm sana meylim nedendir
Benzeşen
dizesinde “göz, “zeytine benzetilmiş oysa benzetme yönü ve benzetme edatı kullanılmamış
Eğer kendisine benzetilen ya da benzeyenden biri eksik olursa, istiare sanatları ortaya çıkar Bunu iki grupta inceleyelim

1 Açık İstiare
Benzetme unsurlarından yalnızca kendisine benzetilenle yapılır
Bedr ’in arslanları ancak, bu değin şanlı idi
dizesindeki “arslan sözcüğünün askerleri açıklama ettiği bellidir Eğer biz benzetmenin bütün unsurlarını söylersek, yani “arslanlar yerine “arslan gibi enerjik askerler dersek ilk örnekte gösterdiğimiz gibi “arslanlar sözünün kendisine benzetilen olduğunu görebiliriz

2 Kapalı İstiare
Benzetme unsurlarından benzeyen ve benzetme yönüyle yapılır
Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda
Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda
dizelerinin ikincisinde altı çizili sözlerde kapalı istiare vardır Çünkü alnın yanması, gözlerin sönmesi bir benzetmenin olduğunu hissettiriyor Yanmak ateşe ait bir özelliktir; sönmek de böylece Buna tarafından biz benzetmenin unsurlarını açık olarak yazsak
Alev
Kendisine
Benzetilen
gibi
Benzetme
Edatı
yanan
Benzetme
Yönü
alnım
Benzeyen
Görüldüğü gibi şiirde kendisine benzetilen ve benzetme edatı yoktur
Yalnızca benzeşen ve benzetme yönü vardır Öyleyse sanat, kapalı istiaredir

3 Temsili İstiare
Kendisine benzetilen ve benzetme yönüyle yapılan benzetmelerdir Bunlarda benzeyenin anlatılmak istenen birçok özelliği kendisine benzetilenin özelliği olarak sıralanır
Hani bir gün seninle Topkapı ’dan
Geliyorduk yol üstü bir meydan
Bir çınar gördük enli, boylu, ağırbaşlı
Bir çınar hiç eğilmemiş mağrur
Koca bir vücut olur ya altı yüzyıl
Olur Ya ondan da fazla, düşünceli, ağır
Dertsiz bir ömür sürüp gelmiş
Böylece serpilmiş, o kadar yükselmiş

Yukarıdaki dizelerde Osmanlı, bir çınara benzetilmiş ancak Osmanlı hiç söylenmemiş, çınarın özellikleriyle hissettirilmiştir

MECAZI MÜRSEL
Bir sözü, benzetme amacı gütmeden, başka bir laf yerine kullanım sanatıdır Genellikle bütünün, bir parçası söylenerek hepsi çağrıştırılır Mesela;
“Bu söze bütün derslik güldü cümlesinde “derslik sözü “sınıftaki öğrenciler anlamındadır Benzetme amacı yok, çağrıştırma var
Kan tükürsün adını samimi olarak anan dudaklar
Sana benim gözümle bakan gözler âmâ olsun
dizelerinde “dudak ve “göz sözcükleri gerçekte kişiyi ifade eder

KİŞİLEŞTİRME (TANI)
İnsan dışındaki varlıklara insana özgü, insanın yapabileceği davranışları yaptırma sanatıdır
Akisler silinir tek tek denizden
Gece eşya uyur ve ruh uyanır
dizelerinde insana ait olan “uyuklamak, “uyanmak eylemlerini “gece yapmıştır
Ay, suda bestelerken en hoş şarkısını
Küreklerim de suya en derin şiiri yazdı
dizelerinde de “ay ve “kürekler teşhis edilmiştir

İNTAK
İnsan dışındaki varlıkları konuşturma sanatıdır
Sabahtan kozasından bakan gelincikler
Sorar bu dünyaya:
Ne istersin?
Kanatlanıp uçalım mı?
Çiçek olup açalım mı?
Bu şiirde gelincik konuşturulduğu için intak yapılmıştır
İntak sanatının olduğu baştan tani doğal olarak vardır

