iltasyazilim
FD Üye
Çocuklarda Bel Fıtığı
Çocuklarda bel fıtığı yetişkinlere oranla fazla daha aralıklı görülen bir rahatsızlıktır Çocuklarda bu rahatsızlık bütün bel fıtığı vakaları gözönüne alındığında takriben % 1 gibi bir oran teşkil eder Sıklıkla bel kemiklerini ilgilendiren ve anadan doğma mevcut olan birtakım yapı anormallikler, omurilik kanalının darlığı, bel kayması gibi bozukluklarla birlikte bulunabilir
Hastalığın başlangıcında genel olarak spor yaralanması, düşme, ağır kaldırma ya da ters bir hareket yapmak gibi olayı başlatan bir travma hikâyesi söz konusudur Fakat bir takım vakalarda bütün sorgulamaya rağmen böyle bir hikâye alınamaz Bizim tecrübelerimiz de göstermiştir ama, çocuklarda bel fıtığı en sık buluğ çağı dönemi dediğimiz yaşlarda görülmektedir Bu durum buluğ çağı dönemindeki fazla hareketlilik ve omurganın süratli büyümesiyle izah edilebilir Bu dönemdeki bir çocuk bel ağrısı şikâyetiyle doktora getirildiyse bel fıtığının yanında yapısal bozukluklar, doğuştan bir takım hastalıklar, beldeki farklı alanlara yönlendirilmiş kaymalar ve diskin enfeksiyonu da teşhiste daima gözönünde bulundurulmalıdır
Bel ağrısı en sık görülen şikâyet olmakla birlikte etap ağrısına da klinikte çoğu kez rastlanır Bazen her ikisi birlikte de görülebilir Yürüme bozukluğu, omurgada eğilme, bel kaslarında spazm ve hareket kısıtlılığı bulunabilir His, zorlama ve istemsiz hareket kaybı gibi nörolojik bulgularla idrar ve büyük abdest kaçırma veya yapamama gibi şikâyetler çocuklarda nadirdir En kayda değer klinik bulgu, bacağı düz olarak havaya kaldırırken ağrının ortaya çıkmasıdır
Düz röntgen filmleri yol göstericidir Bilgisayarlı tomografi ve özellikle manyetik rezonans görüntüleme metodu teşhiste çok değerlidir
Ara Sıra kemik sintigrafisine uygulamak da gerekebilir Tanı net olarak konduktan sonradan tedaviye geçilir
Konservatif tedavi denen ağrı kesici ilaçların uygulanması, sert yatak istirahati, fizik çare ve bel çekme gibi cerrahi dışı metodlar çocuklarda yetişkinlerdeki kadar iyi netice vermez ve hastaların ama eksik bir kısmında yarar sağlar İyilik görülse bile hastanın şikâyetleri bir vakit daha sonra nüksedebilir Buna karşılık çocuklarda ameliyat ile çare yeterli ve uygun bir cerrahi neticesinde çok yüz güldürücüdür Hastalar eski aktivitelerine en ince ayrıntısına kadar kavuşabilir ve spora iştirak edebilirler Dünyada bel fıtığıyla ilgilenen otorite konumundaki doktorların anında tamamı bu görüşü paylaşmaktadırlar
Çocuklarda omur kemikleri doğumdan itibaren daha alçak ve üst her iki yüzeyde birer kıkırdak plak ihtiva ederler Bu kıkırdak plakların kemik gövdesi ile bağlantı ettiği kısımda epifiz yer alır ve omur kemikleri her iki plakta yer alan bu bölgelerden kemikleşirler Çocuklar olgunlaşırken omurlar bu kısımlardan büyürler Buradaki kıkırdak plaklar takriben 17 yaşında kemiğe yapışır, 20 yaş civarında ise kemikleşir ve omur kemiklerinin gövdesi ile kaynaşırlar Bu andan itibaren de omur büyümesi sona erer
Epifizler artma çağı baştan başa aktif olarak atama yaparlar ve sıradan koşullar altında simetrik bir artma gerçekleştirirler Bu artış epifiz tabakalarına uygulanan basınçtan önemli ölçüde etkilenir Epifiz tabakaları üstüne dengeli dağılan simetrik basınç uygulaması simetrik yükselme ile neticelenirken, asimetrik uygulanan basınç asimetrik artış ve dolayısıyla da omurlarda deformite, eğri büğrü bir yapı oluşturur Hatta bu asimetri kemiğin iç yapısına da yansır ve sağlıklı bir kemik gelişimi olmaz
bu nedenle gelişme çağı içinde bulunan çocukların ağır ağırlık taşımaları ve yükü bilhassa vücutları ile asimetrik tarzda bir yerden bir yere götürmeleri omur kemiklerinde bulunan epifizler üzerine yükü dengesiz şekilde bindirecek ve dolayısıyla dinç bir kemik gelişimi olmayacaktır Onun için diyoruz ama, çocuklarımız mümkün mertebe ağır okul çantalarını taşımasınlar Sadece o günkü dersleri ilgilendiren kitap ve gereçleri yanlarına alsınlar, diğerlerini bıraksınlar Lüzumsuz hiçbir ağırlığı çantalarında bulundurmasınlar Hatta okulun imkânları müsait ise çocuklara okulda birer adet dolap belirlemek büyük huzur sağlayacaktır Ayrıca ağırlıklar eşit olarak her iki ele paylaştırılarak veya sırtta simetrik ve eşit tarzda dağıtılarak taşınmalıdır Bu Nedenle hem kendileri dar edecek, ayrıca de sonraki yıllarda omurgada ortaya çıkabilecek birtakım rahatsızlıklar için şimdiden önlem almış olacaklardır
Kaynak: Nöroşirürji Uzmanı DoçDr Ahmet Yıldızhan *
