nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Boyun Fıtığı Tedavisi
Bilhassa masa başı meslek yapanlar
Direksiyon başındaki şoförler
Bankalarda, borsada ömrü bilgisayar başında geçen bilgisayar operatörleri
İnternetten başını kaldırmayan bilgisayar oyuncuları
Aman boynunuza uyarı
Her işin başı sağlık durumu deriz Lakin sağlığımız ancak elimizden gittiğinde aklımıza kazanç
Ne yaparsınız fakat günümüzün baş döndüren yaşam mücadelesinde, hesaplı ve sosyal dengeleri koruyabilmek telaşıyla vücudumuzun dengesi hiç mi hiç aklımıza gelmez
Fakat vücudumuz da aynen ekonomik ve sosyal hayatımızdaki dengeler gibi dengeler üzerinde ayakta kalır
bir fabrika gibidir gövde
Bu fabrikada çok iyi birçok sistem vardır
Solunum sistemi, sindirim sistemi, imal sistemi, boşaltım sistemi, sinir sistemi, adale sistemi , kan dolaşımı sistemi Var da var
Bu sistemlerin hepsi bir yere emrindeki
Beynimize
Altta ise sistemleri meydana getiren çok iyi bir cisim var, karoser
Bu iki kısım arasında işetişim köprüsü de;
Boyun
Aman boynunuza mukayyed olun, dikkat edin, ilgilenin
Boynumuzu Ne Dek Tanıyoruz ?
Boynun arka kısmına ense iç kısmına gırtlak denir Boyun keza omurlar doğru kendinin düşey miktar, ayrıca de üst iki boyun omuru (atlas ve aks kemikleri) bir uçtan bir uca, her türlü hareketine rağmen başı tepede olan miktar
Normalde bir insanın boynunda yedi tane omur ve bu omurların arasında da altı tane disk bulunur Yine boyunda, önde ve arkada edinmek üzere eklemler bulunur Bilhassa arkadaki eklemler boyundaki tüm rahatsızlıklardan etkilenir
Boyun biçimi, kişiye, yaşa ve cinsiyete tarafından değişiklik gösterir Örneğin; kadın ve çocuklarda boyun yuvarlaktır
Boyundan yaşamsal önemi olan damar ve sinirler, keza yemek ve benzi atmış boruları geçer Troid bezi, paratroid bezleri, boyun akkan, yani lenf düğümleri, gırtlak ve adale lifleri boyunda yer alan manâlı ögelerdir Bunlar görevi gereği kemik ya da kıkırdak bir muhafaza içinde olmadığı için boyuna gelebilecek herhangi bir darbe çok güvenli olmayan sonuçlar doğurabilir Omurilik boyun omurları arasındadır Beyne dışarı giden damarlar omurlar ve disklerin anında yanı başından süzülüp giderler Ellere kollara hareket veren sinirler omurlarla diskler aralarında iç içe bulunur
Biz burada tıp uzmanları için detaylarına inecek değiliz Sıradan bir kişinin anlayacağı şekilde tasvir edersek;
Boyun bir irtibat köprüsüdür
Boyun, vücudun bütün organlarını sevk ve idare eden beyin ile karoser arasında bir iletişim köprüsü konumunda Bu bakımdan çok önemli bir görevde
Nasıl önemli olmaz oysa?
bir defa vücudu yöneticilik edecek olan beyin, bütün gereksinimlerini boyun aracılığıyla karşılamakta Örneğin,
Beynin besleneceği kan boyundan geçer
Beyne sinyal ulaştıracak sinirler boyundan geçer
Beynin ellere kollara ayaklara vs vereceği bütün komutlar boyundan geçer
Özet Olarak, beyin vücudun tepesinde oturan bir yöneticidir Lakin yöneticinin yöneticiliğini tam yapabilmesi için vücutla arasındaki iletişimin her yönden bütünüyle sağlanması gerekir
Ademoğlu doğduğunda, özel vakalar hariç, tıpatıp sıfır kilometre otomobillerde olduğu gibi mükemmeldir Fakat biz nedense, eskiyince yenisini alabileceğimiz, yerine koyma parçasını bulabileceğimiz otomobilimize verdiğimiz değerin onda birini kendi vücudumuza vermeyiz Ama vücudumuzun ne yerine koyma parçası vardır, ne de eskiyince onarım şansımız Tek bir şansızım var o da, yeri ve vaktinde vücudumuza gereken önemi belirlemek, sağlığımızı göz önünde bulundurmak
Doğuşta hiçbir sorun olmadığı halde, halk ne yapıyor da, bu mükemmel boynu deforme edip görevini aksatır ışık halkası getiriyorlar?
Boyun sağlığımız nelerden etkileniyor?
İki madde ile söylemek gerekirse: Duruş ve oturuş bozuklukları Bebeklikte, annenin kucağında iken başlar, şu an içinde bulunduğu zamana dek geçen tüm hayatı kapsar
Boyun bu hale, bir günde, bir ayda, bir yılda falan gelmiyor Yılların birikimiyle oluşuyor Dolayısıyla en ufağından en büyüğüne kadar binlerce duruş oturuş bozukluğu bu deformasyona damla damla katkıda bulunuyor
Alt kimisi bir tesir ediyorsa kimi on etki ediyor Kimi bir hemen olan oluyor, kiminin etkisi yıllarca devam ediyor
Örneğin uzun topuklu pabuç giyen bir bayanın boynu bu giyinişten muhakkak etkilenir Fakat bu etkilenme nezle gibi grip gibi hapşırıkla kendini belli edecek bir etkileşme değildir Bardağa damlayan birkaç damladır
Kişide düz tabanlık varsa veya giydiği pabuç ortopedik değilse, bu şahsın her adım attığında vücuda uygulanan minimal darbeler bel ve uzunlamasına uygulanan etkenlerdir Bardağa damlayan damlalardır
Lakin bu ülkede, kendi kültüründen ve kendi insanından kopuk, ufuksuz, vizyonsuz, kişisel avantaj ardından koşacak kadar çapsız, seviyesiz, daha da kötüsü acımasız yöneticiler doğruca, bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye ise bir pul düşmüş; Atatürk'ün, milletin efendisi dediği köylü, bugün çocuklarına birer çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullaşmışsa, bir çift ayakkabıyı iki kardeşe sırayla giydiriyorsa, sağlığın neresinde olabilirsiniz ama?
Bir ufak öğrencinin sırtına yüklenen ağır ders kitapları, o çocuğun bel ve boynunu muhakkak etkileyecektir Ama hemencecik o gün içinde o sene içinde yok yıllar daha sonra Bu koşul, bardağa damlayan birkaç damladır
İlkokul birinci derslik öğrencisinin sırasıyla orta bir öğrencisinin sırasının benzer zirve ve ebatlarda olması nasıl düşünülebilir? Mektep sıralarının her çocuğun boyuna ve yaşına tarafından ayarlanması yani ergonomik olması gerekmez mi?