ALEGORI
Bir sözün gerçek anlamını söyleyip mecaz anlamını çağrıştırma sanatıdır Bu sanatta sözün gerçek anlamı da söylenmiş olabilir Ancak asıl kastedilen, geçerli olan mecaz anlamdır
Bulmadım dünyada gönüle mekan
Nerde bir gül bitse etrafı diken
dizelerinde son dizede alegori yapılmıştır Çünkü; gerçekten gülün olduğu yerde, mutlaka dikenler de vardır Ama burada belli başlı yakınmak istenen “nerde iyilik olsa çevresinde mutlaka musibet de olur anlamıdır Yani dizede söylenen hakiki anlamın ardında bir mecaz anlam vardır Buna alegori denir

TEZAT
Anlamca birbirlerine karşıt olan durumların fikirlerin bir arada kullanılması sanatıdır
Seni daima düşündüm
Biliyorum güzelsin
Lakin ne tanıdım
Ne gördüm
Bu şiirde ayrıca “biliyorum denmesi, keza de “ne tanıdım ne gördüm denmesi tezat oluşturmuştur

TELMİH
Söz aralarında bir olayı, bir atasözünü, bir fıkrayı hatırlatma sanatıdır Hatırlatılmak istenen şey hakkında ipucu olabilecek bir takım özellikler verilir
Şebi yeldada uzar fecre değin kıssai aşk
Ta ki Mecnun bitirir nutkunu Leyla söyler
Bu dizelerde geçen “Leyla ve “Mecnun sözleri aynı adlı hikayeyi çağrıştırıyor Dolayısıyla telmih yapılmıştır

HÜSNİ TÂLİL
Bir olgunun reel nedeni bilindiği halde onu başka bir nedenden oluyormuş gibi görüntü sanatıdır Usta gerçek sebebi inkar ederek yerine heyecanına yerinde bir niçin gösterir
Ateşten kızaran bir gül arar da
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi
dizelerine baktığımızda şair, çoban çeşmesi adını verdiği derenin akışının nedenini “ateşten kızaran bir gülü seslenmek olarak söylemiştir Ancak derenin akmasıyla gül araması aralarında doğrusu bir ilgi yoktur Bu nedeni şair kendisi kurmuştur

TECAHÜLİ ARİF
Bilinen bir şeyi, bir kasıt inceliği meydana getirmek için bilmiyor belirme sanatıdır
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var
Benim mi Allah ’ım bir astarlı yüz
dizelerini incelediğimizde, şairin, şakaklarındaki beyazlıkların, saçları olduğunu bildiği halde bilmezden geldiğini görüyoruz İkinci dizede de kendi yüzünü tanıdığı halde “benim mi diye sormuş ve bilmezden gelmiş
Bunu hüsni tâlille karıştırmayalım Hüsni tâlilde şair bilmezden gelmez, şüphesiz başka bir nedene bağlar Örneğin yukarıdaki dizeyi “Şakaklarıma kar yağdığı için saçlarım beyaz biçiminde söyleseydik, hayali bir nedene bağladığımızdan hüsni tâlil yapmış olacaktık

LEFFÜ NEŞR
Birinci dizede söylenen sözlerle ilgili olarak ikinci dizede bir takım sözlerin bir sıra gözetilerek anlatılmasıdır
Gönlümde ateştin gözümde yaştın
Ne diye tutuştun ne diye taştın
dizelerine baktığımızda birinci dizedeki “ateş ve “yaş sözcüklerinin anlamıyla ilgili olarak ikinci dizede “tutuştun ve “taştın sözcükleri verilmiş, ilgili sözcüklerin daha alçak alta geldiğini görüyoruz

