Çok Anlamlı İngilizce Mesajlar ve Sözler Bu konu; manalı ingilizce sözler hakkında bilgiler vermektedir Sevgili melekler, facebook ya da twitter üzerinden paylaşabileceğiniz manalı İngilizce sözler listemizle bu sayfamızda sizlerleyiz Daha önce paylaştığımız manalı kısa sözlerle kah sevdiğinize kendinizi ifade ettiniz, kah face üzerinden paylaşımda bulundunuz ya da manalı ağlatan sözler konumuzda kendinizi buldunuz Acilen fakat konumuzla ise Türkçe bana yetmiyor, İngilizcesi gerekli diyorsanız, buyrun listemize geçelimcokanlamliingilizcemesajlarvesozler5c5562df2b94dalt 1549099738 1549099738 cokanlamliingilizcemesajlarvesozler5c5562df56cdccokanlamliingilizcemesajlarvesozler5c5562df56cdc cokanlamliingilizcemesajlarvesozler5c5562df56cdc She said I’m leavingCause He cant take the painIt is hard to continue this love it aint same (gidiyorum dedi çünkü acıya dayanamıyordubu aşka dewam etmek zordu we hicbirsey benzer değildi…) Things I loved before, are now for saLe (evvelden sevdiğim hersey şu anda satılık) Do you ever wanna run away?Do you locked yourself in your room , with the radio on turned up so loudNo one hears your screaming (Hic uzaklara kacmak istedinmi? kendını hıc odana kitledinmiradyonun kısık sesını arttırarakHıc kımse duymaz senın çığlıklarını) Here is a little story that I made up So Let’s make believe (benım uydurduğum bir öykü bu,o vakit kendımızı ınandıralım) I’m just a crazy kind of girl I wanna shop around , I’ve just begun Don’t wanna settle down (ben cılgın bır kızım alıswerıs yerine getirmek ıstıyorumdaha yenı basladım sakinleşmek ıstemıorm) Don’t be scared of your shadow You can’t hide from your sorrow (Gölgenden korkma, kaderinden saklanamazsın) I lie and I lie and I lie till there’s no turning back;I don’t know why (Yalan söylüyorum yalan söylüyorum dönüşü olmayana kadar;Bilmiyorum niçin) oh tonight you killed me with your smile so beautiful and wild so beautiful (bu gece gülüşünle beni öldürdün öylesine hoş ve vahşiceki öylesine hoş) I don’t know who to trust no surprise;Everyone feels so far away from me (Bilmiyorum kime güveneceğimi şaşırmadan;Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor) No longer waiting, remove illusions;No more complaining, forget confusion (uzun beklemeler yok,ilizyonları kaldır;daha fazla yakınmak yok,karışıklığı unut) I tried so hard;And got so far;Ayak in the end;It doesn’t even matter (pek fazla denedim;Ve öyle uzaklaştım;Lakin en sonunda;hiçbir önemi kalmadı) Know that i can’t get over you;’cause everything i see is you and i don’t want no substitute;baby i swear it’s deja vu (seninle baş edemediğimi bil;çünkü gördüğüm herşey sensin ve yedeğini istemiyorum;bebeğim yemin ederim bu bir deja vu) No one will love you the way I do;No one will love you;Love you like I do;It will never be the same (hiç kimse seni benim sevdiğim şekilde sevmeyecek;hiç kimse seni sevmeyecek;benim sevdiğim gibi;asla benzer olmayacak) I’m so over being blue;Cryin over you;And I’m so sick of love songs;So tired of tears;So done with wishing you were still here;Said I’m so sick of love songs so sad and slow (Fazla hayalciyim;Sana ağlarken;Ve aşk şarkılarına hastayım;Gözyaşlarına fazla yorgunum;Senin hala burada benimle olmanı dilerken;Dedi oysa aşk şarkılarına hastayım fazla can sıkıcı ve yavaşlar) Strange infatuation seems to grace the evening tide;I’ll take it by your side;Such imagination seems to help the feeling slide (akşam vakti ilginç karasevda hoş görünür;bn onu senin yanından alacağımn;böyle hayal gücü hislerin kaymasına tezgâhtar olur) I… Take the plan, spin it sidewaysI… Fall Without you, I’m Nothing (ben…plan yaparım yol kenarlarına ağ örerimbn…yenilirimsensiz ben bir hiçim)