Bir gün mutlaka sana dönerim Belki de sen yanıldın Belki de sadece iyi kalpli bir yeteneksizdim ben Ölümsüz bir yaşam kaçkını Varlığımı herkesin bilmesini isterken, aynı anda kendimi ele vermemek için hayattan kaçıyordum Daha önce kimselerin denemediği şeyleri gerçekleştirmek, eşsiz biri olmayı isterken, dokunduğum herşey gerçekliğini yitiriyor, çevrem çabuk ıssızlaşıyordu Benzersiz biri olmayı isterken, varlığımın unutuluşunu seyretmek olağandışı,karşılıksız bir acı veriyordu bana Beni birgün unutacağından korkuyor, bunun bedelini de sana kendimi saklayarak ödetiyordum İyi kalplilikle saklayarak Bilirsin, dünyanın en kolay, lakin en riskli rolüdür iyi kalpliliği oynamak Sevgini yitirmemek için yaptığım tek şey aynada kendimi telaşla bakmak ve iyi kalpliliği oynamaktı Sevgine fazla değerli bir hatıra gibi sahip olmuştum Durmaksızın fotoğrafını çekiyordum Arkanda hayat can çekişiyordu Bakışlarından kurutulmuş kelebek kolleksiyonu yapıyordum En büyük arzum seni hayatın içinde yaşayabilmekti Fakat en büyük korkumda buydu Benzeri seninle hayatın içinde yaşarsam, ruhum dağılacak, her bir yanım birbirinden çok uzaktan yerlere savrulacaktı Aşk bana cesaretiyle gelmemişti işteOysa sen ölümünle bile barışmıştın şimdiden İstediğin lahza tanıdık, tanımadık herkesin insafına terkedebiliyordun kendini En fazla arzuladığım şeye sen kavuşmuştun Kaybedecek hiçbirşeyin yoktu bundan böyle Sen istemezsen kimse sana birşey yapamazdıBazen bırakırdın, korumazdın kendini Gözlerinden kan gibi sızan bir tebessümle yanağına inen tokatı atan insanın gözlerine bakardın Maruz bırakırdın kendini o egoist şiddete O tokat gündüz düşleri görebilen bir şairin avuçlarında zarfsız kuşlar olana dek, maruz bırakırdın kendini Bense yıllar daha sonra bulmuştum sevgiyiÖylesine açtım ancak sevilmeye, öylesine açtım ki kendime,sonsuzluğu unutmuştum Aynadan her zaman kendime bakıyor ve sevgini yitirmekten delice korkuyordum Sevgini yaşayamıyor, sevgini derinden hissedemiyor, bütün telaşımla sevgine layık olmaya çalışıyordum Sevgine bedel edinmek içinde durup dinlenmeden kitaplar yazmayı tasarlıyordum Sevgine değer almak için manâlı, bilinen biri olmalı, oyunlar sahnelemeli, şarkılar bestelemeliydim Hatta dünyanın en romaneks devrimini gerçekleştirmeliydim bu ülkede Ben sevgine iyice sahip olabilmek için ön odada dünyanın en romaneks devrimini yapmayı, insanların duygu ve hafıza hayatlarını daha aşağı üst edecek kitaplar yazmayı düşlerken, sen arkadaki odada tek başına güvercinlerle, köpeklerle,bahçede yakılan ateşlerin duvarlardaki yansımalarıyla konuşurdun Sanki zaman senin için fazla farklıydı Geçmişini kaybetmediğin için bir bakışta, o bakışta saklı olan tüm bir hayatı okuyabiliyordun yarı Insanlar sana itimat ettikleri geçmiş zamanlarını bir daha sormadıkları zaman yaşadığın keder, ona en fazla gereklilik duyanlara şefkat olarak geri dönerdi Sen birine sarıldığın zaman, zaman dururdu Bense tarihe iz ayrılmak,unutulmamak, her zaman hatırlanmak için bakardım insanların bakışlarına ve o bakışlarda yine kendimi görürdüm Dünya benim gergin, telaşlı, defalarca geç kalmışlığımı yüzüme vuran aynamdı Ve benden kendimi yaşarken ona kurban etmemi isterdi O aynada erdemimle bayağılıklarım arasındaki derin uçurumu görürdüm defalarca Ne yapacağımı daima baştan bilirdim Ne söyleyeceğimi, nasıl davranacağımı, ne hissedeceğimi Hiç şaşırtmazdım kendimi Kendime rakiptim; ama hep yenerdim kendimi Kendimi defalarca düş kırıklığına uğratırdım İnsanların duygu ve us dünyalarını sarsacak bir kitap yazmaya çabalarken merak ettiğim en manâlı şey senin dünyaya, hayata, insanlara nasıl baktığındı Beni nasıl gördüğündü, nasıl sevdiğindi Nasıl insanların insafına kendini bu dek korkusuzca terkettiğindi Kuşlarla, köpeklerle, yapraklarla,böceklerle, çocuklarla konuşurken neler hissettiğindi Kimi kez seni hissedebilmek için bugüne değin dek kazandığım tüm gücümü, imkanlarımı, ilişkilerimi bir anda silmek, hayata sıfırdan ve her tarafta açılmak istiyordum Kaybedecek hiçbirşeyim yokken nasıl biri olacağımı merak ediyordum Kendimi herşeye maruz bırakmayı, yanağıma inen tokata gözlerimden kan gibi sızan bir tebessümle bakmayı ve o tokattan zarfsız kuşlar yapmayı çok istiyordum Ama kendimi bu değin çok önemsersem, bu denli çok ciddiye alırsam seni ve kendimi hiçbir zaman hakiki anlamda göremiyeceğimi bundan böyle anlamam gerekiyor anlamam gerekiyor, çünkü bu sıcak yaz günlerinde içim üşüyor Çünki çoktan anlamam gerekiyor,kendime hesap vermemek için tarihe iz teslim etmek istediğimi Defalarca arzuladığım halde bana verilen sevgiden korkup kaçtığım için, hiç unutulmamak adına kitaplar, oyunlar, şarkılar yazmak için çırpınıp durduğumu Kendime olan sorumluluktan kaçtığım için, bu ülkede dünyanın en romaneks devrimini gerçekleştirmedüşleriyle uğraştığımı anlamam gerekiyordu Yarın uzaklara gidiyorum Çevremde kimsenin bilmediği bir yere Sığınacak, korkularımı yatıştıracak, beni hiç sorgulamadan bağışlayacak kimselerin olmadığı bir yereO yalnızca başıboş rüzgarların yaşadığı dağlarla çevrili ıssız kumsalda adımı haykıracağım Orada ne insanların duygu ve düşüncelerini alt üstteki edecek kitaplar, ne oyunlar, ne şarkılar, ne de dünyanın en romaneks devrimi olucak Orada sonsuzluğa bakıp ve kimseden destek gönülsüzce kimim ben? diye soracağım Eğer ben sadece iyi kalpliliği oynayan sonsuz bir yaşam kaçkınıysam, içim ölmüşse ve eğer buna fiilen inanırsam beni yeniden göremiyeceksin Eğer senin düşündüğün gibiyse,şunu bil oysa birgün mutlaka sana geri dönerim özel baskı