CİNAS
Şiirde yazılışları aynı, anlamları öbür sözlerin bir arada kullanılmasıyla oluşan sanattır Cinaslı kafiyede bunu görmüştük
Söylerken o sözleri kızardı
Hem hazzeder ah ayrıca kızardı
dizelerindeki altı çizili sözcüklere baktığımızda birinci dizedeki “kızardı sözünün rengin kızarması, ikinci dizedekinin ise çileden çıkartmak anlamında olduğunu görüyoruz Yazılışları aynı anlamları ayrı bu sözler cinas oluşturmuştur

TEVRİYE
Birkaç anlamı olan bir kelimenin, iki ya da daha artı kavrama gelecek şekilde kullanılması sanatıdır Bu anlamların hepsi de gerçektir Bu yönüyle kinayeden ayrılır; çünkü kinayede mecaz anlam çağrıştırılır
Ulusun, korkma nasıl böyle bir imanı boğar
Uygarlık dediğin tek kadınsı kalmış canavar
dizelerindeki “ulusun sözü hem yücesin, asilsin anlamına gelmiş, hem de “bir köpek gibi ses çıkarsın anlamında kullanılmış Bu anlamların ikisi de gerçektir

TARİZ
Bir kişiyi, olayı veya durumu iğneleyici yoldan, iğneleyici bir dille kusur bulma sanatıdır
Yiyin baylar yiyin bu hanı yağma sizin
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin
dizelerinde devlet malını yiyip bitirenlerin eleştirildiği görülüyor; dolayısıyla tariz yapılmıştır

MÜBALAĞA (MÜBALAĞA)
Bir durumu olduğundan çok büyük ya da fazla minik gösterme sanatıdır
Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken
Bir uzak yıldıza benzerdi güneş sen varken
dizelerinde şair, sevgilisinin yüzünün parlaklığının güneşten daha fazla olduğunu söyleyerek hatta “güneşi uzakta bir yıldız olarak görerek, durumu abartmıştır

TEKRİR
Anlamı yükseltmek için bir veya birkaç kelimenin dizelerde tekrarlanmasıdır
Benzeri siyah, simsiyah teller içinde
Benzeri simsiyah kovuklarda yaşadık biz
Yarı hiç görmedik birbirimizi
Yarı hiç tanışmadık
Dizelerde altı çizili kelime tekrir sanatını oluşturmuştur

TENASÜP
Arasında anlam ilgisi yer alan sözleri bir sıra gözetmeksizin bir arada faydalanma sanatıdır
Gün bitti ağaçta neşe söndü
Yaprak ateş oldu kuş da yakut
Yaprakla kuşun parıltısından
Havzın suyu erguvane döndü
dizelerinde ağaç, yaprak, kuş, havuz gibi bahçede bulunan şeyler sıralanmıştır

SECİ
Düzyazıda kafiyeli sözcüklerin kullanılması sanatıdır
İlahi! Bekaa isteyen candan vücud afetlerini sen def et! Dirlik uman gönülden varlık hicabını sen ref et! Can sırrın isteyene şer yolunu tarik et! Fakirlik yoluna gidene tevfikini refik et!
Bu yazıda altı çizili sözler birbiriyle kafiyelidir Düzyazıda kafiye kullanılması ise seci sanatı oluşturur

ALLİTERASYON
Şiirde aynı sesin pozitif kullanılmasından kaynaklanan ses sanatıdır
Eylülde melûl oldu gönül soldu da lale
Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale
Bu dizelerde “l sesinin fazla kullanıldığı görülüyor Öyleyse burada bu sesle alliterasyon yapılmıştır

HAYKIRMA
Seslenme sanatıdır Şiirde “ey gibi ünlemlerle açıklama edilir Oysa ünlem bildiren sözcük olmadan da haykirma sanatı yapılabilir
Ey bu toprakları için toprağa düşmüş asker
dizesinde altı çizili sözle haykirma sanatı yapılmıştır *
 
858,505Konular
982,702Mesajlar
33,053Kullanıcılar
gakgunSon üye
Üst Alt