nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Arşimet kimdir, Arşimetin hayatı, Arşimet yaşam öyküsü, Arşimet hakkında data
Grek kökenli bir aileden gelen Archimedes, Sicilya'nın Siraküz kentinde doğdu Babası ünlü bir astronomdu Öğrenimini, dönemin bilim merkezi olan İskenderiye'de tamamladı; Euclid geometrisi onu nerdeyse büyülemişti Siraküz'e döndükten sonradan bütün yaşamını matematik ve bilimsel çalışmalara verdi
Archimedes'in uyarı çeken bir özelliği çok yanlı bir araştırmacı olmasıydı: alaka alanı kuramsal matematikten uygulamalı fizik ve savaş mühendisliğine uzanan değişik alanları kapsıyordu Bilimsel kişiliğinde göz alıcı teknisyen becerisiyle üstün matematik yeteneğinin birleştiğini görmekteyiz Fakat ilgi odağında başta koni kesitleri, hidrostatik ve dengeye ilişkin kuramsal sorunlar yer alıyordu Problem çözme büyük tutkusuydu Söylentiye tarafından, kumsalda bir geometri problemi üzerinde uğraşırken kendisine yaklaşan Romalı askerlerin farkına varmaz, saldırıya uğrayarak yaşamını yitirir
Arşimetin ünlü hikayesi
Siraküz'ün zorba kralı Hiero, ebedi Tanrılar tapınağına konmak üzere kentin tanınmış kuyumcusuna som altından bir taç yapması emrini verir Kuyumcu, kralın sağladığı altın ağırlığındaki tacı vaktinde tamamlar, teslim eder Ne var ama, kimi söylentiler kralı, tacın yapısına gümüş karıştırıldığı kuşkusuna düşürür Kral gerçeği öğrenmek ister
Daha o süre her maddenin kendine özgü bir ağırlığı olduğu, mesela, bir altın parçasının benzer büyüklükteki gümüş parçasından daha ağır çektiği biliniyordu Ne ama, kralın elinde aynı biçim ve büyüklükte saf altından diğer bir taç yoktu ancak, ağırlık mukayesesi yapabilsin Bilinen tek seçenek tacı eritip küp şeklinde dökmek, aynı büyüklükteki küp altınla terazide tartmaktı Ama bu çözüm, uzun emek ve ince bir ustalıkla tamamlanmış olan tacı yok etmek demekti Sorun, tacı bozmaksızın kullanılan altın miktarını belirleyebilmekti Buyurgan kral çaresizdi; fakat aptal değildi Sonunda bilime başvurma gereğini anlar, sorunun çözümünü Archimedes'den ister
Hikâyede, Archimedes'in çözüm arayışında düşünsel düzeyde nasıl bir uğraş verdiğinden söz edilmiyor; sadece, banyo küvetine bacak attığında çözümün bir anda aklına nasıl geldiği vurgulanıyor Archimedes küvete ayak atınca su düzeyinin yükseldiğini ayrım eder, oturunca suyun taştığını görür ve derhal suya daldırılan bir nesnenin oylumunun, yapı biçimi ne olursa olsun, taşırdığı suyun oylumu ile belirlenebileceğini anlar Öyleyse oluşturacağı şey basitti: suyla dolu bir barbar tacı banmak, oylumu taşan suyun oylumuna denk altın parçasıyla tacı tartmak! Deney tacın saf altın olmadığını ortaya çıkarır; açıkgöz artist suçunu yaşamıyla öder sonunda *
Grek kökenli bir aileden gelen Archimedes, Sicilya'nın Siraküz kentinde doğdu Babası ünlü bir astronomdu Öğrenimini, dönemin bilim merkezi olan İskenderiye'de tamamladı; Euclid geometrisi onu nerdeyse büyülemişti Siraküz'e döndükten sonradan bütün yaşamını matematik ve bilimsel çalışmalara verdi
Archimedes'in uyarı çeken bir özelliği çok yanlı bir araştırmacı olmasıydı: alaka alanı kuramsal matematikten uygulamalı fizik ve savaş mühendisliğine uzanan değişik alanları kapsıyordu Bilimsel kişiliğinde göz alıcı teknisyen becerisiyle üstün matematik yeteneğinin birleştiğini görmekteyiz Fakat ilgi odağında başta koni kesitleri, hidrostatik ve dengeye ilişkin kuramsal sorunlar yer alıyordu Problem çözme büyük tutkusuydu Söylentiye tarafından, kumsalda bir geometri problemi üzerinde uğraşırken kendisine yaklaşan Romalı askerlerin farkına varmaz, saldırıya uğrayarak yaşamını yitirir
Arşimetin ünlü hikayesi
Siraküz'ün zorba kralı Hiero, ebedi Tanrılar tapınağına konmak üzere kentin tanınmış kuyumcusuna som altından bir taç yapması emrini verir Kuyumcu, kralın sağladığı altın ağırlığındaki tacı vaktinde tamamlar, teslim eder Ne var ama, kimi söylentiler kralı, tacın yapısına gümüş karıştırıldığı kuşkusuna düşürür Kral gerçeği öğrenmek ister
Daha o süre her maddenin kendine özgü bir ağırlığı olduğu, mesela, bir altın parçasının benzer büyüklükteki gümüş parçasından daha ağır çektiği biliniyordu Ne ama, kralın elinde aynı biçim ve büyüklükte saf altından diğer bir taç yoktu ancak, ağırlık mukayesesi yapabilsin Bilinen tek seçenek tacı eritip küp şeklinde dökmek, aynı büyüklükteki küp altınla terazide tartmaktı Ama bu çözüm, uzun emek ve ince bir ustalıkla tamamlanmış olan tacı yok etmek demekti Sorun, tacı bozmaksızın kullanılan altın miktarını belirleyebilmekti Buyurgan kral çaresizdi; fakat aptal değildi Sonunda bilime başvurma gereğini anlar, sorunun çözümünü Archimedes'den ister
Hikâyede, Archimedes'in çözüm arayışında düşünsel düzeyde nasıl bir uğraş verdiğinden söz edilmiyor; sadece, banyo küvetine bacak attığında çözümün bir anda aklına nasıl geldiği vurgulanıyor Archimedes küvete ayak atınca su düzeyinin yükseldiğini ayrım eder, oturunca suyun taştığını görür ve derhal suya daldırılan bir nesnenin oylumunun, yapı biçimi ne olursa olsun, taşırdığı suyun oylumu ile belirlenebileceğini anlar Öyleyse oluşturacağı şey basitti: suyla dolu bir barbar tacı banmak, oylumu taşan suyun oylumuna denk altın parçasıyla tacı tartmak! Deney tacın saf altın olmadığını ortaya çıkarır; açıkgöz artist suçunu yaşamıyla öder sonunda *