Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Atatürk'ün Etkilendiği Düşünürler

Atatürk'ün Etkilendiği Düşünürler

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Atatürkü etkileyen düşünürler
Atatürk ’ü Etkileyen Düşünürler ve Kitaplar
Atatürkün us hayatını etkileyen düşünürler


Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi kabul edilen Mustafa Kemal' in akıl yapısını etkileyen olaylar, düşünürler, yazarlar ve kitaplar söz konusu olduğunda, O'nun salt bir olayın ya da bir fikir akımının izleyicisi olmayıp, öbür görünüm ve düşüncelerden etkilendiği belirginleşmektedir Fakat Mustafa Kemal'in kendine özgü bir bileşkeye ulaştığı kültürel ve düşünsel çeşitliliğinin hepsi de batılı paradigmaya dayanmaktadır

1Fransız Devrimi etkeni:

Kitapta M Kemal'in önemli tarihsel bir dönemeçte dünyaya geldiği ve o dönemeci iki büyük olgunun belirlediği vurgulanmaktadır Birincisi Fransız Devrimi'nin büyük etkileri, ikincisi Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü Bu tarihsel dönemeçte, M Kemal Fransız Devrimi'nin ulusalcılığından etkileniyor ve bu O'nun düşüncesinin mayasını oluşturuyor Hem Fransız devrimi ve devrimin düşünürleri ile ilgili birincil bilgileri Manastır Askeri İdadisi'de öğreniyor Manastır'da yabancı dil öğrenimine yük veriliyor M Kemal, Fransızcasını için de Fransızca kitaplar okuyor (s6)

2Akılcılığın ve Olguculuğun izleri:

Kitapta Atatürk'ün düşüncelerinde ve gerçekleştirdiği devrimlerin temellerinde Rasyonalizm ve Pozitivizm'in izleri bulunduğu özellikle din konusunda ve Laiklik anlayışında Akılcı görüşün tüm özelliklerin bulunduğu önemle vurgulanıyor

Bu bağlamda M Kemal 'in okuduğu ve üstünde durduğu isimler şunlardır:

Jean –Jacgues Rousseau ve Cumhuriyet:

Şerafettin Turan, Atatürk'ün, Fransa devriminin düşünsel hazırlayıcıları aralarında üstünde en fazla durduğu, eserlerini okuduğu ve kendi us ağının oluşmasında en fazla yaralandığı isimlerin başında JJ Rousseau'nun geldiğini belirtiyor Hem daha okul yıllarında JJ Rousseau'yu aydınlatılmış, bu Fransız düşünürünün kişi için özgürlükçü, toplumda siyasal rejim olarak ta cumhuriyetçi olmasından etkilenmiştir üstelik M Kemal Rousseau'nun tüm eserlerini incelediğini TBMM kürsüsünden açıklamıştır Jean –Jacgues Rousseau'yu doğru okuyunuz! Ben okudum(s14)

Etkilendiği ve okuduğu diğer bir isimde Montesguieu'dur Bir monarşi yanlısı olan Montesguieu'nün Kanunların Ruhu adlı meşhur eserini incelemiş bu kitapta, Artun Ünsal'ın da belirttiği gibi özellikle Cumhuriyet'le ilgili bölümler üstünde durmuş ve Cumhuriyet'in bir erdem rejimiolduğunun anlatıldığı satırların altını çizmesi dikkati çekmektedir Montesguieu'nün bu kitabı Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkçeye çevrilerek Ulusal Eğitim Bakanlığınca batırılmıştır Kant hakkında da Kant ve Felsefesi adlı bir analiz yayımlanmıştır 1916'da okuduğu kitaplar aralarında yer alan öteki bir isimde Şehbenderzade Ahmet Hilmi'nin Allah'ı Red Olası müdür?adlı kitabıdır fakat eserin bir bölümü Auguste Comte ve Felsefesibaşlığını taşımaktadır

MEŞRUTİYET DÖNEMİ DÜŞÜNÜRLERİ

Ziya Gökalp ve Atatürk:

Kemalizm'e bir ideolog arayanlar, en fazla Ziya Gökalp üstünde durmuşlardır Bu konuda özetle aktarımlarda yer alan yazan, değişik görüşlerin ortaya atıldığını belirtip kimi inceleyicilerin, Gökalp'i Türk devriminin düşün mimarıolarak değerlendirdiğini, kimi araştırmacıların da Gökalp'i Atatürk devriminin filozofu olarak görmenin yanlışolduğunu belirtiyor

Turan'a göre, Gökalp'in fikirleri ve görüşleri ile Atatürk'ün düşünceleri ve uygulamaları aralarında genelde bir benzeyiş olsa da Gökalp'i Kemalizm'in biricik ideologu mimarıkabul etmeğe de olasılık yoktur