Lakin derseniz ama, biz okul bulamıyoruz sen basmakalıp bahsediyorsun O vakit ne diyelim memleketi yöneteceğiz diyerek meslek başına gelenlerin kulakları çınlasın
Saatlerce direksiyon başında oturan ve başını hiç oynatamayan şoförün bu duruşu boynunu etkileyecektir Fakat birincil günlerde ilk aylarda hatta birincil yıllarda değil Bardağa damlayan damladır
Bir masa başı sekreter ya da memur, bilgisayarın başında aralıksız başı öne eğik vaziyette ve beli kambur halde çalışmaktadır Bu duruş ve oturuş, boynu etkileyen bir faktördür
Lakin hemencecik yok, yıllar sonra Bardağa damlayan birkaç damladır
Niye hemencecik yok de yıllar sonradan?
Çünkü insan vücudu o kadar kartondan değildir Bir mükemmel mekanizmadır Öyle bir mekanizma ama, keza üretir hem tüketir, keza de kendini sürekli yeniler, bakım tamir ve onarımını kendi kendine yapar Siz bardağa yanlışlıklar sebebiyle damlalar damlattıkça o tüm gücünü sarf ederek bu damlaları azaltmaya çalışır Dolayısıyla sizin kendi bedeninize uyguladığınız yanlış harekete aleyhinde hemen pes etmez? Kesintisiz kendini yenilemeye çaba gösterir
Ama siz (mesleğiniz gereği) ısrarla bilgisayarın başından kalkmam diyorsanız,
Fakat siz (mesleğiniz gereği) kesintisiz direksiyon başında şoförlük yapacağım diyorsanız,
Lakin siz, (zevkiniz vs için) sürekli uzun topuklu pabuç giyeceğim diyorsanız,
Her şeyi (ola ki elde olmayan sebeplerden nedeniyle mecburen) kendinize tasa edip stres ve gerilim içinde kalmaya devam ediyorsanız,
Yeniden iş olarak mikro ve makro travmaya maruz kalıcı bir işte çalışıyorsanız, örneğin elinizde matkap hiç beceriksiz olmuyorsa, seyyar kompresörlerle asfalt delme makinesi çalıştırıyorsanız vs bu darbeler de vücudu ve bilhassa boyun yapısını fazla kötü etkileyecektir
Boyundaki bu tür aksamalar, kireçlenmelere, boyun fıtıklarına; omurganın doğal eğriliğinin bozulup düzleşmesine, omurlar arası disklerdeki elastikiyetin kaybolmasına ve kayda değer rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olur
Boyun bir noktadan daha sonra sabır gücünü kaybeder Bardağa damlayan damlalar bir noktadan sonradan bardağı taşırır Lakin gövde buna karşın, pes dediği noktada, bardak taşmaya başladığında sizi uyarır Yine sizin iyiliğiniz için yapar bunu
Arkadaş benden bu dek, bundan böyle gücüm kalmadı, der
Boyun fıtığı ve kireçlenme nasıl başlıyor ?
Yaşanan bunca olumsuzluklar sonucu birincil başlarda ağır ağır disklerin içindeki su içeriği azalıyor Biz bunun farkına varmıyoruz bile
Sonradan diskin iç tarafındaki liflerde, küçük minik yırtılmalar başlıyor Tekrar bizden habersiz Bu disklerin içinde bulunan ve doktorların jelatinöz adını verdikleri sıvılar, bu minik yırtıklardan, her baskıda biraz fışkırarak veya normalde sızarak sinirler ve dokular üzerine yayılıyor
Bir vakit daha sonra burada sinirler ve damarlar, dokular, eklemler görevini % 100 kapasiteyle yapmakta zorlanıyor O zaman neler oluyor? Kadeh taşıyor
Doktorlar; boyunda sinirlere ve damarlara yapılan baskıya, boyun fıtığı diyorlar Ön ve arkadaki taraf eklemlerine yapılan baskıya da kireçlenme diyorlar
Sonuçta her iki şart da, boynun deformasyonu anlamına geliyor Her iki koşul da hareket kısıtlığına ve ağrılara, vücutta birçok aksaklıklara sebep oluyor Fakat canınızı sıkmayın her ikisi de akupunkturla tedavi oluyor
Fıtık nedir ?
Yaşanan bunca olumsuzluklar sonucu birincil başlarda yavaş yavaş disklerin içindeki su içeriği azalıyor Biz bunun farkına varmıyoruz bile
Daha Sonra diskin iç tarafındaki liflerde, ufak ufak yırtılmalar başlıyor Yine bizden habersiz Bu disklerin içinde bulunan ve doktorların jelatinöz adını verdikleri sıvılar, bu minik yırtıklardan, her baskıda azıcık fışkırarak veya normalde sızarak sinirler ve dokular üzerine yayılıyor
Bir vakit sonradan burada sinirler ve damarlar, dokular, eklemler görevini % 100 kapasiteyle yapmakta zorlanıyor
Doktorlar; boyunda sinirlere ve damarlara yapılan baskıya, boyun fıtığı diyorlar Ön ve arka taraf eklemlerine yapılan baskıya da kireçlenme diyorlar
Sonuçta her iki şart da, boynun deformasyonu anlamına geliyor Her iki şart da hareket kısıtlığına ve ağrılara, vücutta çoğu aksaklıklara sebep oluyor Ama canınızı sıkmayın her ikisi de akupunkturla tedavi oluyor
Belirtileri nelerdir?
Boyun fıtığı ve kireçlenmelerinin en önemli iki belirtisi var Biri sızı, diğeri hareketlerde kısıtlılık Genel bir koyma yapılacak olursa:
Baş ağrısı ve baş dönmesi
Takâtsizlik,
Halsizlik,
Sinirlilik hali,
Çoğu Kez düşüp meydana çıkan tansiyon,
Kalbe gelen zorlama,
Kulakta çınlama ve uğultular,
Kollarda uyuşma ve karıncalaşma,
Kuvvetsizlik duygusal,
Sabahleyin yorgunlukları,
Gün içinde ivedi yorulmalar,
Gaz ve şişlik gibi haller
genelde sızı boyunda olur Bazen sancı omuzlarda olur, kollarda olur, kürek kemikleri arasında olur Kimi süre boyunda olmaz, yalnızca kollarda vs olur Siz hiç boyundan kaynaklandığını düşünmezsiniz
Gerçekte boyun kireçlenmesi veya boyun fıtığı olan hastaların, pek fazla şikayetleri vardır ki Bu şikayetlerin birçoğunun sebebinin, boyundan kaynaklandığını bilmezler Hatta üzülerek bildirmek icabında kimi doktorların da hatırına gelmez Örneğin,
Kaç insan başı kesintisiz ağrıdığında boynundan şüphelenir? ya da kaç insan bu şikayetle doktora gittiğinde doktor onun boynuna bakar?
