Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Bir Şarkının Hikayesi

Bir Şarkının Hikayesi
0
180

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
imagesbirsarkininhikyesi5add1c9d93669

Uykunun en tatlı yerinde radyonun sesiyle uyandı Bir şarkı calıyordu “ değişen hicbir şey yok sevdiceğim on yedi yaşım gibi delikanlıyım Ayarlandığı vakitte radyo calarak uyandıran alarmlı saatini aldığı icin bi kez daha sevindi, doyulmamış uykunun mahmurluğuyla beraber belli belirsiz bir tebessum yayıldı yuzuneAynada bu halini gorunce tebessum sırıtışa dondu, halini komik bulmuştu ama kendinden bile saklamak ister gibi bi hali vardı Tek Kaşını kaldırarak hafiften, guzel şarkıymış diye duşundu “On yedi yaşım gibi delikanlıyım

Her sabah traş olmanın verdiği huzursuzlukla lavabonun karşısına gecti Az evvel tatlı uykusundan uyandırdığı halde kendini bağışlatacak kadar neşeli şarkıyı mırıldanarak traşını oldu İki yıllık evliydi ama sanki otuz yıllık bir alışkanlık rahatlığıyla, otuz yıldır aynı şeyleri aynı sırayla yapıyormuş gibi havlusunu cıkardı, yuzunu sildi, losyonunu kremini aynı yuz ve el hareketleriyle surdu Yatak odasına gecti yeniden, dolabın başında dikildi Elbise secerken kilosunu da hesaba katmak ne kotu şeydi Hafiften cıkmaya başlayan gobeğini sıvazladı şoyle bir Aslında ikiuc yıl evvel boyle bir sorunu yoktu ama evlilik demek biraz da (ne birazı tastamam) duzen demek disiplin demekti Askerlere mahsus bir vakit sadakatiyle yemeklerini aksatmama prensibi başka neyle izah olunabilirdi Ah o yemekler, o şımarık sofralar Bilhassa akşam yemekleri saadetin ilan merasimi gibi bir eda ile hazırlanır, aynı tatlı rituller ile ağır ağır, sakince ve bol bol yenir Yeni evlenenlere dikkat edin Evliliğin ilk alameti yanağa duşen pembelik, mahcub tebessumler ise devamı semirmiş kurbanlık gibi yuze, gobeğe vuran fazlalıklar, bir daha verilmemek uzere alınan kilolardır Ayıplamayınız

Tabi yıllar sonra kanıksanacak bu tecrube, mutevekkil kabul olunan bu fazlalıklar ilk yıllarda can sıkar ya biraz O da sıkıldı bu hale İnanmak istemedi Aynanın karşısında garip haraketler yaparak “O kadar da değil duruşu yakalamak istedi bir sure Kah gobeğini iceri cekti, kah luzumdan fazla dik durarak olduğundan uzun gozukmeye calıştı, ikna olmadı Destek aradı Eskilerin beyne'nnevm ve'lyakaz a dedikleri halde sabit, uyku ile uyanıklık arasında eşine arkası donuk sordu:

Kilo verdim galiba bu ara, değil mi?

Hı hı diye bi ses geldi Bu hı hı ile idare etmekten başka care gozukmuyordu, oyle yaptı “Evet evet kilo vermişim Mırıldanmaya devam etti “on yedi yaşım gibi delikanlıyım

Şarkının verdiği neşe ile giyinmeye başladı Giyilmediği icin dolabın arka taraflarına duşen eski elbiselerini aradı, buldu “biraz dar gelen eski kot pantolonunu, rengarenk kazağını giydi Saclarını da eskisi gibi yapmak istedi ama bir “miktar problemi vardı Alnı ne kadar acılmıştı oyle? Ne kakul, ne percem… Kaşın ustunde futbol sahası buyukluğunde bir alan parlıyordu Bu da bozmadı neşesini ki yine mırıldanarak elleriyle kalan bolgeyi bir hale yola koydu, hic azalmamış gibi, sacları savrulacakmış gibi zıplayarak indi merenlerden “Değişen hicbir şey yok sevdiceğim

Hava sıcaklığı aynı olsa da ilkbaharı son bahardan daha guzel kılan şey acılan ciceklerdir Sonbahar olumu hatırlatır yerlerdeki yaprak cenazelerine basarak yuruyen insana Ama ilkbahar oyle mi ya? Ucu patlamış cicek tomurcukları, “Gorulecek guzel gunler demektir, umut demektir Pırıl pırıl bir bahar sabahı gune guzel başlamak icin kafi olmalı O da butun bu duşuncelerle, bunların farkında olmanın sevinciyle, elleri ceplerinde şen şakrak yola koyuldu Her gunku yolu daha bir guzeldi bu gun Etrafa baka baka yurudu “On yedi yaşım gibi delikanlıyım

Az ilerde yol kenarında cimenlikte top oynayan cocuklar gordu En buyuğu 17 yaşlarında cocukların sabahın bu saatinde ne işi var diye duşunmedi Yıllarca O' da oynamıştı Bazen boyle sokakta manasızca, bazen haddinden fazla ciddi halı saha derbilerinde Epeydir oynamadığını hatırladı Eski arkadaşları toplayıp bir mac tertib etmeli diye duşundu Hoşuna gitti bu fikir, uzatıp “Her hafta toplanmalı, duzenli oynamalı dedi kendi kendine Eski formuna kavuşabilirdi boylece Ya da biraz erken kalkıp koşmalı mı? Yok yok en iyisi hafta bir mac Hem eğlence hem spor işte… Bunları duşunurken top oynama iştahının kabardığını hisseti Gidip cocukların arasına karşıp oynamak bile geldi icinden “ah! dedi O topa bi kere vurabilsem ne iyi olurdu Bir sektirme, bir vuruş ne iyi gelir, ne guzel olurdu Bu iştah tutku gibi tırmandı birden Bir kere vurabilse topa sanki gencleşecek, gobeği incelecek, sacları coğalacaktı Bir şut, bir vuruş ah!

O an bir mucize oldu Cocukların biri topu ayağından kacırdı, cimenlikten yola doğru duştu top Onune doğru yuvarlandı İşte beklediği fırsat onune gelmişti İki adım sonra topla buluşacak eski gunlerdeki gibi fiyakalı bir vuruş yapacak, topun peşinden bakakalan cocuklara, “Ben de sizdenim diyecekti İşte bir adım kaldı topa, işte o an geldi

Tam bu anda cocuklardan biri seslendi:

Amca topu atsana!

Yıkıldı birden, cozuldu Gobeğini saldı, başını eğdi Yuruyuşu yavaşladı Topa dokunmadan gecti Topu kacıran cocuk onunden hızla koşarak yetişti, topu aldı Kederli yuruyen adamın arkasından baktı Adam bir şarkı mırıldanıyordu;

… donulmez akşamın ufkundayııız, vakiit cook geec…
 
858,505Konular
982,665Mesajlar
33,048Kullanıcılar
Mega00Son üye
Üst Alt