Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
~~Çocuklarda Düşük Ders Başarısı Nedenleri
Çocuklarda ve ergenlerde görülen ders başarısızlığı en çok karşılaşılan meselelerden birisidir. Bilhassa günümüz eğitim sisteminin getirdiği zorluklar aileleri ve evlatları mektep yaşantısının başlangıcından itibaren hem maddi hem manevi soruna sokmaktadır. Son yıllarda evlat psikiyatri kliniklerine en sık müracaatlar arasında yan alan ders başarısızlığı nedenleri araştırılması gereken bir durumdur.Ders muvaffakiyetindeki düşüklük eğitim hayatının başlangıcından itibaren görülebildiği üzere çok yeterli olan derslerin sonradan düşüşe geçmesi ile de önümüze çıkabilir.
Sanılanın bilakis ders başarısızlığı yalnızca zeka seviyesinin düşük olması ile ilgili değildir. Ders muvaffakiyetini etkileyen zekadan bağımsız birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan kimileri dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme bozuklukları, mektep korkusu, depresyon olarak sayılabilir.
Mektep muvaffakiyetini etkileyen faktörler yalnızca psikiyatrik bozukluklar değildir. Mekteple ilgili sorunlar, aile içinde yaşanan problemler, arkadaş bağlarındaki dertler ders muvaffakiyetini etkileyebilen faktörlerdir. Bilhassa günümüzdeki eğitim sisteminin bir gereği olarak 5 yaş civarında büyük bir maratona başlayan evlatlar hiç durmadan ve dinlenmeden koşmakta ve ana pederler da bu maratona evlatlardan daha ziyade iştirak ederek, bazen evlatların üzerindeki ağır yüke ortak olarak kendileri de dert yaşayabilmektedirler. Aileler bu ağır yük altında ezilirek çıkış yolunu bulmakta zorluk çekmektedirler. Bu durum mektep ve imtihan muvaffakiyetini olumsuz cihette etkileyebildiği üzere aile içi bağlantıları ve çevresel bağları de olumsuz cihette etkileyebilmektedir. Ailelerin, mektep başarısızlığının altında yatan nedenleri araştırmadan evladı yargılamamaları gerekir.
Mektep muvaffakiyetini etkileyen en kıymetli psikiyatrik meselelerin başında ise dikkat eksikliği ve kişisel öğrenme bozukluğu (disleksi) gelmektedir. Dikkat eksikliği tek başına yahut hiperaktivite ile birlikte bulunabilir. Öğrenme bozukluğu ise evladın zeka seviyesinin sıradan hadlerde olmasına karşın aritmetik, okuma ve yazma meydanlarının kimilerinde yahut tümünde bir başarısızlık görülmesidir. Bu durum zeka geriliği ile karışır lakin bilirkişi gözü ile ayırtedilip tedavi edilmediği takdirde evladın eğitim hayatını yarıda kesmesine bile neden olabilir.
Mektep başarısızlığının bir kıymetli nedeni de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Beraberinde hiperaktivite bulunduğunda daha kolay tanınabilmesine karşın yalnızca dikkat eksikliği bulunan çocuklardaki durum kolay fark edilmeyebilir. Bu evlatlar muhitlerinde tembel, sorumsuz, uyuşuk ,ders çalışmayı sevmeyen evlatlar olarak isimlendirilip bu durumlarının bir rahatsızlıktan kaynaklandığı akla gelmez. Münhasıran dikkat eksikliği bulunan evlatlar ilkokul 4. sınıfa geldiklerinde derslerinde besbelli bir düşme ile karşılaşırlar. Bu durumun erken fark edilip tedaviye başlanması evladın eğitim hayatında değerli rol oynar. Ailelerin bu türlü bir sorunu fark ettikleri anda evlat psikiyatri mütehassısına başvurmaları gerekmektedir. Gerekli kıymetlendirme ve testler yapıldıktan sonra müsait tedavilerin başlanması bir çok evladın akademik yaşantısını direkt etkileyecektir.
