iltasyazilim
FD Üye
Dil Felsefesi Akımı hakkında veri
Dil Felsefesi Akımı ne çağrıda bulunmak
Dil felsefesi, dilin varlıkyapısı ve bu varlıkyapısının diğer varlıkalanıyla olan ilgisini, dilin hayatla ve sübjektifsferle olan bağlarını ve dilin insan için taşıdığı anlamlar üstüne çalışmalar yapan felsefe dalıdır
asırlık bir geçmişi vardır fakat dil eski çağlardan beri filozofların ilgisinin çeken bir konu olmuştur Yunan dünyasında adlarla adlandırılan nesneler arasındaki ilişki manâlı kavga konularında biridir(1) Felsefe tarihinin dille ilgili en eski tartışması olan bu tartışmada bir taraf, bu ikisi arasındaki ilişkinin doğal olduğunu, adların adlandırdıkları şeylerin özünü yansıttıklarını, bunu da adlandırdıkları şeyleri sesler aracılığıyla taklit ederek yaptıklarını ileri sürer Felsefe tarihinde Pythagoras'a kadar geri götürülen bu doğalcı görüşe karşılık, Demokristos'a kadar götürülen aleyhinde görünüm uylaşımcılık, bu ilişkinin uylaşımsal olduğunu, adların nesnelere rastgele verdiklerini ileri sürer Platon'un Kratylos(2) diyalogunda ayrıntılı bir biçimde işlediği bu tartışmanın arkasından, gerçekten, Eskiçağlardan bugüne aralıksız sorulan bir soru vardır: Dil ile dünya arasındaki ilişki nedir? Aristoteles ile Ortaçağ filozoflarının düşünmenin yapısını, Aydınlanma dönemi filozoflarının bilginin kaynağını ve bilme yetisinin sınırlarını araştırırken öbür biçimlerde sordukları soru bir de bir soru değildir sahiden(3)
Ne var oysa, Eskiçağdan 20 yüzyılın başlarına dek, Frege ile Russell'ınkiler içinde olmak üzere, yapılan bütün incelemeler, direkt dilin yapısını anlamak için yapılmış incelemeler değildir Dolayısıyla onları dil felsefesi araştırmaları görmek bakmak hatalı olur doğrudan doğruya dilin kendisinin bir sorun olarak görülmesi Frege ile Russel'ın çalışmalarının, felsefenin dili konu edinen öbür bir alanı olarak dil felsefesinin doğuşu ise Ludwig Wittgenstein'ın birincil dönem çalışmalarının bir sonucudur *
Dil Felsefesi Akımı ne çağrıda bulunmak
Dil felsefesi, dilin varlıkyapısı ve bu varlıkyapısının diğer varlıkalanıyla olan ilgisini, dilin hayatla ve sübjektifsferle olan bağlarını ve dilin insan için taşıdığı anlamlar üstüne çalışmalar yapan felsefe dalıdır
asırlık bir geçmişi vardır fakat dil eski çağlardan beri filozofların ilgisinin çeken bir konu olmuştur Yunan dünyasında adlarla adlandırılan nesneler arasındaki ilişki manâlı kavga konularında biridir(1) Felsefe tarihinin dille ilgili en eski tartışması olan bu tartışmada bir taraf, bu ikisi arasındaki ilişkinin doğal olduğunu, adların adlandırdıkları şeylerin özünü yansıttıklarını, bunu da adlandırdıkları şeyleri sesler aracılığıyla taklit ederek yaptıklarını ileri sürer Felsefe tarihinde Pythagoras'a kadar geri götürülen bu doğalcı görüşe karşılık, Demokristos'a kadar götürülen aleyhinde görünüm uylaşımcılık, bu ilişkinin uylaşımsal olduğunu, adların nesnelere rastgele verdiklerini ileri sürer Platon'un Kratylos(2) diyalogunda ayrıntılı bir biçimde işlediği bu tartışmanın arkasından, gerçekten, Eskiçağlardan bugüne aralıksız sorulan bir soru vardır: Dil ile dünya arasındaki ilişki nedir? Aristoteles ile Ortaçağ filozoflarının düşünmenin yapısını, Aydınlanma dönemi filozoflarının bilginin kaynağını ve bilme yetisinin sınırlarını araştırırken öbür biçimlerde sordukları soru bir de bir soru değildir sahiden(3)
Ne var oysa, Eskiçağdan 20 yüzyılın başlarına dek, Frege ile Russell'ınkiler içinde olmak üzere, yapılan bütün incelemeler, direkt dilin yapısını anlamak için yapılmış incelemeler değildir Dolayısıyla onları dil felsefesi araştırmaları görmek bakmak hatalı olur doğrudan doğruya dilin kendisinin bir sorun olarak görülmesi Frege ile Russel'ın çalışmalarının, felsefenin dili konu edinen öbür bir alanı olarak dil felsefesinin doğuşu ise Ludwig Wittgenstein'ın birincil dönem çalışmalarının bir sonucudur *