Bir Namaz Müdaviminin İbretlik Öyküsü

İbadete bağlılığın ve teslimiyetin ibret verici hikayesi İşte namaza verilen ehemmiyetin mükafatına dair yıkıntıilginç bir yaşanmış yaşam öyküsü

Mütevazi dükkanımızın elektrikli soba ile ısıttığımız sıcak yazıhanesinde kışı eredeyse unutmuş gibiydim

Âh evladım ah! Biz fazla cahil kaldık Bize kimse bir şey öğretmedi oysa Çocukluğumuz köyde çobanlık yapmakla geçti Ne olacak bizim halimiz

Üzülme be Ali dayı! Gönlünü ferah tut Hâlâ daha yapabileceğimiz bir şeyler vardır Yeter ancak niyetimiz halis olsun

Ali dayı, kalbi sevgi ve merhamet yüzü ise neşe doymuş nadide Bafralılardan biriydi Altmışı aşkın yaşına karşın boş durmaz, küçük hamal arabasıyla onun bunun yükünü taşırdı Onun kimsenin malında gözü yoktu fakat zaten Onun gözünde en büyük mal varlığı alın teri ile kazanılan para idi Maddi anlamda tabii Ana hazinenin doğruluk ve kanaat olduğunu biliyordu o Kendisi elinden ve dilinden herkesin muhakkak olduğu bulunmazlardandı Bizimkilerin dükkanı ona itimat bırakıp eve yemeğe gittiklerine çokca tanık olmuşumdur Kalın camlı gözlüklerinin ardından arkadaşdüşman ayırt etmeksizin herkese tebessüm eden gözlerini farketmemek olası değildi Başlıca bizim dükkanı yerleşim tutardı Sanki bizden biriydi

Bafralıların hamal Alisi bizim ise Ali dayımızdı Ben Kurânın tefsirine kendimi kaptırmış okurken meğer Ali dayı da can kulağıyla beni dinliyormuş Lakin onun bu içli ızdırabı beni bir anda şefkat gölüne düşürdü

Zira Peygamber Efendimizin (sav): İmandan sonradan ALLAHa en sevgili amel mahzun gönüllere neşe vermektir nebevî irşadı bütün ruhumu sarmıştı bundan böyle

Ali dayı be! Kendine niçin bu kadar adaletsizlik ediyorsun ancak? Bugüne değin boğazından kimsenin hakkı geçmemiş Hem bu zamanda kul hakkına düşmemek çok kuvvet

Olsun evladım Biz gerçi çok cahiliz

Israrlıydı Ali dayım Ama o mahzunken ben nasıl neşe saçan olabilirdim ki? Ali dayı beş zaman namazını aksatmadan kılardı Ben gerçi sordum:

Ali dayı hiç namaz kılamadığın oldu mu?

Evet evladım oldu Gençken on sene kereste fabrikasında çalışmıştım O zamanlar ne yalan söyleyeyim öyle namaz kılamadım

Iblis bu Boş durmuyor ama! Herkesin namazıyla uğraşıyor Ara Sıra de başarmıyor değil

Fiilen önemli bir dertti bu Kişinin namaz borcu olması

Düşünün bir defa Bir bakkala yüklü bir borcumuz var Fakat bir türlü ödeyemiyoruz Artık yolumuzu değiştirmekten diğer tedavi bulamıyoruz Bakkal bizi görmesin de Fakat doğru içe bezginlik bizi kemirmiyor da değil
Peki ya namaz borcu pek mi?
Yolumuzu çevirsek bile yeniden onun huzuruna gitmiyor muyuz?
Onun mülkünden çıkmak muhtemel mü?
RABBİMiz bizi her an ve tekrar tekrar görmüyor mu?
Nereye bu kaçış?
Kendimizi aldatıyoruz aslında Tek tedavi: Hiçbir gerekçe göstermeksizin bu borcu ödemek Gerçekten kalbe ilaç ve gıda olan bu tedavi boynu bükük olan ruhumuzu şahlandırma çaresidir Ali dayı da şayet açıklama edememişti fakat bu dertten cidden muzdaripti

Ama olsun yine de ümitsiz olmamak lüzumlu Zira kılamadığımız namazların kazasını yaparak bu borçtan kurtulabiliriz pekala

Nasıl olacak bu?

Bugünden tezi yok Şu anki vicdan azabı ve halis niyetle eğer biz geçmiş kılamadığımız namazlarımızı kaza etmeye kasıt ederek başlarsak baki kerem sahibi Yüce Mevlamız bizi affeder inşaALLAH

Evladım!