Çocuklarda bel fıtığı yetişkinlere oranla fazla daha aralıklı görülen bir rahatsızlıktır Çocuklarda bu rahatsızlık bütün bel fıtığı vakaları gözönüne alındığında takriben % 1 gibi bir oran teşkil eder Sıklıkla bel kemiklerini ilgilendiren ve anadan doğma mevcut olan birtakım yapı anormallikler, omurilik kanalının darlığı, bel kayması gibi bozukluklarla birlikte bulunabilir
Hastalığın başlangıcında genel olarak spor yaralanması, düşme, ağır kaldırma ya da ters bir hareket yapmak gibi olayı başlatan bir travma hikâyesi söz konusudur Fakat bir takım vakalarda bütün sorgulamaya rağmen böyle bir hikâye alınamaz Bizim tecrübelerimiz de göstermiştir ama, çocuklarda bel fıtığı en sık buluğ çağı dönemi dediğimiz yaşlarda görülmektedir Bu durum buluğ çağı dönemindeki fazla hareketlilik ve omurganın süratli büyümesiyle izah edilebilir Bu dönemdeki bir çocuk bel ağrısı şikâyetiyle doktora getirildiyse bel fıtığının yanında yapısal bozukluklar, doğuştan bir takım hastalıklar, beldeki farklı alanlara yönlendirilmiş kaymalar ve diskin enfeksiyonu da teşhiste daima gözönünde bulundurulmalıdır
Bel ağrısı en sık görülen şikâyet olmakla birlikte etap ağrısına da klinikte çoğu kez rastlanır Bazen her ikisi birlikte de görülebilir Yürüme bozukluğu, omurgada eğilme, bel kaslarında spazm ve hareket kısıtlılığı bulunabilir His, zorlama ve istemsiz hareket kaybı gibi nörolojik bulgularla idrar ve büyük abdest kaçırma veya yapamama gibi şikâyetler çocuklarda nadirdir En kayda değer klinik bulgu, bacağı düz olarak havaya kaldırırken ağrının ortaya çıkmasıdır
Düz röntgen filmleri yol göstericidir Bilgisayarlı tomografi ve özellikle manyetik rezonans görüntüleme metodu teşhiste çok değerlidir
Ara Sıra kemik sintigrafisine uygulamak da gerekebilir Tanı net olarak konduktan sonradan tedaviye geçilir
Konservatif tedavi denen ağrı kesici ilaçların uygulanması, sert yatak istirahati, fizik çare ve bel çekme gibi cerrahi dışı metodlar çocuklarda yetişkinlerdeki kadar iyi netice vermez ve hastaların ama eksik bir kısmında yarar sağlar İyilik görülse bile hastanın şikâyetleri bir vakit daha sonra nüksedebilir Buna karşılık çocuklarda ameliyat ile çare yeterli ve uygun bir cerrahi neticesinde çok yüz güldürücüdür Hastalar eski aktivitelerine en ince ayrıntısına kadar kavuşabilir ve spora iştirak edebilirler Dünyada bel fıtığıyla ilgilenen otorite konumundaki doktorların anında tamamı bu görüşü paylaşmaktadırlar
Çocuklarda omur kemikleri doğumdan itibaren daha alçak ve üst her iki yüzeyde birer kıkırdak plak ihtiva ederler Bu kıkırdak plakların kemik gövdesi ile bağlantı ettiği kısımda epifiz yer alır ve omur kemikleri her iki plakta yer alan bu bölgelerden kemikleşirler Çocuklar olgunlaşırken omurlar bu kısımlardan büyürler Buradaki kıkırdak plaklar takriben 17 yaşında kemiğe yapışır, 20 yaş civarında ise kemikleşir ve omur kemiklerinin gövdesi ile kaynaşırlar Bu andan itibaren de omur büyümesi sona erer
Epifizler artma çağı baştan başa aktif olarak atama yaparlar ve sıradan koşullar altında simetrik bir artma gerçekleştirirler Bu artış epifiz tabakalarına uygulanan basınçtan önemli ölçüde etkilenir Epifiz tabakaları üstüne dengeli dağılan simetrik basınç uygulaması simetrik yükselme ile neticelenirken, asimetrik uygulanan basınç asimetrik artış ve dolayısıyla da omurlarda deformite, eğri büğrü bir yapı oluşturur Hatta bu asimetri kemiğin iç yapısına da yansır ve sağlıklı bir kemik gelişimi olmaz
bu nedenle gelişme çağı içinde bulunan çocukların ağır ağırlık taşımaları ve yükü bilhassa vücutları ile asimetrik tarzda bir yerden bir yere götürmeleri omur kemiklerinde bulunan epifizler üzerine yükü dengesiz şekilde bindirecek ve dolayısıyla dinç bir kemik gelişimi olmayacaktır Onun için diyoruz ama, çocuklarımız mümkün mertebe ağır okul çantalarını taşımasınlar Sadece o günkü dersleri ilgilendiren kitap ve gereçleri yanlarına alsınlar, diğerlerini bıraksınlar Lüzumsuz hiçbir ağırlığı çantalarında bulundurmasınlar Hatta okulun imkânları müsait ise çocuklara okulda birer adet dolap belirlemek büyük huzur sağlayacaktır Ayrıca ağırlıklar eşit olarak her iki ele paylaştırılarak veya sırtta simetrik ve eşit tarzda dağıtılarak taşınmalıdır Bu Nedenle hem kendileri dar edecek, ayrıca de sonraki yıllarda omurgada ortaya çıkabilecek birtakım rahatsızlıklar için şimdiden önlem almış olacaklardır
Kaynak: Nöroşirürji Uzmanı DoçDr Ahmet Yıldızhan *