nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Cenaze nasıl kefenlenir
Ölen bayan veya erkek her müslümanı bedenini örtecek şekilde bir giysi ile kefenlemek farzdır Bu farz görevini yapmayan müslümanlar günahkâr olurlar Ölünün kefenlenmesi üç şekilde olur:
Birincisi, Sünnet üzere olan kefenlemedir ama, erkekler için Kamis, İzar ve Lifafe'den ibaret olmak üzere üç kattır Kadınlar için ise, bu üç parça ile beraber bir baş örtüsü ile bir göğüs örtüsünden ibaret beş kattır
İkincisi, Kefeni Kifayetdir ki, erkekler için İzar ve Lifafe olur Kadınlar için de bunlarla beraber bir baş örtüsü olur
Üçüncüsü, Kefeni Zaruret'dir ancak, keza erkekler için, ayrıca de kadınlar için yalnız bir kattır Bu durumda ölü, bulunabilen bir tutam elbiseye sarılır Lakin bir zaruret bulunmadıkça böyle bir kat kefen ile yetinilmez
Kamis, bir gömlek yerindedir Boyun kısmından ayaklara kadar uzun olur Yen ve yakası bulunmaz, etrafı da oyulmaz İzar ise bir don ve bir eteklik yerindedir ama, tekrar ayağa dek uzun bulunur Lifafe ise, bir sargı uygun olup her tarafta ayağa değin uzun bulunmakla beraber, baş ve ayak tarafları düğümlenir Böylece İzar'dan daha uzun bulunmuş olur
Kefenin beyaz renkte pamuk bezinden olması daha faziletlidir Gelenek olarak da beyaz patiskadan yapılmaktadır Kefenin yenisi ve yıkanmışı birdir Kadınlar için ipekten kefen ve zaferan ile usfur denilen boyalarla boyanmış bezlerden de kefen yapılabilir
Kefenler mümkün olduğu kadar güzel ve ölünün varlığına uygun olmalıdır Erkeklerin kefenleri, cuma ve bayram günlerinde, kadınların kefenleri de babalarını ziyaret edecekleri günlerde giydikleri elbiselere kıymet bakımından uygun bulunmalıdır Bu bir ölçüdür Sünnet mikdarı olan kefenden daha fazlasını yeğlemek mekruhtur Hele varisler aralarında muhtaçlar ya da çocuklar bulunursa, hiç benimsenemez
Kefenler daha ölülere sarılmadan önce tek adet olarak birkaç kere hoş kokulu şeylerle tütsülenir Önce Lifafe tabut içine ya da hasır ve kilim gibi bir şey üstüne serilir Onun üzerine de İzar yayılır Sonradan da ölü Kamis (kefen gömleği) içinde olarak İzar'in üzerine konur Bu durumda ölü erkek ise, İzar önce soluna, daha sonra da sağına getirilerek sarılır Ondan daha sonra Lifafe de aynı şekilde sarılır Açılmasından korkulursa, kefen bir kuşak ile de bağlanır
Ölü bayan olunca, saçları ikiye ayrılarak kefen gömleği üstünde göğsü üstüne konur Bunun üstüne, yüzünü de örtecek şekilde başörtüsü konur Sonra üzerine İzar sarılır İzar'ın üzerinden de göğüs örtüsü bağlanır sonradan Lifafe sarılır Göğüs örtüsü Lifafe'den sonra da bağlanabilir
Kefen konusunda, büluğ çağına yaklaşmış erkek çocuklarla kız çocuklar, büluğ çağına ermiş büyükler hükmündedir Hemen Şimdi büluğ çağına yaklaşmamış çocukların kefenleri yalnız İzar ile Lifafe'dir; yahut bir kat olarak yapılır Üç kat yapılması daha iyidir
Her şahsın kefeni kendi malından karşılanır Kefen harcamaları, borçtan, yapılan vasiyetten ve mirasçı hakkından öncedir Oysa borç karşılığı olarak bırakılan rehin maldan kefene masraf yapılmaz Rehin alanın hakkı daha önde gelir Geriye mülk bırakmamış olan bir ölünün kefen masrafı, hayatta iken, nafakasını vermekle sorumlu bulunduğu kimselere aittir Böyle bir kimsesi bulunmazsa, hazine kadar karşılanır Bu da mülkün olmazsa, müslümanlar göre kefen ihtiyacı karşılanır
Kadınların kefenleri, zengin olsalar dahi, kocalarına aittir Fetva buna göredir İmam Muhammed'e kadar, yalnız mülk bırakmayan kadınların techiz ve tekfin masrafları, nafakalarını vermekle mesul olan kimselere aittir Eğer kadınların mallan varsa, masraflar o maldan karşılanır (İmam Şafiî'ye göre de böyledir)
Bir ölünün techiz ve tekfinini varislerinden biri yerine getirse, bu masrafları terekesinden alabilir Lakin varis olmayan yabancı bir kimse, ölünün akrabasından olsa bile, varislerin iznini almaksızın bu harcamaları yapsa, yaptığı masrafı terekesinden alamaz İsterse oluşturacağı masrafı ölünün geriye bıraktığı maldan (terekesinden) alacağına dair şahid tutsun, ister tutmasın, hüküm aynıdır
Bir ölünün mezarı açılıp kefeni çalınmış olursa bakılır: Eğer cenaze bozulmamışsa (kokup çürümemişse), bitmiş kefene sarılır Bu kefen, terekesi henüz bölünmemiş ise, bu maldan karşılanır Terekesi bölünmüş ise varisleri kadar temin edilir *