Boynu sabahleyin tutulmuş halde kalkan fazla insan deha, soğuktan etkilendim vs diyerek, geçiştirmeye çalışır Boyun kasları ha babam de babam, boynu eski haline sürüklemek için çaba harcarlar Dolayısıyla gerilirler Onların bu gerginliği spazma bağlı şiddetli adale ağrıları olarak ortaya çıkar
Aralıksız bitkinlik hissi duyar Ama galiba anemik kaldım zanneder veya tutar aklına en sonradan gelecek olan dehşet hastalığı getirir Yahut kanser mi oldum der Çünkü medyada kesintisiz bunlar ön plana çıkar Yurttaş bunlarla az kalsın korkutulur Rahatsız olan herkes ilk olarak bunu düşünsün istenir Oysa yorgunluğun bitkinliğin sebepleri % 90 boyundan kaynaklanmaktadır
Sıkça ateş basmalarının sebebi de boyundaki deformasyondur Ara Sıra tahammülsüz olduğunuzu hissedersiniz Bunun da sebebi boyundan olabilir
Omuzlardaki kollardaki ve parmaklardaki uyuşmalar da sizi panikletmeye yeter Felç mi olacağım ne dersiniz Fakat boynunuza baktırmak ve tedavi ettirmek hiç mi hiç aklınıza gelmeyebilir sırası gelmişken boyun fıtığından felç almak en son akla gelecek rahatsızlıktır
Ellerde ve ayaklarda yaşanan karıncalanmalar tekrar aynı şekilde yorumlanabilir
Alt bunlar artık bardağın taştığı hallerdir Sinirlere sahiden ciddi önemli baskılar yapılmaya başlanmış demektir
Bu sebeple kimilerinde kollarda incelme bile görülür Çünkü omurilik kanalı daraldığında vücut bir şey yapamaz ışık halkası kazanç Bacaklarda sertlik başlar Kollarda dayanıksızlık başlar
Daha neler yapar bir bilseniz?
Fakat biz şu kadarını söyleyelim, siz gerisini düşünün Vücudu idare eden beyin iyi beslenemezse vücudu ne dek yönetebilir?
İyi yönetilmeyen vücutta aksaklıklar meydana gelmez mi?
Öyle olunca, sindirim sistemi de, karaciğer de, safra kesesi de, bağırsaklar da vs etkilenmez mi? Muhakkak etkilenir Hatta bu etkileşim bir vakit sonra, boyun fıtığına artırıcı etmen olarak yansır Durum, tıpatıp tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan olayına döner
Boyun fıtığına aday mısınız ?
Duruş ve oturuşuna uyarı etmeyen herkes boyun rahatsızlığı yaşar bir de boyun fıtığına potansiyel aday iş grupları vardır
Şoförler,
Bilgisayar başında çalışanlar,
Masa başı meslek yapanlar,
Telefon operatörleri fakat, ara sıra telefon yoğunluğunda iki telefonu ansızın yöneticilik edeceğim derken, telefon ahizesini başıyla omuz aralarında tutmak için boynunu bükerler ama, bu fazla yanlış bir harekettir
Kompresör ya da matkap gibi titreşen cihaz kullanarak karoser işçiliği yapanlar
Boynu sağa sola, öne arkaya hareket ettirmeyip, rutin halde kalmasına sebep olan meslek gruplarında çalışanlar
Fazla gerginlik içersinde bulunan kişiler
Boyun dingin kalırsa ne olur ?
Boyun bölgesi yeteri derecede kan alamaz
Beyin dokusu yeteri kadar kan alamaz Bu durumda yürek beyine kan yollamak için daha çok zorlanır
Sindirim sistemi etkilenir
Dispepsi ve şişkinlik oluşur,
Bağırsaklarda gaz ve kabızlık oluşur,
Kollarda uyuşturma ve karıncalanmalar başlar,
Karaciğer fonksiyonunu yerine tamamen getiremez olur,
Böbrekler süzme görevini iyice yapamaz olur,
Kan dolaşımında aksamalar nedeniyle, kan dolaşımı sistemi zorlanmaya başlar,
Genel uyuşukluk baş gösterir,
Özellikle kol ve bacaklarda zor kaybı ortaya çıkar,
Bunlar vakit içersinde vücuttaki bütün sistemi etkiler, vücudun dengesini daha aşağı üstteki eder
Boyun fıtığı felç eder mi ?
Hayır
Boyun fıtığı ileri derecede insanı felç edebileceği söylenirse de bu söylemin ciddiye alınacak bir görünüm olmadığı, çare uyguladığımız hastalardan edindiğimiz tecrübelerle ispatlanmıştır
Yine De boyundaki omurlarda yer alan diskler, ister istemez süre içinde elastikiyetini kaybetmekte, sertleşmekte ve bu koşul bazen boyun fıtığını meydana getirmektedir Bu durumda fıtık damar ve sinirlere baskı yapabilir Fakat durup dururken pat diye bire çoğalan bir durum değildir Yılların ihmali sonucu oluşur
Felç ne zaman olabilir denilirse, ama herhangi bir travma, trafik kazası, düşme çarpma gibi nedenlerle meydana gelen ani vakalarda felç olma ihtimali vardır
O durumda ise hasta zaten derhal ameliyata alınır
Bu gibi özel durumların haricinde boyunda felç oluşması en son kademedir Zaten ceset o belli başlı gelene dek dayanılmaz ağrılarla sizi uyarır ve felç olmadan önce tedbirini almanızı sağlar
Akupunktur tedavisi zaten bu noktada fazla önemli ödev üstlenir
Belirli bir olgunluğa gelmiş insanda boyun fıtığı olması son derece doğaldır Önemli olan fıtık nedeniyle sinirlere ve damarlara baskı olup olmamasıdır Bu zorlama saptama edildiğinde, en etkin çare yöntemi olan akupunkturla seanslar sonucu hasta baskılardan kurtulur ve eski dinç günlerine kavuşur
Boyun fıtığına ameliyat çözüm mü ?
Bu soruya evet ya da hayır demeden önce şöyle bir açıklamada bulunmak gerekecek
Yukarıda belirttiğimiz gibi, yoldan geçen kırk yaş ve üzeri her yüz insanın boyun filmini çekseniz, en düşük % 30unda boyun fıtığına rastlarsınız
Peki bu otuz insandan kaçta kaçı boyun rahatsızlığından şikayetçidir
Belki beş on birey, şayet iki üç kişi
Peki diğerleri neden davacı değil?
Bu soruya, şu soruyla yanıt verelim:
Boyun fıtığından davacı olan ne diyor?
Baş dönmesinden, kollarda uyuşmalardan, güçsüzlükten, yüksek tansiyondan, kulak çınlamasından vs şikayet ediyor
Bu şikayetle doktora gidildiğinde MR ya da boyun filmi çekiliyor Teşhis konuluyor:
Sizde boyun fıtığı var Rahatsızlığınız ileride büyür ve damarlara zorlama uygular, sizi felç eder
Ne yapacağız peki?
