nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Batlamyusun Coğrafi Optik Astrolojik Çalışmaları Hakkında Bilgi
Coğrafya araştırmaları
Batlamyus, coğrafya araştırmalarına da öncülük etmiş ve Coğrafya adlı yapıtıyla matematiksel coğrafya alanını kurmuştur Bu kitap Kristof Kolomb'a kadar bütün coğrafyacılar tarafından kullanım kitabı olarak kullanılmıştır
Batlamyus'un dünya haritasının 15 asır çizimi
Almagest'ten daha sonra yazılan Coğrafya, sekiz kitaba bölünmüştür ve matematiksel coğrafya ile haritaların çizilebilmesi için zorunlu bilgilere tahsis edilmiştir; Almagest gibi Coğrafya da derleme eser bir eserdir; Batlamyus bu kitabı hazırlarken Eratosthenes, Hiparkhos, Strabon ve bilhassa de Surlu Marinos'tan büyük ölçüde yararlanmıştır
Coğrafya'nın Birinci Kitabı, Dünya'nın ya da doğrusunu bildirmek icabında Yunanlılar kadar aşina Dünya'nın büyüklüğü ve kartografik izdüşüm yöntemleri hakkında detaylı bilgiler verir
İkinci Kitap'la Yedinci Kitap aralarında, ünlü memleketlerdeki kayda değer yerlerin, yani kayda değer kentlerin, dağların ve nehirlerin enlem ve boylamları verilerek Dünya'nın düzenli bir tasviri yapılır Enlem ve boylamlardan, yani bir başlangıç dairesine olan uzaklıklardan söz eden birincil alim olan Batlamyus'un enlem ve meridyen tablolarıyla betimlemeye çalıştığı Dünya, terbiyesizce 20° güneyden, 65° kuzeye; batıdaki Kanarya Adaları'ndan, bunların adeta 180° doğusundaki bölgelere kadar uzanmaktadır başkaca kalan bölgeler ise Yunanlılar ve dolayısıyla Batlamyus göre tanınmamaktadır Söz konusu tablolar, haritaların çizilmesini olanaklı kılmaktadır ve şayet de bu haritalar eserin eski nüshalarında mevcuttur Astronomi bilgilerini kapsayan Sekizinci Kitap'ta bunlara atıflar yapılmıştır
Fakat Batlamyus'un coğrafya anlayışı yeterince geniş değildir İklim, doğal ürünler ve fiziksel coğrafyaya giren konularla hiç ilgilenmemiştir Açılış meridyenini sağlam bir şekilde belirleyemediği için, vermiş olduğu koordinatlar hatalıdır Keza, Yer'in büyüklüğü hakkındaki tahmini de içten değildir Oysa Kristof Kolomb bu hatalı tahminden yiğitlik alarak Batı'ya dürüst gitmiş ve Kuzey Amerika'ya ulaşmıştır
Optik araştırmaları
Bununla Birlikte döneminin önde gelen optik araştırmacılarından olan Batlamyus, daha önceki optikçilerin çoğu gibi, görmenin gözden çıkan görsel ışınlar yoluyla oluştuğu görüşünü benimsemiştir Ancak, görsel yayılımın fiziki yorumunu da vermiş ve bu yayılımın, kesikli ve aralıklı koni biçiminde değil de, kesiksiz ve sürekliliği olan piramit biçiminde olduğunu belirtmiştir Olur Ya böyle olmasaydı, yani ışınlar gözden sürekli olarak çıkmasaydı, nesneler iyice görülemezlerdi Buna rağmen, Batlamyus'un görsel piramit fikri, optikçiler aralarında istek görmemiş ve görme laf konusu olduğunda daha çok koni biçimi göz önüne alınmıştır sonradan da İslâm dünyasında bilginlerin görsel koni fikrine dayandıkları ve görme geometrisini bunun üstüne kurdukları görülmektedir
Batlamyus, katoptrik (yansıma) konusuyla da ilgilenmiş ve detaylı deneyler sonucunda üç prensip ileri sürmüştür:
1 Aynada görünen nesne, gözün konumuna yan olarak aynadan nesneye yansıyan görsel ışın yönünde görünür
2 Aynadaki bakış, nesneden ayna yüzeyine çizilen dikme yönünde ortaya çıkar
3 Geliş ve yansıma açıları eşittir
Bu üç prensipten ilk ikisini kuramsal, üçüncüsünü ise deneyde kullanılan olarak kanıtlayan Batlamyus, ayna yüzeyine gelen ışının eşit açıyla yansıdığını gösterebilmek için, derecelenmiş ve tabanına ayna yerleştirilmiş olan bakır bir levha kullanmıştır Bir ışın hüzmesini levhaya teğet biçimde ayna yüzeyine gönderip, gelme ve yansıma açılarının büyüklüklerini belirlemiş ve bunların eşdeğer olduğunu görmüştür Batlamyus bu deneyini küresel ve parabolik tüm aynalar için tekrarlayarak, sonucun doğruluğunu kanıtlamıştır
