iltasyazilim
FD Üye
Adaçayı: Güneybatı Anadolu'da ve özellikle Muğla çevresinde
adaçayı(Salvia triloba) bitkisinin yapraklı dalları dere
hazırlamada kullanılıyor Bitkiye ve hazırlanan çaya adaçayı
adı veriliyor
Adaçayı, Batı ve Güney Anadolu'daki kahvelerde bildiğimiz çayın
yanına yaygın bir şekilde satılıyor Müşteriye iki şekilde
servis yapılıyor: Birinde dere gibi demlenip müşteriye böylece
veriliyor Fakat tadı azıcık acı oluyor Diğerinde ise, minik bir
dal akarsu bardağına konup üzerine kaynar su ek ediliyor ve bu
şekilde servis yapılıyor Yerel insanlar buna dallıadını veriyor
Müşteri istediği renk ve koku ortaya çıkınca dalı çıkarıyor
İkinci şekilde hazırlanan adaçayının kokusu daha hafif ve içimi
daha hoş oluyor
Yaprakları yüzde üç civarında uçucu yağın yanına flavonoitler
ve triterpenik yapıda maddeler taşıyor Koku, taşıdığı uçucu
yağda bulunan sineol adlı maddeden ileri geliyor
Soğuk algınlığında terletici, idrar artırıcı olarak da
içilebiliyor Yaprakları veya süzen torbayı hafif sarı renk ve
koku saldığında çıkarmakta fayda var Çünkü, artı tutulursa
acı maddeler de suya geçiyor ve içimi zorlaşıyor
Adaçayını dal halinde aktarlarda, süzen torbalarda büyük
alışveriş merkezlerinde bulmak mümkün
Dağ (plato) çayı: Anadolu'da nehir olarak en fazla kullanılan bitki
gruplarından biri de Sideritis türleri Bu bitki örtüsü Balıkesir
çevresinden Kahramanmaraş'a dek tüm kıyı şeridinde, İç
Batı Anadolu eşiğinde, değişik mahalli isimler verilerek, nehir
olarak kullanılıyor Sideritis türleri, ülkemizde yaygın olarak
çoğunlukla orman aşağı veya orman açıklıklarında yetişiyor
Bu türlerden S congesta, yetiştiği yörede kullanıldığı gibi,
Ankara ve İstanbul'da da aktarlarda satılıyor Çoğunlukla dağ
çayı, yayla çayı olarak isimlendirilen bu bitkiden, dere şu
şekilde hazırlanıyor: Bir kadeh su içine çiçekli minik bir
dal parçası konup bir süre bekleniyor, bardaktaki suyun rengi
sarımtırak olunca, dal parçası çıkarılıp içiliyor Bu nehir, tadı
ve içimiyle son derece hafif olma özelliği taşıyor Anadolu'da
fazla sayıda Sideritis türü çay düzenlemek amacı ile
kullanılıyor
Sideritis türlerinde yapılan kimyasal çalışmalarda,
diterpenoitler, flavonoitler ve az miktarda da buharlaşan yağ, iridoitler,
triterpenik asitler bulunmuş Bu bitki çayı, soğuk algınlığında
ve idrar artırıcı olarak kullanılıyor
Kekik: Anadolu'da yetişen kekiklerin bir kısmı halk müziği tarafından taze
ya da kurutulmuş halde dere olarak içiliyor Millet değişik cinslere
(Thymus, Origanum, Thymbra, Corydothymus, Satureja) ait çok sayıda
bitkiye kekik adı veriyor Bu bitkilerin en önemli karşılıklı özelliği,
kuvvetli ya da hafif, karakteristik kekik kokusuna sahip olmaları
Kekik, kokusunu, taşıdığı buharlaşan yağda bulunan karvakrol ve timol
adlı maddelerden alıyor İşte bunlar arasında en fazla
kullanılanları:
Zahter: Thymbra spicata' nın kurutulmuş yaprak ve çiçekleri,