Bir vakit takibe alacağız Tedavi uygulayacağız, geçmezse ameliyat olacaksınız
Ancak şahsın asıl sıkıntısı fıtık değildir Fıtık sebebiyle oluşan ödemin damarlara ve sinirlere zorlama uygulamasıdır
veya duruş ve oturuş bozuklukları sebebiyle kaslarda oluşan gerginliktir Elastikiyet kaybıdır
ya da tabi bağların çapraz bağların görevini tam yapamamasından kaynaklanan durumdur
Hastanın bu durumu iyi test edilmeden, direkt olarak fıtığın ameliyatına yönelmek, keza başarısız bir ameliyat meydana gelmesine, hem de hastanın ileride benzer şikayetlerle karşı karşıya kalmasına sebep olabilir
Dolayısıyla ameliyat olmadan önce, hastanın durumu etraflıca incelenmeli ve tedaviye alınmalıdır Burada en etkili çare yöntemlerinden biri akupunktur ve lazer akupunkturudur
Boyun tedavi edilirse ne olur ?
Akupunktur ve lazer akupunkturu ile şahsın boyun bölgesi önemli bir şekilde tedavi edildiğinde neler düzelir?
Adale sistemi çalışır, tatmin edici elastikiyet sağlanır
Kan Basıncı normale döner,
Kalpteki çarpıntılar biter
Kalp ritim bozuklukları ortadan kalkar,
Sabah yorgunluğu biter, hasta sabahları dinç kalkmaya başlar,
Sindirim sistemi düzene girer, rahatlar,
Kabızlık, gaz, şişlik gibi durumlar ortadan kalkar,
Kulak çınlaması, uğultu gibi haller bir daha yaşanmaz,
Vücudun dengesi büyük oranda düzene girer Bu Nedenle,
Boynu dinç olan insan hastalıklara daha az yakalanır,
Hayata daha pozitif açıdan bakar,
Genel bağışıklık sistemi fazla üstteki düzeyde olur,
Depresif durum, bir takım psikiyatrik rahatsızlıklar yok denecek değin azalır,
Sempatik ve parasempatik sistem dengelenmiş çalışır,
Karaciğer sağlıklı çalışır,
Karaciğer enzimleri sağlıklı salgılanır,
Kemik iliğinde uyumlu miktarda kan üretilir,
Beyne ahenkli kan ve oksijen sirkülasyonu olur
Bağırsaklar ahenkli çalışır
Bağırsaklar gündüzleri, sindirim sistemimizin bir parçası olarak çalışırken, ne enteresandır oysa gece hormonal sistem olarak vücuda seratonin salgılıyor Seratonin stresi değil eden bir salgı Her insanda gün içinde belirtilen oranda biriken stres, gece uyku halinde bağırsaklar kadar salgılanan seratonin doğruca bir sonraki gün nötralize edilmiş olur Dolayısıyla akşam bitkin olarak yatağa giren bayağı insan, sabahtan sağlıklı olarak yataktan kalkar
Boyunda rahatsızlığı olan kimsenin bağırsakları ahenkli çalışmadığı için seratonin salgısı tamamiyle gerçekleşmez Böyle kişiler sabahtan bitap kalkmış olurlar Sempatik ve parasempatik dengeler de kaynağını boyundan almaktadır
Nasıl teşhis edilir ?
Hastanın şikayeti bu konuda fazla önemlidir Hekim hastasına şikayetleri dinleme sırasında aracısız olarak ve ayrıntılı sorularla şikayetini anlatmada tezgâhtar olmalıdır
İki yönü olan düz boyun filmi ile, fıtığa ait düzleşme, eklem aralığında daralma, boynun açılanması, kireçlenme durumu ve derecesi rahatlıkla anlaşılır
Bugün birçok merkezde MR ve tomografi ile boyun fıtığının ve kireçlenmelerinin değerlendirilmesi ileri tetkik metotlarıyla yapılıyor fakat iki yönü olan düz boyun filmi başlıca tatmin edici olur
Eğer tatmin edici olmuyorsa o vakit doktorun MR istemesi gerekir
Maraş Akupunktur ile boyun fıtığı ve kireçlenme tedavisi
Maraş Akupunktur ve Lazer Çare Merkezi olarak biz diyoruz ki, kaynağa inmeden uygulanan tedaviler üstünkörü olur
Dolayısıyla Maraş akupunktur olarak biz ne yapıyoruz?
Hastalığın teşhisinde elimizde iki usul var
Birincisi, çağdaş tıpta uygulanan teşhis yöntemi
Bu yöntem, hepimizin bildiği, bugünkü modern tıbbın imkanlarıyla elde edilen, tüm tahlil, tetkik, röntgen ve MR çekimlerinden yararlanılan teşhis yöntemi
İkincisi, akupunktur tanı yöntemleri:
Akupunktur teşhis yönteminde, kollardan nabza bakarak teşhis yatırma, dil üzerine bakarak teşhis koyma, kulaktan algılayıcı uygulamasıyla tanı yerleştirme vb gibi teşhis imkanları vardır
Yani böylece bizim,
Hastamızın rahatsızlığını teşhis etmede iki türlü imkanımız oluyor
Bu da hastalığa bütün ve doğru tanı koymamızı sağlıyor Içten teşhis ise tedavi konusunda ayrıca hastaya hem bize büyük bir avantaj sağlıyor
Gelelim akupunkturun tedavideki etkilerine
bir defa şunu rahatlıkla söyleyelim fakat,
Boyun fıtığı tedavisinde de akupunktur, tanıdık tedaviler aralarında en etkili olanıdır
Çünkü;
Akupunktur, vücudu bir bütünüyle tedavi eder, yeniler
Neler yapar?
Vücuttaki bütün hücrelerde tamir bakım ve yenileme faaliyetini başlatır
Vücuttaki bütün bono dokularını kuvvetlendirir
Bu dokuların ve kan alması gereken bütün dokuların kanlanmasına sebep olur,
Vücutta sancı namına ne varsa hepsini giderir
Bağışıklık sistemini düzelterek şişkinlik, gaz, ekşime, kabızlık gibi birçok rahatsızlığı ortadan kaldırarak vücudun sindirim sistemini düzenler
Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar
Bağışıklık sistemini dengeler,
Uykusuzluk, sabahleyin yorgunluğu, halsizlik, gerginlik gibi durumları ortadan kaldırır
Beldeki ve boyundaki yapısal bozukluğu tedavi ederek, beyne kan ve oksijen gitmesini sağlar
Damarların iç cidarlarındaki tahribatı ve pıhtılaşmayı dağıtır
Ödem çözücü özelliği tamamen, damarlar ve sinirlere yapılan baskıyı önler
Rahatlayan sinirler nedeniyle sancı ve şikayet ortadan kalkmış olur
Vücudu zindeleştirir, gençleştirir
Üstelik hiçbir ast etkisi yoktur
Geleneksel tıp otoriteleri Boyun fıtığı ve kireçlenmelerin ideal bir tedavisi yoktur diyerek sancı kesiciler, antiromatizmal ilaçlar, adale gevşetici ve antidepresan ilaçlar, boyun korseleri, boyun egzersizleri nasihat ederler
Buna rağmen ilerleyen vakalarda cerrahi müdahale yaparlar
Ama akupunktur ile boyun fıtığında ve boyun kireçlenmesinde mevcut tedavi yöntemlerinden en düşük üç dört kat daha iyi neticeler elde edilmektedir
Örneğin, ameliyat önerilecek safhaya gelmiş birçok hastamız, akupunktur tedavisi ile ameliyat olmaya gerek kalmayacak şekilde iyileşmişlerdir *
Bilhassa masa başı meslek yapanlar
Direksiyon başındaki şoförler
Bankalarda, borsada ömrü bilgisayar başında geçen bilgisayar operatörleri
İnternetten başını kaldırmayan bilgisayar oyuncuları
Aman boynunuza uyarı
Her işin başı sağlık durumu deriz Lakin sağlığımız ancak elimizden gittiğinde aklımıza kazanç
Ne yaparsınız fakat günümüzün baş döndüren yaşam mücadelesinde, hesaplı ve sosyal dengeleri koruyabilmek telaşıyla vücudumuzun dengesi hiç mi hiç aklımıza gelmez
Fakat vücudumuz da aynen ekonomik ve sosyal hayatımızdaki dengeler gibi dengeler üzerinde ayakta kalır
bir fabrika gibidir gövde
Bu fabrikada çok iyi birçok sistem vardır
Solunum sistemi, sindirim sistemi, imal sistemi, boşaltım sistemi, sinir sistemi, adale sistemi , kan dolaşımı sistemi Var da var
Bu sistemlerin hepsi bir yere emrindeki
Beynimize
Altta ise sistemleri meydana getiren çok iyi bir cisim var, karoser
Bu iki kısım arasında işetişim köprüsü de;
Boyun
Aman boynunuza mukayyed olun, dikkat edin, ilgilenin
Boynumuzu Ne Dek Tanıyoruz ?
