Haydi gelin sizinle diyete başlamaya çalışan bireyin geçmiş tecrübelerinden kaynaklanan , elinde olmadan , zihninde oluşan kanılara bir bakalım .
Kaçımız bu yollardan geçmedik ki kaçımız her pazar diyet yapmaya karar verip pazartesi kahvaltısının beşinci dakikasında vazgeçmedik..
‘Kaç kez geleceğiz bu hayata kaç defa yaşayacağız bu günleri yemek yemek bir sanattır .’
Cümlelerini o kadar çok danışanımdan duydum ki . Her keresinde kendimi sorguladım acep bu cümleler savunma mekanizmanız efendim aslında o iş o denli değil demeli miyim dememeli miyim diye hala da sorgulamaya devam etmekteyim . Sanki neden bir insan kendine bunu yapar diye.
Sizlerle hislerini yemeye beş kala olan bir diyet mağdurunun içsel çatışmasını paylaşmak isterim..
Evet bugün Pazar !!!
Yarın muhakkak diyete başlıyorum lakin bugün yapamam . Sonuçta bir arkadaşıma kahvaltı kelamı verdim , kim bilir neler hazırlamıştır benim için ..
Aaay en sevdiğimden hamur kızartmaları, nutella, bal kaymak . Aaa dur bir dakika masada fıstık ezmesi ve incir reçeli de var . Şunu yarım simitin üzerine bir sürsem sıcak sıcak , o reçel simitin hamuru ile bütünleşse.. Sonuçta çokça olan hamuru alıyoruz canım içinden yediğim 8 tane hamurun kalorisi üzerine böylelikle ekleme yapmamış oluyorum..
Ne büyük kusurdur bu mütalaalar hiç farkında mıyız ?
!!!
Akşam olur haneye masraf bir salata yan yatarım esasen gün içerisinde o kadar çok şey yedikten sonra asla acıkmam bir daha..
Akşam olur ah hemde ne çabuk olur bir bilseniz bu türlü günlerde..
Diyete karar veren bireyimiz o mükellef ağırlamadan ayrılır ve hanesine gerçek yola çıkar.. Aklında açlık vardır . Aslında o gerçek açlık değildir yarın diyete başlayacak olmanın baskısı ile hissedilen ruhsal açlıktır. Doğruca haneye koşulur .. İçeriye girildiği an aaa ben bütün gün hiçbir şey yemedim hissi ile koşulur mutfağa . Yatmadan evvel son bir çaba ile hanede ne var ne yoksa yenilir.. Ooh ne şık yedim yarın sabah diyete tok başlayacağım !!Ne büyük cürümdür bu kanılar hiç farkında mıyız ? ..
İşte o kara Pazartesi
Ofise girildiği anda arkadaşlar ben diyete başladım naraları havada uçuşur . Sakın beni caydırmaya çalışmayın bu sefer 2 ayda 8 kilo bakın göreceksiniz nasıl yapacağım.. –ÖZGÜVEN PİK YAPMIŞ DURUMDA ELİNDEN TUTUYORDUR O SIRADA BİREYİMİZ..
Evet artık kendimize derhal bir kahvaltı hazırlayalım . 1 yumurta bir dilim peynir aman ha yağsız olanından getir vs vs..
Markete çıkılır öğlen arasında diyet bisküvi var dediler koşun artık bunlar yenilecek birinci amacımız limon aramolı bol lifli form 3 tane tarafım ara öğün olarak çay ile mis üzere..
Bireyimiz öğlen arasında bisküvi peşinde koşmaktan aslında öğlen yemeği yemesi gerektiğini unutmuş olsada gururdan göğsü kabarmış bir biçimde döner ofisine..
Saat 15.00’a yanlışsız işler hafif hafif yavaşlamaya başlar bir bakılır öğlenden sonra çayları gelmiş bile. Çaydan bir yudum aldıktan sonra o 3 tane lifli tatlı mı tatlı bisküvi fark etmeksizin bir paket olur. Zira öğlen yemeği yemeye vakit bulunamamıştır..
İşte yanlış davranışlar daha birinci saatlerden koşarak yaklaşıyor yıllardır kilo meselesi olan bireyimize…. Tehlike çanları onun için otomatik fikirler yumağı halinde bir anda beliriyor zihninde ben zayıfım , beceriksizim , iradesizim , asla zayıf olamayacağım ..
Zayıflamanın birinci adımı ruhsal farkındalıktır ..
Birey birinci evvel neden zayıf olmak istediğini kendisi ile yüzleşerek kabul etmelidir. Bu farkındalık oturmadığı sürece birey zayıflık konusunda başarılı bir kalıcılığı elde edememektir. Aynanın önünde vücudunuz ile yüzleşmekten ve kendinize nedenleri itiraf etmekten korkmayın bu sizi bilinenin tersine başarısızlığa değil muvaffakiyete götürecek en sağlam adımdır …
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.