Duygusal yeme serisinin 3. Aşamasında size “Duygusal Yeme Döngüsü”nden bahsetmek istiyorum. Ancak öncesinde toplam 4 makaleden oluşan Duygusal Yeme serisinin 1. si olan “Duygusal Beslenme Nedir” ve serinin 2. aşaması olan “Duygusal Açlık Mı, Fiziksel Açlık Mı?” başlıklı yazılarımı okumanızı tavsiye ederim.
Araştırmalar gösteriyor ki temel ihtiyacımızın üstünde yemek yemenin en büyük nedeni %75 oranla duygusal durumumuz. Öfke, suçluluk, yalnızlık, yetersizlik, kaygı, gibi açlık hissi ile karısan duygular. Bastırılmaya çalışılan bu duygu, kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte hemen hemen herkes Yeme Döngüsünü benzer şekilde yaşıyor.
Duygusal Yeme Döngüsü kısaca şu şekilde işler;
-
Kişi olumsuz bir duygu hisseder. Mesela kaygılı günlerden geçiyordur, stres altındadır, mutsuzdur, sınav kaygısı vardır. Ya da kişi bu olumsuz duygunun farkında değildir ve sadece bir boşluk hissi içindedir. -
Kişi bu olumsuz hissi bastırmak ve mutlu olmak için yemek yer. Ki bu genelde karbonhidratlı şekerli bir gıdadır. -
Gıdanın tüketimiyle kısa süreli bir tatmin, haz, mutluluk duygusu oluşur. Ki bu duygu en fazla 5 dk gibi sürer. -
Fakat sonra kişi yine başa döner, onu yeme eylemine iten duygu her ne ise o duygu ve bu duyguya ilaveten pişmanlık, suçluluk gibi olumsuz bir duyguyla karşı karşıya kalır.
Peki duygusal yeme döngünüzü fark ettikten bununla nasıl baş edebilirsiniz? Bunun için Duygusal Yeme serisinin bir sonraki sonuncu ve 4. adımı olan Duygusal Beslenme ile Baş Etme Yolları başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.
Şayet Duygusal Yeme Döngünüzü tespit edemiyorsanız, ya da duygusal tetikleyicilerinizi keşfetmek ve yaşam kalitenizi bozan bu sorunun temeline inmek istiyorsanız uzman bir psikologdan destek almak en uygun yol olacaktır.
Hayat Birlikte Güzel…!