Boynun arka kısmına ense iç kısmına gırtlak denir Boyun keza omurlar doğru kendinin düşey miktar, ayrıca de üst iki boyun omuru (atlas ve aks kemikleri) bir uçtan bir uca, her türlü hareketine rağmen başı tepede olan miktar
Normalde bir insanın boynunda yedi tane omur ve bu omurların arasında da altı tane disk bulunur Yine boyunda, önde ve arkada edinmek üzere eklemler bulunur Bilhassa arkadaki eklemler boyundaki tüm rahatsızlıklardan etkilenir
Boyun biçimi, kişiye, yaşa ve cinsiyete tarafından değişiklik gösterir Örneğin; kadın ve çocuklarda boyun yuvarlaktır
Boyundan yaşamsal önemi olan damar ve sinirler, keza yemek ve benzi atmış boruları geçer Troid bezi, paratroid bezleri, boyun akkan, yani lenf düğümleri, gırtlak ve adale lifleri boyunda yer alan manâlı ögelerdir Bunlar görevi gereği kemik ya da kıkırdak bir muhafaza içinde olmadığı için boyuna gelebilecek herhangi bir darbe çok güvenli olmayan sonuçlar doğurabilir Omurilik boyun omurları arasındadır Beyne dışarı giden damarlar omurlar ve disklerin anında yanı başından süzülüp giderler Ellere kollara hareket veren sinirler omurlarla diskler aralarında iç içe bulunur
Biz burada tıp uzmanları için detaylarına inecek değiliz Sıradan bir kişinin anlayacağı şekilde tasvir edersek;
Boyun bir irtibat köprüsüdür
Boyun, vücudun bütün organlarını sevk ve idare eden beyin ile karoser arasında bir iletişim köprüsü konumunda Bu bakımdan çok önemli bir görevde
Nasıl önemli olmaz oysa?
bir defa vücudu yöneticilik edecek olan beyin, bütün gereksinimlerini boyun aracılığıyla karşılamakta Örneğin,
Beynin besleneceği kan boyundan geçer
Beyne sinyal ulaştıracak sinirler boyundan geçer
Beynin ellere kollara ayaklara vs vereceği bütün komutlar boyundan geçer
Özet Olarak, beyin vücudun tepesinde oturan bir yöneticidir Lakin yöneticinin yöneticiliğini tam yapabilmesi için vücutla arasındaki iletişimin her yönden bütünüyle sağlanması gerekir
Ademoğlu doğduğunda, özel vakalar hariç, tıpatıp sıfır kilometre otomobillerde olduğu gibi mükemmeldir Fakat biz nedense, eskiyince yenisini alabileceğimiz, yerine koyma parçasını bulabileceğimiz otomobilimize verdiğimiz değerin onda birini kendi vücudumuza vermeyiz Ama vücudumuzun ne yerine koyma parçası vardır, ne de eskiyince onarım şansımız Tek bir şansızım var o da, yeri ve vaktinde vücudumuza gereken önemi belirlemek, sağlığımızı göz önünde bulundurmak
Doğuşta hiçbir sorun olmadığı halde, halk ne yapıyor da, bu mükemmel boynu deforme edip görevini aksatır ışık halkası getiriyorlar?
Boyun sağlığımız nelerden etkileniyor?
İki madde ile söylemek gerekirse: Duruş ve oturuş bozuklukları Bebeklikte, annenin kucağında iken başlar, şu an içinde bulunduğu zamana dek geçen tüm hayatı kapsar
Boyun bu hale, bir günde, bir ayda, bir yılda falan gelmiyor Yılların birikimiyle oluşuyor Dolayısıyla en ufağından en büyüğüne kadar binlerce duruş oturuş bozukluğu bu deformasyona damla damla katkıda bulunuyor
Alt kimisi bir tesir ediyorsa kimi on etki ediyor Kimi bir hemen olan oluyor, kiminin etkisi yıllarca devam ediyor
Örneğin uzun topuklu pabuç giyen bir bayanın boynu bu giyinişten muhakkak etkilenir Fakat bu etkilenme nezle gibi grip gibi hapşırıkla kendini belli edecek bir etkileşme değildir Bardağa damlayan birkaç damladır
Kişide düz tabanlık varsa veya giydiği pabuç ortopedik değilse, bu şahsın her adım attığında vücuda uygulanan minimal darbeler bel ve uzunlamasına uygulanan etkenlerdir Bardağa damlayan damlalardır
Lakin bu ülkede, kendi kültüründen ve kendi insanından kopuk, ufuksuz, vizyonsuz, kişisel avantaj ardından koşacak kadar çapsız, seviyesiz, daha da kötüsü acımasız yöneticiler doğruca, bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye ise bir pul düşmüş; Atatürk'ün, milletin efendisi dediği köylü, bugün çocuklarına birer çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullaşmışsa, bir çift ayakkabıyı iki kardeşe sırayla giydiriyorsa, sağlığın neresinde olabilirsiniz ama?
Bir ufak öğrencinin sırtına yüklenen ağır ders kitapları, o çocuğun bel ve boynunu muhakkak etkileyecektir Ama hemencecik o gün içinde o sene içinde yok yıllar daha sonra Bu koşul, bardağa damlayan birkaç damladır
İlkokul birinci derslik öğrencisinin sırasıyla orta bir öğrencisinin sırasının benzer zirve ve ebatlarda olması nasıl düşünülebilir? Mektep sıralarının her çocuğun boyuna ve yaşına tarafından ayarlanması yani ergonomik olması gerekmez mi?
