nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Cahit Arf 11 Ekim 1910 tarihinde Selanik'te doğmuş ve 26 Aralık 1997 yılında da İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur Bu yazımızda Cahit Arf'ı yakından tanımaya çalışacağız Cahit ARF (19101997) Cahit Arf 1910'da Selanik'te doğduğu zaman bu alan Osmanlı İmparatorluğu'nun elindeydi Ancak, Arf iki yaşındayken Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Karadağ'ın başlattığı Balkan Savaşı çıktı Karadağ 8 Ekim 1912'de Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açarken, bunu 10 gün sonradan öteki Balkan ülkeleri izledi Balkan ülkeleri bu savaştan galip çıkınca Yunan ordusu Selanik'i teftiş altında aldı bu arada Arf'ın ailesi İstanbul'a kaçtı
Arf, hatıralarında İstanbul'da dört yaşındayken okula gittiğini anlatır:
Okuldaki diğer öğrencilerle hiç oynamadım, çekingen bir çocuktum Eğitimime Beşiktaş Sultanisi'nde devam ettim Bir yangından sonradan, Beşiktaş'ı terkedip bir yerden diğerine taşınmaya başladık En sonunda Süleymaniye'de bir konut kiraladık Buradan İstanbul Sultanisi'ne geçtim Orada da aynı şeyler oldu Ailem okulun dışına çıkmama izin vermiyordu, oysa okul iyi gidiyordu
1919'da, Arf'ın ailesi yeniden taşındı, bu sefer gidilen yer Ankara oldu, ancak buradan İstanbul'a kısa bir vakit geldikten sonra son taşınacakları yer olan İzmir'e geçtiler Cahit Arf'ın matematiğe olan ilgisi İzmir'deki mektep yıllarında, onu öklid geometrisinden sorular çözmeye teşvik eden bir öğretmeni tarafından körüklendi 1926'da, Arf'ın babasının, paranın değerini kaybetmesi nedeniyle biriktirdiği Fransız frankları sebebiyle Arf'ın Fransa'da okumaya gitmesi daha ucuz bir seçenek haline gelmişti Hatıralarında şöyle yazan:
Ailem beni Fransa'ya, amcamın arkadaşlarıyla yaşamaya gönderdi Orada St Louis Lisesi'ne kaydoldum, ama artı Fransızca bilmiyordum Tüm bildiğim bana okulda öğretilen kadardı Matematik sınavında en iyi sonucu ben aldım ve bu yüzden üç takvim liseyi iki yılda bitirdim, buna karşılık babamın gönderecek diğer frankı kalmadığından Türkiye'ye döndüm
Arf, bir burs vasıtasıyla eğitimine Paris'te devam etti ve École Normale Supérieure'den iki yıl sonunda mezun oldu
Doktorasını tamamlamaktan ziyade İstanbul'a dönerek mektep öğretmenliğini tercih eden Arf, Galatasaray Lisesi'nde 1932 yılında öğretmenlik yaptı
Fransa'dan bir öğretmenin yerini alacaktım ve onun işini yapacaktım Maaşım 60 Türk lirasıydı, lakin yerine geçtiğim kişiye 600 Türk lirası ödüyorlardı Bir yıl idealist olarak çalıştım Bir Takım öğretmenler benim durumuma üzülüyordu Benim için yazık, 60 liraya çalışıyordiyorlardı Muhtemelen bu nedenle idealizmimi kaybettim Bu sırada üniversitelerde reform yapılmış ve bana bir (muavin) doçentlik konumu önermişlerdi Bunu kabul ettim ve daha sonra başarılı olduğumu düşündüm
Arf İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'ne katıldı Fakat bireysel matematik çalışmalarına devam etmeye karar verdi:
Lisede, kendi kendime hangi geometri problemlerinin cetvelle çözüleceğini, hangilerinin çözülmeyeceğini kendi kendime sorardım Sonra, Galois teoremini öğrendim ve o zaman almadım Bu sırada, cebir denklemlerinin veya çözülebilecek Galois cebir denklemlerinin bir listesini hazırlamayı düşünüyordum düşündüm Benim sorunum buydu Jordan çözülebilecek bütün grupları bulmuştu ve konu hakkında kalın bir kitap ta yazmıştı Kitapları okuyamadım gerçi, bu problemi bir proje olarak düşündüm Bu sadece bir projeydi, onun hakkında hiç birşey yapmadım Bütün bu fikirlerle kafam meşgulken zaman geçti İstanbul'da bu projeyle başa çıkamayacağımı düşündüğümden üniversiteden izin alarak Göttingen'e gittim
1937'de Götingen'de Helmut Hasse'nin danışmanlığında doktora çalışmasını yaptı, 1938'de öteki sonuçlar içinde, şu anda HasseArf teoremi olarak bilinen teoremi de bularak çalışmasını tamamladı İkinci Dünya Savaşı'na dürüst giden çok zorlubir dönemden geçerken Göttingen'de çalışmıştı, ancak Hasse ondan bir sene daha kalmasını ve çalışmasına devam etmesini rica etti Bu Nedenle bugün Arf sabitleri olarak aşina araştırmalar ortaya çıktı
Arf, Almanya'dan 1962 yılına kadar çalışacağı İstanbul Üniversitesi'ne geri döndü, 1943'te profesörlüğe, 1955'te ordinaryüs profesörlüğe yükseltildi Bu zaman içinde Maryland Üniversitesi'nde misafir profesör olarak bir yıl geçirdi ve Mainz Akademi'sinin bir üyesi olarak seçilerek onurlandırıldı
1963'te, Arf İstanbul Robert Koleji'nde öğretmenlik yaptı 19641966 arası, ABD'deki Princeton İleri Çalışmalar Enstitüsü'nde çalıştı Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde bir sene daha geçiren Arf, 1967'de Türkiye'ye dönerek ODTÜ'ye katıldı 1980'de emekli olan Arf, hayatının geri kalan kısmını İstanbul'da geçirdi
Arf Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu TÜBİTAK'ın 1971'deki kurulumunda manâlı bir rol üstlendi Kurulduğu tarihten itibaren birçok yıl başkan olarak hizmet verdi 19851989 yılları aralarında Türk Matematik Topluluğu'nun başkanlığını yaptı
Arf matematiğe doğaüstü katkıları nedeniyle o kadar fazla ödül aldı, bunların içinde İnönü ödülü, gayretkeş çalışmaları sebebiyle verildi Onursal payeleri aralarında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden aldığı fahri doktora ünvanları mevcuttur
Arf günümüz matematikçilerinin çoğunun eğitiminde katkısı olan bir birey olup sadece dersleriyle yok, konferans ve seminerlerdeki aydınlatıcı tartışmaları nedeniyle de saygıyla anılır Arf ile yüzyüze görüşme fırsatını bulabilmiş kimseler matematiğe ve başlıca bilime yaptığı önemli özverisinden fazla etkilenmiştir Genç matematikçilere yardım etmekte çok hevesli olan Arf, onlara fazla sağlam önerilerde bulunmuş ve onları cömertçe yüreklendirmiştir Arf'ın matematiğe yaklaşımı MG Ikeda kadar şöyle tasvir edilmiştir:
Her soruna, kendi fikriyle yaklaşır Yaklaşımının karakteristik yanı derinliğidir; defalarca sabitleri arar ve var olan teorilerin birleştirilmesinden çok açık yapıları tercih eder Yaklaşımını belirlediği zaman, problemle devingen bir şekilde uğraşır ve amacını gerçekleştirene dek katiyen vazgeçmez Cahit Arf'ın en ince ayrıntısına kadar orijinal ve özenli hesaplamalar taşıyan çalışmalarını inceleyen biri, Arf'ın nereden ilham aldığını ve en kompleks hesaplamalara nasıl çözüm bulduğunu mutlaka merak edecektir