Pozitivizm, uluculuk, halkçılık, laiklik, uygarlık, dilde özleşme, kadın hakları vb… konularda Göklap'in düşünceleri ile M Kemal 'in görüşleri ve eylemleri arsında manâlı ayrılıklar göze çarptığı her şeyden evvel Gökalp'in kamu tanımı ile Atatürk'ün halk anlayışının birbirinden bambaşka olduğunun altı çiziliyor (Ancak bu saptama doğrudur Ziya Gökalp Türkçülüğün Esasları adlı kitabında belirttiği gibi ırkçılığa karşıdır ve ulusu kültürel temelde tanımlamaktadır Mustafa Kemal'in ulus tanımı ise ilk olarak İttihad Terakki'nin ahali temelli olarak Orta Asya'ya, daha sonra da Hititlere dayanan beyaz ırka dayanmaktaydı)

Ayrıca Atatürk'ün öncülüğünü yaptığı dilde ihtilal ile Gökalp'in Lisani Türkçülük görüşü arasında da derin ayrılıkların olduğu Z Gökalp'in tanıdık olmayan kökenli sözcükleri dilden atılmaması, bir de batı kaynaklı sözcüklere de Arapça ve Farçadan yararlanılarak karşılıklarının bulunması gerektiğini savunurken, buna rağmen Atatürk Türkçenin tanıdık olmayan dillerin boyunduruğundan kurtarılmasıgerektiğine inandığı önemle vurgulanıyor

M Kemla'in öğretimin birleştirilmesi (Tevhidi tedrisat)' ne yönelirken Irk, medreseliler, mekteplilerdiye '3' e bölünmüş olan eğitim ve öğretimin birleştirilmesi konusunda Gökalp'ten etkilendiği ancak Yeni Türk Alfabesi gibi bir köklü değişiklik yapılması, Gökalp'in düşüncesinde yer almadığı belitilmektedir

TARİHSEL YARDIM

I Türk Tarihinin Eskiliği: Mustafa Celalettin – Leon Cahun:

M Kemal'in olaylara tarihsel açıdan bakma konusunda ilk etkileri Manastır İdadisi'ndeki bilgileri haricen, Mustafa Celalettin ile Leon Cahun 'un kitapları ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkçeye çevrilen Deguigne'nin ünlü yapıtı yer aldığı belirtiliyor

Aslen Polonyalı olup 1848 ihtilallerinden daha sonra Türkiye'ye göç eden ve Müslümanlığı kabul ederek Türkleşen M Celalettin, Türklerden başlı başına bir millet olarak laf eden bir yazanolarak meşhur ve 1870'de yazdığı Eski ve Çağdaş Türkler adlı kitabında, Türklerle Ariani kavimler arasındaki millet yakınlığı konusunu işlemiştir

Turan, M Kemal'in yazı devrimi ile tarih ve dil çalışmalarının yanısıra, Halifeliğin kaldırılması konusunda kendisinin – ayrıntılarda olmasa bile – MCelalettin'inin yazdıklarında da bir destek bulduğunun kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor

Leon Cahun'a gelince, Türk tarihi, Türkçe ve özellikle Orta Asya Türkleri ile ilgili araştırmaları ile ün yapan bu Fransız tarihçinin 1896'da yayımlanan ve Timur dönemine gelinceye değin Asya'daki Türk tarihini içeren kitabını M Kemal 'in gençlik yıllarında okuduğu ve bu yapıttan Cumhuriyet 'in ilk döneminde de yararlandığı, özel kitaplığındaki nüshaya koyduğu işaretlerden anlaşıldığı söylenmektedir

2 Türk Tarihi ve Uygarlığını Bir Tam Olarak Ele Alma: Deguignes:

Atatürk'ün Türk tarihini değerleme ve olayları tarihsel süreç içinde ele alma konusunda en fazla yaralandığı ve etkilendiği ad Deguignes olduğu belirtilmektedir 17561758 yıllarında '5'cilt olarak Paris'te yayımlanan, İslamiyetten önceki dönemde de bir Türk tarihinin varolduğunu bildiren eseri Cumhuriyetin birincil yılında Türkçeye çevrilmiş ve Hüseyin Cahit Yalçın'ın Hunların, Türklerin, Moğolların, ve daha sair Tatarların Tarihi Umumisi adıyla yaptığı bu çevir 1924'de basılmıştır Atatürk'ün tarih çalışmalarında bu çeviriden yaralandığı, Deguignes'in kimi düşüncelerini paylaştığı, bundan başka kimi metinleri doğrudan doğruya bu yapıta dayanarak hazırladığı anlatılmaktadır

Türk Tarih Kurumunca Liseler için ders kitabı olarak hazırlanan Tarih II adlı kitap ve İslam Tarih konusunda Deguignes'ten yaralandığı hem Atatürk'ün daha fazla Hunlar ve Büyük Selçuklular dönemi ve Tuğrul bey ve Alparslan dönemi üzerinde durduğu ve bu bilgileri Deguignes'ten aldığı belirtilmektedir

Deguignes'nin kitabının III Cildinde '21'sayfa tutan o dönem olaylarını Atatürk '12' sayfaya indirmesi Turan'a tarafından bu karşılaştırmanın bile Atatürk 'ün bu Fransız tarihçiden ne denli etkilendiğini kanıtlamaya yeterli olduğunun altını çizmektedir O'nun yazdığı bu metinler Anıtkabir'deki Atatürk Arşivinde bulunmaktadır(s31)