Lakin derseniz ama, biz okul bulamıyoruz sen basmakalıp bahsediyorsun O vakit ne diyelim memleketi yöneteceğiz diyerek meslek başına gelenlerin kulakları çınlasın
Saatlerce direksiyon başında oturan ve başını hiç oynatamayan şoförün bu duruşu boynunu etkileyecektir Fakat birincil günlerde ilk aylarda hatta birincil yıllarda değil Bardağa damlayan damladır
Bir masa başı sekreter ya da memur, bilgisayarın başında aralıksız başı öne eğik vaziyette ve beli kambur halde çalışmaktadır Bu duruş ve oturuş, boynu etkileyen bir faktördür
Lakin hemencecik yok, yıllar sonra Bardağa damlayan birkaç damladır
Niye hemencecik yok de yıllar sonradan?
Çünkü insan vücudu o kadar kartondan değildir Bir mükemmel mekanizmadır Öyle bir mekanizma ama, keza üretir hem tüketir, keza de kendini sürekli yeniler, bakım tamir ve onarımını kendi kendine yapar Siz bardağa yanlışlıklar sebebiyle damlalar damlattıkça o tüm gücünü sarf ederek bu damlaları azaltmaya çalışır Dolayısıyla sizin kendi bedeninize uyguladığınız yanlış harekete aleyhinde hemen pes etmez? Kesintisiz kendini yenilemeye çaba gösterir
Ama siz (mesleğiniz gereği) ısrarla bilgisayarın başından kalkmam diyorsanız,
Fakat siz (mesleğiniz gereği) kesintisiz direksiyon başında şoförlük yapacağım diyorsanız,
Lakin siz, (zevkiniz vs için) sürekli uzun topuklu pabuç giyeceğim diyorsanız,
Her şeyi (ola ki elde olmayan sebeplerden nedeniyle mecburen) kendinize tasa edip stres ve gerilim içinde kalmaya devam ediyorsanız,
Yeniden iş olarak mikro ve makro travmaya maruz kalıcı bir işte çalışıyorsanız, örneğin elinizde matkap hiç beceriksiz olmuyorsa, seyyar kompresörlerle asfalt delme makinesi çalıştırıyorsanız vs bu darbeler de vücudu ve bilhassa boyun yapısını fazla kötü etkileyecektir
Boyundaki bu tür aksamalar, kireçlenmelere, boyun fıtıklarına; omurganın doğal eğriliğinin bozulup düzleşmesine, omurlar arası disklerdeki elastikiyetin kaybolmasına ve kayda değer rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olur
Boyun bir noktadan daha sonra sabır gücünü kaybeder Bardağa damlayan damlalar bir noktadan sonradan bardağı taşırır Lakin gövde buna karşın, pes dediği noktada, bardak taşmaya başladığında sizi uyarır Yine sizin iyiliğiniz için yapar bunu
Arkadaş benden bu dek, bundan böyle gücüm kalmadı, der
Boyun fıtığı ve kireçlenme nasıl başlıyor ?
Yaşanan bunca olumsuzluklar sonucu birincil başlarda ağır ağır disklerin içindeki su içeriği azalıyor Biz bunun farkına varmıyoruz bile
Sonradan diskin iç tarafındaki liflerde, küçük minik yırtılmalar başlıyor Tekrar bizden habersiz Bu disklerin içinde bulunan ve doktorların jelatinöz adını verdikleri sıvılar, bu minik yırtıklardan, her baskıda biraz fışkırarak veya normalde sızarak sinirler ve dokular üzerine yayılıyor
Bir vakit daha sonra burada sinirler ve damarlar, dokular, eklemler görevini % 100 kapasiteyle yapmakta zorlanıyor O zaman neler oluyor? Kadeh taşıyor
Doktorlar; boyunda sinirlere ve damarlara yapılan baskıya, boyun fıtığı diyorlar Ön ve arkadaki taraf eklemlerine yapılan baskıya da kireçlenme diyorlar
Sonuçta her iki şart da, boynun deformasyonu anlamına geliyor Her iki koşul da hareket kısıtlığına ve ağrılara, vücutta birçok aksaklıklara sebep oluyor Fakat canınızı sıkmayın her ikisi de akupunkturla tedavi oluyor
Fıtık nedir ?
Yaşanan bunca olumsuzluklar sonucu birincil başlarda yavaş yavaş disklerin içindeki su içeriği azalıyor Biz bunun farkına varmıyoruz bile
Daha Sonra diskin iç tarafındaki liflerde, ufak ufak yırtılmalar başlıyor Yine bizden habersiz Bu disklerin içinde bulunan ve doktorların jelatinöz adını verdikleri sıvılar, bu minik yırtıklardan, her baskıda azıcık fışkırarak veya normalde sızarak sinirler ve dokular üzerine yayılıyor
Bir vakit sonradan burada sinirler ve damarlar, dokular, eklemler görevini % 100 kapasiteyle yapmakta zorlanıyor
Doktorlar; boyunda sinirlere ve damarlara yapılan baskıya, boyun fıtığı diyorlar Ön ve arka taraf eklemlerine yapılan baskıya da kireçlenme diyorlar
Sonuçta her iki şart da, boynun deformasyonu anlamına geliyor Her iki şart da hareket kısıtlığına ve ağrılara, vücutta çoğu aksaklıklara sebep oluyor Ama canınızı sıkmayın her ikisi de akupunkturla tedavi oluyor
Belirtileri nelerdir?
Boyun fıtığı ve kireçlenmelerinin en önemli iki belirtisi var Biri sızı, diğeri hareketlerde kısıtlılık Genel bir koyma yapılacak olursa:
Baş ağrısı ve baş dönmesi
Takâtsizlik,
Halsizlik,
Sinirlilik hali,
Çoğu Kez düşüp meydana çıkan tansiyon,
Kalbe gelen zorlama,
Kulakta çınlama ve uğultular,
Kollarda uyuşma ve karıncalaşma,
Kuvvetsizlik duygusal,
Sabahleyin yorgunlukları,
Gün içinde ivedi yorulmalar,
Gaz ve şişlik gibi haller
genelde sızı boyunda olur Bazen sancı omuzlarda olur, kollarda olur, kürek kemikleri arasında olur Kimi süre boyunda olmaz, yalnızca kollarda vs olur Siz hiç boyundan kaynaklandığını düşünmezsiniz
Gerçekte boyun kireçlenmesi veya boyun fıtığı olan hastaların, pek fazla şikayetleri vardır ki Bu şikayetlerin birçoğunun sebebinin, boyundan kaynaklandığını bilmezler Hatta üzülerek bildirmek icabında kimi doktorların da hatırına gelmez Örneğin,
Kaç insan başı kesintisiz ağrıdığında boynundan şüphelenir? ya da kaç insan bu şikayetle doktora gittiğinde doktor onun boynuna bakar?
