Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Atatürk'ün Kahramanlıkları
Atatürk'ün Kahramanlıkları Neler
Atatürk'ün Türk milleti için yaptıklarına ne kendisi, ne de tarih fedakarlık yerine yiğitlik, milletine bağlılık, Türklerin hakiki atası vb demiştir Atatürk saltanatın kulu kölesi olarak milletinin yabancılara satılmasına aleyhinde çıkmış ve canını, malını, geleceğini, sağlığını, özel hayatını, ailesini ve çıkarını düşünmeden yapılması gerekeni yapmıştır
22 Haziran 1919'da Mustafa Kemal imzasıyla Amasya'dan tüm memlekete duyurulan bir tamimde görüyoruz Bu genelgede kutsal bir ses işitiliyordu: Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir Milletin istiklâlini tekrar milletin azim ve kararı kurtaracaktır Bu cümleler Milli Mücadele'nin örgütlü olarak doğrusu başladığının onun imzası ile tüm cihana ılânı idi Bu genelge diğer bir maddesiyle beliren millî risk karşısında izlenecek ilk yolu da belirtiyordu: Her vilâyetten seçilecek milletin güvenini kazanmış delegelerle, Anadolu'nun en emin yeri olan Sivas'ta derhal bir millî kongre toplanacaktır
Mustafa Kemal Paşa, Amasya Tamimi adıyla ünlü bu genelgesini yaptıktan sonradan Erzurum'a geçirmek üzere 27 Haziran 1919'da halkın mutluluk gösterileri aralarında Sivas'a geldi Şehirde kaldığı 1 günlük süre içinde, Erzurum Kongresi'ni takiben Sivas'ta yapılacak Kongre için ilgililere gerekli direktifleri vererek Erzurum'a hareket etti
Atatürk, 3 Temmuz 1919 günü Erzurum'a geldi Kendisi der ama Benim Erzurum'a gelişim, tüm milletin ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana tesadüf etti
Bütün halk bu çemberin içinden nasıl çıkılacağını düşünmekte idi15 Ilıca önlerinde Erzurumlular göre coşkun bir şekilde karşılandığı süre Çukurova da muhacir olarak bulunup Erzurum'a dönen yaşlı Mevlüt Ağa i1e aralarında geçen konuşma, bu ateşten çember içinden mutlaka çıkılması gerektiği fikrini Atatürk'te daha da perçinledi Yaşlı, ama sağlıklı Mevlüt Ağa'ya Mustafa Kemal Paşa sordu: Çukurova gibi verimli bir memleketten niye döndün? Yahut geçinemedin mi? Mevlût Ağa hemencecik cevap verdi: Hayır Paşam, geçimimiz fazla rahattı Son günlerde işittim ama İstanbul'daki ırzıkırıklar, bizim Erzurum'u Ermenilere vereceklermiş Geldim oysa göreyim, bu namertler kimin malını kime veriyorlar?
Bu sözler, milletle beraber, ırk için amaçlamak üzere Erzurum' a gelen Mustafa Kemal Paşa'yı çok duygulandırmış, gözlerini yaşarmıştıEtrafındakilere döndü ve : Bu milletle neler yapılmaz
Atatürk, Erzurum'a gelişinden 5 gün sonradan,89 Temmuz 1919'da Sinei millette bir ferdi mücahit olarak amaçlamak üzere çok sevdiği askerlik mesleğinden ve görevinden istifa etti Bundan Böyle bir halk ferdi olarak, milletten baskı, kudret ve ilham alarak tarihi vazifesine devam ediyordu
Askerlikten istifasını takiben Erzurumluların ricası üzerine Vilâyatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti Erzurum şubesinin Heyeti Faale başkanlığına getirildi Cemiyet,o günlerde daha evvelce alınan bir karar gereğince doğu illerini kapsayan bir kongrenin hazırlıkları içinde idi Mustafa Kemal'in Heyeti Faale reisi olarak bu kongreye iştiraki mümkündü; ama o, bu kongreye bilhassa Erzurum'dan aza olarak iştirak etmek istiyordu
Ne çare fakat Erzurum üyeleri evvelce seçilmişti; lakin buna da Bir çözüm bulundu Erzurum'un iki değerli evlâdı, Kâzım Yurdalan ve Cevat Dursunoğlu Erzurum üyeliğinden istifa etmek suretiyle yerlerini Mustafa Kemal ve Rauf Bey'e bıraktılar Bu suretle Mustafa Kemal Paşa'nın kongreye girişi yasallık kazandı
Erzurum Kongresi,23 Temmuz 1919'da tek katlı bir ilkokul salonunda 62 delegenin iştirakiyle toplanmıştı Kongre bir kurucu meclis gibi çalışarak 14 gün devam etti ve 7 Ağustos 1919 da çalışmalarına son verdi Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış, delegelerin ad okunarak yoklaması yapıldıktan sonradan başkanlık seçimine geçilmişti Yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa başkan seçildi