Batlamyus, dioptrik (kırılma) konusuyla da ilgilenmiş ve ışığın bir ortamdan diğerine geçerken yoğunluk farkından nedeniyle yön değiştirmesinin nedenini araştırmıştır Bu araştırmanın sonucunda, az yoğun ortamdan fazla yoğun ortama geçen ışının, normale yaklaşarak ve çok yoğun ortamdan eksik yoğun ortama geçen ışının ise normalden uzaklaşarak kırıldığını ve kırılma miktarının aşırılık farkına bağlı olduğunu ileri sürmüştür
Konuyu ele alırken benimsediği bir takım prensiplerde bunu dobra dobra bakmak olanaklıdır:
1 Görsel ışın eksik yoğundan fazla yoğuna ya da fazla yoğundan eksik yoğuna geçtiğinde kırılır
2 Görsel ışın doğrusal olarak yayılır ve bambaşka yoğunluktaki iki ortamı birbirinden ayıran sınırda yön değiştirir
3 Gelme ve kırılma açıları eşdeğer değildir, ama aralarında niceliksel bir ilişki vardır
4 Görüntü, gözden meydana çıkan ışının devamında ortaya çıkar
Batlamyus ortam farklılıklarından dolayı ışığın uğradığı değişimleri, bununla birlikte kırılma kanununu da içerecek şekilde denek olarak göstermeye çalışmış ve farklı alanlara yönlendirilmiş ortamlardaki (havadan cama, havadan suya ve sudan cama) kırılma derecelerini bildiren cetveller hazırlamıştır Oysa verdiği değerler küçük açılar dışarıya sürekli olmadığı için kırılma kanununu elde edememiştir
Astrolojik çalışmaları
Batlamyus, daha önce Babil ve Yunan astronomları ve astrologları kadar derlenmiş veri birikiminden yararlanarak astrolojiyi de sistematize etmiştir Dört bölümden oluştuğu için Tetrabiblos (Dört Kitap) olarak adlandırdığı yapıtında, gezegenlerin nitelik ve etkileri, burçların özellikleri, uğurlu ve uğursuz günlerin belirlenmesi gibi astroloji kapsamındaki konular hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir Ortaçağ ve Yeniçağ astrolojisi bu kitabın sunmuş olduğu birikime dayanacaktır
Astroloji bir bilim değildir, fakat astronomi ile birlikte doğmuş ve adeta 18 yüzyıla değin bu bilimin gelişimini, kısmen olumlu kısmen de negatif yönde etkilemiştir; böylece astronomi tarihi araştırmalarında astrolojiye ilişkin gelişmelerden de bahsetmek gerekir
*
Coğrafya araştırmaları
Batlamyus, coğrafya araştırmalarına da öncülük etmiş ve Coğrafya adlı yapıtıyla matematiksel coğrafya alanını kurmuştur Bu kitap Kristof Kolomb'a kadar bütün coğrafyacılar tarafından kullanım kitabı olarak kullanılmıştır
Batlamyus'un dünya haritasının 15 asır çizimi
Almagest'ten daha sonra yazılan Coğrafya, sekiz kitaba bölünmüştür ve matematiksel coğrafya ile haritaların çizilebilmesi için zorunlu bilgilere tahsis edilmiştir; Almagest gibi Coğrafya da derleme eser bir eserdir; Batlamyus bu kitabı hazırlarken Eratosthenes, Hiparkhos, Strabon ve bilhassa de Surlu Marinos'tan büyük ölçüde yararlanmıştır
Coğrafya'nın Birinci Kitabı, Dünya'nın ya da doğrusunu bildirmek icabında Yunanlılar kadar aşina Dünya'nın büyüklüğü ve kartografik izdüşüm yöntemleri hakkında detaylı bilgiler verir
İkinci Kitap'la Yedinci Kitap aralarında, ünlü memleketlerdeki kayda değer yerlerin, yani kayda değer kentlerin, dağların ve nehirlerin enlem ve boylamları verilerek Dünya'nın düzenli bir tasviri yapılır Enlem ve boylamlardan, yani bir başlangıç dairesine olan uzaklıklardan söz eden birincil alim olan Batlamyus'un enlem ve meridyen tablolarıyla betimlemeye çalıştığı Dünya, terbiyesizce 20° güneyden, 65° kuzeye; batıdaki Kanarya Adaları'ndan, bunların adeta 180° doğusundaki bölgelere kadar uzanmaktadır başkaca kalan bölgeler ise Yunanlılar ve dolayısıyla Batlamyus göre tanınmamaktadır Söz konusu tablolar, haritaların çizilmesini olanaklı kılmaktadır ve şayet de bu haritalar eserin eski nüshalarında mevcuttur Astronomi bilgilerini kapsayan Sekizinci Kitap'ta bunlara atıflar yapılmıştır
Fakat Batlamyus'un coğrafya anlayışı yeterince geniş değildir İklim, doğal ürünler ve fiziksel coğrafyaya giren konularla hiç ilgilenmemiştir Açılış meridyenini sağlam bir şekilde belirleyemediği için, vermiş olduğu koordinatlar hatalıdır Keza, Yer'in büyüklüğü hakkındaki tahmini de içten değildir Oysa Kristof Kolomb bu hatalı tahminden yiğitlik alarak Batı'ya dürüst gitmiş ve Kuzey Amerika'ya ulaşmıştır
