Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Pekala sizce aşk nedir? Aşkın kesin sonlarla çizili bir tarifini yapmamız mümkün değildir. Herkesin kendine ilişkin bir aşk tarifi ve aşka yüklediği manalar vardır. Pekala nasıl aşık oluruz? Aşık olunca beynimizde neler değişir? Bu yazımda sizlerle aşk psikolojisini inceleyeceğiz.
Yapılan araştırmalara nazaran aşık olmamızı etkileyen üç temel unsur vardır. Bunlar duygusal yakınlık, benzerlik ve fizikî yakınlık unsurlarıdır.
Biriyle aranızdaki duygusal yakınlığın boyutu ve o kişiyi ne kadar vakittir tanıdığınız, bu şahısla münasebet yaşayıp yaşamayacağınızı belirleyen bir faktördür. Benzerlik de bir bağın başlayıp başlayamayacağını belirleyen, değerli bir ögedir. Yapılan bilimsel çalışmalar, şahısların sağlıklı bir alaka yürütebilmelerinin birbirleriyle ortak paydada buluşabildikleri derecede mümkün olabildiğini gösteriyor. Partnerinizin fizikî olarak ne kadar yakınında olursanız, onunla romantik bir bağa başlama ihtimaliniz de o kadar artıyor.
Aşık olmak beynimizde dopamin, adrenalin ve norepinefrin üzere kimyasalların seviyesini arttırırken, beyindeki serotonin seviyesini de düşürüyor. En kolay tarifleriyle, dopamin memnunluk sağlarken, adrenalin ve norepinefrin de kesintisiz güç, sürat ve kalbin durmaksızın atmasını sağlıyor. Beynin ödül ve zevkten sorumlu alanı bazal ganglia çok fazla çalışıyor ve memnun hissetmemize katkı sağlıyor. Aşık olduğumuzda bu alanlardaki kan akışı inanılmaz derecede hızlanıyor. Birebir alanlar, obsesif kompulsif davranışlardan da sorumlu yani buda takıntılı biçimde aşık olduğumuz bireye odaklanmamızı sağlıyor
Aşık bireylerde yapılan beyin görüntülemelerde beynin akıl yürütme, planlama, muhakeme etme, mantıklı karar vermeden sorumlu frontal lob önemli oranda baskılanıyor. Kişi ne kadar aşıksa, odaklanabilme hüneri de o kadar düşük oluyor. Aslında bu olağan bir sonuç; zira beynin kognitif kapasitesinin büyük kısmı aşık olunan kişiyi düşünmekle meşgul. Hasebiyle, bilişsel denetim epeyce düşüyor.
Aşık beyinde kaygı, öfke üzere şiddetli hislerden sorumlu amigdala bölgesi de baskılanıyor. bilhassa endişe hissinin aşıklarda devre dışı kalmasının sebebi bu bölgenin baskılanması, yani aşk bizi daha gözü pek hale getiriyor.
