Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
ABD Pensilvanya Üniversitesi’nden bilim insanları, 4 farklı domuza burunlarıyla oyun kumandası kullanarak görüntü oyunu oynamayı öğretti. Hamlet, Omelette, Ebony ve Ivory ismindeki bu dört domuza, kumanda ve oyun ortasındaki irtibat öğretildi,her başarılı ataklarında ödül olarak mama verildi.
Bilim insanlarını asıl şaşırtan şey, domuzların ödül verilmediği vakit da oyun oynamaya devam etmeleri oldu. Makineden gelen bir ödül olmamasına karşın oyunlarına devam eden domuzların, bunu aslında ödül için değil, eğlenmek ve toplumsallaşmak için yaptıkları ortaya çıktı.
"Elleri ve kolları olmayan bir hayvanın oyun oynayabilmesi son derece zor"
Bilim insanları, domuzların kumanda ve oyun ortasındaki ilişkiyi öğrenmenin hiç de kolay bir şey olmadığını, elleri ve kolları olmayan bir hayvanın burnuyla oyun oynayabilmesinin son derece karmaşık ve sıkıntı olduğunu belirtti.
Domuzlara öğretilen oyun, Minecraft üzere komplike bir oyun olmaktan fazla kolay bir gaye vurma oyunuydu. Oyun her ne kadar kolay olsa da domuzların maksatları vurabilmesi nitekim takdire bedel bir gayret oldu. Fakat her bir domuzun gösterdiği yetenek birbirinden farklıydı. Örneğin Ivory’nin amaç vurma oranı %76 iken, Ebony’de bu oran %36’ydı.
Domuzlar, ödül olarak verilen mama kesildiği vakit bile oynamaya devam ettiler
Domuzları oyun oynamaya teşvik etmek için her bir atış sonrası ödül olarak yemek veren bir makine tasarlandı lakin bu makine, deney sırasında bozuldu ve hayvanlara ödül vermeyi kesti. Bu noktada bilim insanları devreye girdi ve domuzlara teşvik edici cümleler kurmaya başladı. Domuzlar, bu davetleri cevapsız bırakmadı ve keyifli bir biçimde oyun oynama devam ettiler.
Araştırmanın baş müelliflerinden Dr. Candace Croney, oyun oynamaya devam eden domuzlar için şu sözleri söyledi: "Bu gelişme kıymetli bir yere değiniyor, zira rastgele bir hassas varlıkta olduğu üzere, domuzlar da son derece hassastır ve onlarla nasıl etkileşim kurduğumuz, onlara neler yaptıklarımız onları değerli ölçüde tesirler.”
