Ataturkun Spor İle İlgili Anıları
Ataturkun Sporla İlgili Hatıraları
imagesataturkunanilarispor5add16878e565
Mustafa Kemal Ataturkun spora verdiği onem herkes tarafından bilinmektedir Ulu onderin genclere sporla ilgili bir bayram armağan etmesi de bunun gostergesidir
Futbol
Buyuk Ataturkun futbolla ilgili bir anısını da en yakın arkadaşlarından Kılıc Alinin oğlu olan, devrinin unlu futbolcusu Gunduz Kılıc, yıllar sonra kaleme aldığı ve Hurriyet gazetesinde yayınlanan bir yazısında, tatlı bir uslup icinde şoyle dile getirmiştir
Ataturk, yakın arkadaşı Kılıc Alinin evine, ani bir ziyaret icin uğradığında, evde başka kimse bulunmadığı icin, gencecik Gunduz Kılıc tarafından ağırlanmıştı Bundan sonrasını rahmetli Gunduz Kılıctan nakledelim:
Ataturk şerbetini yudumlarken gel şoyle otur da seninle konuşalım biraz dedi ve bana karşısındaki koltuğu gosterdi Oturdum ama inanın, icimin yağları eridi İşin asıl zor tarafının bundan sonra başlayacağını hissediyordum Cunku Ataturkun, ozellikle genclere, değişik zeka soruları sorarak, onları imtihan etmekten pek hoşlandığını biliyordum Mahcup olmak korkusu butun benliğimi sarmıştı Fakat cok şukur sorduğu soru, korktuğum turden olmadı
O sıralarda Milli Futbol Takımımız, Halkevleri Takımı adı altında, Rusya da beş, altı mac yapmıştı Macların coğunda fena sonuclar alınmıştı Yaşımın pek genc olmasına rağmen ben de kadroya alınmıştım Ulkesinde olup biten her şeyle ilgilenen Ataturkun, Rusya yenilgileri de gozunden kacmamıştı İlk sorusu neden yenildiniz? oldu Kem kum ederek bir şeyler soylemeye calıştım Ataturk, pek ustelemeden ikinci sorusunu sordu: Peki bu yenilgiler seni cok uzdu mu? dedi Son derece uzulduğumu anlatmaya calışırken bir el hareketiyle beni susturup kendi konuştu:
Dunyada yenilmeyen kimse, yenilmeyen ordu, yenilmeyen takım, yenilmeyen kumandan yoktur Yenildikten sonra uzulmekte tabidir Ancak bu uzuntu insanın maneviyatını yok edecek, onu cokertecek seviyeye varmamalıdır Yenilen, hemen toparlanmalı, kendini yeneni yenmek icin olanca gucuyle azmiyle daha cok calışmalıdır dedi Sonra futbolun nasıl oynandığını anlatmamı istedi Hemen kağıt kalem aldım Oyun sahasını cizerek, o zaman ki değimiyle mudafileri, muavinleri ve muhacimleri yerlerine yerleştirip, onların gorevlerini ve ana kaideler ile hedeflerini anlattım Ataturk:
Yahu desene, bizim harp oyunları gibi bir şey sizin oyun da Sizin işde, strateji bilgisi ve kurmay kafası ister diye onemser onemser başını salladı
Deniz Sporları
Ataturk, doğaya ve denize aşık bir insandı Denize yakın olmak; yuzmek ve kurek cekmek, denizin sakin guzelliği karşısında, uzun kış aylarının yorgunluğunu cıkarmak amacıyla, Floryadaki Cumhurbaşkanlığı Deniz Koşkunu yaptırmıştır Ataturk, Floryanın en gozde plaj yeri olmasında buyuk rol oynamıştır
Cumhurbaşkanlığı Koşkunun inşaatı, tam 43 gun surdu Ahşap koşk, 1935 yılı Temmuz ayında tamamlanarak, Ataturkun emir ve istirahatine tahsis olunmuştu Ataturk, uzun kış aylarının yorgunluğunu, yaz aylarını gecirdiği bu deniz uzerindeki koşkte cıkarır, halkın arasında denize girer ve bol bol kurek cekerdi
Buyuk Ataturkun bilfiil yaptığı uc spor vardır Askerlik hayatında başladığı ve omrunun son yıllarına kadar fırsat buldukca surdurduğu binicilik, İstanbulda gecirdiği yaz tatillerinde devamlı olarak uğraştığı yuzme ve zaman zaman da kurek sporları
