APANDISIT nedir tipleri nelerdir

APANDISIT nedir tipleri nelerdir apandist nerde apandist nerede apandisit nerede nerde olur apantis belirtileri APANDISIT Körbağırsağın apandis denen solucansı uzantısının iltihaplanması apandisit olarak bilinir Fazla sık rastlanan ve özellikle yetersiz tedavi sonucu yol açacağı güvenli olmayan komplikasyonlardan ötürü korkulan bir hastalıktır Günümüzdeki antibiyotik olanaklarına karşın bu ikincil hastalıkların en ağın peritonit yani karın zarı iltihabıdır Apandis içinden besinlerin geçmediği minik bir bağırsak çıkıntısıdır Hareketli ve elastik bir boru şeklinde olan bu çıkıntı kalınbağırsağın başlangıç bölümü olan körbağırsağa, incebağırsakla birleşme yerinin derhal gerisinde bağlanır Genel Olarak eğik biçimde cisim eksenine doğru uzanır Bu bayağı konumunun dışarıya leğen içine, karaciğer altına veya sol böğüre içten da yerleşebilir Alışılmış yerinin açık havada yer alan apandisin iltihaplanması, belirtileri değerlendirmede ve hastalığın tanısını koymada güçlükler yaratır Apandisin anatomik yapısında üç tabaka göze çarpar Dış yüzeyi seröz (sıvı içeren) bir zar örter Bunun altında adale katmanı ve en içte de lenf dokusunca zengin, girintili çıkıntılı bir mukoza yer alır Lenf dokusunun bolluğundan ötürü apandise bağırsak bademciğide denir NEDENLERİ Apandisin iç boşluğu çok dardır Bağırsak florasında bulunan bütün mikroorganizmalar burada da yaşar Apandis genel olarak bu mikroplara aleyhinde yeterince dirençlidir Lakin ara sıra büyüyen mikroplar hastalık yapıcı nitelik kazanır Böylece apandisin iltihaplanma süreci başlar Mikropların hastalık yapıcı özellik kazanmalarını sağlayan en önemli durum, apandis iç boşluğunun tıkanarak körbağırsakla bağlantısının zayıflamasıdır Mikropların burada tembel biçimde kalmasıyla apandis duyan iltihaplanır Tıkanmanın çoğu nedeni vardır Bunlar arasında yoğun mukus tıkaçları, bağırsak solucanları, apandisin çok uzun olması, duvarlarında hareketi zorlaştıran köşelerin bulunması ya da kiraz gibi meyvelerin takılı kalan çekirdekleri sayılabilir GÖRÜLME SIKLIĞI Antibiyotiklerin yaygın biçimde kullanıma girmesiyle apandisit olgularının sayısı azalmıştır Gene de tüm cerrahi girişimlerin yüzde 2 si apandisit nedeniyle yapılmaktadır Bebeklik çağında ender görülen apandisit, çocukluk ve özellikle erginlik çağında çok sık ortaya çıkar sonra görülme sıklığı azalmakla birlikte her yaşta gelişebilir ve her iki cinste de eşit oranda görülür Bir Takım hastalarda akut apandisit kendiliğinden geriler Lakin olguların yarısında bu krizler yineler ve belli tedaviyi gerektirir Hastalığın akutla kronik arası ve kronik biçimlerinden de söz edilir Akutla kronik arası olgular çok ender değildir Buna karşılık kronik apandisite düşünüldüğünden fazla daha az rastlanır; hatta kronik apandisit tamsının çoğu olguda sağlam bir temeli yoktur id Belirtileri Apandisitin belirtileri tecrübeli bir hekimi bile tanı koymada zora sokabilir Akut apandisit özellikle çocuklarda iştah kaybı, bulantı ve kusmayla başlar Ateş hastalığın tipik bir belirtisi değildir Koltuk altından ölçüldüğünde hiçbir