Boynu sabahleyin tutulmuş halde kalkan fazla insan deha, soğuktan etkilendim vs diyerek, geçiştirmeye çalışır Boyun kasları ha babam de babam, boynu eski haline sürüklemek için çaba harcarlar Dolayısıyla gerilirler Onların bu gerginliği spazma bağlı şiddetli adale ağrıları olarak ortaya çıkar
Aralıksız bitkinlik hissi duyar Ama galiba anemik kaldım zanneder veya tutar aklına en sonradan gelecek olan dehşet hastalığı getirir Yahut kanser mi oldum der Çünkü medyada kesintisiz bunlar ön plana çıkar Yurttaş bunlarla az kalsın korkutulur Rahatsız olan herkes ilk olarak bunu düşünsün istenir Oysa yorgunluğun bitkinliğin sebepleri % 90 boyundan kaynaklanmaktadır
Sıkça ateş basmalarının sebebi de boyundaki deformasyondur Ara Sıra tahammülsüz olduğunuzu hissedersiniz Bunun da sebebi boyundan olabilir
Omuzlardaki kollardaki ve parmaklardaki uyuşmalar da sizi panikletmeye yeter Felç mi olacağım ne dersiniz Fakat boynunuza baktırmak ve tedavi ettirmek hiç mi hiç aklınıza gelmeyebilir sırası gelmişken boyun fıtığından felç almak en son akla gelecek rahatsızlıktır
Ellerde ve ayaklarda yaşanan karıncalanmalar tekrar aynı şekilde yorumlanabilir
Alt bunlar artık bardağın taştığı hallerdir Sinirlere sahiden ciddi önemli baskılar yapılmaya başlanmış demektir
Bu sebeple kimilerinde kollarda incelme bile görülür Çünkü omurilik kanalı daraldığında vücut bir şey yapamaz ışık halkası kazanç Bacaklarda sertlik başlar Kollarda dayanıksızlık başlar
Daha neler yapar bir bilseniz?
Fakat biz şu kadarını söyleyelim, siz gerisini düşünün Vücudu idare eden beyin iyi beslenemezse vücudu ne dek yönetebilir?
İyi yönetilmeyen vücutta aksaklıklar meydana gelmez mi?
Öyle olunca, sindirim sistemi de, karaciğer de, safra kesesi de, bağırsaklar da vs etkilenmez mi? Muhakkak etkilenir Hatta bu etkileşim bir vakit sonra, boyun fıtığına artırıcı etmen olarak yansır Durum, tıpatıp tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan olayına döner
Boyun fıtığına aday mısınız ?
Duruş ve oturuşuna uyarı etmeyen herkes boyun rahatsızlığı yaşar bir de boyun fıtığına potansiyel aday iş grupları vardır
Şoförler,
Bilgisayar başında çalışanlar,
Masa başı meslek yapanlar,
Telefon operatörleri fakat, ara sıra telefon yoğunluğunda iki telefonu ansızın yöneticilik edeceğim derken, telefon ahizesini başıyla omuz aralarında tutmak için boynunu bükerler ama, bu fazla yanlış bir harekettir
Kompresör ya da matkap gibi titreşen cihaz kullanarak karoser işçiliği yapanlar
Boynu sağa sola, öne arkaya hareket ettirmeyip, rutin halde kalmasına sebep olan meslek gruplarında çalışanlar
Fazla gerginlik içersinde bulunan kişiler
Boyun dingin kalırsa ne olur ?
Boyun bölgesi yeteri derecede kan alamaz
Beyin dokusu yeteri kadar kan alamaz Bu durumda yürek beyine kan yollamak için daha çok zorlanır
Sindirim sistemi etkilenir
Dispepsi ve şişkinlik oluşur,
Bağırsaklarda gaz ve kabızlık oluşur,
Kollarda uyuşturma ve karıncalanmalar başlar,
Karaciğer fonksiyonunu yerine tamamen getiremez olur,
Böbrekler süzme görevini iyice yapamaz olur,
Kan dolaşımında aksamalar nedeniyle, kan dolaşımı sistemi zorlanmaya başlar,
Genel uyuşukluk baş gösterir,
Özellikle kol ve bacaklarda zor kaybı ortaya çıkar,
Bunlar vakit içersinde vücuttaki bütün sistemi etkiler, vücudun dengesini daha aşağı üstteki eder
Boyun fıtığı felç eder mi ?
Hayır
Boyun fıtığı ileri derecede insanı felç edebileceği söylenirse de bu söylemin ciddiye alınacak bir görünüm olmadığı, çare uyguladığımız hastalardan edindiğimiz tecrübelerle ispatlanmıştır
Yine De boyundaki omurlarda yer alan diskler, ister istemez süre içinde elastikiyetini kaybetmekte, sertleşmekte ve bu koşul bazen boyun fıtığını meydana getirmektedir Bu durumda fıtık damar ve sinirlere baskı yapabilir Fakat durup dururken pat diye bire çoğalan bir durum değildir Yılların ihmali sonucu oluşur
Felç ne zaman olabilir denilirse, ama herhangi bir travma, trafik kazası, düşme çarpma gibi nedenlerle meydana gelen ani vakalarda felç olma ihtimali vardır
O durumda ise hasta zaten derhal ameliyata alınır
Bu gibi özel durumların haricinde boyunda felç oluşması en son kademedir Zaten ceset o belli başlı gelene dek dayanılmaz ağrılarla sizi uyarır ve felç olmadan önce tedbirini almanızı sağlar
Akupunktur tedavisi zaten bu noktada fazla önemli ödev üstlenir
Belirli bir olgunluğa gelmiş insanda boyun fıtığı olması son derece doğaldır Önemli olan fıtık nedeniyle sinirlere ve damarlara baskı olup olmamasıdır Bu zorlama saptama edildiğinde, en etkin çare yöntemi olan akupunkturla seanslar sonucu hasta baskılardan kurtulur ve eski dinç günlerine kavuşur
Boyun fıtığına ameliyat çözüm mü ?
Bu soruya evet ya da hayır demeden önce şöyle bir açıklamada bulunmak gerekecek
Yukarıda belirttiğimiz gibi, yoldan geçen kırk yaş ve üzeri her yüz insanın boyun filmini çekseniz, en düşük % 30unda boyun fıtığına rastlarsınız
Peki bu otuz insandan kaçta kaçı boyun rahatsızlığından şikayetçidir
Belki beş on birey, şayet iki üç kişi
Peki diğerleri neden davacı değil?
Bu soruya, şu soruyla yanıt verelim:
Boyun fıtığından davacı olan ne diyor?
Baş dönmesinden, kollarda uyuşmalardan, güçsüzlükten, yüksek tansiyondan, kulak çınlamasından vs şikayet ediyor
Bu şikayetle doktora gidildiğinde MR ya da boyun filmi çekiliyor Teşhis konuluyor:
Sizde boyun fıtığı var Rahatsızlığınız ileride büyür ve damarlara zorlama uygular, sizi felç eder
Ne yapacağız peki?
Bir vakit takibe alacağız Tedavi uygulayacağız, geçmezse ameliyat olacaksınız
Ancak şahsın asıl sıkıntısı fıtık değildir Fıtık sebebiyle oluşan ödemin damarlara ve sinirlere zorlama uygulamasıdır
veya duruş ve oturuş bozuklukları sebebiyle kaslarda oluşan gerginliktir Elastikiyet kaybıdır
ya da tabi bağların çapraz bağların görevini tam yapamamasından kaynaklanan durumdur
Hastanın bu durumu iyi test edilmeden, direkt olarak fıtığın ameliyatına yönelmek, keza başarısız bir ameliyat meydana gelmesine, hem de hastanın ileride benzer şikayetlerle karşı karşıya kalmasına sebep olabilir
Dolayısıyla ameliyat olmadan önce, hastanın durumu etraflıca incelenmeli ve tedaviye alınmalıdır Burada en etkili çare yöntemlerinden biri akupunktur ve lazer akupunkturudur
Boyun tedavi edilirse ne olur ?