Yaz aylarında, Florya Koşkunde istirahatte bulunduğu gunlerde, sandala binerek kurek cekerdi Ozellikle Moda koyunda yapılan yelken ve kurek yarışlarını, Acar motorundan veya Ertuğrul yatından izlemekten de buyuk haz duyardı Yat, koyda demirler, Ataturk ve beraberindekiler butun gunu, burada yarışı izleyerek gecirirlerdi Yarışmaları durbunle izleyen Ataturk, kazananları kupeşte kenarından alkışlar, onlara taktirlerini belirtirdi Ozellikle kabotaj bayramı yarışmalarında, Anadolu ve Rumeli fenerleri tahlisiye istasyonlarının kurek ekipleri arasındaki ezeli rekabetten doğan, iddialı ve cekişmeli yarışmayı izlemek Ataturkun pek hoşuna giderdi
Deniz sporları merkezi olarak sectiği yer
Ataturk, 1937 yılında Fenerbahce ve cevresindeki gezinti ve tetkikleri sırasında, Fenerbahce Burnunun Kalamış Koyuna bakan kıyılarını pek beğenmiş ve buradaki kohne mendireğin derhal onarılmasını; Fenerbahce kıyılarının, gencliğin deniz sporlarıyla uğraşacağı bir merkez haline getirilmesi yolunda ilgililere direktifler vermişti (Fenerbahce Burnunun Kalamış Koyuna bakan kıyılarının bu amacla değerlenmesi, ancak onun olumunden yıllarca sonra, kendiliğinden doğan bir ihtiyacla mumkun olabilmiştir) Bu kıyıda bugun, İstanbul Yelken Kulubu, Fenerbahce Spor Kulubu ve Galatasaray Spor Kulubunun deniz sporları tesisleri bulunmaktadır
Binicilik
Ata ve atcılığa ozel bir merak ve sevgisi olan, aynı zamanda gayet iyi de at binen Ataturk, yurtta atcılığı ve yarışcılığı daima teşvik etmiş, yakınlarını adeta bu konuya ilgi gostermeye zorlamıştır Turkiye'de atcılığı ve yarışcılığı teşvik amacıyla kurulan Yarış Islah Encumenide Ataturk'un buyuk desteğini gormuştur Bu encumenin vaki ricası uzerine, adına bir Gazi Koşusuihdas olunmasına da severek izin vermiş (1926) ve boylece Turk yarışcılık dunyasının en onemli klasiği halini almış olan Gazi Koşusu1927 yılından itibaren Turk yarışcılığına renk katmaya başlamıştır
Ataturkun Sporla İlgili Hatıraları
imagesataturkunanilarispor5add16878e565
Mustafa Kemal Ataturkun spora verdiği onem herkes tarafından bilinmektedir Ulu onderin genclere sporla ilgili bir bayram armağan etmesi de bunun gostergesidir
Futbol
Buyuk Ataturkun futbolla ilgili bir anısını da en yakın arkadaşlarından Kılıc Alinin oğlu olan, devrinin unlu futbolcusu Gunduz Kılıc, yıllar sonra kaleme aldığı ve Hurriyet gazetesinde yayınlanan bir yazısında, tatlı bir uslup icinde şoyle dile getirmiştir
Ataturk, yakın arkadaşı Kılıc Alinin evine, ani bir ziyaret icin uğradığında, evde başka kimse bulunmadığı icin, gencecik Gunduz Kılıc tarafından ağırlanmıştı Bundan sonrasını rahmetli Gunduz Kılıctan nakledelim:
Ataturk şerbetini yudumlarken gel şoyle otur da seninle konuşalım biraz dedi ve bana karşısındaki koltuğu gosterdi Oturdum ama inanın, icimin yağları eridi İşin asıl zor tarafının bundan sonra başlayacağını hissediyordum Cunku Ataturkun, ozellikle genclere, değişik zeka soruları sorarak, onları imtihan etmekten pek hoşlandığını biliyordum Mahcup olmak korkusu butun benliğimi sarmıştı Fakat cok şukur sorduğu soru, korktuğum turden olmadı
O sıralarda Milli Futbol Takımımız, Halkevleri Takımı adı altında, Rusya da beş, altı mac yapmıştı Macların coğunda fena sonuclar alınmıştı Yaşımın pek genc olmasına rağmen ben de kadroya alınmıştım Ulkesinde olup biten her şeyle ilgilenen Ataturkun, Rusya yenilgileri de gozunden kacmamıştı İlk sorusu neden yenildiniz? oldu Kem kum ederek bir şeyler soylemeye calıştım Ataturk, pek ustelemeden ikinci sorusunu sordu: Peki bu yenilgiler seni cok uzdu mu? dedi Son derece uzulduğumu anlatmaya calışırken bir el hareketiyle beni susturup kendi konuştu:
