Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Avrupa İslâm'dan Neden Korkuyor ?

Avrupa İslâm'dan Neden Korkuyor ?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Avrupa İslâm'dan Neden Korkuyor ?

Prof Dr Ahmed Akgündüz

Avrupa ile İslâm âleminin münâsebetleri gün geçtikçe artmaktadır Ancak her zemin ve zamanda eşitlikden hukuk devletinden ve hak ve hürriyetlerden bahseden Avrupalılar, bu münasebetlerden rahatsız görünmektedirler Bunun en önemli sebebi, din ve kültür meselesi olduğunu da çekinmeden söylüyorlar Önemle ifade edelim ki, bugün Avrupa'da bir fikir ve ideoloji fetreti söz konusudur Dinlerine en mutassıp olan Katoliklerin % 80'i dahi, kendi dinlerinin muharref i'tikad esaslarına inanmamaktadır Gençlik tamamen başıboşdur ve gençliği bekleyen tuzakların başında, komunizm, sefâhate ve uyuşturucu ibtilası gibi insanlığın düşmanı sayılan tehlikeler gelmektedir Bu belâlara karşı hristiyanlık âleminin akıllı kısmı, İslâm âlemiyle müşterek düşmana karşı ittifakdan başka çare görmemektedirler Bu yazımızda konunun bazı önemli noktalarını vuzuha kavuşturmak istiyoruz

I HAKİKİ HRİSTİYANLIK İSLÂMİYETE MUHALİF DEĞİLDİR

Hristiyanların İslâm'dan korkmaları, bilgisizlikten ve menfi propagandalardan kaynaklanmaktadır Rahip Lelong'un İslâm ve Batıisimli eserindeki şu cümlesi de bu kanaatimizi teyid etmektedir: Bilgisizlik yüzünden korku doğuyor, İslâm'dan ürkülüyor Avrupa ve Amerika'da İslâm'ın zenginlikleri yeterince bilinmiyor 1 Halbuki Kur'ân, hakiki hristiyanlık ile İslâm'ın arasında temelde bir farklılık bulunmadığını ifade ediyor Mü'minleri tarif ederken Onlar, sana ve senden önceki peygamberlere inzal olunan kitaplara iman ederlerifadesini kullanıyor ve bu ifadeyle ehli kitabı İslâm'a davet ediyor, şöyle ki:

Ey insanlar! Kur'ân'a iman ettiğiniz gibi diğer mukaddes kitaplara da iman ediniz Çünkü Kur'ân, onların doğruluklarına delil ve şahiddir Ve ey ehli kitap! Geçmiş peygamber ve kitaplara iman ettiğiniz gibi, Hz Muhammed ve Kur'ân'a da iman ediniz Zira iman edip İslâmiyet'i kabul etmekte sizin için bir zorluk yoktur Bu, size ağır gelmesin Zira Kur'ân, size bütün bütün dininizi terk etmenizi emretmiyor Ancak inanç esaslarınızı ikmal ediniz ve muharref olan dini hükümlerinizi düzeltiniz diye size teklif ediyor Zira Kur'ân, eski mukaddes kitapların bütün güzelliklerini câmi'dir; onların temel esaslarını ta'dil ve tekmil etmiştir Sadece zaman ve zeminin değişmesiyle tebeddül eden fer'i mevzularda farklı hükümler tesis etmiştir Bunda, akli ve mantıki olmayan bir cihet yoktur Zira dört mevsimde yiyecek, giyecek ve diğer ihtiyaçlar değiştiği gibi, bir insanın değişik hayat devrelerinde de, talim ve terbiyesi farklı olur Aynı şekilde insanlığın farklı devrelerinde, bazı fer'i hükümlerin değişmesi kaçınılmazdır Kur'ân, diğer dinlerin temel esaslarını değil, sadece fer'i hükümlerden bir kısmını neshetmiştir Yani vakitleri bitti, nöbet başka hükümlere geldi demiştir2

II HRİSTİYANLIK, YA SÖNECEKTİR YA DA İSLÂM'LA BİRLEŞECEKTİR

Yukarda zikredilen hakikatler karşısında şunu ifade edelim ki, bugün hristiyanlık iflasın eşiğindedir İslâm'a düşmanlığı sürdürürlerse, hristiyanlık, mevcut menfi cereyanlar karşısında dayanamayacaktır İslâm ile barışıp, bazı muharref ve bâtıl inançlarından sıyrılırsa hem kendi hayatiyetini bir manada devam ettirecek ve hem de beşeriyetin saadetini teminde katkısı olacaktır Bu noktada papazlara büyük görev düşmektedir Dünyevi menfaatleri ve siyasi hırsları için, beşerin saadetini tehlikeye, sokmamalıdırlar Zira onlar da biliyorlar ki, İslâmiyetin esasları gerçek hristiyanlığa zıt değildir ve İncil'de müjdelenen Fâreklitde, Hz Muhammed'dir Kur'ân, bazı papazların hakkı bildikleri halde, dünyevi menfaati için gizlemelerini şiddetle kınamış ve tarih nazarında o papazlar rezil duruma düşmüşlerdir Günümüzdekilere ibret olsun diye bu konuyu biraz daha yakından görelim:

Kur'ân'ın üçüncü suresi olan Ali İmran'ın önemli bir kısmının nüzul sebebi, Necran'dan gelen bir hristiyan hey'et ile Resulüllah'ın münazarasıdır Şöyle ki:
Hz Peygamber'e Necran'dan mürahhas olarak vefdi Necrandiye bilinen 60 kişilik bir hey'et gelir İçlerinde Abdülmesih ve Ebu Hârise İbni Alkame isimli baş piskoposlar da bulunmaktadır Bunlar, Bizans İmparatorlarının tazim ve ikrâmda bulundukları hristiyan âlimlerdir Ebu Hârise'nin kardeşi Kürz de hey'etin içinde bulunmaktadır Bir hafta kadar Medine'de kalmışlar ve devamlı Resulüllah ile münâzaralarda bulunmuşlardır Hepsinde de mahcup ve mağlup olunca, Resülüllah Kur'ân'ın emri ile onları ibtihâle yani açıktan mülââneye, lâ'netleşmeye davet etmiştir Kur'ân'ın daveti şöyledir: Geliniz, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, bir araya gelelim Sonra da Allah'ın laneti yalancıların üzerine olsun diye duâ ve niyaz edelim3

Bu teklifi duyan Nasara hey'eti Bize müsaade et teklifini görüşelimdediler Kendi aralarında vardıkları karar ise şu oldu: Anladığınız gibi Hz Peygamber gerçekten peygamberdir İsa hakkındaki sorularımızı ne güzel halletti Bilirsiniz ki, herhangi bir kavim, bir peygamber ile mülââneye kalkışırsa, büyüğü küçüğü mahvolur Kökü kazınır Madem ki, dinimizde kalmak istiyoruz, musâlaha edelim Ancak baş piskopos Ebu Hârise'nin kardeşi Kürz müslüman olmuş Hatta anlattığına göre, yolda Ebu Hârise'nin katırı bir hayvanlık etmiş, Kürz de Ta'sen lileb'ad: uzaktaki yani Hz Muhammed helâk olsundemiş Ebu Hârise ise, Hayır, anan kahrolsundeyince sebebini sormuş ve verdiği cevap da şu olmuştur: Vallahi o bizim beklediğimiz peygamberdir Bu cevap üzerine Kürz, O halde neden iman etmiyoruz?deyince, cevaben Çünkü şu krallar, bize servetler verdiler, şimdi buna iman etsek hepsini elimizden alırlar?demiş Kur'ân da böylesi rezillerin halini şöyle tasvir eylemiş: Insanlara, kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, davarlar ve ekinler gibi hoşlarına giden dünyevi şeylerin sevgisi bezendi Halbuki bunlar, dünya hayatının geçici metâ'ıdırlar Akibet güzelliği ise Allah katındadır 4 IIIAVRUPA'NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ

Tarihten ibret almayan Avrupa'lılar ve onların yukarda anlatılan Ebu Hârise'ye benzeyen papazları, aynı cehâlet ve inatlarını sürdürüyorlar Türkiye'deki bazı benzerleri gibi, hele, hukuk ve hürriyetten her zaman ve zeminde dem vurdukları halde, mesele İslâm'a ve müslümana gelince, istibdad havarisi kesiliyorlar İtalya'nın büyük yayın organlarından olan LASAMDA'daki şu haberi aynen nakledip, İtalya'da bulunan yerli ve yabancı müslümanlar hakkında yapılan gizli bir toplantıyı aynen yansıtmak istiyoruz

Bu toplantıda alınan kararlar, maalesef, aslen İtalyan olan ProfDr Michele Tridente hakkında aynen tatbik edilmiş ve insan hakları havarisi kesilen Avrupalılar, bu İtalyan müslümana bakınız neler yapmışlardır Kendi dilinden dinleyelim:

“Bari, 13 Şubat 1989
Rektör Prof Dr Halil CİN Selçuk Üniversitesi KONYATÜRKİYE
Çok Aziz Dost ve Değerli Rektör,

2611989 tarihli zarif mektubunuza gecikerek cevap veriyorum Çünkü burada kâfirler bana öldürücü darbeyi vurmak için uğraşıyorlar Allah yardım edip önlemezse, çok büyük bir ihtimalle yaşamak istediğim Türkiye'ye göç etmeye mecbur kalacağım İslâm Sanat ve Mimarisi doktorası tevcih ederek bana verdiğiniz şeref için en derin teşekkürlerimi ifade edecek kelime bulamıyorum Doktora diplomamı dost Prof Mandel'den aldım

Bu mücadelede yapayalnız kaldım Özellikle paralarını avuç avuç altınlar halinde sadece yatları için değil aynı zamanda İslâm davası için de harcama imkânına sahip bulunan müslüman kardeşler tarafından yalnız bırakıldım Çok açıktır ki, onlardan asla kaybolan fonlara katkılarını değil, ancâk kredi (ödünç) istedim Netice itibarıyla uğrunda her çeşit aşağılama ve tehlikeye maruz kaldığım bu yalnız ve çetin cihatta sizin bana göstermiş olduğunuz manevî destek tek mükâfat oldu Allah daima himayesini sizin ve muhteşem ilim ve ışık merkezi Konya ve aynı şekilde Büyük Mevlânâ'mız üzerinde tutsun Mevlânâ Celâleddini Rûmi'nin ekte size gönderdiğim ve benim şimdiki ruh halimi tam olarak yansıtan mısralarının İtalyancadan başka bir dilde tercümesine sahip değilim

Sizi, ailenizi, Konya Üniversitesini ve Mevlânâ esprisinin mevcudiyetinden ve ışığından yararlanan Konya'nın imtiyazlı halkını din kardeşliği hislerimle kucaklıyorum
Yakında görüşmek üzere

Dostunuz Mühendis Prof Dr Michele Tridente



 
858,500Konular
982,373Mesajlar
32,973Kullanıcılar
Üst Alt