Güneydoğu Anadolu'da zaterzahteradı verilerek akarsu halinde
evlerde ve kahvelerde içiliyor ve bilhassa Urfa, Gaziantep ve
Kahramanmaraş çevresinde çay olarak içildiği gibi baharat olarak
da yaygın bir şekilde kullanılıyor
Zahter yüzde 12 aralarında uçucu yağ taşıyor Bu uçucu yağın
önemli bir kısmı karvakrol adı bahşedilen bir madde Bu madde suda da
çözündüğü için, hazırlanan çayda da bulunuyor Mide
ağrılarında, soğuk algınlığında, öksürükte kullanılması
tavsiye ediliyor
Taş, aş ve limon kekiği: Anadolu'da Origanum vulgare'nin değişik
daha aşağı türleri bulunuyor Bu tümör yetiştikleri bölgelerde dere
olarak içilmelerinin yanına öbür rahatsızlıklara karşı halk müziği
ilacı olarak da kullanılıyor Bunlardan birinin toprak üstü
kısımları Isparta civarında Toros dağlarındaki köylerde dere
olarak içiliyor Bitkiye de yetiştiği toprak çeşidine ve
kullanılışına bağlı olarak taş kekiğiya da aş kekiği
adı veriliyor Bir diğer daha alçak nesil ise güve otuya da damat otu
adı ile çay gibi içiliyor
Anadolu'da köylüler genelde çevrelerinde yetişen Thymus
türlerini toplayarak akarsu olarak içiyorlar Thymus türleri
başlıca karvakrol bulunan bir uçucu yağ taşıdığı için
kuvvetli kekik kokusuna sahip
Orta ve Güney Anadolu'da yetişen Thymus spyleus ise, taşıdığı
limon kokulu buharlaşan yağdan nedeniyle öteki kekiklere benzemiyor ve
limon kekiğiadıyla Beyşehir civarındaki köylerde dere olarak
içiliyor
Insanlar ilacı çaylar: Anadolu'da fazla sayıda Thymus ve Origanum türü
yetişiyor Thymus türlerinin manâlı bir kısmı halk müziği ilacı olarak
kullanılıyor Origanum türlerinden ise, insanlar ilacı ve akarsu olarak
kullanılanları da bulunuyor
Alanya'nın Deretürbenas Yaylası'nda, Origanum saccatum'un toprak
üstü kısımları taze iken toplanıp nehir olarak içiliyor Bu
bitkide de karvakrol içeren bir uçucu yağ bulunuyor Origanum
saccatum'a dış görünüş olarak fazla benzeşen, O spyleum da Orta
Anadolu'da, kurutulduktan sonradan nehir olarak içiliyor Her ikisinden de
içimi fazla güzel çaylar yapılıyor
Yabani nane: Batı Anadolu'da bir takım yabani nane (Mentha) türleri de
nehir gibi içiliyor Bunlardan en ünlüsü, Mentha pulegium Bu
bitkiye Batı Anadolu'da filisginfiliskinadı veriliyor ve sulak
yerlerde oldukça çok yetişiyor Bitki eksik miktarda (yüzde 0102)
buharlaşan yağ taşıyor Bu uçucu yağda yüksek oranda pulegon
bulunuyor Bu maddenin kokusu, tıbbi nanede bulunan mentolden daha
hafif olduğu için filisginden hazırlanan çayların da kokuları
daha hafif ve içimi basit oluyor
Nane ruhu: Kokusu naneye benzer bir başka bitki de Ziziphora tauric
Bu bitki nane ruhudiye isimlendiriliyor ve Isparta, Denizli, Kültürlü
civarında akarsu olarak içiliyor Bu bitkinin buharlaşan yağı da pulegon
bakımından zengin ve içimi güzel
Güney Anadolu'da Stachys lavandulifolia bitkisinin toprak üstü
kısımları tüylü akarsuadı altında kullanılıyor Hafif kokusu,