Millî Mücadele'ye bayrak olan bir kongrenin Erzurum'da toplanışı bir tesadüfün eseri değildi; Mondros Mütarekesi'nden sonra müdafaa şuurunun en belirgin bir şekilde meydana çıktığı bölgelerden biri Erzurum idi Zira Ateşkes hükümlerine tarafından asırlarca şehit kanıyla sulanmış Erzurum topraklarını da içine almak üzere bir Ermenistan kurulması isteniyordu Bu şart, bölgedeki millî birlik ve mukavemet şuurunu daha da bileyledi Hem Kongre'ye Doğu Karadeniz il ve kasabalarını temsil etmek üzere 17 delege ile iştirak eden Trabzon'da da Pontus tehlikesi vardı Alan Rumları, Mondros Mütarekesi'nden faydalanarak Doğu Karadenız şehirlerini kapsayacak bir Pontus Rum Devleti kurma gerçek dışı içindeydiler Bu bakımdan Doğu Anadolu şehirleri ile tehlike müşterekti
ATATÜRK
Kahramanca gittin savaş etmeye
Düşmanları denizlere dökmeye
Dedin Türk milleti çile çekmeye
Birer, birer aştın cephe Atatürk
Vatanı kurtardın düşman elinden
Kırdın düşmanları tek, tek belinden
Türksün kahramansın ta ezelinden
Cepheden cepheye koştun Atatürk
Mehmetime önder oldun yollarda
Mertlik öykün hala dillerde
Adını duyunca düşmanlar derde
Bize cumhuriyet kurdun Atatürk
Olmasaydın vatan kan ağlıyordu
Paylaşmıştı düşmanlar yurdu
Kumandansız ordu yeniliyordu
Uyumlu bir ordu kurdun Atatürk
Mehmetimle engelleri aşardın
Coşkun sular gibi çağlar coşardın
Sana bent vurulmaz elbet taşardın
Cepheden cepheye taştın Atatürk
Ne kadar yazsam ki azdır hakkında
Hakka tapan milletimin adına
Türk milleti yürür senin yolunda
Senin yolun içten yoldur Atatürk
Boz bayırım derki yaşa yürekte
Alsan cağım asılıyor direkte
Ama ölüp topraklara girende
Topraklarda yolun olum Atatürk *
Atatürk'ün Kahramanlıkları Neler
Atatürk'ün Türk milleti için yaptıklarına ne kendisi, ne de tarih fedakarlık yerine yiğitlik, milletine bağlılık, Türklerin hakiki atası vb demiştir Atatürk saltanatın kulu kölesi olarak milletinin yabancılara satılmasına aleyhinde çıkmış ve canını, malını, geleceğini, sağlığını, özel hayatını, ailesini ve çıkarını düşünmeden yapılması gerekeni yapmıştır
22 Haziran 1919'da Mustafa Kemal imzasıyla Amasya'dan tüm memlekete duyurulan bir tamimde görüyoruz Bu genelgede kutsal bir ses işitiliyordu: Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir Milletin istiklâlini tekrar milletin azim ve kararı kurtaracaktır Bu cümleler Milli Mücadele'nin örgütlü olarak doğrusu başladığının onun imzası ile tüm cihana ılânı idi Bu genelge diğer bir maddesiyle beliren millî risk karşısında izlenecek ilk yolu da belirtiyordu: Her vilâyetten seçilecek milletin güvenini kazanmış delegelerle, Anadolu'nun en emin yeri olan Sivas'ta derhal bir millî kongre toplanacaktır
Mustafa Kemal Paşa, Amasya Tamimi adıyla ünlü bu genelgesini yaptıktan sonradan Erzurum'a geçirmek üzere 27 Haziran 1919'da halkın mutluluk gösterileri aralarında Sivas'a geldi Şehirde kaldığı 1 günlük süre içinde, Erzurum Kongresi'ni takiben Sivas'ta yapılacak Kongre için ilgililere gerekli direktifleri vererek Erzurum'a hareket etti
Atatürk, 3 Temmuz 1919 günü Erzurum'a geldi Kendisi der ama Benim Erzurum'a gelişim, tüm milletin ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana tesadüf etti
Bütün halk bu çemberin içinden nasıl çıkılacağını düşünmekte idi15 Ilıca önlerinde Erzurumlular göre coşkun bir şekilde karşılandığı süre Çukurova da muhacir olarak bulunup Erzurum'a dönen yaşlı Mevlüt Ağa i1e aralarında geçen konuşma, bu ateşten çember içinden mutlaka çıkılması gerektiği fikrini Atatürk'te daha da perçinledi Yaşlı, ama sağlıklı Mevlüt Ağa'ya Mustafa Kemal Paşa sordu: Çukurova gibi verimli bir memleketten niye döndün? Yahut geçinemedin mi? Mevlût Ağa hemencecik cevap verdi: Hayır Paşam, geçimimiz fazla rahattı Son günlerde işittim ama İstanbul'daki ırzıkırıklar, bizim Erzurum'u Ermenilere vereceklermiş Geldim oysa göreyim, bu namertler kimin malını kime veriyorlar?
