çocuklarla irtibat kurmanın yolları çocukla iletişim kurma teknikleri mektep öncesi çocuklarla iletişim mektep öncesi çocukla kurma usul ve teknikleri yolları Iletisim sosyal sürecin yaşamsal noktasidirÖzellikle çocukla kurulacak tutarli ve etkin bir iletisim, çocuk egitiminin ve mutlu bir yasamin temel tasidirIletisimde kisiyi etkin kilan,insanlarla yapici olarak konusmasini ögrenmedirAyni zamanda iletisimde temel prensip kabul etmedirBaskalarini oldugu gibi kabul etmek ,iliskileri kuvvetlendirmede en önemli etkendirBu nedenle çocuga yakinlasirken onu başlıcababa ya da ögretmen olarak oldugu gibi kabullenmeli ve bu haliyle sevdigini ,önemsedigini hissettirmelidir unutulmamalidir fakat çocugu kendi isteklerimiz amaçlarimiz yönünde programlamak degil çocugun kabiliyet ve özelikleriyle rehberlik etmek onu egitmektirÇocukla iletisim kurmanin en etkin yolu onu dinlemektirOnu DINLEMEK degil DINLEMEK önemlidirÇocugun anlattigi önemsedigi seyleri pasifçe dinleyip tepkide bulunmamak duymaktir ve çocukla iletisime fazlasiyla hasar verir Çocuk kendini degersiz hissederOlumsuz duygular yasamasina sebep olurÇocukta etkili bir iletisim hazırlamak için ,duygularini tanımlamak ona yardimci olmasi gerekirGenellikle çocugu üzenkorkutan kötü duygulardan onu uzaklastirmaya çalisiriz Oysa bu çocugu daha çok üzerÇocuk hissetmekle ve o an yasamakta olduklarini karsidan sözcüklerle duydugunda rahatlarÇünkü bir baskasi ,onun iç dünyasinda yasadiklarini anlayabilmis ve bunu dile getirmistirÇocuklarla devamli uzun ve sikici ögütler veya mantikli açiklamalar yerine bir seyin ne kadar çok istendigini ona hissettirinBöylece çocugun gerçegi kabullenmesi kolaylasirGünlük yasamda gerek ebeveynçocuk gerekse egitimci çocuk alaninda yer yer uğraş yasanir Öyleki zamanla bu bir zorlama gösterisi savasina dönüsürBöylesi durumda yapilacak en mantikli sey çocuk olsaydim böyle bir durumda ben ne yapardim ? sorusunu cevaplamaktirBöylece çocugun karsisinda yer yer olmak yerine onun yaninda olunacaktirÇocugun hatalarini samar gibi yüzüne vurmak,problemi çözmek yerine,içinden çikilmaz bir hal olmasina yol açarOysa sorunu dile getirip ,açiklik kazandirmak ,çocuklarin o anda yapmalari gerekeni kendi kendilerine bulmalarina yardimci olacaktirÇünkü çocuk suçlanmak yerine konu hakkinda bilgilendiklerinde yapmasi gerekeni anlar ÇOCUGUN AILE ILE OLAN ILISKILERI Annebaba çocuk iliskilerini ,içinde yasanan toplumun etkisi belirlerTürk aile ve sistemine bakildiginda genelde otoriter kisitlayici ,asiri koruyucu ve denetim edici bir yapinin öne çiktigi, çocuklarin saygili, bas egici ,dingin,sakin kisilik yapisiyla biçimlendigi kurallarla yerinde davranislar ödüllendirilirken, faal, sorgulayici, atilgan davranislarin cezalandirildigi görülmektedir Baska bir deyisle toplumumuzda çogunlukla dingin ve laf dinleyen çocuklar annebabayla olumlu iliskilerle girmekte, kendi görüslerini açıklama edebilen aktif ve girisken çocuklar ise çatisma kaynagi olmaktadirBu zamanla öylesi bir ayla dönüsür ama çocuk aile iliskisi bir kazanma kaybetme gibi bir güç gösterisine dönüsürBöylece ara sıra ebeveynler baskin çikarak çocuk kaybeder, ya da çocuk baskin çikarak anne babasina kaybettirirBu yöntemlerin her ikisi de son derece sagliksiz sonuçlar dogururEn hoş ve saglikli çözüm ,içinde kaybeden tarafi olmadigibir usul üretebilmektirYeni ebeleyen ve çocuk sorunu karsilikli doyum ilkesi içinde çözmelidirIhtiyaçlar karsilikli