Optik araştırmaları
Bununla Birlikte döneminin önde gelen optik araştırmacılarından olan Batlamyus, daha önceki optikçilerin çoğu gibi, görmenin gözden çıkan görsel ışınlar yoluyla oluştuğu görüşünü benimsemiştir Ancak, görsel yayılımın fiziki yorumunu da vermiş ve bu yayılımın, kesikli ve aralıklı koni biçiminde değil de, kesiksiz ve sürekliliği olan piramit biçiminde olduğunu belirtmiştir Olur Ya böyle olmasaydı, yani ışınlar gözden sürekli olarak çıkmasaydı, nesneler iyice görülemezlerdi Buna rağmen, Batlamyus'un görsel piramit fikri, optikçiler aralarında istek görmemiş ve görme laf konusu olduğunda daha çok koni biçimi göz önüne alınmıştır sonradan da İslâm dünyasında bilginlerin görsel koni fikrine dayandıkları ve görme geometrisini bunun üstüne kurdukları görülmektedir
Batlamyus, katoptrik (yansıma) konusuyla da ilgilenmiş ve detaylı deneyler sonucunda üç prensip ileri sürmüştür:
1 Aynada görünen nesne, gözün konumuna yan olarak aynadan nesneye yansıyan görsel ışın yönünde görünür
2 Aynadaki bakış, nesneden ayna yüzeyine çizilen dikme yönünde ortaya çıkar
3 Geliş ve yansıma açıları eşittir
Bu üç prensipten ilk ikisini kuramsal, üçüncüsünü ise deneyde kullanılan olarak kanıtlayan Batlamyus, ayna yüzeyine gelen ışının eşit açıyla yansıdığını gösterebilmek için, derecelenmiş ve tabanına ayna yerleştirilmiş olan bakır bir levha kullanmıştır Bir ışın hüzmesini levhaya teğet biçimde ayna yüzeyine gönderip, gelme ve yansıma açılarının büyüklüklerini belirlemiş ve bunların eşdeğer olduğunu görmüştür Batlamyus bu deneyini küresel ve parabolik tüm aynalar için tekrarlayarak, sonucun doğruluğunu kanıtlamıştır
Batlamyus, dioptrik (kırılma) konusuyla da ilgilenmiş ve ışığın bir ortamdan diğerine geçerken yoğunluk farkından nedeniyle yön değiştirmesinin nedenini araştırmıştır Bu araştırmanın sonucunda, az yoğun ortamdan fazla yoğun ortama geçen ışının, normale yaklaşarak ve çok yoğun ortamdan eksik yoğun ortama geçen ışının ise normalden uzaklaşarak kırıldığını ve kırılma miktarının aşırılık farkına bağlı olduğunu ileri sürmüştür
Konuyu ele alırken benimsediği bir takım prensiplerde bunu dobra dobra bakmak olanaklıdır:
1 Görsel ışın eksik yoğundan fazla yoğuna ya da fazla yoğundan eksik yoğuna geçtiğinde kırılır
2 Görsel ışın doğrusal olarak yayılır ve bambaşka yoğunluktaki iki ortamı birbirinden ayıran sınırda yön değiştirir
3 Gelme ve kırılma açıları eşdeğer değildir, ama aralarında niceliksel bir ilişki vardır
4 Görüntü, gözden meydana çıkan ışının devamında ortaya çıkar
Batlamyus ortam farklılıklarından dolayı ışığın uğradığı değişimleri, bununla birlikte kırılma kanununu da içerecek şekilde denek olarak göstermeye çalışmış ve farklı alanlara yönlendirilmiş ortamlardaki (havadan cama, havadan suya ve sudan cama) kırılma derecelerini bildiren cetveller hazırlamıştır Oysa verdiği değerler küçük açılar dışarıya sürekli olmadığı için kırılma kanununu elde edememiştir
Astrolojik çalışmaları
Batlamyus, daha önce Babil ve Yunan astronomları ve astrologları kadar derlenmiş veri birikiminden yararlanarak astrolojiyi de sistematize etmiştir Dört bölümden oluştuğu için Tetrabiblos (Dört Kitap) olarak adlandırdığı yapıtında, gezegenlerin nitelik ve etkileri, burçların özellikleri, uğurlu ve uğursuz günlerin belirlenmesi gibi astroloji kapsamındaki konular hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir Ortaçağ ve Yeniçağ astrolojisi bu kitabın sunmuş olduğu birikime dayanacaktır
Astroloji bir bilim değildir, fakat astronomi ile birlikte doğmuş ve adeta 18 yüzyıla değin bu bilimin gelişimini, kısmen olumlu kısmen de negatif yönde etkilemiştir; böylece astronomi tarihi araştırmalarında astrolojiye ilişkin gelişmelerden de bahsetmek gerekir
*