taşıdığı uçucu yağdan ileri geliyor *
adaçayı(Salvia triloba) bitkisinin yapraklı dalları dere
hazırlamada kullanılıyor Bitkiye ve hazırlanan çaya adaçayı
adı veriliyor
Adaçayı, Batı ve Güney Anadolu'daki kahvelerde bildiğimiz çayın
yanına yaygın bir şekilde satılıyor Müşteriye iki şekilde
servis yapılıyor: Birinde dere gibi demlenip müşteriye böylece
veriliyor Fakat tadı azıcık acı oluyor Diğerinde ise, minik bir
dal akarsu bardağına konup üzerine kaynar su ek ediliyor ve bu
şekilde servis yapılıyor Yerel insanlar buna dallıadını veriyor
Müşteri istediği renk ve koku ortaya çıkınca dalı çıkarıyor
İkinci şekilde hazırlanan adaçayının kokusu daha hafif ve içimi
daha hoş oluyor
Yaprakları yüzde üç civarında uçucu yağın yanına flavonoitler
ve triterpenik yapıda maddeler taşıyor Koku, taşıdığı uçucu
yağda bulunan sineol adlı maddeden ileri geliyor
Soğuk algınlığında terletici, idrar artırıcı olarak da
içilebiliyor Yaprakları veya süzen torbayı hafif sarı renk ve
koku saldığında çıkarmakta fayda var Çünkü, artı tutulursa
acı maddeler de suya geçiyor ve içimi zorlaşıyor
Adaçayını dal halinde aktarlarda, süzen torbalarda büyük
alışveriş merkezlerinde bulmak mümkün
Dağ (plato) çayı: Anadolu'da nehir olarak en fazla kullanılan bitki
gruplarından biri de Sideritis türleri Bu bitki örtüsü Balıkesir
çevresinden Kahramanmaraş'a dek tüm kıyı şeridinde, İç
Batı Anadolu eşiğinde, değişik mahalli isimler verilerek, nehir
olarak kullanılıyor Sideritis türleri, ülkemizde yaygın olarak
çoğunlukla orman aşağı veya orman açıklıklarında yetişiyor
Bu türlerden S congesta, yetiştiği yörede kullanıldığı gibi,
Ankara ve İstanbul'da da aktarlarda satılıyor Çoğunlukla dağ
çayı, yayla çayı olarak isimlendirilen bu bitkiden, dere şu
şekilde hazırlanıyor: Bir kadeh su içine çiçekli minik bir
dal parçası konup bir süre bekleniyor, bardaktaki suyun rengi
sarımtırak olunca, dal parçası çıkarılıp içiliyor Bu nehir, tadı
ve içimiyle son derece hafif olma özelliği taşıyor Anadolu'da
fazla sayıda Sideritis türü çay düzenlemek amacı ile
kullanılıyor
Sideritis türlerinde yapılan kimyasal çalışmalarda,
diterpenoitler, flavonoitler ve az miktarda da buharlaşan yağ, iridoitler,
triterpenik asitler bulunmuş Bu bitki çayı, soğuk algınlığında
ve idrar artırıcı olarak kullanılıyor
Kekik: Anadolu'da yetişen kekiklerin bir kısmı halk müziği tarafından taze
ya da kurutulmuş halde dere olarak içiliyor Millet değişik cinslere
(Thymus, Origanum, Thymbra, Corydothymus, Satureja) ait çok sayıda
bitkiye kekik adı veriyor Bu bitkilerin en önemli karşılıklı özelliği,
kuvvetli ya da hafif, karakteristik kekik kokusuna sahip olmaları
Kekik, kokusunu, taşıdığı buharlaşan yağda bulunan karvakrol ve timol
adlı maddelerden alıyor İşte bunlar arasında en fazla
kullanılanları:
Zahter: Thymbra spicata' nın kurutulmuş yaprak ve çiçekleri,
