Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
“anneciğim yatağımın altında canavar var, korkuyorum”
“dolabımda hayalet var, çok korkuyorum, seninle uyumak istiyorum”
“yarın ki imtihanda ne yapacağımı bilmiyorum ve çok korkuyorum”
“okula gitmek istemiyorum, ya ben mektepteyken senin başına bir şey gelirse”
Vb. birçok dehşet durumuyla az da olsa karşılaşmışızdır.
Endişe sözü, evlatlarımızdan sık duyduğumuz ve kimi hengam nasıl bir yaklaşımda bulunacağımızı bilmediğimiz, bazen sakin karşılayıp bazen de bizi öfkelendiren bir durumdur. “Erkek adam korkar mı”, “Uyduruyor aslında”, “Yeterince çalıştın, testten niçin korkuyorsun ki!” diye düşündüğümüz durumlarda ne yapacağımızı bilememek, çaresizlik ve çözümsüzlük durumu sıklıkla yaşadığımız bir meseledir.
Umumî bir bakışla kaygı, kaygı, evham hali; bireyin rastgele bir durum sırasında etrafında olup biten her şeyi bir tehlike ve tehdit üzere algılaması, o durumda hissedilen; gerginlik, güçlü bir kaçma yahut hengame etme dürtüsü, sonucunda da vücudun süratli kalp atışları, kaslarda gerginlik üzere fizyolojik belirtilerle reaksiyon vermesidir. Aslında bireyin yaşadığı ağır bir uyarılma halidir de denebilir.
Hayal dünyaları çok geniş olan evlatlar hengam zaman kaygılarını ve telaşlarını bastırmada zorlanabilirler. Evlatların bilhassa geceleri meskene girecek makûs adamlardan, hırsızdan, canavardan, hayaletten, kedi-köpek üzere hayvanlardan korkması kimi devir komik gelse de ciddiye alınması gereken durumlardır. Küçük yaştan itibaren zihne yerleşen dehşet duygusu yetişkinliğe de yansıyan belirtiler halinde devam edebilir.
Çocukluk periyodunda ortaya çıkan ve psikiyatrik meseleler diyebildiğimiz dehşetler ya da yaygın telaş halleri vardır ki ana pederler bu dehşetleri güzel ayırt ederek, müdahale ve desteği geç kalmadan evlatlarına sunmalılardır.
Devir zaman evlatlarımızın etrafındaki tüm değişikliklere ve hadiselere ağır bir korku ve dehşet ile baktığını fark edebiliriz. Bu telaşlar huzursuzluk, çok heyecan duyma, kolay yorulma, kanıları ağırlaştırma zorluk çekme ya da zihnin durmuş üzere olması hali, irritabilite/duygusal hassaslık, kas gerginliği ve uyku sorunları ile kendini gösterebilir. Evlat tasasını denetim etmekte zorlanır. Korku durumuna fizikî yakınmalar da eşlik edebilir. Bu tıp durumlar evladın ömür kalitesini olumsuz cihette etkilemektedir. Evlatlarımız içsel ıstırap ve gerilimlerini hengam zaman sözel olarak lisana getirememekte ve davranışları ile yardım davetinde bulunmaktadırlar. Bu yardım davetleri ana pederler tarafından dikkatlice değerlendirilmeli ve hassaslıklar karşılanmalıdır.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu olarak tanımlanan psikiyatrik tablo çok hafif tedirginlikten dehşet ve panik raddesine kadar değişen yoğunluklarda bireyin endişe ve tasa hali yaşıyor olmasıdır. Bu aşamaya gelen anksiyete kimseyi müdafaa düzeneklerinden biri olma özelliğini yitirir ve kişinin başa çıkması gereken bir sorunu haline gelir.
Bireyin yahut evladın yaşadığı tasa ve dehşet hali şayet gündelik yaşantıyı etkiliyorsa, arkadaş, ana peder ilgisine olumsuz yansımaları varsa, mektep yaşantısını tehlikeye sokuyorsa bu durum olağan çocukluk çağı korkusu üzere düşünülmemeli ve kesinlikle bir eksperden yardım alınmalıdır.