Arf'ın en manâlı çalışmaları cebir ve sayılar teorisi alanında olmuş ve sayılar teorisi (topoloji) alanında o kadar çok uygulamaları olan Arf sabitlerini bulmuştur Arf'ın ilk çalışmaları alanlardaki karesel oluşumlar üstüne olup özellikle karakteristik 2 alanlarla ilgilenmiştir Adı sadece Arf sabitleriyle bağlantılı olmayıp, derslik alan teorisi ve Artin'in L fonksiyonları teorisinde önemli bir rol oynayan HasseArf Teoremi ile hatırlanmaktadır Halka teorisinde, Arf halkaları ismi, ondan sonradan verilmiştir Buna ilaveten, Arf uygulamalı matematik alanında çalışarak, hür sınırlarla çevrilmiş elastik düzlem parçaları üstüne öyle fazla makale ve bir tane de istatistik bilimi mekaniğin küme açılımının cebirsel yapısı üstüne makale yazmıştır Arf, hatalı amaçlar için yapılan uygulamalı matematiğe bu konu dışı çalışmayı betimleme etmiştir:
Beğeni arıyordum Bu yüzden mühendislerle konuştum ve onların işlerini anlamaya çalıştım Mustafa İnan'a doktorasını yaparken bir problem verilmişti Belçika'da bir köprü çökmüştü, ama sebebini bilen yoktu Mustafa, bir malzemeden bu köprünün bir modelini yaptı, üzerine yükler koyarak köprünün nereden çatlamaya başladığına ilişkin konumları saptama etti Bu malzemede gerilimlerin nerede arttığını görmek mümkündü Problemi inceledim Bu cins profil inşa edecek formülleri verdim Beş veya altı adet rapor yazdım, bunların hepsi birbirini tamamladı İşte o zaman alkışlandım ama alkışlanmak için birşeyler gerçekleştirmek güzel değil
Arf, 1954'te Richard von Mises'e sunulan Matematik ve mekanik çalışmaları ilgili cildin içinde, Green formülünün genelleştirilmesi ve bir hiperbolik denklem için Cauchy problemine uygulanması üzerine iisimli bir yayın hazırladı Arf İstanbul'da 1933'te von Mises ile görüştü
Silivri'de, 37 Eylül 1990 tarihinde Arf'ın anısına Uluslar arası Cebir ve Sayılar Teorisi sempozyumu düzenlenmiştir İstanbul'da 1984'de yapılan Halkalar ve Geometri konferansında, Arf Matematikte geometrik kavramların avantajı isimli bir sunum yapmıştır
Arf, bir yürek krizi sonucu aramızdan ayrılmış ve İstanbul Üniversitesi'ndeki törenden daha sonra İstanbul'da toprağa verilmiştir *
Arf, hatıralarında İstanbul'da dört yaşındayken okula gittiğini anlatır:
Okuldaki diğer öğrencilerle hiç oynamadım, çekingen bir çocuktum Eğitimime Beşiktaş Sultanisi'nde devam ettim Bir yangından sonradan, Beşiktaş'ı terkedip bir yerden diğerine taşınmaya başladık En sonunda Süleymaniye'de bir konut kiraladık Buradan İstanbul Sultanisi'ne geçtim Orada da aynı şeyler oldu Ailem okulun dışına çıkmama izin vermiyordu, oysa okul iyi gidiyordu
1919'da, Arf'ın ailesi yeniden taşındı, bu sefer gidilen yer Ankara oldu, ancak buradan İstanbul'a kısa bir vakit geldikten sonra son taşınacakları yer olan İzmir'e geçtiler Cahit Arf'ın matematiğe olan ilgisi İzmir'deki mektep yıllarında, onu öklid geometrisinden sorular çözmeye teşvik eden bir öğretmeni tarafından körüklendi 1926'da, Arf'ın babasının, paranın değerini kaybetmesi nedeniyle biriktirdiği Fransız frankları sebebiyle Arf'ın Fransa'da okumaya gitmesi daha ucuz bir seçenek haline gelmişti Hatıralarında şöyle yazan:
Ailem beni Fransa'ya, amcamın arkadaşlarıyla yaşamaya gönderdi Orada St Louis Lisesi'ne kaydoldum, ama artı Fransızca bilmiyordum Tüm bildiğim bana okulda öğretilen kadardı Matematik sınavında en iyi sonucu ben aldım ve bu yüzden üç takvim liseyi iki yılda bitirdim, buna karşılık babamın gönderecek diğer frankı kalmadığından Türkiye'ye döndüm