Güneydoğu Anadolu'da zaterzahteradı verilerek akarsu halinde
evlerde ve kahvelerde içiliyor ve bilhassa Urfa, Gaziantep ve
Kahramanmaraş çevresinde çay olarak içildiği gibi baharat olarak
da yaygın bir şekilde kullanılıyor
Zahter yüzde 12 aralarında uçucu yağ taşıyor Bu uçucu yağın
önemli bir kısmı karvakrol adı bahşedilen bir madde Bu madde suda da
çözündüğü için, hazırlanan çayda da bulunuyor Mide
ağrılarında, soğuk algınlığında, öksürükte kullanılması
tavsiye ediliyor
Taş, aş ve limon kekiği: Anadolu'da Origanum vulgare'nin değişik
daha aşağı türleri bulunuyor Bu tümör yetiştikleri bölgelerde dere
olarak içilmelerinin yanına öbür rahatsızlıklara karşı halk müziği
ilacı olarak da kullanılıyor Bunlardan birinin toprak üstü
kısımları Isparta civarında Toros dağlarındaki köylerde dere
olarak içiliyor Bitkiye de yetiştiği toprak çeşidine ve
kullanılışına bağlı olarak taş kekiğiya da aş kekiği
adı veriliyor Bir diğer daha alçak nesil ise güve otuya da damat otu
adı ile çay gibi içiliyor
Anadolu'da köylüler genelde çevrelerinde yetişen Thymus
türlerini toplayarak akarsu olarak içiyorlar Thymus türleri
başlıca karvakrol bulunan bir uçucu yağ taşıdığı için
kuvvetli kekik kokusuna sahip
Orta ve Güney Anadolu'da yetişen Thymus spyleus ise, taşıdığı
limon kokulu buharlaşan yağdan nedeniyle öteki kekiklere benzemiyor ve
limon kekiğiadıyla Beyşehir civarındaki köylerde dere olarak
içiliyor
Insanlar ilacı çaylar: Anadolu'da fazla sayıda Thymus ve Origanum türü
yetişiyor Thymus türlerinin manâlı bir kısmı halk müziği ilacı olarak
kullanılıyor Origanum türlerinden ise, insanlar ilacı ve akarsu olarak
kullanılanları da bulunuyor
Alanya'nın Deretürbenas Yaylası'nda, Origanum saccatum'un toprak
üstü kısımları taze iken toplanıp nehir olarak içiliyor Bu
bitkide de karvakrol içeren bir uçucu yağ bulunuyor Origanum
saccatum'a dış görünüş olarak fazla benzeşen, O spyleum da Orta
Anadolu'da, kurutulduktan sonradan nehir olarak içiliyor Her ikisinden de
içimi fazla güzel çaylar yapılıyor
Yabani nane: Batı Anadolu'da bir takım yabani nane (Mentha) türleri de
nehir gibi içiliyor Bunlardan en ünlüsü, Mentha pulegium Bu
bitkiye Batı Anadolu'da filisginfiliskinadı veriliyor ve sulak
yerlerde oldukça çok yetişiyor Bitki eksik miktarda (yüzde 0102)
buharlaşan yağ taşıyor Bu uçucu yağda yüksek oranda pulegon
bulunuyor Bu maddenin kokusu, tıbbi nanede bulunan mentolden daha
hafif olduğu için filisginden hazırlanan çayların da kokuları
daha hafif ve içimi basit oluyor
Nane ruhu: Kokusu naneye benzer bir başka bitki de Ziziphora tauric
Bu bitki nane ruhudiye isimlendiriliyor ve Isparta, Denizli, Kültürlü
civarında akarsu olarak içiliyor Bu bitkinin buharlaşan yağı da pulegon
bakımından zengin ve içimi güzel
Güney Anadolu'da Stachys lavandulifolia bitkisinin toprak üstü
kısımları tüylü akarsuadı altında kullanılıyor Hafif kokusu,
taşıdığı uçucu yağdan ileri geliyor *