iltasyazilim
FD Üye
Çanakkale zaferi nasıl kazanıldı?
Çanakkale yüzyıllar boyu insanlık tarihinin en önemli mücadelelerine sahne olan Boğazlar bölgesinde bir şehirdir
Çanakkale şehri, aynı adı içeren boğazın Anadolu yakasında ve bu Boğazın azami darlaştığı kesimde düz bir alanda kurulmuştur Çanakkale kuruluşu o kadar eski dönemlere inmeyen ve temeli Fatih Sultan Mehmet vaktinde atılmış olan bir 15 Yy şehridir
Burada mesken birimlerin mazisi Truva ile başlar Truva'nın kalıntıları eski Tunç Çağına kadar inmektedir Truva şehri MÖ 13 Asırda Akalıların eline geçmiştir MÖ 6 Asırda Lidyalıların elinde olan kent bundan sonra İran hakimiyetine girmiştir sonra Atina hakimiyetine giren büyük kasaba bu kez Atina Isparta mücadelelerine sahne olmuştur MÖ 334 baharında Asya'yı fethe meydana çıkan Büyük İskender Boğaz'dan geçmiş ve Granikos'ta(Bıga çayı) İran ordusunu bozguna uğratmıştır Daha sonraki asırlarda Anadolu'ya geçen Romalılar buraları hakimiyeti altına almışlardır Roma'nın parçalanmasıyla Doğu Roma imparatorluğunun eline geçen kent 14 Asırda Aydınoğlu Umur Beyin akınlarına sahne olmuştur Sonradan Osmanlıların eline geçen büyük kasaba Türklerin Avrupa'ya geçişinde manâlı bir yer edinmiştir Nitekim Orhan Bey zamanında Türkler Gelibolu'ya geçmiş Şimşek Bayezid zamanında Gelibolu kayda değer bir şehir halkı olmuşturFatih döneminde Haçlıların Boğazdan geçmesini engellenememiştir İstanbul'u fethetmek isteyen Fatih Boğazdan geçişi engellemek Boğaz'ın en kuytu yerine ortak iki kale yaptırmıştır Bunlardan Anadolu yakasındakinin adı Fatih'in oğlu Sultan Mustafa tarafından yaptırıldığı için Kal'ai Sultaniye(Batı yazarları buraya Dardanos demişlerdir) Avrupa yakasındakine ise Kilitbahir(denizin kilidi anlamında) adı verilmiştirArtık bundan sonradan şehir halkı Türk hakimiyetinde kalmıştır
Çanakkale stratejik konumu itibariyle fazla önemli bir şehirdi19yy da Osmanlı devletinin Avrupa devletleri aleyhinde zayıflamasıyla beraber şehrin önemi daha da artmış küçülen Osmanlı Devletinin bu şehri koruması Boğaz'ların ve İstanbul'un güvenliği için çok önemli olmuştu
18yüzyılda şehirde İsveç Konsolosluğunun bulunması şehrin önemini ortaya koymaktadır
19yüzyılın sonlarında ve ikinci yarısında Çanakkale Boğazı'nın kıyılarında Mecidiye,Hamidiye,Mesudiye,Namazgah,Yıldız,Ertuğrul ve Orhaniye adlı yeni tabyalar oluşturulmuştur Bu tabyalar ve onların kahraman bekçilerinin dünyanın en büyük filosunu geri çevirdiklerini göreceğiz
Çanakkale yöresi stratejik konumu bakımından kayda değer bir yer işgal ettiğinden , 19yüzyılın son çeyreğinde İngiltere,Fransa,Yunanistan ve Rusya birer konsolosluk açmışlardıBunlara 1872 Şubatında Almanya konsolosluğu ek edildi
1906'da İngiliz İmparatorluk Müdafaa Komitesinin yaptığı çalışmalar Çanakkale'nin yalnız deniz kuvvetleriyle geçilemeyeceğini bir kez daha ortaya koymuş,19111912 Türkİtalya ve 19121913 Türk Balkan Devletleri savaşında İtalya ve Yunan Kurmay heyetleri de aynı sonuca varmışlardır Nitekim İtalyan filosu 18 Nisan 1912'de Boğazın dış tabyalarını bombardımanla yetinmiş, 19 Temmuz1912'de de sekiz muhripten kurulu İtalyan filolitası, Boğaz dahiline başarısız bir gece akınında bulunmuştu Balkan Savaşında da Boğaz'a karşı önemli bir hareket olmamıştı
1Dünya Savaşı'na katılmamızdan 10 gün sonra İngiltere Boğazlar Meselesinin müttefiki olan Rusya'nın lehine halini kabul etti Üçlü İttifak Devletleri bu konuda anlaşmaya vardılar