dile yetirilmeli ve sorun iki tarafin kabul edebilecegi sekilde çözümlenmelidirBurada kayda değer olan taraflarin kendi gereksinim ve haklarini gözetmesi kadar, karsidakinin ihtiyaç ve haklarina da saygi göstermesidirYeni bir uzlasi noktasinda birlesmektirAnne babalar çocuk egitirken başlıca üç gurupta toplanabilecek davranislar sergilerler,Bunlardan ilki Denetleyici yaklasimdirBurada anne baba davranislarinin ortak yönü çocugun tutum ve davranisini degistirme yaklasimidir Bunu yaparken de tehdit ve siddet kullandiklari gibi sevgiyi esirgeme ,küsme ya da asagilama gibi tepkiler gösterirler Bu asamada çocuk ,hangi davranisin hangi tepkiyi alacagi konusunda bir fikre sahip degildir Çocuk nefret edilen şey temelinde büyüdügü için korkutulmus sindirilmis ya da isyankar bir birey olur Bazen her ikisi bir arada bulunabilirDiger bir yaklasim tarzi destekleyici yaklasimdir Burada çocuga yakin alaka gösterilir (hatta sözle veya dokunarak belirtilir),onunla karşılıklı faaliyetlerde bulunulur ve en önemlisi çocugun benligi onaylanirBöylece çocukta saglikli bir psiko sosyal gelisim yasanir ve ebeveynlerin beklentilerine daha olumlu yanıt verir Çünkü çocuk ailesi tarafindan oldugu gibi kabullenip ,sevilmis ve desteklenmistirÜçüncü yaklasim ise edilgen yaklasimdir ama burada aile çocugun etkinlikleri karsisinda son derece ilgisiz ve kayitsizdir Böylesi ailede yetisen çocuklarin ögretmen ve arkadaslarina karsi olumsuz davranislar sergiledigi ve esyalara zarar verdigi gözlemlenmistirAilelerin aklinda bulundurmasi gereken en kayda değer öğe ,çocuk kişisel özelikleri ve kapasitesine göre beklenti düzeyi gelistirmektirÇocuk egitiminde aile böylece bir yerde durmalidir fakat çocuk her lahza annebabanin yaninda oldugunu kasıtlı olarak yardım bulsun ,hem de onlarin hiç görmeyerek hür hissetsin ÇOCUGUN MEKTEP VE ÖGRETMENLE OLAN ILISKILERI: Aileden sonradan okul,çocugun birincil esas toplumsallasma kurumu niteligini tasirÇocuk okula basladiginda çevresinde uygulamasi gereken kurallarla ,özümsenmesi beklenen bilgileri bulurEger birlikte yasamaya yatkin ve mektep olgunlugundaysa düzen da zorluk çekmezSinif içi ve disi etkinliklere katilir Kendini açıklama etmede zorlanmaz Tam tersine kisilik özeligi veya ailenin yanlis tutumu sonucu ,toplu yasama,çalisma ve oynamaya yatkin degilse okula uyumda zorlanirÇocugun okula baslama konusunda hazir bulunuslugu farklidirBu farki göz ardi etmek sagliksiz sonuçlar dogurabilir *Mektep ve Ögretmen:Ögretmenini ögretim yili basinda sergiledigi tutum önemlidirBu davranış negatif davranislari pekistirebildigi gibi daha iyi ve doyum saglayici bir mektep hayati için yeni umutlar yaratabilir Her çocugun kendini şehvetli ve sosyal açidan güvenli hissedebilecegi,korkularini ve güvensizligini yenebilecegi ögretmeninin ve arkadaslarinin ona gülmeyecegi bir ortama ihtiyaci vardir Fakat bundan daha sonra çocuk korkularini ve güvensizligini yenmeye ve okulda basarili olmaya baslaya bilirAilesi tarafinda gerekli ihtiyaçlari karsilanmayan ve kendine güveni olmayan çocuktan okulda yardim olmaksizin kendine olan güvenini gelistirmez beklenmezBu durumda ögretmene önemli bir rol düsmektedirÇocuga basarabilecegi görev ve sorumluluklar verilmeli sinif gazetesini yönetme ,müzik kolu baskanligi ,sinif baskanligi gibi firsatlar taninmalidirBöylece çocuk ,yeni yetenekler gelistirebilirKendini olan güvenini kazana bilir ve daha manâlı basarilar için motive