Akupunktur ve lazer akupunkturu ile şahsın boyun bölgesi önemli bir şekilde tedavi edildiğinde neler düzelir?
Adale sistemi çalışır, tatmin edici elastikiyet sağlanır
Kan Basıncı normale döner,
Kalpteki çarpıntılar biter
Kalp ritim bozuklukları ortadan kalkar,
Sabah yorgunluğu biter, hasta sabahları dinç kalkmaya başlar,
Sindirim sistemi düzene girer, rahatlar,
Kabızlık, gaz, şişlik gibi durumlar ortadan kalkar,
Kulak çınlaması, uğultu gibi haller bir daha yaşanmaz,
Vücudun dengesi büyük oranda düzene girer Bu Nedenle,
Boynu dinç olan insan hastalıklara daha az yakalanır,
Hayata daha pozitif açıdan bakar,
Genel bağışıklık sistemi fazla üstteki düzeyde olur,
Depresif durum, bir takım psikiyatrik rahatsızlıklar yok denecek değin azalır,
Sempatik ve parasempatik sistem dengelenmiş çalışır,
Karaciğer sağlıklı çalışır,
Karaciğer enzimleri sağlıklı salgılanır,
Kemik iliğinde uyumlu miktarda kan üretilir,
Beyne ahenkli kan ve oksijen sirkülasyonu olur
Bağırsaklar ahenkli çalışır
Bağırsaklar gündüzleri, sindirim sistemimizin bir parçası olarak çalışırken, ne enteresandır oysa gece hormonal sistem olarak vücuda seratonin salgılıyor Seratonin stresi değil eden bir salgı Her insanda gün içinde belirtilen oranda biriken stres, gece uyku halinde bağırsaklar kadar salgılanan seratonin doğruca bir sonraki gün nötralize edilmiş olur Dolayısıyla akşam bitkin olarak yatağa giren bayağı insan, sabahtan sağlıklı olarak yataktan kalkar
Boyunda rahatsızlığı olan kimsenin bağırsakları ahenkli çalışmadığı için seratonin salgısı tamamiyle gerçekleşmez Böyle kişiler sabahtan bitap kalkmış olurlar Sempatik ve parasempatik dengeler de kaynağını boyundan almaktadır
Nasıl teşhis edilir ?
Hastanın şikayeti bu konuda fazla önemlidir Hekim hastasına şikayetleri dinleme sırasında aracısız olarak ve ayrıntılı sorularla şikayetini anlatmada tezgâhtar olmalıdır
İki yönü olan düz boyun filmi ile, fıtığa ait düzleşme, eklem aralığında daralma, boynun açılanması, kireçlenme durumu ve derecesi rahatlıkla anlaşılır
Bugün birçok merkezde MR ve tomografi ile boyun fıtığının ve kireçlenmelerinin değerlendirilmesi ileri tetkik metotlarıyla yapılıyor fakat iki yönü olan düz boyun filmi başlıca tatmin edici olur
Eğer tatmin edici olmuyorsa o vakit doktorun MR istemesi gerekir
Maraş Akupunktur ile boyun fıtığı ve kireçlenme tedavisi
Maraş Akupunktur ve Lazer Çare Merkezi olarak biz diyoruz ki, kaynağa inmeden uygulanan tedaviler üstünkörü olur
Dolayısıyla Maraş akupunktur olarak biz ne yapıyoruz?
Hastalığın teşhisinde elimizde iki usul var
Birincisi, çağdaş tıpta uygulanan teşhis yöntemi
Bu yöntem, hepimizin bildiği, bugünkü modern tıbbın imkanlarıyla elde edilen, tüm tahlil, tetkik, röntgen ve MR çekimlerinden yararlanılan teşhis yöntemi
İkincisi, akupunktur tanı yöntemleri:
Akupunktur teşhis yönteminde, kollardan nabza bakarak teşhis yatırma, dil üzerine bakarak teşhis koyma, kulaktan algılayıcı uygulamasıyla tanı yerleştirme vb gibi teşhis imkanları vardır
Yani böylece bizim,
Hastamızın rahatsızlığını teşhis etmede iki türlü imkanımız oluyor
Bu da hastalığa bütün ve doğru tanı koymamızı sağlıyor Içten teşhis ise tedavi konusunda ayrıca hastaya hem bize büyük bir avantaj sağlıyor
Gelelim akupunkturun tedavideki etkilerine
bir defa şunu rahatlıkla söyleyelim fakat,
Boyun fıtığı tedavisinde de akupunktur, tanıdık tedaviler aralarında en etkili olanıdır
Çünkü;
Akupunktur, vücudu bir bütünüyle tedavi eder, yeniler
Neler yapar?
Vücuttaki bütün hücrelerde tamir bakım ve yenileme faaliyetini başlatır
Vücuttaki bütün bono dokularını kuvvetlendirir
Bu dokuların ve kan alması gereken bütün dokuların kanlanmasına sebep olur,
Vücutta sancı namına ne varsa hepsini giderir
Bağışıklık sistemini düzelterek şişkinlik, gaz, ekşime, kabızlık gibi birçok rahatsızlığı ortadan kaldırarak vücudun sindirim sistemini düzenler
Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar
Bağışıklık sistemini dengeler,
Uykusuzluk, sabahleyin yorgunluğu, halsizlik, gerginlik gibi durumları ortadan kaldırır
Beldeki ve boyundaki yapısal bozukluğu tedavi ederek, beyne kan ve oksijen gitmesini sağlar
Damarların iç cidarlarındaki tahribatı ve pıhtılaşmayı dağıtır
Ödem çözücü özelliği tamamen, damarlar ve sinirlere yapılan baskıyı önler
Rahatlayan sinirler nedeniyle sancı ve şikayet ortadan kalkmış olur
Vücudu zindeleştirir, gençleştirir
Üstelik hiçbir ast etkisi yoktur
Geleneksel tıp otoriteleri Boyun fıtığı ve kireçlenmelerin ideal bir tedavisi yoktur diyerek sancı kesiciler, antiromatizmal ilaçlar, adale gevşetici ve antidepresan ilaçlar, boyun korseleri, boyun egzersizleri nasihat ederler
Buna rağmen ilerleyen vakalarda cerrahi müdahale yaparlar
Ama akupunktur ile boyun fıtığında ve boyun kireçlenmesinde mevcut tedavi yöntemlerinden en düşük üç dört kat daha iyi neticeler elde edilmektedir
Örneğin, ameliyat önerilecek safhaya gelmiş birçok hastamız, akupunktur tedavisi ile ameliyat olmaya gerek kalmayacak şekilde iyileşmişlerdir *