Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
ÇAYLAR
Çay, çok eski çağlarda, Uzak Şark devletlerinde kullanılan bir içecek iken, devirle Avrupa, Amerika ve gayrı memleketlerde de yayılmıştır. Thea sinensis yahut Camalia sinensis isimlerindeki çay bitkilerinin yapraklarının fabrikalarda işlenmesi ile elde edilen çayın kalitesi, bitkinin çeşidine ve yetiştirilmesine nazaran değişiklik göstermektedir.
Çayın, suya geçebilen alkaloid, kafein, tanen pigmentleri ve aromatik esanslarından yararlanılmaktadır. Çay, sıcak su içinde demlenirken bu öğeler suya makbul. Demlenme vadesine nazaran suya geçme nispeti değişir, renk yoğunlaşır ve tadı acılaşır. Yeşil çay, yaprakların fermantasyon sürecinden geçirilmeden hazırlanması ile elde edilir.
Çayın Hazırlanması
Çaydanlığa kireci az su konulur ve kaynatılır. Üzerindeki demliğe kaynar su katılmış çay yerleştirilir. Kullanılan çayın kalitesine nazaran 1 silme tatlı kaşığı çaydan 2 - 4 çay bardağı çay elde edilebilir. Kısık ateşte demlenmeye bırakılan çayın demlenme müddeti damak tadına nazaran değişmektedir. Demlenen çay süzülerek bardaklara konulur ve dileğe nazaran kaynar su eklenir. Akabinde şeker ve dilimlenmiş limonla birlikte servis edilir. Çay, kimi topluluklarda süt yahut krema ile birlikte içilmektedir. Birçok toplulukta porselen fincan ile içilen çay, memleketimizde çoklukla camdan yapılmış şahsi çay bardaklarında tercih edilmektedir.
Kafein ve Likit Bağı
Kafeinli içecekler, kafeinin idrar söktürücü tesirinden dolayı yeterli bir likit kaynağı değildir. Kafein idrar yoluyla likit kaybını artırmaktadır. Kafein alımı arttıkça, likit atım ölçüsü da artmaktadır. Çay, kahve ve gazlı içecekler idrar söktürücü tesirler gösterdiklerinden suyun konumunu tutmazlar. Suyun, besinlerin sindiriminden metabolik atıkların vücuttan dışarı atımına kadar pek çok aşamada kıymetli hizmetleri vardır. Gün içerisinde çay ve/veya kahve molası mahalline su molası vermek daha sağlıklıdır. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, zencefil, rezene, nar, ekinezya, kekik otu üzere bitki çaylarının da yaygın görünen kış hastalıklarına karşı olumlu tesirleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra böğürtlen, elma, limon, çilek aromalı meyve çayları da nispeten lezzetlidir.
Zayıflama Çaylarının Tesiri
Öte yandan zayıflama çaylarının da vücuttaki suyun atılmasını hızlandırıcı tesirleri mevcuttur. Hasebiyle tasarrufları ile birlikte vücuttan ziyade ölçüde su idrarla dışarı atılır ve bu durum zayıflama halinde algılanır. Lakin şişmanlık; vücutta ziyade ölçüde yağ bulunması olarak tanımlamaktadır. Halbuki bu tıp (sinameki içeren) çaylar vücuttaki suyu kaybettirmektedir. Su içildiğinde tekrar eski kiloya geri ulaşılmaktadır. Başkaca zayıflama emelli kullanılan bu idrar söktürücü çaylar kalın bağırsakta bulunan mikrovillüs ismi verilen tüycüklerin kısalmasına yahut düzleşmesine yol açtığı için peristaltik hareketleri azaltmakta, yani kabızlığa yol açmaktadır. Tasarrufa ara verildiği taktirde sıradan dışkılama gerçekleşmemekte, kişi tekrardan bu çaylarla tuvalete çıkabilmektedir. Bu kısır döngüye girmemek ismine, hiç bulaşmamak daha uygun sonuçlar verecektir. Tahlili posalı yani lifli besinlerin (kurubaklagil, kepekli tahıl, zerzevat ve meyve) tüketimine yük vererek, bol su içerek ve hareket ederek sağlamak en doğal ve akıllıca formüldür.
Çayın Kansızlığa Tesiri
Çay, kahve, kakao ve gazlı üzere içeceklerde bulunan kafein ve tanenler vücutta demir mineralini bağlayarak demir eksikliği anemisine (kansızlığa) yol açmaktadır. Bu nedenle öğünlerden yaklaşık 30 - 45 dakika evvel yahut sonra içilmeleri önerilmektedir. Öte yandan C vitamini demir mineralinin emilimini olumlu istikamette etkilemektedir. O nedenle kahvaltıda yahut acilen yemek sonrası çay içilecek ise, açık ve limonlu olmasına ihtimam gösterilmelidir.