Evet Ali dayı Peygamber Efendimiz (sav) bir hadîsi şeriflerinde ALLAH rahmetini yüz parçaya ayırmış Birini dünyaya göndermiş doksan dokuzunu yanına almıştır Millet ALLAHın rahmetini doğrusu bilselerdi katiyen ümitsiz olmazlardı buyuruyor Ve bizleri defalarca rahmet pınarına ziyafet ediyor

Artık etraf yumuşamış, Ali dayının gözleri yine gülmeye başlamıştı Bir nebze ben de rahatlamıştım

Bak Ali dayı! Bizim dinimizde güçlük yoktur Bu dek namazı nasıl kaza edeceğim diye sakın düşünme Sana bir usül anlatacağım Basit olduğunu sen de göreceksin

Ali dayının heyecanını sanki kendi kalbimde hissediyordum Sanki ben kılamadığım namazlarımı kılmak için sabırsızlanıyordum

Ali dayı! Günde kaç rekat namaz kılıyoruz

Kırk rekat

Peki her gün beş rekat daha fazla kılabilir miyiz?

Natürel kılarım

O halde öğle, ikindi ve yatsı namazlarının dört rekatlık ilk sünnetlerini sen bu namazların kazalarını kasıt ederek kılabilirsin Buna fıkıh imamları fetva vermiştir Merak etme

ALLAH ALLAH

Geriye kaç vakit namaz kaldı?

İki vakit

Sabah ve akşam namazlarının sünnetleri kaslı sünnet olduklarından terk etmiyoruz Sabahtan namazından sonradan iki rekat, akşam namazından daha sonra da üç rekat ek ederek kaza niyetiyle bu namazların farzlarını kıldık mı tamam Her gün beş zaman namaza beş rekat ilave etmekle bir günlük kaza namazımızı da kılmış oluruz

Peki sünnetler ne olacak?

Ali dayı bize borç olan farz olan namazlardır Günde on yedi rekat farz kılıyoruz değil mi?

Evet!!!

O halde her gün on yedi rekat farz namazın kazası üzerimize borçtur

Keşke daha evvel bilseydim

Hem namaz borcu olan bir kimsenin kaza namazı kılması beş süre namazı kılmak gibi farzı ayndır

Tamamdır evladım

Ali dayı namaza yeni başlamış gibi bir tavırla:

Ben bizim hatunla geline de anlatayım bunu Onların üzerlerinde de birikmiş borçları vardır Onlar da kurtulsun

Aman Ali dayı, hatalı anlatmayasın ha

İstersen en evvel bana anlatıver

Olur

Bütün ruhuyla duyduklarını tekralamıştı Ali dayı Hemencecik kalkıp lavaboya gitti Taze bir abdest alarak o günkü ikindi namazını eda etti Yan kazasını ihmalkârlık etmeyerek Tarihi koymuştuk o gün Tâ RABBİMize ne kadar namaz borcumuz kalmış bilelim İşi önemli tutuyordu Ali dayım Ben yine sordum:

Ali dayı yaşın kaç?

Altmışdört

İnşaALLAH ALLAH ömür verirse yetmişdört yaşında hiç namaz borcumuz kalmayacak

Evladım eğer ömrümüz kifâyet etmezse!

Hiç merak etmeyelim Esas olan niyettir Bu hususta Hz İkrime (ra) Amaç var amel yahut sevap var Amel var fakat maksat yok O vakit mükafat da yoktur buyurmakla bize niyetin önemini hatırlatmıştır Biz on sene kaza namazı kılmaya amaç etmedik mi?

Evet

O halde biz bu niyeti muhafaza etmeye çalışalım ve bu suretle çaba gösterelim yeter

İnşaALLAH

Ve o gün öylece ayrıldık Ertesi gün ikindi vakti yaklaşmıştı ancak yeniden dükkana geldim Kapıdan içeriye girdiğimi gören babam bana donuk fakat mâna yüklü bir eda ile bakarak:

Haberin var mı?

Hayırdır baba! Haberim yok

Ali dayı ölüm etmiş

Ne vakit? Nasıl?

Akşam buradan ayrıldıktan sonra eve bu vesileyle yolda bir traktör ona çarpmış Anında hastaneye kaldırmışlar Ama kurtarılamamış

ALLAH ALLAH Kâlü innâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn

Şaşkınlık dolu bir halle beraber koşarak, ıslatan yağmura aldırmadan, Ali dayının evine gittim bari cenaze namazına yetişme arzusuyla

Kapıda Ali dayının gelini ile karşılaştım Birazcık da zorlanarak:

Abla, Ali dayımız!

Evet Dün akşam Cenaze namazı öğle namazına müteakib Gazi Paşa
Camiinde kılındı

ALLAH sabırlar versin Ruhu şad, makamı cennet olsun

İnsan bazen sevinecek mi yahut üzülecek mi bilemez ya! Fiilen ifade edilemiyor bu hal Zira bu ivedi ayrılık kalbimi tamamiyle mahzun etmişti Lakin bu, benim içindi Ali dayımız için ise hiç böylece değildi O arkadaşça vicdan azabı ve halis niyeti doğruca bir vakit kaza namazı (ikindi namazı) kılmakla İnşaALLAH on yıllık namaz borcundan kurtulmuştu Rehberi Ekmel olan Resûlulahın (sav) Erteleyen helâk olur tehdidi nebevisinden de kurtulmuştu o O artık baki istirahatgahına uğurlanmıştı

Mekânın cennet olsun Ali Dayı!

İrfan Mektebi *