Dunyada yenilmeyen kimse, yenilmeyen ordu, yenilmeyen takım, yenilmeyen kumandan yoktur Yenildikten sonra uzulmekte tabidir Ancak bu uzuntu insanın maneviyatını yok edecek, onu cokertecek seviyeye varmamalıdır Yenilen, hemen toparlanmalı, kendini yeneni yenmek icin olanca gucuyle azmiyle daha cok calışmalıdır dedi Sonra futbolun nasıl oynandığını anlatmamı istedi Hemen kağıt kalem aldım Oyun sahasını cizerek, o zaman ki değimiyle mudafileri, muavinleri ve muhacimleri yerlerine yerleştirip, onların gorevlerini ve ana kaideler ile hedeflerini anlattım Ataturk:
Yahu desene, bizim harp oyunları gibi bir şey sizin oyun da Sizin işde, strateji bilgisi ve kurmay kafası ister diye onemser onemser başını salladı
Deniz Sporları
Ataturk, doğaya ve denize aşık bir insandı Denize yakın olmak; yuzmek ve kurek cekmek, denizin sakin guzelliği karşısında, uzun kış aylarının yorgunluğunu cıkarmak amacıyla, Floryadaki Cumhurbaşkanlığı Deniz Koşkunu yaptırmıştır Ataturk, Floryanın en gozde plaj yeri olmasında buyuk rol oynamıştır
Cumhurbaşkanlığı Koşkunun inşaatı, tam 43 gun surdu Ahşap koşk, 1935 yılı Temmuz ayında tamamlanarak, Ataturkun emir ve istirahatine tahsis olunmuştu Ataturk, uzun kış aylarının yorgunluğunu, yaz aylarını gecirdiği bu deniz uzerindeki koşkte cıkarır, halkın arasında denize girer ve bol bol kurek cekerdi
Buyuk Ataturkun bilfiil yaptığı uc spor vardır Askerlik hayatında başladığı ve omrunun son yıllarına kadar fırsat buldukca surdurduğu binicilik, İstanbulda gecirdiği yaz tatillerinde devamlı olarak uğraştığı yuzme ve zaman zaman da kurek sporları
Yaz aylarında, Florya Koşkunde istirahatte bulunduğu gunlerde, sandala binerek kurek cekerdi Ozellikle Moda koyunda yapılan yelken ve kurek yarışlarını, Acar motorundan veya Ertuğrul yatından izlemekten de buyuk haz duyardı Yat, koyda demirler, Ataturk ve beraberindekiler butun gunu, burada yarışı izleyerek gecirirlerdi Yarışmaları durbunle izleyen Ataturk, kazananları kupeşte kenarından alkışlar, onlara taktirlerini belirtirdi Ozellikle kabotaj bayramı yarışmalarında, Anadolu ve Rumeli fenerleri tahlisiye istasyonlarının kurek ekipleri arasındaki ezeli rekabetten doğan, iddialı ve cekişmeli yarışmayı izlemek Ataturkun pek hoşuna giderdi
Deniz sporları merkezi olarak sectiği yer
Ataturk, 1937 yılında Fenerbahce ve cevresindeki gezinti ve tetkikleri sırasında, Fenerbahce Burnunun Kalamış Koyuna bakan kıyılarını pek beğenmiş ve buradaki kohne mendireğin derhal onarılmasını; Fenerbahce kıyılarının, gencliğin deniz sporlarıyla uğraşacağı bir merkez haline getirilmesi yolunda ilgililere direktifler vermişti (Fenerbahce Burnunun Kalamış Koyuna bakan kıyılarının bu amacla değerlenmesi, ancak onun olumunden yıllarca sonra, kendiliğinden doğan bir ihtiyacla mumkun olabilmiştir) Bu kıyıda bugun, İstanbul Yelken Kulubu, Fenerbahce Spor Kulubu ve Galatasaray Spor Kulubunun deniz sporları tesisleri bulunmaktadır
Binicilik
Ata ve atcılığa ozel bir merak ve sevgisi olan, aynı zamanda gayet iyi de at binen Ataturk, yurtta atcılığı ve yarışcılığı daima teşvik etmiş, yakınlarını adeta bu konuya ilgi gostermeye zorlamıştır Turkiye'de atcılığı ve yarışcılığı teşvik amacıyla kurulan Yarış Islah Encumenide Ataturk'un buyuk desteğini gormuştur Bu encumenin vaki ricası uzerine, adına bir Gazi Koşusuihdas olunmasına da severek izin vermiş (1926) ve boylece Turk yarışcılık dunyasının en onemli klasiği halini almış olan Gazi Koşusu1927 yılından itibaren Turk yarışcılığına renk katmaya başlamıştır