Arf, bir burs vasıtasıyla eğitimine Paris'te devam etti ve École Normale Supérieure'den iki yıl sonunda mezun oldu
Doktorasını tamamlamaktan ziyade İstanbul'a dönerek mektep öğretmenliğini tercih eden Arf, Galatasaray Lisesi'nde 1932 yılında öğretmenlik yaptı
Fransa'dan bir öğretmenin yerini alacaktım ve onun işini yapacaktım Maaşım 60 Türk lirasıydı, lakin yerine geçtiğim kişiye 600 Türk lirası ödüyorlardı Bir yıl idealist olarak çalıştım Bir Takım öğretmenler benim durumuma üzülüyordu Benim için yazık, 60 liraya çalışıyordiyorlardı Muhtemelen bu nedenle idealizmimi kaybettim Bu sırada üniversitelerde reform yapılmış ve bana bir (muavin) doçentlik konumu önermişlerdi Bunu kabul ettim ve daha sonra başarılı olduğumu düşündüm
Arf İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'ne katıldı Fakat bireysel matematik çalışmalarına devam etmeye karar verdi:
Lisede, kendi kendime hangi geometri problemlerinin cetvelle çözüleceğini, hangilerinin çözülmeyeceğini kendi kendime sorardım Sonra, Galois teoremini öğrendim ve o zaman almadım Bu sırada, cebir denklemlerinin veya çözülebilecek Galois cebir denklemlerinin bir listesini hazırlamayı düşünüyordum düşündüm Benim sorunum buydu Jordan çözülebilecek bütün grupları bulmuştu ve konu hakkında kalın bir kitap ta yazmıştı Kitapları okuyamadım gerçi, bu problemi bir proje olarak düşündüm Bu sadece bir projeydi, onun hakkında hiç birşey yapmadım Bütün bu fikirlerle kafam meşgulken zaman geçti İstanbul'da bu projeyle başa çıkamayacağımı düşündüğümden üniversiteden izin alarak Göttingen'e gittim
1937'de Götingen'de Helmut Hasse'nin danışmanlığında doktora çalışmasını yaptı, 1938'de öteki sonuçlar içinde, şu anda HasseArf teoremi olarak bilinen teoremi de bularak çalışmasını tamamladı İkinci Dünya Savaşı'na dürüst giden çok zorlubir dönemden geçerken Göttingen'de çalışmıştı, ancak Hasse ondan bir sene daha kalmasını ve çalışmasına devam etmesini rica etti Bu Nedenle bugün Arf sabitleri olarak aşina araştırmalar ortaya çıktı
Arf, Almanya'dan 1962 yılına kadar çalışacağı İstanbul Üniversitesi'ne geri döndü, 1943'te profesörlüğe, 1955'te ordinaryüs profesörlüğe yükseltildi Bu zaman içinde Maryland Üniversitesi'nde misafir profesör olarak bir yıl geçirdi ve Mainz Akademi'sinin bir üyesi olarak seçilerek onurlandırıldı
1963'te, Arf İstanbul Robert Koleji'nde öğretmenlik yaptı 19641966 arası, ABD'deki Princeton İleri Çalışmalar Enstitüsü'nde çalıştı Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nde bir sene daha geçiren Arf, 1967'de Türkiye'ye dönerek ODTÜ'ye katıldı 1980'de emekli olan Arf, hayatının geri kalan kısmını İstanbul'da geçirdi
Arf Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu TÜBİTAK'ın 1971'deki kurulumunda manâlı bir rol üstlendi Kurulduğu tarihten itibaren birçok yıl başkan olarak hizmet verdi 19851989 yılları aralarında Türk Matematik Topluluğu'nun başkanlığını yaptı
Arf matematiğe doğaüstü katkıları nedeniyle o kadar fazla ödül aldı, bunların içinde İnönü ödülü, gayretkeş çalışmaları sebebiyle verildi Onursal payeleri aralarında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden aldığı fahri doktora ünvanları mevcuttur
