iltasyazilim
FD Üye
atatürkün eğitim alanında yaptıkları
Atatürkün eğitim alanında yaptığı incelemeler
Atatürk ün eğitim politikası kendi zamanının öteki devlet politikalarından farklıydı O tarihlerde ülkeler kendi eğitim politikalarını yani eğitim felsefelerini oluştururken mensubu oldukları unsurları eğitim sisteminin içine koyuyorlardı Mesela faşist İtalya kendi eğitim politikasını kendi devlet yapısına kadar şekillendiriyordu Benzer şekilde bütüncül devletlerde eğitim politikalarını oluştururken din faktörünü esas başlıca olarak almışlardır Yani bütün eğitim politikalarını tek bir unsur üstüne inşa ediyorlardı Bunun örneğini Osmanlı İmparatorluğunda görmekteyiz Atatürk bütün bunları görmüş ve eğitimin felsefi manada monist yani tekçi olmamasının gerektiğini belirterek yeni Türk eğitiminin temelini atarken eğitimin aniden pozitif unsuru kapsamasına özen göstermiş ve Türk eğitim felsefesinin temeline bilimi, akılı ve fenni koymuştur
Atatürkçü düşünce sistemi eğitimde yaşamda en hakiki yol göstericinin bilim olduğunu alır
Atatürk eğitim için yön belirlerken Osmanlıdan devraldığı mirası göz önünde bulundurmuştur Yeni eğitim sisteminin bu servet üstüne kurulamayacağını mükemmel biliyordu ve yapmış olduğu devrimlerle eğitime yön vermiştir Çünkü Osmanlı imparatorluğunun eğitim sistemi geleneksel dediğimiz totaliter bir biçimdeydi Son zamanlarda yenileşme hareketlerinin etkisiyle de eğitim alanında yenilikler olmuştur Yeni okulların kurulması ile beraber geleneksel eğitim ile reformcu okullar beraber eğitim vermeye başlamış ama buda eğitimde ikiliklerin olmasına sebep olmuştur Osmanlı imparatorluğundaki eğitim sisteminin aksayan bir öteki yanı da eğitimde karma sistemin olmaması idi yani erkekler okuma yazma öğrenirken kızlara bu adalet o kadar pozitif verilmemekteydi Osmanlı imparatorluğu yıkılırken hakkın %90 ı okuma yazma bilmiyordu
Atatürk eğitim politikasını oluştururken akıl ve bilimi almıştır Bunu yaparken de batılılaşmayı gaye olarak görmüştür Ana hedef ise muasır medeniyetler seviyesine çıkmaktır
Maarifimizin böyle fena şartlar içinde bulunduğu bir sırada Yunanlılarla harp devam etmekte Sakarya da savunma hazırlıkları sürdürülmektedir Maarifin Ulusal Mücadele kadar kayda değer olduğunu belirten Mustafa Kemal Paşa 15 Temmuz 1921 de Ankara da Maarif Kongresi nin toplanmasını istedi ve kongrede yaptığı konuşmada; Bizi yaşatmak istemeyenlere karşı, yaşamak hakkımızı müdafaa etmek üzere toplanan TBMM burada, Ankara da kuruldu Bugün Ankara Millî Türkiye nin Millî Maarifini kuracak kongrenin açılmasına da sahne olmakla bir daha şereflenecektir Şimdiye değin takip edilen talim ve tahsil ve nezaket usullerinin milletimizi tarihi tedenniyatında (gerilemesinde) en önemli bir âmil olduğu kanaatindeyim Onun için bir millî edep programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve evsafı fıtriyemize (milli bünyemize) hiçte münasebeti olmayan tanıdık olmayan fikirlerden, şarktan ve garptan gelebilen bilcümle tesirlerden uzaktan, seciyei milliye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür kastediyorum Çünkü millî dehamızın tamamiyle gelişmesi böyle bir kültür ile tedarik olunabilir
Bu görüşü ile Atatürk geleneksel eğitimin yenilenen Türk toplumunun ihtiyaçlarını gidermekte beceriksiz kaldığını belirtmiştir
