Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Newcastle Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren bir küme bilim insanı, COVID-19'la ilgili dikkat cazip bir bulguya ulaştı. Birtakım insanların hayatlarına mal olan hastalığın kimi insanları neden etkilemediğinin anlaşılmasını kapsayan bu araştırma, bu durumun "HLA-DRB1*04:01" olarak isimlendirilen bir genden kaynaklandığını ortaya koydu. Elde edilen bulgular, önümüzdeki yıllarda yaşanabilecek farklı salgınlar için de büyük bir ehemmiyet arz ediyor.
ABD'de yapılan araştırmaya nazaran kimi insanların koronavirüs kapmasına karşın hasta olmamalarının, yani asemptomatik olmalarının nedenlerinden bir tanesi, HLA-DRB1*04:01 geni. Bilim insanları, hiçbir hastalık belirtisi göstermeyen insanlarda bu genin 3 kat daha sık bulunduğunu ortaya çıkardılar. İşte bu genin bir beşerde olağandan fazla bulunması, o kişinin COVID-19'a karşı daha dirençli olmasını sağlıyordu.
"Coğrafya kaderdir" tabiri, hiç bu kadar hakikat bir biçimde kullanılmamıştı
"Coğrafya yazgıdır." kelamını hepimiz biliriz. Türkiye'de bu cümleyi daha çok, içinde bulunduğumuz şartlar nedeniyle kullanıyoruz. Lakin ABD'deki bilim insanları, bu cümleyi bu defa COVID-19'la ilişkilendirdiler. Yapılan araştırmalar, HLA-DRB1*04:01 geninin kimi bölgelerde yaşayan insanlarda daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Bilim beşerlerine nazaran bilhassa de Avrupa'nın kuzey ve batısında yaşayan insanlarda bu genin fazla olması, Avrupa'daki asemptomatik koronavirüs hadiselerinin sayısının artmasına yol açıyor. Lakin bu yeterli bir şey değil zira asemptomatik bir kişi hasta olduğunun farkına bile varmıyor ve koronavirüsü gittiği her yere saçıyor.
Yaptıkları araştırmayı HLA isimli mecmuada yayımlayan bilim insanları, elde ettikleri bulguların COVID-19 için bilhassa de aşı konusunda kıymetli olduğunu savunuyorlar. Çünkü uzmanlara nazaran koronavirüs aşısı yapılacak insanlara evvel gen testi yapılması, kimlerin evvel aşılanması gerektiğini açığa çıkarmış olacak. Böylece evvel riskli kümeler aşılanmış olacak. Lakin dünya genelindeki aşılama durumuna baktığımızda, bu sonuçlar için artık geç kalınmış olabileceğini söyleyebiliriz.