olabilirBasarisiz çocuklara yardimin en manâlı ögelerinde biri,basari tecrübeleri yaratilarak güvenini güçlendirmektirÇünkü ögrenmekten ve kesfetmekten dogan heyecan ve memnuniyeti tadamamis çocuklarin adi okul çalismalari konusunda yeterince işine düşkün olmalari beklenemezIlk olarak bir arkadasiyla birlikte sinifta bir seyler arzetmek ,karşılıklı ilgileri üzerine bir seyler konusmak ,dersin belirli bir konusunun sunulmasinin paylasilmasi ,bu ilk tecrübelere firsat hazirlar Zira basarisiz çocuklar düsük performanslari yüzünden bir türlü gerçeklestirmedikleri paylasmaya siddetle ihtiyaç duyarlarBasarisiz çocuk ,çoğunlukla kaybetmekten korkarÖgretmen çocugun zayifliklarinda n fazla,iyi ve kuvvetli taraflarindan yararlanarak bu nefret edilen şey ile basa çikmasinda yardimci olabilirBasarisiz çocuk ,ögretmenin kendisini anladigindan kesin oldugu taktirde onu memnun etmek amaciyla bir mücadele içine girebilir Iyi bir ödevin ardindan çabasini takdir edilmesi sonucu ,çocuk her türlü mektep faaliyetiyle daha artı ilgilenmeye baslayabilirFakat bütün bunlari yaparken ögretmenin çok sabirli olmasi gerekir Yeterlik duygusu yüksek olan ögretmen ,ögrenci girisimciligini tesvik eden,onu destekleyen ,bireysel ihtiyaçlara egilen ,sinif kontrolüne (disiplinine) az süre ayiran kisidirBöyle bir ögrenme ortami basari düzeyini artirir Bunun tersine düsük yeterlik duygusu içindeki ögretmenler çocuklari ögrenmeye motive edememekte ve basarisizlik tohumu ekmektedirAyni sekilde ögretmen düsük beklenti gelistirdigi ögrencilere genelde daha eksik soru sormakta Kisaca,düsük beklenti gelistirilen ögrenciler ögretmenlerinden daha eksik olumlu,sicak,kisisel ilgi ve sözler olmayan iletisim almaktadirOysa yüksek basari için,yüksek motivasyon gereklilik bulunmaktadir Ögretmenin beklentisinin düsük olmasi daha az iltifat ve uyarı Ögretmenin Ögrencide basari konusundaBeklentilerinin beklentinin eksik olmasidaha da azalmasi Daha az çaba sarfetme ve daha kötü notlar Okul basarisizligi bir kisirdöngüdürBu döngü, fakat ögretmenin beklentisini yüksek tutarak ögrenciyi motive etmesiyle kirilabilir ÇOCUGUN ARKADASLARIYLA OLAN ILISKILERI Arkadas Iliskilericocuklarlailetisimkurmaninyollari5c4c436e03b9cgifalt :A :A :Arkadaslik gereksinmesi bebelik dönemine değin uzanirAglayan bebek,yanina bir baskasinin yaklastigini görür görmez susarÇocuklar arkadasliga ,sadece doyum saglamak için degil ,ayni zamanda tecrübe kazanma amaciyla da gereksinme duyarlar Çocuklar digerleriyle birlikte ola ola,grup isteklerini ve kabul edilen davranisi ögrenirler12 aylik bebekler ast yandan getirdiklerinde ,bir karsilikli iliski kurma (interaction) istegi görülürBirbirlerine bakar,yaklasir,kesfeder ve sonradan oyuncaklarini paylasirlarOysa bu temaslar çok kisa sürelidirBu nesil karsilikli iliskilerin öyle azinin süresi bir dakikayi geçerYasamin ikinci yilinda yasitlar arasi iliskiler daha karmasik ve çesitlilik gösteren bir hal alirVe 3 yasina gelindiginde ,çocuklar yasitlariyla iliski kurmada kendilerine özgü ve kalici yöntemler gelistirmis olurlarBazilarinda negatif sosyal tavirlar görülürBunlarin kurduklari iliskiler tartisma ,saldiri ve daha sosyaldirlerBunlarda yasitlarina bir seyler verme,degerleriyle birlikte faaliyette yeralma ve sevgi gösterileri görülür3 ve 4 yaslari arasinda yasitlarla kurulan arkadasliklarin sayisinda artis 6olurAnaokulu,yasitlarla birlikte olma ve onlarla faaliyette yeralma konusunda genis