Atatürk milli eğitimin yaygınlaşması için; eğitime ve öğretmenlere çok işin düştüğünü belirterek 24 Mart 1923 günü Kütahya lisesinde yaptığı konuşmada şunları söylemiştir: Toplumumuzu gerçeğe ve mutluluğa eriştirmek için iki orduya lüzum vardır Biri, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran irfan ordusu
Eğitimin temel görevinin devletin varlığını sürdürmek olduğunu bilen Atatürk, 27 Ekim 1922 günü yaptığı konuşmada “çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun onlara temel olarak şunları öğreteceğiz: 1) Ulusuna 2) Türkiye devletine 3) Türkiye büyük ırk meclisine düşman olanlarla savaşma gereği
Büyük eğitimci ve devlet adamı olan Atatürk ün eğitim ve eğitimciye verdiği önemden sonradan Türk eğitim modelinin geliştirilmesinde dikkate alınması gereken esas ilkeler vardır Bu ilkeler incelendiğinde görülecektir ama Atatürk ün eğitimle ilgili us ve görüşleri bu günden daha moderndir
Eğitimde bize yol belirten ilkeler şunlardır;
1 Eğitimimiz milli olmalıdır
2 Eğitimimiz bilimsel olmalıdır
3 Eğitimimiz uygulamalı olmalıdır
4 Eğitimimiz karma olmalıdır
5 Eğitimimiz laik olmalıdır
Bağlı bu ilkeler günümüzde uygulananım derecesi nedir o tartışılır Fakat Türk eğitim sistemimizin daha ileri olması için bu ilkelerin uygulanması gerektiği söylenebilir
Atatürk ün eğitim felsefesini inceledikten sonradan günümüzde eğitim cumhuriyetten sonradan değişimlere uğramıştır Cumhuriyetten sonra gelen hükümetler hep kendi zihniyetlerine uygun eğitim politikalarını oluşturmuştur Bu da Türkiye cumhuriyetinde bir eğitim karmaşasına sebep olmuştur Yani her gelen ya bir şey almış ya da bir şey koymuştur Türk eğitim felsefesinin yukarıda saydığımız eğitim ilkelerine uygun olması gerektiğine inanıyorum çünkü bu ilkeler bizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracaktır Ama günümüzde yeni hükümet AKP hükümeti birazda olsa eğitimin kalitesini artırmak için bir şeyler yapmaya çalışmaktadır fakat bunlar tatmin edici değildir Son dönemlerde eğitime ayrılan bütçenin savunma bütçesinden fazla olması gibi bir kullanım manâlı ve olumlu bir uygulamadır Son dönem Osmanlı imparatorluğunda olduğu gibi hala kızların okullu olmaması gibi bir dilekçe eksik da olsa kırsal kesim dediğimiz bölgelerde hala devam etmektedir Bunu dinmek için devletin haydi kızlar okula kampanyası dikkate şayan bir uygulamadır bir de devletin halen uygulamakta olduğu eğitime %100 takviye kampanyası da eğitim için çok kayda değer bir uygulamadır Bu konuda biz millet, aydınlatılmış, ve işçi, memur, vb herkese düşen görevlerin olduğunun tekrar tekrar bilincinde olmamız gerektiğine inanmaktayım Onun için; devletimizin eğitim için yaptıklarını ardına kadar desteklemeliyiz ve elimizden gelen her şeyi ortaya koymalıyız Çünkü; çocuklar bizim çocuklarımız, okullar bizim okullarımız, kısacası devlet bizim devletimizdir Özellikle ülkemizde hala devam etmekte olan kızların okula gönderilmemesi gibi çağdışı uygulamaların önüne geçmek için hep beraber el ele vererek çalışmalıyız
Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler
Yozlaşmış kurumlardan biri olan medreseler kapatılmış, öğretim birleştirilmiş(tevhidi tedrisat kanunu), yeni Türk harfleri kabul edilmiş, yüksek öğretimler kurumları düzenlenmiştir Atatürk Osmanlıdaki eğitim sistemini toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği görüşündedir böylece modern eğitim sisteminin oluşturulmasına karar vermiştir Bu konuda Arap alfabesinin kaldırılması ile eğitimde modernleşme hareketleri sürat kazanmıştır *
