Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Ataturk anıları derleme

Ataturk anıları derleme
0
253

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
ATATURK ANILARI DERLEME
Ataturk her ortamda mensubu bulunduğu Turk Milleti ile gurur duyar ve milletin onurunu en iyi şekilde temsil etmeyi gorev bilirdi
O asla bu milletin evlatlarının yeteneğinden şuphe etmemiş, olumsuz koşullarla karşılaştığında bile o Turk insanını hep yuceltmiştir Aşağıda verilen anekdotlar da Onun yaklaşımının sayısız orneklerinden sadece birkacıdır

ATATURKTEN ANILAR
İngiliz Kralı VIII Edward İstanbula Ataturku ziyarete geldiği zaman, Ataturk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti Ziyafetten once:

Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşcı bulunuz! dedi

Sonunda İngiliz sofra merasimini bilen bir kişiden oğrenerek sofrayı o şekilde duzene koydular Akşam Kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu Ataturke donerek:

Sizi tebrik eder ve size teşekkur ederim Kendimi İngilterede zannettim, diyerek memnuniyetini bildirdi

Sofraya hep Turk garsonlar hizmet etmekte idi Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki buyuk bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı Yemekler de halılara dağıldı Misafirler utanclarından kıpkırmızı kesildiler Fakat Ataturk Krala eğilerek:

Bu millete her şeyi oğrettim, fakat uşaklığı oğretemedim, dedi Butun sofradakiler Ataturkun zekasına hayran oldular Ataturk garsona da “gorevine devam et emrini verdi
Ahmet Niyazi BANOĞLU, Nukte ve Fıkralarla Ataturk, s186189
imagesataturkanilariderleme5b0edd931bc84
İZMİR SUİKASTI

İzmir'de hazırlanan o alcakca suikastın sonucsuz kalmasından sonra bir gun bize şu olayı anlatmıştı:
Ziya Hurşit'in beni oldurmeye memur ettiği iki zavallı vardı Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma cağırdım Odada kimse yoktu Kendisine sordum:
Sen Mustafa Kemal'i oldurecekmişsin, oyle mi?
Evet, dedi Ben yine sordum:
Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu oldurecektin?
Fena bir adammış o Memlekete cok fenalık yapmış Sonra bize onu oldurmek icin para da vereceklerdi
Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
Hayır
O halde tanımadığın bir adamı nasıl oldurecektin?
Gecerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi Biz de oldurecektik

O zaman cebimdeki tabancayı cıkararak kendisine uzattım:
Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, oldur, dedim

Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu Bir sure şaşkın şaşkın yuzume baktıktan sonra diz ustu kapanarak hungur hungur ağlamaya başladı

ASKERLE GUREŞ

Bir gezisinde, Kolordu binasının kapısında aslan yapılı bir Mehmetcik gordu Cağırdı ve guler yuzle sordu:
Sen gureş bilir misin?
Yanındakilerden en kuvvetli gorunenlerle Mehmetciği gureştirdi Genc asker her zaman ustun geliyordu Cok neşelendi, ayağa fırladı
Ceketini cıkarıp Mehmet'e ense tuttu:
Haydi, bir de benimle gureş!
Katıksız ve temiz Anadolu cocuğu Ata'sının yuzune hayranlıkla baktı:
Atam,dedi Senin sırtını yedi duvel yere getiremedi Bir Mehmet mi bu işi başarır?
Gozleri doldu ve ağlamamak icin gulmeye calıştı

ALCAKGONULLU

Ataturk'u, 1938 Genclik ve Spor Bayramı gunu, son defa, 19 Mayıs Stadyumu'nda gordum Şeref tribunu kapısında o zaman kucuk bir cocuk olan kızıma o gunun anısı olan rozetini taktırmayarak bir şeyler soyluyordu Zayıf ve yorgundu

