Bir Aşk Hikayesi

Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta O birincil karşılaşmadan sonradan, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, defalarca benzer saatte, aynı duraktan, benzer otobüse bindiler Gençtiler, çok genç Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları birazcık zaman aldı ama sonunda başrdılar İkisi de her sabahleyin otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı gerçekte Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir zaman sonradan

Okullarını bitirince anında evlendiler Mutluydular hem de fazla mutlu Ara Sıra işsiz, bazen parasız kaldılar fakat öylesine sıkı kenetlenmişti fakat yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar Ayın sonunu baskı getirdikleri günlerde de meşhur bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular Süre aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için veya bütün aksine o hesabı daha da kabarık ışık halkası getirmek uğuruna bitiptükeniveren sevgilerden değildi onlarınki Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı Zorlu bir çare sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, tüm mutlulukların bizim olmasını ummak, egoistlik olurdiyerek devam ettiler hayatlarına Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler Senin için ölürümderdi bayan, sımsıkı sarılıp adama ve adma Hayır, ben senin için ölürümdiye yanıt verirdi daima

Ara Sıra eve geldiğinde, aynanın üstünde bir not görürdü bayan, Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bakKütüphanenin ikinci rafında başka bir anekdot olurdu, Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutmaMutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan bayan, sonunda kimi vakit bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi süre da fiyatı yüksek armağanlarla karşılaşırdı Aldığı hediyenin ne olduğu kayda değer değildi zaten

Yaşam ne kadar çabuk akarsa aksın, işleri ne dek yoğun olursa olsun daima birbirlerine ayıracak süre buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha eksik çalışmaya karar verdiler Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı Bayan da mimarlık bürosunu kapadı ve yalnızca özel projelerde tahsis aldı Artık daha artı beraber olabiliyorlardı Bir gün sahilde dolaşırken, mahvolmuş durumda bir ev gördü kadın, üzerinde satılıklevhası asılı olan Ne dersin, bu evi alalım mı?dedi adama Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız Projeyi kafamda çizdim bile Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya gösteri edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayıSen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?diye cevap verdi adam Amerika'daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık

Yalnızca bir hafta bambaşka kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları baskı oldu adam Amerika'ya bu vesileyle Her gün, her saat konuştular telefonla ağlayarak kucaklaştılar havaalanında Lakin birkaç gün sonradan, kocasında bir yabancılık olduğunu gördü kadın Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu Onu parlatmak için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın lakin hiç beklemediği bir yanıt aldı: Canım, o konut bizim bütçemizi aşıyor Sen en iyisi o evi unut

Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışık insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir Kadın, hiç sevmedi bu umulmadık misafiri Derdini söylemesi için yalvardı adama, Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlatdiye dil döktü boşuna Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sözde Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu bayan, her çarpmada daha pozitif kanıyordu yüreği

Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına tasa yanarken, Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayımdiye sözünü kesti arkadaşı O, seni aldatıyor Iş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yemek yiyiyor her öğlen Sonradan sarmaş dolaş biniyorlar arabayaSus, sus ivedi, duymak istemiyorum bu yalanlarıdiye bağırdı bayan Onca takvim arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı Ertesi gün, öğle vakti o restoranın derhal karşı bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının yalnızca masal olduğunu anladı Kocasının önceden benzer hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı anında Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın

Akşam kocası eve kazanç gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sıkıca sarılıp ara sıra de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi Red etmedi adam Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden Kapıdan çıkarken, son bir defa kucaklamak isterim senidiyecek oldu lakin kadın, defoldedi nefretle

Ilk celsede boşandılar Çağdaş bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına kimse inanamadı Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi Ara Sıra yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, inleme nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, asgari onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin alması için dua ediyordu

Aradan bir sene geçti Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine tedavi olamamıştı Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı Kapıyı açtığında, karşısında o kadını fark etti Sen, buraya ne yüzle geliyorsundiye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyordedi genç bayan Kanepeye ilişti ve kuvvet duyulan bir sesle konuşmaya başladı: Hiçbir şey göründüğü gibi yok gerçekten Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü Geçen sene Amerika'daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve takriben bir senelik ömrü kaldğını Buna dayanamayacağını, her zaman söylediğin gibi onunla birlikte vefat etmek isteyeceğini biliyordu Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi Ailesine de haber vermedi Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını yaydı Fakat ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir konut tutmuştu Çare görüyor ve kurtulacağına inanıyordu lakin olmadı Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim Sana bu kutuyu vermemi istediGözlerinden akıcı yaşları durduramayacağını biliyordu bayan Derhal oracıkta vefat etmek istiyordu Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden daha sonra zihin edebildi İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda Ilk kağıtta, Lütfen tüm notları sırayla oku bir tanemdiyordu Sırayla okudu; Seni fazla sevdim, Seni sevmekten hiç vazgeçmedim, Senin için ölürüm derdin daima, dürüst söylediğini bilirdimAma benim için ölmeni istemedimŞimdi bana laf vermeni istiyorumBenim için yaşayacaksın, anlaştık mı?son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu fark etti kadın Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:
Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye kadar yaptırdım Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben daima seni izliyor olacağım*