“dolabımda hayalet var, çok korkuyorum, seninle uyumak istiyorum”
“yarın ki imtihanda ne yapacağımı bilmiyorum ve çok korkuyorum”
“okula gitmek istemiyorum, ya ben mektepteyken senin başına bir şey gelirse”
Vb. birçok dehşet durumuyla az da olsa karşılaşmışızdır.
Endişe sözü, evlatlarımızdan sık duyduğumuz ve kimi hengam nasıl bir yaklaşımda bulunacağımızı bilmediğimiz, bazen sakin karşılayıp bazen de bizi öfkelendiren bir durumdur. “Erkek adam korkar mı”, “Uyduruyor aslında”, “Yeterince çalıştın, testten niçin korkuyorsun ki!” diye düşündüğümüz durumlarda ne yapacağımızı bilememek, çaresizlik ve çözümsüzlük durumu sıklıkla yaşadığımız bir meseledir.
Umumî bir bakışla kaygı, kaygı, evham hali; bireyin rastgele bir durum sırasında etrafında olup biten her şeyi bir tehlike ve tehdit üzere algılaması, o durumda hissedilen; gerginlik, güçlü bir kaçma yahut hengame etme dürtüsü, sonucunda da vücudun süratli kalp atışları, kaslarda gerginlik üzere fizyolojik belirtilerle reaksiyon vermesidir. Aslında bireyin yaşadığı ağır bir uyarılma halidir de denebilir.
Hayal dünyaları çok geniş olan evlatlar hengam zaman kaygılarını ve telaşlarını bastırmada zorlanabilirler. Evlatların bilhassa geceleri meskene girecek makûs adamlardan, hırsızdan, canavardan, hayaletten, kedi-köpek üzere hayvanlardan korkması kimi devir komik gelse de ciddiye alınması gereken durumlardır. Küçük yaştan itibaren zihne yerleşen dehşet duygusu yetişkinliğe de yansıyan belirtiler halinde devam edebilir.
Çocukluk periyodunda ortaya çıkan ve psikiyatrik meseleler diyebildiğimiz dehşetler ya da yaygın telaş halleri vardır ki ana pederler bu dehşetleri güzel ayırt ederek, müdahale ve desteği geç kalmadan evlatlarına sunmalılardır.
Devir zaman evlatlarımızın etrafındaki tüm değişikliklere ve hadiselere ağır bir korku ve dehşet ile baktığını fark edebiliriz. Bu telaşlar huzursuzluk, çok heyecan duyma, kolay yorulma, kanıları ağırlaştırma zorluk çekme ya da zihnin durmuş üzere olması hali, irritabilite/duygusal hassaslık, kas gerginliği ve uyku sorunları ile kendini gösterebilir. Evlat tasasını denetim etmekte zorlanır. Korku durumuna fizikî yakınmalar da eşlik edebilir. Bu tıp durumlar evladın ömür kalitesini olumsuz cihette etkilemektedir. Evlatlarımız içsel ıstırap ve gerilimlerini hengam zaman sözel olarak lisana getirememekte ve davranışları ile yardım davetinde bulunmaktadırlar. Bu yardım davetleri ana pederler tarafından dikkatlice değerlendirilmeli ve hassaslıklar karşılanmalıdır.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu olarak tanımlanan psikiyatrik tablo çok hafif tedirginlikten dehşet ve panik raddesine kadar değişen yoğunluklarda bireyin endişe ve tasa hali yaşıyor olmasıdır. Bu aşamaya gelen anksiyete kimseyi müdafaa düzeneklerinden biri olma özelliğini yitirir ve kişinin başa çıkması gereken bir sorunu haline gelir.
Bireyin yahut evladın yaşadığı tasa ve dehşet hali şayet gündelik yaşantıyı etkiliyorsa, arkadaş, ana peder ilgisine olumsuz yansımaları varsa, mektep yaşantısını tehlikeye sokuyorsa bu durum olağan çocukluk çağı korkusu üzere düşünülmemeli ve kesinlikle bir eksperden yardım alınmalıdır.