Çay, çok eski çağlarda, Uzak Şark devletlerinde kullanılan bir içecek iken, devirle Avrupa, Amerika ve gayrı memleketlerde de yayılmıştır. Thea sinensis yahut Camalia sinensis isimlerindeki çay bitkilerinin yapraklarının fabrikalarda işlenmesi ile elde edilen çayın kalitesi, bitkinin çeşidine ve yetiştirilmesine nazaran değişiklik göstermektedir.
Çayın, suya geçebilen alkaloid, kafein, tanen pigmentleri ve aromatik esanslarından yararlanılmaktadır. Çay, sıcak su içinde demlenirken bu öğeler suya makbul. Demlenme vadesine nazaran suya geçme nispeti değişir, renk yoğunlaşır ve tadı acılaşır. Yeşil çay, yaprakların fermantasyon sürecinden geçirilmeden hazırlanması ile elde edilir.
Çayın Hazırlanması
Çaydanlığa kireci az su konulur ve kaynatılır. Üzerindeki demliğe kaynar su katılmış çay yerleştirilir. Kullanılan çayın kalitesine nazaran 1 silme tatlı kaşığı çaydan 2 - 4 çay bardağı çay elde edilebilir. Kısık ateşte demlenmeye bırakılan çayın demlenme müddeti damak tadına nazaran değişmektedir. Demlenen çay süzülerek bardaklara konulur ve dileğe nazaran kaynar su eklenir. Akabinde şeker ve dilimlenmiş limonla birlikte servis edilir. Çay, kimi topluluklarda süt yahut krema ile birlikte içilmektedir. Birçok toplulukta porselen fincan ile içilen çay, memleketimizde çoklukla camdan yapılmış şahsi çay bardaklarında tercih edilmektedir.
Kafein ve Likit Bağı
Kafeinli içecekler, kafeinin idrar söktürücü tesirinden dolayı yeterli bir likit kaynağı değildir. Kafein idrar yoluyla likit kaybını artırmaktadır. Kafein alımı arttıkça, likit atım ölçüsü da artmaktadır. Çay, kahve ve gazlı içecekler idrar söktürücü tesirler gösterdiklerinden suyun konumunu tutmazlar. Suyun, besinlerin sindiriminden metabolik atıkların vücuttan dışarı atımına kadar pek çok aşamada kıymetli hizmetleri vardır. Gün içerisinde çay ve/veya kahve molası mahalline su molası vermek daha sağlıklıdır. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, zencefil, rezene, nar, ekinezya, kekik otu üzere bitki çaylarının da yaygın görünen kış hastalıklarına karşı olumlu tesirleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra böğürtlen, elma, limon, çilek aromalı meyve çayları da nispeten lezzetlidir.
Zayıflama Çaylarının Tesiri
Öte yandan zayıflama çaylarının da vücuttaki suyun atılmasını hızlandırıcı tesirleri mevcuttur. Hasebiyle tasarrufları ile birlikte vücuttan ziyade ölçüde su idrarla dışarı atılır ve bu durum zayıflama halinde algılanır. Lakin şişmanlık; vücutta ziyade ölçüde yağ bulunması olarak tanımlamaktadır. Halbuki bu tıp (sinameki içeren) çaylar vücuttaki suyu kaybettirmektedir. Su içildiğinde tekrar eski kiloya geri ulaşılmaktadır. Başkaca zayıflama emelli kullanılan bu idrar söktürücü çaylar kalın bağırsakta bulunan mikrovillüs ismi verilen tüycüklerin kısalmasına yahut düzleşmesine yol açtığı için peristaltik hareketleri azaltmakta, yani kabızlığa yol açmaktadır. Tasarrufa ara verildiği taktirde sıradan dışkılama gerçekleşmemekte, kişi tekrardan bu çaylarla tuvalete çıkabilmektedir. Bu kısır döngüye girmemek ismine, hiç bulaşmamak daha uygun sonuçlar verecektir. Tahlili posalı yani lifli besinlerin (kurubaklagil, kepekli tahıl, zerzevat ve meyve) tüketimine yük vererek, bol su içerek ve hareket ederek sağlamak en doğal ve akıllıca formüldür.
Çayın Kansızlığa Tesiri
Çay, kahve, kakao ve gazlı üzere içeceklerde bulunan kafein ve tanenler vücutta demir mineralini bağlayarak demir eksikliği anemisine (kansızlığa) yol açmaktadır. Bu nedenle öğünlerden yaklaşık 30 - 45 dakika evvel yahut sonra içilmeleri önerilmektedir. Öte yandan C vitamini demir mineralinin emilimini olumlu istikamette etkilemektedir. O nedenle kahvaltıda yahut acilen yemek sonrası çay içilecek ise, açık ve limonlu olmasına ihtimam gösterilmelidir.
