nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Çanakkale Savaşının Günümüzdeki Önemi Nedir
Çanakkale Savaşı, I Dünya Savaşı esnasında 19151916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir
Çanakkale Cephesi ’nin deniz harekatı (Boğaz ’ın zorlanması), şüphesiz bayağı bir askeri harekat, ya da muharebe olayı değildir Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyle, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik ağırlık ve layık açısından tekrar tekrar birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir
ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN GÜNÜMÜZDEKİ ÖNEMİ
Günümüzde de emperyalist devletler, 1 Dünya Savaşı'nda olduğu gibi, Çanakkale ve İstanbul Boğazları'nı ele geçirmek; Avrasya Coğrafyası'na hükmetmek için yanıp tutuşuyorlar
Tıpatıp, 1915 yılının bahar aylarında, donanmalarının tüm gücünü kullanarak, amansızca saldırıya geçtikleri o zamanki istekle, Milli Devletimizi parçalamak, Ulusal Ordumuzu yıpratarak yaymak istiyorlar
Birinci Körfez Savaşı'nda, isteklerine boyun eğmeyerek karşısında çıkan Genelkurmay Başkanı, İkinci Körfez Savaşı öncesi 1 Mart Tezkeresini TBMM'de reddeden ve tarihte saygıyla anılacak
Milletvekilleri günümüzün en azgın sömürgeci devleti ABD'yi kızdırmıştır; 11 subayımızın başına çuval geçirme küstahlığını, bu kızgınlığın bir ifadesi olarak gerçekleştirmiştir
Türkiye, emperyalist devletler göre, Irak, İran, Suriye korkutma ediliyormuş gibi gösterilerek, edepsizce korkutma edilirken, bu tehdidi göğüsleyecek bir iktidardan yoksundur
1 Mart Tezkeresini reddeden milletvekillerinin takriben 100 kadarının mensup olduğu partinin başında bulunanlar, yarı korkutma altında olan kendi ülkemiz değilmiş gibi, BOP'un içinde, hatta başında bulunduğunu demeç etmiştir
ABD kendi yayınlarında, Irak, İran, Suriye'yi hedef gösterip, hizaya getirmeye çalışacağını açıklarken, bu ülkelere saldırıda yanına yer almasını istediği Türkiye'nin bir koç başı olarak kullanıla kullanıla, bir daha ayağa kalkamayacak hale geleceğini de yazmaktan çekinmezken, bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler, BOP'un içinde bulunduklarını açıklarken, kimin namına konuştuklarını da açıklasalar da halkımız da öğrense
Genelkurmay Başkanı olması beklenen Sayın Büyükanıt'a yöneltilen yıpratma kampanyasının, Milli Ordumuza yöneltilen dağıtma operasyonundan bağımsız, bir savcının canı istediği için yazdığı bir iddianame olduğu düşünülebilinir mi?
ABD dinç devlet, yapacağımız bir şey değil diye düşünenler:
koskocoman zor karşı savaştığını bilen M Kemal Atatürk'ün, Ben size taarruz emretmiyorum Ölmeyi emrediyorum derken fakat ruh halini hiç mi düşünmüyorlar
O, ölmeyi emreden Komutan, İtilaf Devletlerinin, Çanakkale'yi geçerek, İstanbul'u alıp, savaşı kısa sürede tamamlama planlarını bozduğunu bilmezler mi?
Takviye alamayan Rus Çarlığı'nın dışta olduğu değin, içte de sıkıştığını, Bolşevik ayaklanmayı bastıramayıp, ülkeyi sosyalistlere adamak zorunda kaldığını bilmezler mi? Rusya'da iktidara gelen sosyalistler Çanakkale'yi savunurken ölen 250 bin şehidimize borçlu değiller midir?
Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında Çanakkale Zaferi'nin payı inkar edilebilir mi? Çanakkale'yi geçemeyip, bizden daha artı askeri ölen İngiltere'nin, içerde moral çöküntüsü yaşamasının, Hindistan'da özgürlük ateşini tutuşturduğunu kim red edebilir
Bu yönleriyle Çanakkale Zaferi 20 yüzyıla adını veren Milli Kurtuluş Savaşları ve Sosyalist Devrimler çağının en önemli kilit taşlarından biri sayılmaz mı?
