Dirimselcilik Nedir? Hakkında Bilgi
Yaşamın dirimsel bir ilkeden doğduğunu ileri suren oğretilerin genel adı
Canlıcılık, mekanikcilik, ruhculuk, kaba ozdekcilik karşıtıdır Bu anlayışta olanlar, yaşamın, ne ruhsal ne de fizikoşimik bir başlangıca indirgenemeyeceğini ileri surerler; onlara gore yaşam, bambaşka bir gucten, kendine ozgu bir dirim ilkesi'nden meydana gelmiştir Canlıcılık ve ruhculuk canlılık olayını ruh'un urunu sayar, mekanikcilik onu manivela vb gibi makine yasalarıyla acıklar (orneğin kalp bir tulumba, goz optik bir aleti mide bir kimya laboratuarıdır), kaba ozdekcilik onu fizikoşimik olaylara indirger Dirimselcilik, butun bunlara karşı olarak yaşamın nedenini ceşitli dirimsel ilke'lere bağlar Dirimselcilere gore hicbir mekine doğurmaz, canlılıksa doğurucudur; hicbir makine kendi kendini onarmaz, canlılıksa kırılanı, bozulanı onarır; bir mekine ayrı ayrı birer butun olan parcalardan kuruludur, canlılıksa birbirinden ayrılamayan bir butunluktur Oyleyse canlılık olayı ya da yaşam, nedenini kendisinden alan bambaşka bir ilkenin urunudur Buna platon gibi idea, Aristoteles gibi entelekheia, Max Scheler gibi geist, Henri Bergson gibi elan vital, kimi bitkibilimciler gibi dominant denebilir Ama gercekte ne olduğu bir turlu acıklanamamıştır Bu konuda en doğru sozu dirimselci Barthez soylemiş ve dirim gucu adını verdikleri bu gucu bir bilinemez guc olarak tanımlamıştır Kokleri antikcağ Yunanlılarına, ozellikle de Platon'la Aristoteles'e bağlanan dirimselcilik en aşırı idealist yapısına 17 yuzyıldan itibaren G Stahl, Drisch, J J Uexkull, Reinke, Becher, Bordeu, Bichat vb gibi idealist duşunurlerin oğretilerinde kavuşmuştur Dirimselcilik, ozellikle Fransa'da Mpntpellier okuluyla okullaşmış ve Bartez, Cuvier, Jean Muller vb gibi duşunurlerce geliştirilmiştir Hicbir bilimsel temele dayanmayan dirimselci savlar, bir ara yeni dirimselcilik adı altında canlandırılmaya calışılmışsa da, gunumuzde idealistler arasında bile gecerliliğini yitirmiş bulunmaktadır Unlu bir diyalektikcinin dediği gibi, bilimin gelişmesinin tarihi, dirimselciliğin curutulmesinin tarihidir
Yaşamın dirimsel bir ilkeden doğduğunu ileri suren oğretilerin genel adı
Canlıcılık, mekanikcilik, ruhculuk, kaba ozdekcilik karşıtıdır Bu anlayışta olanlar, yaşamın, ne ruhsal ne de fizikoşimik bir başlangıca indirgenemeyeceğini ileri surerler; onlara gore yaşam, bambaşka bir gucten, kendine ozgu bir dirim ilkesi'nden meydana gelmiştir Canlıcılık ve ruhculuk canlılık olayını ruh'un urunu sayar, mekanikcilik onu manivela vb gibi makine yasalarıyla acıklar (orneğin kalp bir tulumba, goz optik bir aleti mide bir kimya laboratuarıdır), kaba ozdekcilik onu fizikoşimik olaylara indirger Dirimselcilik, butun bunlara karşı olarak yaşamın nedenini ceşitli dirimsel ilke'lere bağlar Dirimselcilere gore hicbir mekine doğurmaz, canlılıksa doğurucudur; hicbir makine kendi kendini onarmaz, canlılıksa kırılanı, bozulanı onarır; bir mekine ayrı ayrı birer butun olan parcalardan kuruludur, canlılıksa birbirinden ayrılamayan bir butunluktur Oyleyse canlılık olayı ya da yaşam, nedenini kendisinden alan bambaşka bir ilkenin urunudur Buna platon gibi idea, Aristoteles gibi entelekheia, Max Scheler gibi geist, Henri Bergson gibi elan vital, kimi bitkibilimciler gibi dominant denebilir Ama gercekte ne olduğu bir turlu acıklanamamıştır Bu konuda en doğru sozu dirimselci Barthez soylemiş ve dirim gucu adını verdikleri bu gucu bir bilinemez guc olarak tanımlamıştır Kokleri antikcağ Yunanlılarına, ozellikle de Platon'la Aristoteles'e bağlanan dirimselcilik en aşırı idealist yapısına 17 yuzyıldan itibaren G Stahl, Drisch, J J Uexkull, Reinke, Becher, Bordeu, Bichat vb gibi idealist duşunurlerin oğretilerinde kavuşmuştur Dirimselcilik, ozellikle Fransa'da Mpntpellier okuluyla okullaşmış ve Bartez, Cuvier, Jean Muller vb gibi duşunurlerce geliştirilmiştir Hicbir bilimsel temele dayanmayan dirimselci savlar, bir ara yeni dirimselcilik adı altında canlandırılmaya calışılmışsa da, gunumuzde idealistler arasında bile gecerliliğini yitirmiş bulunmaktadır Unlu bir diyalektikcinin dediği gibi, bilimin gelişmesinin tarihi, dirimselciliğin curutulmesinin tarihidir