Ölen bayan veya erkek her müslümanı bedenini örtecek şekilde bir giysi ile kefenlemek farzdır Bu farz görevini yapmayan müslümanlar günahkâr olurlar Ölünün kefenlenmesi üç şekilde olur:
Birincisi, Sünnet üzere olan kefenlemedir ama, erkekler için Kamis, İzar ve Lifafe'den ibaret olmak üzere üç kattır Kadınlar için ise, bu üç parça ile beraber bir baş örtüsü ile bir göğüs örtüsünden ibaret beş kattır
İkincisi, Kefeni Kifayetdir ki, erkekler için İzar ve Lifafe olur Kadınlar için de bunlarla beraber bir baş örtüsü olur
Üçüncüsü, Kefeni Zaruret'dir ancak, keza erkekler için, ayrıca de kadınlar için yalnız bir kattır Bu durumda ölü, bulunabilen bir tutam elbiseye sarılır Lakin bir zaruret bulunmadıkça böyle bir kat kefen ile yetinilmez
Kamis, bir gömlek yerindedir Boyun kısmından ayaklara kadar uzun olur Yen ve yakası bulunmaz, etrafı da oyulmaz İzar ise bir don ve bir eteklik yerindedir ama, tekrar ayağa dek uzun bulunur Lifafe ise, bir sargı uygun olup her tarafta ayağa değin uzun bulunmakla beraber, baş ve ayak tarafları düğümlenir Böylece İzar'dan daha uzun bulunmuş olur
Kefenin beyaz renkte pamuk bezinden olması daha faziletlidir Gelenek olarak da beyaz patiskadan yapılmaktadır Kefenin yenisi ve yıkanmışı birdir Kadınlar için ipekten kefen ve zaferan ile usfur denilen boyalarla boyanmış bezlerden de kefen yapılabilir
Kefenler mümkün olduğu kadar güzel ve ölünün varlığına uygun olmalıdır Erkeklerin kefenleri, cuma ve bayram günlerinde, kadınların kefenleri de babalarını ziyaret edecekleri günlerde giydikleri elbiselere kıymet bakımından uygun bulunmalıdır Bu bir ölçüdür Sünnet mikdarı olan kefenden daha fazlasını yeğlemek mekruhtur Hele varisler aralarında muhtaçlar ya da çocuklar bulunursa, hiç benimsenemez
Kefenler daha ölülere sarılmadan önce tek adet olarak birkaç kere hoş kokulu şeylerle tütsülenir Önce Lifafe tabut içine ya da hasır ve kilim gibi bir şey üstüne serilir Onun üzerine de İzar yayılır Sonradan da ölü Kamis (kefen gömleği) içinde olarak İzar'in üzerine konur Bu durumda ölü erkek ise, İzar önce soluna, daha sonra da sağına getirilerek sarılır Ondan daha sonra Lifafe de aynı şekilde sarılır Açılmasından korkulursa, kefen bir kuşak ile de bağlanır
Ölü bayan olunca, saçları ikiye ayrılarak kefen gömleği üstünde göğsü üstüne konur Bunun üstüne, yüzünü de örtecek şekilde başörtüsü konur Sonra üzerine İzar sarılır İzar'ın üzerinden de göğüs örtüsü bağlanır sonradan Lifafe sarılır Göğüs örtüsü Lifafe'den sonra da bağlanabilir
Kefen konusunda, büluğ çağına yaklaşmış erkek çocuklarla kız çocuklar, büluğ çağına ermiş büyükler hükmündedir Hemen Şimdi büluğ çağına yaklaşmamış çocukların kefenleri yalnız İzar ile Lifafe'dir; yahut bir kat olarak yapılır Üç kat yapılması daha iyidir
Her şahsın kefeni kendi malından karşılanır Kefen harcamaları, borçtan, yapılan vasiyetten ve mirasçı hakkından öncedir Oysa borç karşılığı olarak bırakılan rehin maldan kefene masraf yapılmaz Rehin alanın hakkı daha önde gelir Geriye mülk bırakmamış olan bir ölünün kefen masrafı, hayatta iken, nafakasını vermekle sorumlu bulunduğu kimselere aittir Böyle bir kimsesi bulunmazsa, hazine kadar karşılanır Bu da mülkün olmazsa, müslümanlar göre kefen ihtiyacı karşılanır
Kadınların kefenleri, zengin olsalar dahi, kocalarına aittir Fetva buna göredir İmam Muhammed'e kadar, yalnız mülk bırakmayan kadınların techiz ve tekfin masrafları, nafakalarını vermekle mesul olan kimselere aittir Eğer kadınların mallan varsa, masraflar o maldan karşılanır (İmam Şafiî'ye göre de böyledir)
Bir ölünün techiz ve tekfinini varislerinden biri yerine getirse, bu masrafları terekesinden alabilir Lakin varis olmayan yabancı bir kimse, ölünün akrabasından olsa bile, varislerin iznini almaksızın bu harcamaları yapsa, yaptığı masrafı terekesinden alamaz İsterse oluşturacağı masrafı ölünün geriye bıraktığı maldan (terekesinden) alacağına dair şahid tutsun, ister tutmasın, hüküm aynıdır
Bir ölünün mezarı açılıp kefeni çalınmış olursa bakılır: Eğer cenaze bozulmamışsa (kokup çürümemişse), bitmiş kefene sarılır Bu kefen, terekesi henüz bölünmemiş ise, bu maldan karşılanır Terekesi bölünmüş ise varisleri kadar temin edilir *