olanaklar saglar Başlıca baba ve ögretmenler ise,çocugu sosyal faaliyetlere katilmasi için destekler Distan gelen bu desteklere ek olarak çocugun gelisen bilissel ,sosyal ve iletisimsel becerileri yasitlariyla daha basarili iliskilere girmesine olasılık hazirlar (5) Okul öncesi kurumlardaki 26 inleme çocuklarinin sosyal etkilesimi,uzmanlarca farkli yöntemlerle ele alinmistir Uzmanlardan bazilari arastirmalarda Gözlem Yöntemlerini kullanirlarken, digerleri Sosyometrik Tekniklere agirlik vermislerdir Çalismalar,arkadasligin zamanla tutarlilik kazandigi yolunda birlesmektedir 23 yas çocugu,oyun arkadasini çabuk degistirebilir ve sinifta baska bir arkadasini sevdigini söyleyebilir5 yaslarinda ise,çocugun artik uzunca bir süre beraber oldugu bir ya da iki arkadasi vardirOkul öncesi dönemi çocuklarinin kisilik özelliklerini inceleyen Harput (1970),bu dönemdeki çocuklarin büyük bir bölümünün sosyallesmesi arkadas canlisi ve disadönük olduklarini saptamistir Saldirganlik davranisini konu alarak ele bölge Feshbach (1970), 25 Inleme çocuklarinda sosyal Davranisinin Incelenmesikonulu 14 arastirmadan 97 sinde,bilhassa erkek çocuklarda saldirgan tavir alislar saptamistir 4 yasindan önce çocuklar,bayağı olarak beraber olduklari,kisilerin oyun arkadaslari olmasini isterler Onlarla oyun faaliyetlerini paylasmak arzusundadirlarBu dönemde çocuklar,kendileriyle oynayacak bir ya da iki arkadaslarini seçerlerÖnceleri seçtikleri oyun arkadaslari her iki cinsten olabilirFakat okula girmeye hazirlandiklari sirada çocuklar oyun arkadaslarini kendi cinslerinden seçmeye özen gösterirlerÇünkü sosyal baski sebebiyle kendi cinslerine uygun oyunlar oynamayi ögrenmelidirlerÇocuk ilkokula basladiginda,arkadaslarinin sayisi ve bunlarin çocuktaki etkisi anaokulundakilere kadar daha çokturÇocugun arkadas sayisinda görülen artisa ragmen ,bu dönemde henüz yakin arkadasliklara rastlanmazOysa ,son çocuklukta arkadasliklar sayi açisindan degil ,yogunluk açisindan artis gösterir Okul döneminde çocuklar,arkadaslarini çogunlukla yakin çevrelerindeki komsularindan seçerlerOysa seçimi yaparken,kendi yaslarina ,cinslerine ,zihinsel ve sosyal düzeylerine uygun olmalarina itina gösterirler Yillar ilerledikçe ,arkadas seçiminde ,yardimseverlik ,dürüstlük,sagduyu sahibi almak arkadas canlisi elde etmek gibi kisilik özellikleri ön sirayi almaya baslar Guruplasmalar ve(Çete Çagi): Çocuk okula girdikten ve baska çocuklarla iliski kurmaya basladiktan sonra ,evin civarinda yalniz basina veya bir,iki arkadasla oynama hevesini kaybederArtik o,yalniz basina kalmayi can sikici bulur Gezilirde, davetlerde ya da aile toplantilarda anne babasiyla birlikte bulunmayi özlem etmezBu çagda kisisel oyunlardaki ilgi,gurup oyunlarina çevrilir ve arkadassiz oyun önemini yitirirÇocuklugun sonlarina dogru arkadas gurubunun daha etkin olusunun,kismen çocugun zamaninin büyük bir bölümünün arkadaslariyla birlikte geçirmesini rolü vardirÇocugun içine girdigi bu çaga ,sosyal bilincin fazla hizli gelistigi bir dönem olmasi sebebiyle (Çete Çagi)Geng Agebayağı verilirÇeteler son çocukluk yillarinin bayağı sosyal guruplasmalardir Çete,disaridan herhangi bir yardim görmeyen ve sosyal bir hedefi olmayan,kendiliginden olusan bölgesel bir gurupturOrtak ilgilere sahip çocuklarin olusturduklari oyun guruplaridirAnne babalarin,ögretmenlerin veya gençlik liderlerinin herhangi bir destegi olmadan ,çocuklar tarafindan kurulmusturBu