Merkezi devletler yanında savaşa giren Osmanlı Devletini saf dışı ele vermek amacıyla İtilaf Devletleri göre düzenlenmiş olan Çanakkale Harekatı, 1 Dünya Savaşı'nın en manâlı askeri faaliyetlerinden birini oluşturmaktaydı
18 Mart 1915 sabahı Boğaza giren ve tabyaları topa tutan İngiliz ve Fransız Filoları Çanakkale Boğazının iki yakasındaki mevzilerden açılan yoğun alev ve Karanlık Limana dökülen mayınların etkisiyle, mevcutlarının % 35 ini kaybedip geri tepmek zorunda kaldılar
18 mart bozgunu , İtilaf Devletlerine karadan destek olmaksızın yalnız deniz kuvvetleriyle Boğazın geçilemeyeceğini gösterdiğinden General Hamilton 'un emriyle bir Sonuç ordusu hazırlandı Sonuç Harekatı 25 nisan 1915 günü sabaha karşısında başladı Sarp bir kıyı olan Arıburnu bölgesine çıkan düşman kuvvetlerini 19 Tümen Kumandanı Mustafa Kemal karşıladı Kıyıya meydana çıkan İngiliz ve Fransız kuvvetleri geri püskürtüldü Bundan sonra her iki cephede de siper savaşları sürdürülmüş bilhassa 21 Haziran Kerevizdere, 28 Haziranda da Zığındere çarpışmaları fazla şiddetli geçmiştir Bunun ardından İtilaf kuvvetleri belirli bir netice olmak nedeniyle 67 Ağustos gecesi başlattıkları Harekat dört gün sürdü Bu kuvvetler Yarbay Mustafa Kemal göre Conkbayırı'nda durduruldular Bu Nedenle Birinci Anafartalar Zaferinden daha sonra İtilaf kuvvetlerinin yaptığı tüm taarruzlar sonuçsuz kaldı Fakat 21 Ağustosta yeni bir atak başlattılar İkinci Anafartalar Muharebesi denilen bu Harekat da başarılı olamayınca Muharebeler günlerce süren siper savaşlarına dönüştü Bu çarpışmalarda Türk askeri Çanakkale'nin geçilmez olduğunu ispatladı İtilaf kuvvetleri 1920 Aralık gecesi Anafartalar ve Arıburnu Cephesinden 89 Ocak 1916' da Seddülbahir'den çekildiler
İtilaf Devletlerinin başarısızlığı ile sonuçlanan Çanakkale Muharebeleri Birinci Dünya Savaşının seyrini değiştirip uzamasına sebep olduğu gibi Çarlık Rusya'sının çöküşünü hazırlamış ve İngiltere'de Hükümet değişikliğine yol açmıştır
Çanakkale Savaşları sonuçları sebebiyle dünyaya Türk'ün yenilmezliğini, Mehmetçiğin azim ve iradesini ve de centilmenliğini göstermiştir aynı zamanda bu savaşlar esnasında bir komutan parlamıştır Mustafa Kemal! sonra milleti arkasına alıp Türk'ün haklı davasını sürdürecek ve başarıya ulaşarak yeni bir devlet kuracaktır Hem tüm dünya onun dehasını takdir edecektir Mustafa Kemal ise bir şeyin farkındadır Bağımsızlığı ve namusu laf konusu olunca Türk askerinin nasıl ölüme koştuğunu bilmektedir Yeter ancak onu idare edecek dahi bir komutan olsun İşte o da Mustafa Kemal idi Siz hiç vefat etmek için can atan asker gördünüz mü? İşte Çanakkale Savaşlarında Türk askeri!Atatürk'ün bu konudaki hatıralarından birine değinelim
Bir buluşma esnasında Darı Devlet Başkanı Atatürk'ü takdir ettiğini söyler ve ekler;
Ekselans benim milletimin de sizin milletiniz gibi hürriyete ve istiklale ihtiyacı var Bunu nasıl tedarik edebiliriz? Tıpkı sizin Çanakkale Boğaz Savaşında Düveli Muazzama Ordusuna aleyhinde kazandığınız zafer gibi bizim de böyle bir ordu ve stratejiye ihtiyacımız var Bize bu konuda yardım edebilir misiniz? Sorusuna Mustafa
Kemal:
Vatanı için şehit olacak bir buçuk milyon Mısırlı genciniz varsa bu işi yapabiliriz Bunun haricinde olmaz! deyince Mısır Devlet Başkanı
Maalesef bizim öyle ölecek bir buçuk milyon Mısırlı gencimiz yokDer Mustafa Kemal de:
O vakit sizin de bağımsızlık ve istiklale hakkınız olamazDeyiverir