Dıştaki azgın emperyalist ülkeler, içteki aymazlar, ayağı titreyenler ve kaderini emperyalist ülkelerle birleştirmek isteyen bir avuç hain, bilsinler ancak, bu ülkenin insanları daha çok Çanakkale Zaferi yazacak kudrete, bağımsız yaşama aşkına sahiptir
Bilsinler *
Çanakkale Savaşı, I Dünya Savaşı esnasında 19151916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir
Çanakkale Cephesi ’nin deniz harekatı (Boğaz ’ın zorlanması), şüphesiz bayağı bir askeri harekat, ya da muharebe olayı değildir Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyle, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik ağırlık ve layık açısından tekrar tekrar birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir
ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN GÜNÜMÜZDEKİ ÖNEMİ
Günümüzde de emperyalist devletler, 1 Dünya Savaşı'nda olduğu gibi, Çanakkale ve İstanbul Boğazları'nı ele geçirmek; Avrasya Coğrafyası'na hükmetmek için yanıp tutuşuyorlar
Tıpatıp, 1915 yılının bahar aylarında, donanmalarının tüm gücünü kullanarak, amansızca saldırıya geçtikleri o zamanki istekle, Milli Devletimizi parçalamak, Ulusal Ordumuzu yıpratarak yaymak istiyorlar
Birinci Körfez Savaşı'nda, isteklerine boyun eğmeyerek karşısında çıkan Genelkurmay Başkanı, İkinci Körfez Savaşı öncesi 1 Mart Tezkeresini TBMM'de reddeden ve tarihte saygıyla anılacak
Milletvekilleri günümüzün en azgın sömürgeci devleti ABD'yi kızdırmıştır; 11 subayımızın başına çuval geçirme küstahlığını, bu kızgınlığın bir ifadesi olarak gerçekleştirmiştir
Türkiye, emperyalist devletler göre, Irak, İran, Suriye korkutma ediliyormuş gibi gösterilerek, edepsizce korkutma edilirken, bu tehdidi göğüsleyecek bir iktidardan yoksundur
1 Mart Tezkeresini reddeden milletvekillerinin takriben 100 kadarının mensup olduğu partinin başında bulunanlar, yarı korkutma altında olan kendi ülkemiz değilmiş gibi, BOP'un içinde, hatta başında bulunduğunu demeç etmiştir
ABD kendi yayınlarında, Irak, İran, Suriye'yi hedef gösterip, hizaya getirmeye çalışacağını açıklarken, bu ülkelere saldırıda yanına yer almasını istediği Türkiye'nin bir koç başı olarak kullanıla kullanıla, bir daha ayağa kalkamayacak hale geleceğini de yazmaktan çekinmezken, bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler, BOP'un içinde bulunduklarını açıklarken, kimin namına konuştuklarını da açıklasalar da halkımız da öğrense
Genelkurmay Başkanı olması beklenen Sayın Büyükanıt'a yöneltilen yıpratma kampanyasının, Milli Ordumuza yöneltilen dağıtma operasyonundan bağımsız, bir savcının canı istediği için yazdığı bir iddianame olduğu düşünülebilinir mi?
ABD dinç devlet, yapacağımız bir şey değil diye düşünenler:
koskocoman zor karşı savaştığını bilen M Kemal Atatürk'ün, Ben size taarruz emretmiyorum Ölmeyi emrediyorum derken fakat ruh halini hiç mi düşünmüyorlar
O, ölmeyi emreden Komutan, İtilaf Devletlerinin, Çanakkale'yi geçerek, İstanbul'u alıp, savaşı kısa sürede tamamlama planlarını bozduğunu bilmezler mi?
Takviye alamayan Rus Çarlığı'nın dışta olduğu değin, içte de sıkıştığını, Bolşevik ayaklanmayı bastıramayıp, ülkeyi sosyalistlere adamak zorunda kaldığını bilmezler mi? Rusya'da iktidara gelen sosyalistler Çanakkale'yi savunurken ölen 250 bin şehidimize borçlu değiller midir?
Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında Çanakkale Zaferi'nin payı inkar edilebilir mi? Çanakkale'yi geçemeyip, bizden daha artı askeri ölen İngiltere'nin, içerde moral çöküntüsü yaşamasının, Hindistan'da özgürlük ateşini tutuşturduğunu kim red edebilir
Bu yönleriyle Çanakkale Zaferi 20 yüzyıla adını veren Milli Kurtuluş Savaşları ve Sosyalist Devrimler çağının en önemli kilit taşlarından biri sayılmaz mı?
Dıştaki azgın emperyalist ülkeler, içteki aymazlar, ayağı titreyenler ve kaderini emperyalist ülkelerle birleştirmek isteyen bir avuç hain, bilsinler ancak, bu ülkenin insanları daha çok Çanakkale Zaferi yazacak kudrete, bağımsız yaşama aşkına sahiptir
Bilsinler *