Bu sözler, milletle beraber, ırk için amaçlamak üzere Erzurum' a gelen Mustafa Kemal Paşa'yı çok duygulandırmış, gözlerini yaşarmıştıEtrafındakilere döndü ve : Bu milletle neler yapılmaz
Atatürk, Erzurum'a gelişinden 5 gün sonradan,89 Temmuz 1919'da Sinei millette bir ferdi mücahit olarak amaçlamak üzere çok sevdiği askerlik mesleğinden ve görevinden istifa etti Bundan Böyle bir halk ferdi olarak, milletten baskı, kudret ve ilham alarak tarihi vazifesine devam ediyordu
Askerlikten istifasını takiben Erzurumluların ricası üzerine Vilâyatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti Erzurum şubesinin Heyeti Faale başkanlığına getirildi Cemiyet,o günlerde daha evvelce alınan bir karar gereğince doğu illerini kapsayan bir kongrenin hazırlıkları içinde idi Mustafa Kemal'in Heyeti Faale reisi olarak bu kongreye iştiraki mümkündü; ama o, bu kongreye bilhassa Erzurum'dan aza olarak iştirak etmek istiyordu
Ne çare fakat Erzurum üyeleri evvelce seçilmişti; lakin buna da Bir çözüm bulundu Erzurum'un iki değerli evlâdı, Kâzım Yurdalan ve Cevat Dursunoğlu Erzurum üyeliğinden istifa etmek suretiyle yerlerini Mustafa Kemal ve Rauf Bey'e bıraktılar Bu suretle Mustafa Kemal Paşa'nın kongreye girişi yasallık kazandı
Erzurum Kongresi,23 Temmuz 1919'da tek katlı bir ilkokul salonunda 62 delegenin iştirakiyle toplanmıştı Kongre bir kurucu meclis gibi çalışarak 14 gün devam etti ve 7 Ağustos 1919 da çalışmalarına son verdi Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış, delegelerin ad okunarak yoklaması yapıldıktan sonradan başkanlık seçimine geçilmişti Yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa başkan seçildi
Millî Mücadele'ye bayrak olan bir kongrenin Erzurum'da toplanışı bir tesadüfün eseri değildi; Mondros Mütarekesi'nden sonra müdafaa şuurunun en belirgin bir şekilde meydana çıktığı bölgelerden biri Erzurum idi Zira Ateşkes hükümlerine tarafından asırlarca şehit kanıyla sulanmış Erzurum topraklarını da içine almak üzere bir Ermenistan kurulması isteniyordu Bu şart, bölgedeki millî birlik ve mukavemet şuurunu daha da bileyledi Hem Kongre'ye Doğu Karadeniz il ve kasabalarını temsil etmek üzere 17 delege ile iştirak eden Trabzon'da da Pontus tehlikesi vardı Alan Rumları, Mondros Mütarekesi'nden faydalanarak Doğu Karadenız şehirlerini kapsayacak bir Pontus Rum Devleti kurma gerçek dışı içindeydiler Bu bakımdan Doğu Anadolu şehirleri ile tehlike müşterekti
ATATÜRK
Kahramanca gittin savaş etmeye
Düşmanları denizlere dökmeye
Dedin Türk milleti çile çekmeye
Birer, birer aştın cephe Atatürk
Vatanı kurtardın düşman elinden
Kırdın düşmanları tek, tek belinden
Türksün kahramansın ta ezelinden
Cepheden cepheye koştun Atatürk
Mehmetime önder oldun yollarda
Mertlik öykün hala dillerde
Adını duyunca düşmanlar derde
Bize cumhuriyet kurdun Atatürk
Olmasaydın vatan kan ağlıyordu
Paylaşmıştı düşmanlar yurdu
Kumandansız ordu yeniliyordu
Uyumlu bir ordu kurdun Atatürk
Mehmetimle engelleri aşardın
Coşkun sular gibi çağlar coşardın
Sana bent vurulmaz elbet taşardın
Cepheden cepheye taştın Atatürk
Ne kadar yazsam ki azdır hakkında
Hakka tapan milletimin adına
Türk milleti yürür senin yolunda
Senin yolun içten yoldur Atatürk
Boz bayırım derki yaşa yürekte
Alsan cağım asılıyor direkte
Ama ölüp topraklara girende
Topraklarda yolun olum Atatürk *