Kızımdan Ataturk'un kendisine neler soylediğini sordum:
— Rozette resmim varmış, nasıl takarım? dedi
Zeki ve alcakgonullu Ataturk rozetteki resmi gormuştu

Bu, O'nun stadyuma ilk ve son gelişi, sanki gencliğe vedası oldu

KAHRAMAN TURK KADINI

1 Mart 1923 Tarsus:
Mustafa Kemal İstasyon'dan şehre doğru, bir sure yaya olarak yurudu O'nu gormek icin sabahtan itibaren yolları dolduran Tarsusluların arasından neşe ile selamlar vererek, ilerledi O sırada ansızın bir olayla karşılaştı
Milli Mucadele'deki cete giysili bir kadın, Ataturk'un yolunu keserek ayağına kapandı Gozyaşlarıyla şoyle haykırıyordu:
Bastığın toprağa kurban olayım Paşam!
Mustafa Kemal onu yerden kaldırmak icin eğilirken kulağına bu kadının Kurtuluş Savaşında cephelerde carpışmış olan (Adile Cavuş) olduğunu fısıldadılar
Gozlerinden iki damla yaş duşen Mustafa Kemal, bu guneşten yuzu yanmış kadının elinden tutup ayağa kaldırdı ve ona şoyle seslendi:
Kahraman Turk kadını! Sen yerlerde surunmeye değil, omuzlar uzerinde yukselmeye layıksın

İNANMAYANLAR DA HAKLIYDILAR

Mustafa Kemal realist bir liderdi Lekelemelerin politika kadrosunu nasıl daraltacağını ve kendisini bir avuc partizan takımı elinde bırakacağını duşunerek, acıkca bir suc işlemiş olanlar dışında yalnız kişisel değerlere saygı gosterdi Sicil yoklamalarına rağbet etmedi Bir gun bana:
Kuvayı Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar haklı idiler, demişti

İKİNCİ DUNYA SAVAŞI

Hastalığının ilerlemiş zamanında:
Hatta bir gun, bizim onumuzde bazı siyasi sorunlara değinip Romanya' da yapılan hukumet değişmesinden soz ederken, bir patriğin işbaşına gelmiş olmasından hayret duyduğumu soyledim Bu nedenle İkinci Dunya Savaşı'nın da yaklaşmakta olduğunu anıştırarak dedi ki:
Bir savaş cıktığı takdirde, kanımca yansız kalmalıyız O zaman bircok fırtınalar kopacak Devlet gemisini gayet ustaca yoneterek işin icinden sıyrılmaya calışılmalıdırdedi

ELİF, LAM, MİM NE OLACAK?

Ataturk, Kur'an'ın Turkce'ye cevrilmesine karar verdikten sonra Kazım Karabekir Paşa kaygıya duşmuştu Buyuk bir heyecan ve şaşkınlık icinde bir gun dayanamayarak Ataturk'e sordu:
Kur'an'ın Turkce'ye cevirisini emretmişsiniz
Evet
Peki, o zaman elif, lam, mim ne olacak?
Ataturk hayretle Karabekir'in yuzune baktı ve en kolay bir şeyin cevabını verir gibi:
Ne olacak, elif, lam, mim yine elif, lam, mim olarak kalacakdedi

DİL ALANINDAKİ CALIŞMALARI

Dil alanında bir kaynak sorununu ileri surunce, ortaya, kağıt kalem ve Ataturk'un kendi eliyle acıklamalar yapılmış diksiyonerler getiriliyor Yunanca'dan getirilen kelimelerin, onları bir başka dile bağlayan daha eski bir etimolojisi aranıyor
Ana koku arayacağız, diyor
Ve dil hakkındaki kuramını anlatmaya başlıyor ve bir guluşle:
Uzun bir calışmadan sonra, bunu bulduğum zaman, Sakarya savaşını kazandığım dakikadaki mutluluğu duydum, diyor
 
858,505Konular
982,770Mesajlar
33,065Kullanıcılar
DoxySon üye
Üst Alt