3 İslam Tarihini Öbür Bir Açıdan Tanımlama : Leone Caetani :

Atatürk'ün İslam tarihi ve Hilafet sorunu için yaralandığı ve etkilendiği eserlerin başında Leone Caetani'nin ünlü İslam Tarihi'nin geldiği belirtiliyor

Atatürk'ün İslam tarihi notlarını ve özellikle Muhammed'in savaşlarını yazarken büyük ölçüde Leone Caetani'ye dayandığını İslamiyet ve hilafet hakkındaki düşüncelerinin oluşmasında Caetani'nin değerlendirmelerinin büyük etkisi olduğunu söyleyen Turan buna en belirgin bir kanıt olarak İslamiyette hilafet'in nasıl başladığı konusunda Caetani'nin yazdıklarının M Kemal kadar paylaşıldığının göze çarpan olduğunu vurguluyor

Buna örnek olarak da Atatürk'ün şu sözlerini delil göstermektedir:

Kur'an'da öğrendiğimize göre, Muhammed hiç değişmeden yaşayan bir insan değildi ; o da hayat ve hadislerin mecburi icapları karşı hemen hemen her gün değişmiştir

Muhammed, İbtida Allah'ın resulüyüm diye ortaya çıkmamıştır ; bunu düşünmemiştir Bu hafıza senelerce çaba ettikten daha sonra kendisinde hasıl olmuştur (s35)

Turan, Atatürk'ün Leone Caetani'nin İslam Tarihi ve Muhammed'in liderliğini anlatan paragrafların başına müh(Önemli Manâlı) işaretini koyması ve sayfa kenarına '4' paralel çizgiyle işaretlemesi, Leone Caetani'nin değerlendirmesine katılmasının açık delili olduğunu vurgulayarak O'nun batılı düşünürlerden etkilenmesini idealize etmeye çalışmaktadır

4 Uygarlık ve Irk Sorunu : J Gobineau'dan E Pittard'a :

Atatürk'ün, üstün halk kuramının esas kaynağı olan JA Gobineau'dan, EPittard'a gelinceye değin öyle fazla ismi okuduğu belirtiliyor ve özel kitaplığında bulunan laf konusu kitaplara koyduğu işaretlerde uyarı çeken noktanın, O'nun Türkler hakkında verilen bilgiler üstüne eğilmiş olmasıdır

M Kemal 'in Gobineau'nun eserinde işaretlediği yer, bundan 5000 sene önce Turan adıyla eski yurtlarından çıkan Sarı Irktan kavimlerin baskısıyla beyaz kavimlerin yer başkalaşmak zorunda kaldıkları bilgisidir Turan'a tarafından burada Atatürk için tartma taşıyan noktanın, Sarı Irkın Beyaz Irkı daha batıya itmesi değil, yeryüzünde birincil uygarlıkların doğuşunda, Turan'dan yani Orta Asya'dan bir göç dalgasının rol oynamasıdır

Bunların açık havada Atatürk'ün Gobineau'nun kitabında, MÖ II yy Çin'in batısında yerleşen beyaz ırktan kavimler aralarında Yüeçi ve Vusunlarn da bulunduğunu, büyük çoğunluğunun sarı ırktan olan

Cengiz'in ordusunda beyazlarında görüldüğünü gösteren yerleri işaretlemiş olması, O'nun bitmiş Türk ve Türklükle ilgili bilgileri değerlendirdiği söylenmektedir

Turan'a göre M Kemal 'in aşağıda belirteceğimiz gibi, ırklar ve uygarlıklar konusunda E Pittard'ın görüşlerini kabul etmesindeki en büyük niçin O'nun Anadolu Neolitik kültürünü ve Balkanlardaki ve Anadolu'daki Türklerin antropolojik özelliklerini araştıran bir bilirkişi oluşunun payı vardır Zira Birinci Türk Tarih Kurultayında ırklar ve uygarlıklar konusunu üzerinde konuşanların en fazla bu İsviçreli Profesörün görüşlerine yer verdikleri belirtilmektedir

Atatürk'ün 1937'deki İkinci Tarih Kurultayına katılan Pittard'ın Irklar ve Tarih, Tarihe Etnolojik Giriş adlı eserini çok dikkatle incelemiş ve Pittard'ın ırkları kan yakınlığı ve milliyet, dil, geleneklergibi suni sınıflandırmalara olasılık veren doğal ayrılıkların belirlediği bir somut türdeki akıcılıkdiye tanımlaması, Atatürk'çe benimsenmiş ayrıca O'nun laf konusu kitabın gerek Önsöz'ünde gerekse metninde bulunan bu tanımı işaretleyip yanında dikkatanlamına Dharfini yazmış olması bunun kanıtı olduğu kitapta vurgulanmaktadır(s46) *
 
858,505Konular
982,690Mesajlar
33,051Kullanıcılar
TahirGunduzSon üye
Üst Alt