Duaların Gücü ve Esrarı

duaların gücü,duaların gizemi,dua etmenin önemi,duaların esrarı,duaların gücü hakkında,duaların faziletleri

Ola Ki sizin duanız olmazsa ne işe yararsınız? buyurmaktadır Yüce Mevla

Duaların Gücü ve Esrarı

Duanın gücünü hepimiz hayatımızda bir şekilde yaşamışızdır Büyüklerin eli öpüldüğünde onlardan dua istenir dua et yeter denilir Kiminin parası kiminin duası deyisinde de uyarı çekilmek istenen kelime Duadır Düş bile edilemeyecek şeyleri gerçekleştiren, dertli yüzlerin bile gülümsemesine sebep olan yeniden Duanın gücüdür Dua aslında yaratıcıyla olan bağlantının teyidi bir yerde ispatidir DUA yaptığın dek kul, kabul edildiği kadar sevgilisindir Rabbin katında


Kuran'a Kadar Dua

Seslenmek, aramak, dilemek, yardım istek etmekanlamlarına gelen dua, Kuran'a tarafından kulun bütün benliğiyle Allah'a yönelmesiya da gücü sınırlı ve sonlu bir varlık olan insanın, sınırsız ve baki bir kudret karşı acizliğini kabul ederek yardım dilemesibiçiminde tanımlanmaktadır

Allah inancı olan her insanın değişik şekillerde dua ettiği bir gerçektir Oysa insanların oldukça büyük bir kısmı duayı, sadece darlık ve sıkıntı hemencecik elden gelen bütün ihtimaller denendikten daha sonra Allah'ı yâd etmek şeklinde anlamaktadırlar Bu ırk üzerlerindeki bıkkınlık geçince bir sonraki darlık ve bezginlik anına dek Allah'ı unutur ve ondan bir şey istek etmeyi akıllarının ucundan dahi geçirmezler

İnsanların diğer bir bölümünde de son derece hatalı bir dua anlayışı hüküm sürmektedir Bu halk müziği için dua, minik yaşlardan itibaren ailenin ihtiyar bir ferdi göre öğretilen anlaşılmaz bir takım sözlerdir İnsanların bu tür dualarında Allah'ın varlığı, birliği, büyüklüğü, kudreti, insanları durmadan görüpişittiği, dualara icabet edeceği fazla düşünülmez Önceden ezberlenmiş olan dua kalıpları tekrarlanır, durur Fakat kitabımızın da konusu olan, Allah'ın Kuran aracılığıyla insanlara duyurduğu dua çok farklıdır

Kuran'a göre dua etmek, Allah'a ulaşabilmenin en basit yoludur Hemen Allah'ın sıfatlarını bir düşünelim O, insana şah damarından daha yakın olan, her şeyi bilen, işitendir İnsanın içinden geçirdiği tek bir akıl bile Allah'tan sıcacık kalmaz O halde candan Allah'tan bir istekte bulunmak için insanın yalnızca düşünmesi bile yetmektedir İşte Allah'a gelmek bu denli kolaydır

İnsan kulluk bilincinde olduğu sürece Allah Katında bir layık kazanabilir Bu yüzden insanın Allah'a yönelmesi, hataları konusunda Allah'a itirafta bulunması ve yalnızca Allah'tan yardım dilemesi gerekmektedir başkaca bir davranış tarzı Allah'a karşı büyüklenmektir fakat, Kuran'da bunun cezasının ölümsüz cehennem olduğu bildirilir

Günümüz toplumlarında uyarı çeken bir gerçek, diğer birçok ibadet gibi duanın da terk edilmiş bir gelenek olarak düşünüldüğüdür Sahiden bu düşüncenin gelişmesinin perde gerisinde Allah'tan egemen, kendi kendisine işleyen bir dünyaolabileceği telkini yatmaktadır İnsanların büyük bir kısmı ister istemez yaşantılarının başlangıcından sonuna kadar bütün olayların kendilerinin ve çevrelerindeki insanların kontrolünde cereyan eden olaylar olduğunu düşünürler Bu yüzden de ölümle burun buruna gelmeden veya koskocoman bir felaketle karşılaşmadan Allah'a dua etme ihtiyacı duymazlar Ama bu büyük bir yanılgıdır Bu yanılgıda böylece bir noktaya gelenler olur oysa, bunlar duayı az daha geçmiş zamanlardan günümüze değin ulaşmış bir sihir tekniği olarak algılarlar Halbuki dua, yaşamın geneline yayılacak başlı başına bir ibadettir

İnsanların tamamı duaya muhtaçtır Yoksul ve güç koşullar aşağı yaşamış birinin varlıklı bir insana kadar duaya daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünmek, dua konusunu temelinden yanlış anlamak demektir Bedensel durumu iyi olan, hayatta tüm istediklerine kavuştuğunu düşünen bir insanın duaya ihtiyacı olmadığını dikkate almak son derece hatalıdır Çünkü bu durumda dua etmenin tek sebebinin dünyevi arzuların tatmini olduğu anlamı çıkmaktadır Ancak müminler hem dünya hayatları için, keza de ahiretleri için dua ederler Dua beraberinde tevekkülü de getirir Dua eden insan, karşısına çıkabilecek zorlama ya da basit her türlü durumu, tüm olayları, kainatın Yaratıcısı ve Hakimi olan Allah'ın takdirine bırakmış demektir Bir problemi çözmenin veya önlemenin tüm yollarının evrendeki tüm kudretin sahibi olan Allah'a dayandığını anlamak, bütün işleri ona havale etmek ve sadece ona dua etmek, mümin için bir ferahlık ve güven kaynağıdır
netten seçme parça *