İşte bu laf her şeyi açıklamıyor mu? *
Çanakkale yüzyıllar boyu insanlık tarihinin en önemli mücadelelerine sahne olan Boğazlar bölgesinde bir şehirdir
Çanakkale şehri, aynı adı içeren boğazın Anadolu yakasında ve bu Boğazın azami darlaştığı kesimde düz bir alanda kurulmuştur Çanakkale kuruluşu o kadar eski dönemlere inmeyen ve temeli Fatih Sultan Mehmet vaktinde atılmış olan bir 15 Yy şehridir
Burada mesken birimlerin mazisi Truva ile başlar Truva'nın kalıntıları eski Tunç Çağına kadar inmektedir Truva şehri MÖ 13 Asırda Akalıların eline geçmiştir MÖ 6 Asırda Lidyalıların elinde olan kent bundan sonra İran hakimiyetine girmiştir sonra Atina hakimiyetine giren büyük kasaba bu kez Atina Isparta mücadelelerine sahne olmuştur MÖ 334 baharında Asya'yı fethe meydana çıkan Büyük İskender Boğaz'dan geçmiş ve Granikos'ta(Bıga çayı) İran ordusunu bozguna uğratmıştır Daha sonraki asırlarda Anadolu'ya geçen Romalılar buraları hakimiyeti altına almışlardır Roma'nın parçalanmasıyla Doğu Roma imparatorluğunun eline geçen kent 14 Asırda Aydınoğlu Umur Beyin akınlarına sahne olmuştur Sonradan Osmanlıların eline geçen büyük kasaba Türklerin Avrupa'ya geçişinde manâlı bir yer edinmiştir Nitekim Orhan Bey zamanında Türkler Gelibolu'ya geçmiş Şimşek Bayezid zamanında Gelibolu kayda değer bir şehir halkı olmuşturFatih döneminde Haçlıların Boğazdan geçmesini engellenememiştir İstanbul'u fethetmek isteyen Fatih Boğazdan geçişi engellemek Boğaz'ın en kuytu yerine ortak iki kale yaptırmıştır Bunlardan Anadolu yakasındakinin adı Fatih'in oğlu Sultan Mustafa tarafından yaptırıldığı için Kal'ai Sultaniye(Batı yazarları buraya Dardanos demişlerdir) Avrupa yakasındakine ise Kilitbahir(denizin kilidi anlamında) adı verilmiştirArtık bundan sonradan şehir halkı Türk hakimiyetinde kalmıştır
Çanakkale stratejik konumu itibariyle fazla önemli bir şehirdi19yy da Osmanlı devletinin Avrupa devletleri aleyhinde zayıflamasıyla beraber şehrin önemi daha da artmış küçülen Osmanlı Devletinin bu şehri koruması Boğaz'ların ve İstanbul'un güvenliği için çok önemli olmuştu
18yüzyılda şehirde İsveç Konsolosluğunun bulunması şehrin önemini ortaya koymaktadır
19yüzyılın sonlarında ve ikinci yarısında Çanakkale Boğazı'nın kıyılarında Mecidiye,Hamidiye,Mesudiye,Namazgah,Yıldız,Ertuğrul ve Orhaniye adlı yeni tabyalar oluşturulmuştur Bu tabyalar ve onların kahraman bekçilerinin dünyanın en büyük filosunu geri çevirdiklerini göreceğiz
Çanakkale yöresi stratejik konumu bakımından kayda değer bir yer işgal ettiğinden , 19yüzyılın son çeyreğinde İngiltere,Fransa,Yunanistan ve Rusya birer konsolosluk açmışlardıBunlara 1872 Şubatında Almanya konsolosluğu ek edildi
1906'da İngiliz İmparatorluk Müdafaa Komitesinin yaptığı çalışmalar Çanakkale'nin yalnız deniz kuvvetleriyle geçilemeyeceğini bir kez daha ortaya koymuş,19111912 Türkİtalya ve 19121913 Türk Balkan Devletleri savaşında İtalya ve Yunan Kurmay heyetleri de aynı sonuca varmışlardır Nitekim İtalyan filosu 18 Nisan 1912'de Boğazın dış tabyalarını bombardımanla yetinmiş, 19 Temmuz1912'de de sekiz muhripten kurulu İtalyan filolitası, Boğaz dahiline başarısız bir gece akınında bulunmuştu Balkan Savaşında da Boğaz'a karşı önemli bir hareket olmamıştı
1Dünya Savaşı'na katılmamızdan 10 gün sonra İngiltere Boğazlar Meselesinin müttefiki olan Rusya'nın lehine halini kabul etti Üçlü İttifak Devletleri bu konuda anlaşmaya vardılar
