çevre kirliliği ile ilgili fıkralar

Çevre kirliliği fıkraları,

Elimize çiş yapmayız

Konferans sırasında arkadaş olan üç bilirkişi birlikte tuvalete girerek gereklilik gidermişler İşini birincil tüketen ellerini yıkadıktan sonra makineden peşpeşe kurulama kağıtları alıp ellerini kurulamış Bütün 16 adet kağıt havlu harcamış Arkadaşlarına dönmüş:
Ben ODTÜ mezunuyum, bizim okulda önce temizleme ögretilir
İşini ikinci bitiren tek bir kağıt havlu çekmiş ve elini kurulamış ve diğerlerine dönmüş:

Ben Bilkent mezunuyum,bize okulda çevreciligi öğrettiler Fazla kağıt harcamak çevreye zararlıdır?

Üçüncü birey ne ellerini yıkamış, ne kağıt almış Kendisine baş döndürücü sersemlemiş bakan arkadaşlarına dönmüş:

Ben Boğaziçi mezunuyum, biz elimize işemeyiz!

Doğanın Dengesi

Temel ormanda ağaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Esas ’i bu vaziyette görür görmez bir güzel pataklamışlar… Esas üstü başı biçare halde köye dönerken Dursun a rastlamış,
Dursun:

Ula Esas bu ne hal böyle? diye sormuş,

Esas de anlatmış:

Ormanda ağaç keseydum, birdenbire kalabaluk pir grup Doğan ’ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan ’ı taniyruuum, ne de yengesuni

Çevreci Temel
Sabahın erken saatinde avdan dönen Esas, kayığını kıyıya çektikten sonra balıkçı kahvesine içten yürür Kahvedekiler yalnızca sağ ayağı dizine kadar ıslak olan Temel ’e sorarlar :

Ula, balık vuriy mi?

Temel :

Yok yahu ne gezer

Madem baluk vurmayi ayağın niye dizine kadar islandi

Temel küçümseyerek yanıtlar :

Uşağum, haçan denizde sigara içeyrim İzmariti suya atınca basıpta söndirmeyecek miyum oni? *