iltasyazilim
FD Üye
İnsanın, Yaratıcı ile ilişkisi ibadet vasıtasıyla oluyor İbadetin özü, daha açık bir deyimle bütün ibadetlerin hedefi, duadır
Dua, müminin silahıdır Gerçekten yapılan ciddi bilimsel araştırmalar, dua etmenin insanlar üzerinde çok olumlu etkisi olduğunu göstermiştir ve dua etmek hastalar üzerinde kesinlikle iyileştirici bir özellik taşımaktadır İnsanın Üstün bir güce sığınması ve sadece O’ndan yardım dilemesi insanda doğal olarak şifa etkisi sağlamaktadır
Allah bir ayette “Biz, insana şahdamarından daha yakınız şeklinde buyurmuştur (Kaf, 16) Başka bir ayeti kerimede de “Aralarında fısıldaşan üç kişinin dördüncüsü, beş kişinin altıncısı O’dur (Mücadile, 6) buyurulmuştur
Allah varlık ve insanla iç içe olduğundan, insan Rabbine zaman ve mekan gözetmeksizin dua edebilmelidir
Yaratıcı bir ayette “Beni anın, ben de sizi anayım (Bakara, 152)buyurmuştur Bu da gösteriyor ki Allah bizden O’na yalvarıp yakarmamızı ve dua etmemizi bekliyor Allah’ın şüphesiz ki buna ihtiyacı yok ama bizim ibadet etmeye her zaman muhtacız
Dua bir birlik, kaynaşma halidir Duayı ’rastgele istemekten, başvurudan’ ayırmak lazımdır Yapılan her duaya icabet edilir ancak her dua kabul edilir, demek yanlış olur Zira Allah bizim her istediğimizi yerine getiren bir Varlık değildir Allah’ın edilen dua karşısında nasıl ve ne takdir edeceğini ve hikmetini bizim anlamamız da mümkün değildir
Aslında insanın üstün gücü de duasından kaynaklanmaktadır Nitekim Allah “De ki, eğer duanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi? (Furkan 77)ayetinde duanın gücünü vurgulamaktadır
Rabbimize dua ederken korku ve ümit birlikte bulunmalıdır Kur’anı Kerim: Allah’a korku ve ümitle dua edin “(Araf, 56)ayetiyle bunu formüllendirmiştir Yalnız korku veya sadece ümit, duada seviyesizliktir Tek başına korku, rahmete güvensizliğe ve nihayet tükenişe götürür Tek başına ümitse, hiçbir tehlike, zorluk, sınır tanımadığından benliği firavunlaştırır Kul sürekli olarak korku ile ümit arasında olmalıdır
Duada bağırıp çağırarak haddi aşmamalıyız Buyurulmuştur ki: Rabbinize boynu bükük halde ve gizlilik içinde dua edin(Araf, 55)
Sözlerimi, içtenlikle yapılan bir duanın Allah tarafından kesinlikle cevap verileceğini gösteren bir ayetle sonlandırmak istiyorum:
Kullarım, Beni sana soracak olurlarsa, gerçektende Ben pek yakınım Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm Öyleyse onlarda bana cevap versinler ve Bana inansınlar ki doğruya erişsinler (Bakara 186)
Dua, müminin silahıdır Gerçekten yapılan ciddi bilimsel araştırmalar, dua etmenin insanlar üzerinde çok olumlu etkisi olduğunu göstermiştir ve dua etmek hastalar üzerinde kesinlikle iyileştirici bir özellik taşımaktadır İnsanın Üstün bir güce sığınması ve sadece O’ndan yardım dilemesi insanda doğal olarak şifa etkisi sağlamaktadır
Allah bir ayette “Biz, insana şahdamarından daha yakınız şeklinde buyurmuştur (Kaf, 16) Başka bir ayeti kerimede de “Aralarında fısıldaşan üç kişinin dördüncüsü, beş kişinin altıncısı O’dur (Mücadile, 6) buyurulmuştur
Allah varlık ve insanla iç içe olduğundan, insan Rabbine zaman ve mekan gözetmeksizin dua edebilmelidir
Yaratıcı bir ayette “Beni anın, ben de sizi anayım (Bakara, 152)buyurmuştur Bu da gösteriyor ki Allah bizden O’na yalvarıp yakarmamızı ve dua etmemizi bekliyor Allah’ın şüphesiz ki buna ihtiyacı yok ama bizim ibadet etmeye her zaman muhtacız
Dua bir birlik, kaynaşma halidir Duayı ’rastgele istemekten, başvurudan’ ayırmak lazımdır Yapılan her duaya icabet edilir ancak her dua kabul edilir, demek yanlış olur Zira Allah bizim her istediğimizi yerine getiren bir Varlık değildir Allah’ın edilen dua karşısında nasıl ve ne takdir edeceğini ve hikmetini bizim anlamamız da mümkün değildir
Aslında insanın üstün gücü de duasından kaynaklanmaktadır Nitekim Allah “De ki, eğer duanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi? (Furkan 77)ayetinde duanın gücünü vurgulamaktadır
Rabbimize dua ederken korku ve ümit birlikte bulunmalıdır Kur’anı Kerim: Allah’a korku ve ümitle dua edin “(Araf, 56)ayetiyle bunu formüllendirmiştir Yalnız korku veya sadece ümit, duada seviyesizliktir Tek başına korku, rahmete güvensizliğe ve nihayet tükenişe götürür Tek başına ümitse, hiçbir tehlike, zorluk, sınır tanımadığından benliği firavunlaştırır Kul sürekli olarak korku ile ümit arasında olmalıdır
Duada bağırıp çağırarak haddi aşmamalıyız Buyurulmuştur ki: Rabbinize boynu bükük halde ve gizlilik içinde dua edin(Araf, 55)
Sözlerimi, içtenlikle yapılan bir duanın Allah tarafından kesinlikle cevap verileceğini gösteren bir ayetle sonlandırmak istiyorum:
Kullarım, Beni sana soracak olurlarsa, gerçektende Ben pek yakınım Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm Öyleyse onlarda bana cevap versinler ve Bana inansınlar ki doğruya erişsinler (Bakara 186)