Merkezi devletler yanında savaşa giren Osmanlı Devletini saf dışı ele vermek amacıyla İtilaf Devletleri göre düzenlenmiş olan Çanakkale Harekatı, 1 Dünya Savaşı'nın en manâlı askeri faaliyetlerinden birini oluşturmaktaydı
18 Mart 1915 sabahı Boğaza giren ve tabyaları topa tutan İngiliz ve Fransız Filoları Çanakkale Boğazının iki yakasındaki mevzilerden açılan yoğun alev ve Karanlık Limana dökülen mayınların etkisiyle, mevcutlarının % 35 ini kaybedip geri tepmek zorunda kaldılar
18 mart bozgunu , İtilaf Devletlerine karadan destek olmaksızın yalnız deniz kuvvetleriyle Boğazın geçilemeyeceğini gösterdiğinden General Hamilton 'un emriyle bir Sonuç ordusu hazırlandı Sonuç Harekatı 25 nisan 1915 günü sabaha karşısında başladı Sarp bir kıyı olan Arıburnu bölgesine çıkan düşman kuvvetlerini 19 Tümen Kumandanı Mustafa Kemal karşıladı Kıyıya meydana çıkan İngiliz ve Fransız kuvvetleri geri püskürtüldü Bundan sonra her iki cephede de siper savaşları sürdürülmüş bilhassa 21 Haziran Kerevizdere, 28 Haziranda da Zığındere çarpışmaları fazla şiddetli geçmiştir Bunun ardından İtilaf kuvvetleri belirli bir netice olmak nedeniyle 67 Ağustos gecesi başlattıkları Harekat dört gün sürdü Bu kuvvetler Yarbay Mustafa Kemal göre Conkbayırı'nda durduruldular Bu Nedenle Birinci Anafartalar Zaferinden daha sonra İtilaf kuvvetlerinin yaptığı tüm taarruzlar sonuçsuz kaldı Fakat 21 Ağustosta yeni bir atak başlattılar İkinci Anafartalar Muharebesi denilen bu Harekat da başarılı olamayınca Muharebeler günlerce süren siper savaşlarına dönüştü Bu çarpışmalarda Türk askeri Çanakkale'nin geçilmez olduğunu ispatladı İtilaf kuvvetleri 1920 Aralık gecesi Anafartalar ve Arıburnu Cephesinden 89 Ocak 1916' da Seddülbahir'den çekildiler
İtilaf Devletlerinin başarısızlığı ile sonuçlanan Çanakkale Muharebeleri Birinci Dünya Savaşının seyrini değiştirip uzamasına sebep olduğu gibi Çarlık Rusya'sının çöküşünü hazırlamış ve İngiltere'de Hükümet değişikliğine yol açmıştır
Çanakkale Savaşları sonuçları sebebiyle dünyaya Türk'ün yenilmezliğini, Mehmetçiğin azim ve iradesini ve de centilmenliğini göstermiştir aynı zamanda bu savaşlar esnasında bir komutan parlamıştır Mustafa Kemal! sonra milleti arkasına alıp Türk'ün haklı davasını sürdürecek ve başarıya ulaşarak yeni bir devlet kuracaktır Hem tüm dünya onun dehasını takdir edecektir Mustafa Kemal ise bir şeyin farkındadır Bağımsızlığı ve namusu laf konusu olunca Türk askerinin nasıl ölüme koştuğunu bilmektedir Yeter ancak onu idare edecek dahi bir komutan olsun İşte o da Mustafa Kemal idi Siz hiç vefat etmek için can atan asker gördünüz mü? İşte Çanakkale Savaşlarında Türk askeri!Atatürk'ün bu konudaki hatıralarından birine değinelim
Bir buluşma esnasında Darı Devlet Başkanı Atatürk'ü takdir ettiğini söyler ve ekler;
Ekselans benim milletimin de sizin milletiniz gibi hürriyete ve istiklale ihtiyacı var Bunu nasıl tedarik edebiliriz? Tıpkı sizin Çanakkale Boğaz Savaşında Düveli Muazzama Ordusuna aleyhinde kazandığınız zafer gibi bizim de böyle bir ordu ve stratejiye ihtiyacımız var Bize bu konuda yardım edebilir misiniz? Sorusuna Mustafa
Kemal:
Vatanı için şehit olacak bir buçuk milyon Mısırlı genciniz varsa bu işi yapabiliriz Bunun haricinde olmaz! deyince Mısır Devlet Başkanı
Maalesef bizim öyle ölecek bir buçuk milyon Mısırlı gencimiz yokDer Mustafa Kemal de:
O vakit sizin de bağımsızlık ve istiklale hakkınız olamazDeyiverir
İşte bu laf her şeyi açıklamıyor mu? *