Atatürkün eğitim alanında yaptığı incelemeler
Atatürk ün eğitim politikası kendi zamanının öteki devlet politikalarından farklıydı O tarihlerde ülkeler kendi eğitim politikalarını yani eğitim felsefelerini oluştururken mensubu oldukları unsurları eğitim sisteminin içine koyuyorlardı Mesela faşist İtalya kendi eğitim politikasını kendi devlet yapısına kadar şekillendiriyordu Benzer şekilde bütüncül devletlerde eğitim politikalarını oluştururken din faktörünü esas başlıca olarak almışlardır Yani bütün eğitim politikalarını tek bir unsur üstüne inşa ediyorlardı Bunun örneğini Osmanlı İmparatorluğunda görmekteyiz Atatürk bütün bunları görmüş ve eğitimin felsefi manada monist yani tekçi olmamasının gerektiğini belirterek yeni Türk eğitiminin temelini atarken eğitimin aniden pozitif unsuru kapsamasına özen göstermiş ve Türk eğitim felsefesinin temeline bilimi, akılı ve fenni koymuştur
Atatürkçü düşünce sistemi eğitimde yaşamda en hakiki yol göstericinin bilim olduğunu alır
Atatürk eğitim için yön belirlerken Osmanlıdan devraldığı mirası göz önünde bulundurmuştur Yeni eğitim sisteminin bu servet üstüne kurulamayacağını mükemmel biliyordu ve yapmış olduğu devrimlerle eğitime yön vermiştir Çünkü Osmanlı imparatorluğunun eğitim sistemi geleneksel dediğimiz totaliter bir biçimdeydi Son zamanlarda yenileşme hareketlerinin etkisiyle de eğitim alanında yenilikler olmuştur Yeni okulların kurulması ile beraber geleneksel eğitim ile reformcu okullar beraber eğitim vermeye başlamış ama buda eğitimde ikiliklerin olmasına sebep olmuştur Osmanlı imparatorluğundaki eğitim sisteminin aksayan bir öteki yanı da eğitimde karma sistemin olmaması idi yani erkekler okuma yazma öğrenirken kızlara bu adalet o kadar pozitif verilmemekteydi Osmanlı imparatorluğu yıkılırken hakkın %90 ı okuma yazma bilmiyordu
Atatürk eğitim politikasını oluştururken akıl ve bilimi almıştır Bunu yaparken de batılılaşmayı gaye olarak görmüştür Ana hedef ise muasır medeniyetler seviyesine çıkmaktır
Maarifimizin böyle fena şartlar içinde bulunduğu bir sırada Yunanlılarla harp devam etmekte Sakarya da savunma hazırlıkları sürdürülmektedir Maarifin Ulusal Mücadele kadar kayda değer olduğunu belirten Mustafa Kemal Paşa 15 Temmuz 1921 de Ankara da Maarif Kongresi nin toplanmasını istedi ve kongrede yaptığı konuşmada; Bizi yaşatmak istemeyenlere karşı, yaşamak hakkımızı müdafaa etmek üzere toplanan TBMM burada, Ankara da kuruldu Bugün Ankara Millî Türkiye nin Millî Maarifini kuracak kongrenin açılmasına da sahne olmakla bir daha şereflenecektir Şimdiye değin takip edilen talim ve tahsil ve nezaket usullerinin milletimizi tarihi tedenniyatında (gerilemesinde) en önemli bir âmil olduğu kanaatindeyim Onun için bir millî edep programından bahsederken, eski devrin hurafatından ve evsafı fıtriyemize (milli bünyemize) hiçte münasebeti olmayan tanıdık olmayan fikirlerden, şarktan ve garptan gelebilen bilcümle tesirlerden uzaktan, seciyei milliye ve tarihiyemizle mütenasip bir kültür kastediyorum Çünkü millî dehamızın tamamiyle gelişmesi böyle bir kültür ile tedarik olunabilir
Bu görüşü ile Atatürk geleneksel eğitimin yenilenen Türk toplumunun ihtiyaçlarını gidermekte beceriksiz kaldığını belirtmiştir