Çocuklarda ve ergenlerde görülen ders başarısızlığı en çok karşılaşılan meselelerden birisidir. Bilhassa günümüz eğitim sisteminin getirdiği zorluklar aileleri ve evlatları mektep yaşantısının başlangıcından itibaren hem maddi hem manevi soruna sokmaktadır. Son yıllarda evlat psikiyatri kliniklerine en sık müracaatlar arasında yan alan ders başarısızlığı nedenleri araştırılması gereken bir durumdur.Ders muvaffakiyetindeki düşüklük eğitim hayatının başlangıcından itibaren görülebildiği üzere çok yeterli olan derslerin sonradan düşüşe geçmesi ile de önümüze çıkabilir.
Sanılanın bilakis ders başarısızlığı yalnızca zeka seviyesinin düşük olması ile ilgili değildir. Ders muvaffakiyetini etkileyen zekadan bağımsız birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan kimileri dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme bozuklukları, mektep korkusu, depresyon olarak sayılabilir.
Mektep muvaffakiyetini etkileyen faktörler yalnızca psikiyatrik bozukluklar değildir. Mekteple ilgili sorunlar, aile içinde yaşanan problemler, arkadaş bağlarındaki dertler ders muvaffakiyetini etkileyebilen faktörlerdir. Bilhassa günümüzdeki eğitim sisteminin bir gereği olarak 5 yaş civarında büyük bir maratona başlayan evlatlar hiç durmadan ve dinlenmeden koşmakta ve ana pederler da bu maratona evlatlardan daha ziyade iştirak ederek, bazen evlatların üzerindeki ağır yüke ortak olarak kendileri de dert yaşayabilmektedirler. Aileler bu ağır yük altında ezilirek çıkış yolunu bulmakta zorluk çekmektedirler. Bu durum mektep ve imtihan muvaffakiyetini olumsuz cihette etkileyebildiği üzere aile içi bağlantıları ve çevresel bağları de olumsuz cihette etkileyebilmektedir. Ailelerin, mektep başarısızlığının altında yatan nedenleri araştırmadan evladı yargılamamaları gerekir.
Mektep muvaffakiyetini etkileyen en kıymetli psikiyatrik meselelerin başında ise dikkat eksikliği ve kişisel öğrenme bozukluğu (disleksi) gelmektedir. Dikkat eksikliği tek başına yahut hiperaktivite ile birlikte bulunabilir. Öğrenme bozukluğu ise evladın zeka seviyesinin sıradan hadlerde olmasına karşın aritmetik, okuma ve yazma meydanlarının kimilerinde yahut tümünde bir başarısızlık görülmesidir. Bu durum zeka geriliği ile karışır lakin bilirkişi gözü ile ayırtedilip tedavi edilmediği takdirde evladın eğitim hayatını yarıda kesmesine bile neden olabilir.
Mektep başarısızlığının bir kıymetli nedeni de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Beraberinde hiperaktivite bulunduğunda daha kolay tanınabilmesine karşın yalnızca dikkat eksikliği bulunan çocuklardaki durum kolay fark edilmeyebilir. Bu evlatlar muhitlerinde tembel, sorumsuz, uyuşuk ,ders çalışmayı sevmeyen evlatlar olarak isimlendirilip bu durumlarının bir rahatsızlıktan kaynaklandığı akla gelmez. Münhasıran dikkat eksikliği bulunan evlatlar ilkokul 4. sınıfa geldiklerinde derslerinde besbelli bir düşme ile karşılaşırlar. Bu durumun erken fark edilip tedaviye başlanması evladın eğitim hayatında değerli rol oynar. Ailelerin bu türlü bir sorunu fark ettikleri anda evlat psikiyatri mütehassısına başvurmaları gerekmektedir. Gerekli kıymetlendirme ve testler yapıldıktan sonra müsait tedavilerin başlanması bir çok evladın akademik yaşantısını direkt etkileyecektir.
