Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Deprem ve yıkım... ve ölüm...

Deprem ve yıkım... ve ölüm...
0
107

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Deprem ve yıkım ve vefat Deprem Geçen uzun bir zamanın, yüreğimizde ve çevremizde oluşturduğu birikimlerin ansızın çözülmesi Kendimizden fazla şey kattığımız mekânın ve hatıralarımızla vücut olmaktan çıkmış yapının aşağıda kalışımız Bir tozduman Dinmek bilmeyen kısa zamanlar acı sesler sağasola düşen parçalar ürkütücü bir şamata ve facia ve düşüş ve ölüm Yıkıntının altından çıkarılan ve hâlâ nefeslenen gövde, yoğun yaşanmış bir geçmişten ve hayatına karışmış bir çok dokunuştan mahrum kalmanın acısıyla dövülür Artık hiçbir şey eskisi gibi kalmazdevam etmez; yıkım sonrasının boşluklarıyla yetkisiz yaşanır her şey Bir papatyanın sarıbeyaz kışkırtıcılığı soluklaşır, delişmen yaşantıların sesi kısılır Kalpten dış hatlara doğru yürüyen hareketin, heyecanın hızı düşerdurur; bu yürüyüşten geriye sadece suskun izler kalır Depremi görmedik, yaşadık! Bir rüyadan uyandık! Hayatın soğuk yüzüyle yüzleştik! Ve derhal, çözümsüzlüğün orta uygun ölüme gülümseme ediyor, acziyet içinde sessiz izlere ağlıyoruz Öylece apaçık kalmışken, binlercenin evi çökmüş; gün ışığına doymamış narin bedenler toza karışmış; bir ülkenin yüreği burkulmuş Bir şey yapamıyoruz Depremin ötesinde bir şey oldu Alevlerle hırçınlaşan deniz, kara parçasının üzerine yürüdü Yıkıntılar ölümü, vefat de acıyı çoğalttı Binalar dibe, ölü sayısını veren rakamlar ise tavana vurdu Gazeteleri okuyamıyor, televizyonu seyredemiyoruz Hayat tüm cazibesini yitirdi; galiba bugünlerde, yalnızca unutabilen, 1549106828 1549106828 depremveyikimveolum5c557e9046b6cdepremveyikimveolum5c557e9046b6c http:wwwsizinticomtrimageskonular249399 farkında olan olmayan, bîhaber kalabilenler için hoş ve dayanılırdır Ölüm o kadar anlamsızlaştı ancak! Gazetelerin dili öyle soğuk ve anlamsız oysa; 'Yıkıldık 10000 ölü var' Oysa daha dün, fantezi bir hayatın idolü olan birinin şarkısından sloganlar üretiliyordu: 'Yıkılmadık, ayaktayız!' On bin kalp, on bin dünya, on bin ses, on bin koku, on bin nefret edilen şey, on bin yaşanmışlık, on bin heyecan, on bin farklılık, hepsi, soğuk ve kuytu rakamların içine sıkışabilir bir hal aldığından bu yanlamasına ölüm; sesini, soluğunu, heyecanını, ürpertisini ve anlamını yitirdi Ölü bedenlere basılarak geçiliyor; yanı başlarında denize girilip güneşleniliyor Üzeri paparazi haberleriyle batmış gazetelerle örtülü cesedin etrafında dolaşan yüzler, hiçbir şey söylemiyor Anlamı olmayan ve bir değerinde namına yaşanmayan hayatın içinde gerçekleşen vefat, bundan böyledepremveyikimveolum5c557e9a82288alt depremveyikimveolum5c557e9a82288alt depremveyikimveolum5c557e9a82288alt depremveyikimveolum5c557e9a82288alt fizik bir ürperti vermiyor ve o kadar bir atmosfer oluşturmuyor Ölmüş bir hayatın ölümleri de ölüdür; yaşam vermiyor, hiçbir şeyin üzerine ışık düşürmüyor Çağdaş ve postmodern zamanların içinde hayat o kadar silik ki, ölümü bile fark ettirmiyor Eski ölümler eski hayatlardan besleniyordu; karşılığı olan, uğruna ömürler adanan değerlerle bedel kazanan hayatlardan Şimdiki ölümler ise 'yeni yaşam'lardan besleniyor; günü birlik hayhuylara karışan hedeflerin arkasında sürüklenen kimliksiz hayatlardan Hayatın karmaşası içinde yüzleştiğimiz trajedilere kendimizce yorumlar getiriyor, sorulara yanıt veriyorduk Şu Anda biz soruyoruz: Niye böyle?! İnsan o kadar çâresiz ve bir böylece da âciz fakat! Teknoloji insanın hayâl edebileceğinin ötesini kurcalıyormuş İnsan kopyalanıyormuş Hız ve uzaklık tekrar tanımlanıyormuş Hiçbiri o tek soruya cevap (merhem) olmuyor Günler sonra yıkıntıların altından çıkarılan bedenler karşısında, data çağının büyüklenmeleri de yer sarsıntısı geçiriyor ve anlamsızlaşıyorlar Sınırsız çoğaltma, temeli olmayan bir kibir, üretim ve tüketimdeki açgözlülük, her şeyin sihrini bozdu En kahredicisi de, aç gözlü bir tipin, kıyametin kopacağına hâlâ inanmıyor oluşudur; mürevazı, sâde, topluluk olmayan, kâinatla ahenk içindeki hayatı yaşayanları 'ilkel'ce yorumlamasıdır Oysa doyumsuzluğuyla, kibriyle, dayatmalarıyla ve yıkımlarıyla kıyameti mecburi, hayatı da yaşanılmaz kılan o değil mi? Karşımızda fizikî ve sosyal bir facia var Fizikî yıkıntıyla birlikte sosyal ve psikolojik çökme içine girdik Şu soruyu sormaktan çekiniyor gibiyiz: sosyal gerçekliğimiz, fizikî çöküntüye davetiye çıkarmış olamaz mı? Ekran ekran dolaşan akademisyenlerin yüzlerinde, yaptıkları tüm açıklamalara rağmen, depremi izah edememenin sıkıntısı ve acziyeti okunuyor Yüzümüzü diğer bir yöne çeviriyoruz Her şeyin, görünür ve görünebilir olandan ibaret olmadığına inanıyor, Rabbimize sığınıyoruz: Allah'ım! Bizi nefsimizle ve selîm olmayan akılla baş başa vazgeçme! Kendine yakın ve kul eyle!  
 
858,505Konular
982,658Mesajlar
33,045Kullanıcılar
LetStingSon üye
Üst Alt