Atatürk milli eğitimin yaygınlaşması için; eğitime ve öğretmenlere çok işin düştüğünü belirterek 24 Mart 1923 günü Kütahya lisesinde yaptığı konuşmada şunları söylemiştir: Toplumumuzu gerçeğe ve mutluluğa eriştirmek için iki orduya lüzum vardır Biri, vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran irfan ordusu
Eğitimin temel görevinin devletin varlığını sürdürmek olduğunu bilen Atatürk, 27 Ekim 1922 günü yaptığı konuşmada “çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz öğrenimin sınırı ne olursa olsun onlara temel olarak şunları öğreteceğiz: 1) Ulusuna 2) Türkiye devletine 3) Türkiye büyük ırk meclisine düşman olanlarla savaşma gereği
Büyük eğitimci ve devlet adamı olan Atatürk ün eğitim ve eğitimciye verdiği önemden sonradan Türk eğitim modelinin geliştirilmesinde dikkate alınması gereken esas ilkeler vardır Bu ilkeler incelendiğinde görülecektir ama Atatürk ün eğitimle ilgili us ve görüşleri bu günden daha moderndir
Eğitimde bize yol belirten ilkeler şunlardır;
1 Eğitimimiz milli olmalıdır
2 Eğitimimiz bilimsel olmalıdır
3 Eğitimimiz uygulamalı olmalıdır
4 Eğitimimiz karma olmalıdır
5 Eğitimimiz laik olmalıdır
Bağlı bu ilkeler günümüzde uygulananım derecesi nedir o tartışılır Fakat Türk eğitim sistemimizin daha ileri olması için bu ilkelerin uygulanması gerektiği söylenebilir
Atatürk ün eğitim felsefesini inceledikten sonradan günümüzde eğitim cumhuriyetten sonradan değişimlere uğramıştır Cumhuriyetten sonra gelen hükümetler hep kendi zihniyetlerine uygun eğitim politikalarını oluşturmuştur Bu da Türkiye cumhuriyetinde bir eğitim karmaşasına sebep olmuştur Yani her gelen ya bir şey almış ya da bir şey koymuştur Türk eğitim felsefesinin yukarıda saydığımız eğitim ilkelerine uygun olması gerektiğine inanıyorum çünkü bu ilkeler bizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracaktır Ama günümüzde yeni hükümet AKP hükümeti birazda olsa eğitimin kalitesini artırmak için bir şeyler yapmaya çalışmaktadır fakat bunlar tatmin edici değildir Son dönemlerde eğitime ayrılan bütçenin savunma bütçesinden fazla olması gibi bir kullanım manâlı ve olumlu bir uygulamadır Son dönem Osmanlı imparatorluğunda olduğu gibi hala kızların okullu olmaması gibi bir dilekçe eksik da olsa kırsal kesim dediğimiz bölgelerde hala devam etmektedir Bunu dinmek için devletin haydi kızlar okula kampanyası dikkate şayan bir uygulamadır bir de devletin halen uygulamakta olduğu eğitime %100 takviye kampanyası da eğitim için çok kayda değer bir uygulamadır Bu konuda biz millet, aydınlatılmış, ve işçi, memur, vb herkese düşen görevlerin olduğunun tekrar tekrar bilincinde olmamız gerektiğine inanmaktayım Onun için; devletimizin eğitim için yaptıklarını ardına kadar desteklemeliyiz ve elimizden gelen her şeyi ortaya koymalıyız Çünkü; çocuklar bizim çocuklarımız, okullar bizim okullarımız, kısacası devlet bizim devletimizdir Özellikle ülkemizde hala devam etmekte olan kızların okula gönderilmemesi gibi çağdışı uygulamaların önüne geçmek için hep beraber el ele vererek çalışmalıyız
Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler
Yozlaşmış kurumlardan biri olan medreseler kapatılmış, öğretim birleştirilmiş(tevhidi tedrisat kanunu), yeni Türk harfleri kabul edilmiş, yüksek öğretimler kurumları düzenlenmiştir Atatürk Osmanlıdaki eğitim sistemini toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği görüşündedir böylece modern eğitim sisteminin oluşturulmasına karar vermiştir Bu konuda Arap alfabesinin kaldırılması ile eğitimde modernleşme hareketleri sürat kazanmıştır *