nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Arthur Schopenhauer kim, Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer hakkında veri
Arthur Schopenhauer yaşam öyküsü
Arthur Schopenhauer (1788 1), Alman filozof ve düşünür Felsefe Tarihi'nde irrasyonalist ve üzüntülü olarak bilinir En ünlü yapıtı henüz 30 yaşına varmadan yayınladığı İstenç ve Tasarım Olarak Dünya dır
Schopenhauer, görünen dünyanın ardında yatan gerçekliğin İstenç (irade) olduğunu ileri sürdü Schopenhauer'a kadar bu İstenç akılsız, bilinçsiz bir öze sahipti ve kendisini Fenomenler dünyasında gösteriyordu Tüm görünenlerin kaynağıydı İnsan bedeni de onun eseriydi Aklın denetimde olmayan bu istenç, (külli irade kast ediliyor) insanları parmağında oynatıyor ve geçici tatminlerle veya ulaşılamayan hayâllerle, insanı hiçbir süre dışına çıkamayacağı bir sıkıntı ve acı döngüsüne sokuyordu
O'na kadar; amaçsız, manâsız, acıdolu, kötü bu hayattan kaçınmanın tek yolu vardı; o da istencimizi öldürmek Bu onu Hinduizm, Budizm gibi dünyevi bir yaşamdan el çekmeyi ve bir keşiş gibi yaşamayı, başkalarına yardım etmeyi, mutluluğumuzu olabildiğince arttırmayı değil, acılarımızı olabildiğince azaltmayı öneren bir hayat şeklini önermeye yöneltti Felsefesi, aklın (Akılcılık) temele oturtulduğu felsefe tarihinde yeni bir bakış açısı anlamına geliyordu ve Psikoloji, Psikanaliz, Müzik, Edebiyat gibi entelektüel ve sanatsal alanlarda büyük tesir gösterdi *
Arthur Schopenhauer hakkında veri
Arthur Schopenhauer yaşam öyküsü
Arthur Schopenhauer (1788 1), Alman filozof ve düşünür Felsefe Tarihi'nde irrasyonalist ve üzüntülü olarak bilinir En ünlü yapıtı henüz 30 yaşına varmadan yayınladığı İstenç ve Tasarım Olarak Dünya dır
Schopenhauer, görünen dünyanın ardında yatan gerçekliğin İstenç (irade) olduğunu ileri sürdü Schopenhauer'a kadar bu İstenç akılsız, bilinçsiz bir öze sahipti ve kendisini Fenomenler dünyasında gösteriyordu Tüm görünenlerin kaynağıydı İnsan bedeni de onun eseriydi Aklın denetimde olmayan bu istenç, (külli irade kast ediliyor) insanları parmağında oynatıyor ve geçici tatminlerle veya ulaşılamayan hayâllerle, insanı hiçbir süre dışına çıkamayacağı bir sıkıntı ve acı döngüsüne sokuyordu
O'na kadar; amaçsız, manâsız, acıdolu, kötü bu hayattan kaçınmanın tek yolu vardı; o da istencimizi öldürmek Bu onu Hinduizm, Budizm gibi dünyevi bir yaşamdan el çekmeyi ve bir keşiş gibi yaşamayı, başkalarına yardım etmeyi, mutluluğumuzu olabildiğince arttırmayı değil, acılarımızı olabildiğince azaltmayı öneren bir hayat şeklini önermeye yöneltti Felsefesi, aklın (Akılcılık) temele oturtulduğu felsefe tarihinde yeni bir bakış açısı anlamına geliyordu ve Psikoloji, Psikanaliz, Müzik, Edebiyat gibi entelektüel ve sanatsal alanlarda büyük tesir gösterdi *