guruplar,çocuklarin kendi gereksinmelerine yerinde bir toplum meydana getirmeleri için kendiliginden bir çabanin sonucu olusurlarÇete ,otorite itibariyle yetiskinlere düsman olabilirlerBununla birlikte çeteler,ne yetiskini onayina gereklilik duyar,ne de disaridan herhangi bir kontrole bagimli edinmek isterlerOnlar,kendi otoritelerini kendileri saglarlarÇocuk ,aile çemberinden ,içinde akranlarinin bulundugu dünyaya dogru kaydikça,bu kimselerle birlikte olmaktan daha fazla doyum saglamayi ögrenmek zorundadirUtangaç olsun olmasin,yabancilara cana yakın yaklasma yollarini ögrenmelidirO,artik akran gurubunubir bireyi olurBu gurup artan bir şekilde çocugun davranis ve tavirlari üstünde etkisini gösterecek ve aile gurubunun yerini alacaktirBu yaşıt gurubu ,birlikte duyan ve hareket eden asagi yukari ayni yastaki kimselerin kümesiolarak tanimlanabilirÇocuklarin ev disi çevrelerindeki arkadas ve diger eriskinlerle olan iliskileri ,olumlu ve doyum verici biçimde ise,onlar bu türlü bir sosyal iliskiden hoşnut kalacaklar ve ayni iliskilerin yenilenmesini isteyeceklerdirAksi gerçeklestiginde ise,dis dünyayla iliskilerini kesecekler ve aile üyelerine döneceklerdir6 yasindan 8 yasina dogru gurup oyununda artan bir şekilde bir çoğaltma görülürBu degismeye kosut olarak sosyallesmede de belirgin bir artis meydana gelirÇocuk daha az egoist ve saldirgan ,buna karsilik ,daha artı grup bilincine sahip ve yardimsever olur Tipik bir çocugun oyun gurubu (veya çete gurubu ) ortak ilgileri olan çocuklardan olusurBu gurubun esas amaci ,hos zaman geçirmektirYapilan bazi arastirmalar ,neseli ,iyi,arkadasça elde etmek,alaka ve haz benzerligi,yakin oturmak gibi faktörlerin arkadas seçiminde kayda değer etkenler oldugunu göstermistir 67 yasindan itibaren kizlar ve erkekler ,,kendi cinslerinden olusan guruplariyla birlikte oynamaktan büyük bir haz duyarlarYaklasik olarak 7 veya8 yaslarinda 11 ya da 12 yaslarina dek olan son çocukluk çaginda ,söz konusu çocuk guruplari 6 kisiden 10 kisiye kadar yükselirFakat bu guruplar ,üyelik bakimindan hala kesinlesmis ve mükemmellesmis degildirGurup artan bir şekilde kendi hareket tarzini kurallarini gelistirirBu ,üyelerin kandırma yapmadan oynamalarini saglamak ,gurubun giristigi isde herkesin kendi payina düseni yapmasina olasılık hazirlamak seklinde gerçeklesirYasin artmasiyla birlikte ,keza çocugun iliskide bulundugu gurubun büyüklügünde,ayrıca de gurup faaliyetlerinin süresinde bir artis vardirOyun gurubu zamanla çocugun yasamina hükmetmeye baslarOna birtakim kavramlar kazandirirBunlardan bir bölümü dogru,bir bölümü yanlistirBir gruba ait olma,çocugu sadece arkadas ve eglence saglamakla kalmaz,ayni zamanda ona kibir ve statü duygusu da verirSonuç olarak çocuk,gurubuna karsi güçlü bir baglilik duygusu beslemeye baslar Tek basina ele alindiginda , kollektif oyun faaliyetinin ,çocugu bencillikten kurtarmasi,isbirligini gelistirmesi ve insanlarin birbirlerine gereksinmeleri oldugunu göstermesi bakimindan önemi büyüktürÇocugun arkadas gurubu,onun sosyal tavirlarini etkilerBu sosyal tavirlar,çocugun genel olarak diger bireylere ve sosyal yasama karsi tüm tutum ve davranislarini içerirBir dereceye kadar ailede kazanilan bu tavirlar ,çocugun arkadas gurubuyla olan deneyimleri sonucu degisebilirGenel bir kural ,okul öncesi dönemde aile içi deneyimler,okul döneminde de aile disi deneyimler,kisilik olusumu ve yapilanmasinda büyük bir siklet tasimaktadir id