Arf günümüz matematikçilerinin çoğunun eğitiminde katkısı olan bir birey olup sadece dersleriyle yok, konferans ve seminerlerdeki aydınlatıcı tartışmaları nedeniyle de saygıyla anılır Arf ile yüzyüze görüşme fırsatını bulabilmiş kimseler matematiğe ve başlıca bilime yaptığı önemli özverisinden fazla etkilenmiştir Genç matematikçilere yardım etmekte çok hevesli olan Arf, onlara fazla sağlam önerilerde bulunmuş ve onları cömertçe yüreklendirmiştir Arf'ın matematiğe yaklaşımı MG Ikeda kadar şöyle tasvir edilmiştir:
Her soruna, kendi fikriyle yaklaşır Yaklaşımının karakteristik yanı derinliğidir; defalarca sabitleri arar ve var olan teorilerin birleştirilmesinden çok açık yapıları tercih eder Yaklaşımını belirlediği zaman, problemle devingen bir şekilde uğraşır ve amacını gerçekleştirene dek katiyen vazgeçmez Cahit Arf'ın en ince ayrıntısına kadar orijinal ve özenli hesaplamalar taşıyan çalışmalarını inceleyen biri, Arf'ın nereden ilham aldığını ve en kompleks hesaplamalara nasıl çözüm bulduğunu mutlaka merak edecektir
Arf'ın en manâlı çalışmaları cebir ve sayılar teorisi alanında olmuş ve sayılar teorisi (topoloji) alanında o kadar çok uygulamaları olan Arf sabitlerini bulmuştur Arf'ın ilk çalışmaları alanlardaki karesel oluşumlar üstüne olup özellikle karakteristik 2 alanlarla ilgilenmiştir Adı sadece Arf sabitleriyle bağlantılı olmayıp, derslik alan teorisi ve Artin'in L fonksiyonları teorisinde önemli bir rol oynayan HasseArf Teoremi ile hatırlanmaktadır Halka teorisinde, Arf halkaları ismi, ondan sonradan verilmiştir Buna ilaveten, Arf uygulamalı matematik alanında çalışarak, hür sınırlarla çevrilmiş elastik düzlem parçaları üstüne öyle fazla makale ve bir tane de istatistik bilimi mekaniğin küme açılımının cebirsel yapısı üstüne makale yazmıştır Arf, hatalı amaçlar için yapılan uygulamalı matematiğe bu konu dışı çalışmayı betimleme etmiştir:
Beğeni arıyordum Bu yüzden mühendislerle konuştum ve onların işlerini anlamaya çalıştım Mustafa İnan'a doktorasını yaparken bir problem verilmişti Belçika'da bir köprü çökmüştü, ama sebebini bilen yoktu Mustafa, bir malzemeden bu köprünün bir modelini yaptı, üzerine yükler koyarak köprünün nereden çatlamaya başladığına ilişkin konumları saptama etti Bu malzemede gerilimlerin nerede arttığını görmek mümkündü Problemi inceledim Bu cins profil inşa edecek formülleri verdim Beş veya altı adet rapor yazdım, bunların hepsi birbirini tamamladı İşte o zaman alkışlandım ama alkışlanmak için birşeyler gerçekleştirmek güzel değil
Arf, 1954'te Richard von Mises'e sunulan Matematik ve mekanik çalışmaları ilgili cildin içinde, Green formülünün genelleştirilmesi ve bir hiperbolik denklem için Cauchy problemine uygulanması üzerine iisimli bir yayın hazırladı Arf İstanbul'da 1933'te von Mises ile görüştü
Silivri'de, 37 Eylül 1990 tarihinde Arf'ın anısına Uluslar arası Cebir ve Sayılar Teorisi sempozyumu düzenlenmiştir İstanbul'da 1984'de yapılan Halkalar ve Geometri konferansında, Arf Matematikte geometrik kavramların avantajı isimli bir sunum yapmıştır
Arf, bir yürek krizi sonucu aramızdan ayrılmış ve İstanbul Üniversitesi'ndeki törenden daha sonra İstanbul'da toprağa verilmiştir *