süre fazla yüksek çıkmaz Ama makattan alınan gövde sıcaklığı tekrar tekrar daha yüksektir Sızı en manâlı belirtidir Birkaç kere kusmayla birlikte ağrı biçiminde ortaya çıkar Önceleri kesik kesik gelen ağrı gitgide şiddetlenir ve senaryo kazanır Apandisit ağrısı göbek çevresi ve karın üstü bölgelerinde başlar; daha ender olarak bütün karında duyulur daha sonra karnın sağ daha aşağı bölgesine kayar Ağrının göbek ile böğür kemiği ön dikeni arasındaki bu yeri fazla tipiktir Ara Sıra güçlü olarak başlayan sancı sonra hafifler Bu durum yanıltıcıdır; hastaya rahatsızlığının bittiği duygusunu verir Fakat sancı azalırken akut krizin değişik belirtilerinde gerileme görülmezse, mesela, hızlı olan kalp atışları yavaşlamaz, adale sertliği çözülmezse bu durum apandisitin en korkulu komplikasyonu olan karın zan iltihabının geliştiğini gösterir Hastanın muayenesi esnasında kolayca akut apandisit tanısına varılabilir Karnın sağ daha aşağı bölgesinin elle muayenesinde kasların korunma amacıyla kasılması sonucu sertlik görülür Kayıtlı noktalara bastırılması şiddetli ağrı verir Apandisit tipleri Belirtilerin şiddeti ve hastalığın ağırlığı yalnız apandis iltihabının niteliğine bağlıdır Akut apandisitin esas üç tipi vardır: Mukuslu, irinli ve kangrenli Cerrahi gerçekte en sık mukuslu apandisite rastlanır Mukus salgısının arttığı bu tipte apandis tamamen iltihaplanmış, gergin ve büyümüştür Üzerindeki periton ise alışılmış parlaklığını yitirerek hafif matlaşmıştır Mukuslu apandisit hastalığın en hafif tipi olmasına karşın, vaktinde müdahale edilmezse irinli apandisite dönüşebilir İrinli apandisitte, apandis iç boşluğunda ve duvarında biriken cerahat çoğu çıban odağı oluşturur Bu apselerin ülserleşerek apandis dışına açılmasıyla gerekli olarak periton iltihabı gelişir Akut apandisitin irinli tipinde körbağırsak ve incebağırsak bağlantı bölgesi gibi apandis yakınındaki bağırsak bölümleri de iltihaplanır Son olarak, apandis damarlarının pıhtıyla (tromboz) tıkanması sonucunda kangrenli apandisit gelişir Başka bir deyişle, apandise gelen kanın ve dolayısıyla oksijenin azalması, doku ölümüne (nekroz) ve apandisin bağırsaktan kopmasına yol açar Kopan apandisin ve körbağırsağın içindekiler kayın zarı boşluğuna yayılınca çok ağır bir peritonit oluşur GİDİŞİ Rahatsızlık gidişine bırakılırsa, yani tanısı konmaz veya hasta ameliyata müsade vermezse nasıl bir gelişme gösterir? Bir Takım sevecen olgularda ağrı, kusma ve ateş birkaç gün içinde kendiliğinden azalır ve hasta o lahza için kendini iyileşmişhisseder Fakat o angeçicidir, çünkü kolayca atlatılan bu birincil krizi zorunlu olarak ikincisi izler İkinci krizin ortaya çıkış zamanı değişkendir ve arada geçen zaman hastalığın kronikleşmesine yol açacak ölçüde uzayabilir Bu iyi huylu olguların dışında ara sıra de 3 ve 4 günlerde periton tepkisi gelişir Bunun sonucu olarak böğür çukurunda elle hissedilen, sınırları süresiz, oval bir kütle belirir (plastron) Yatakta dinlenme, karna buz yerleştirme ve antibiyotik tedavisiyle plastron birkaç haftada geriler Bir başka ihtimal da apandisitin yaygın peritonit gibi ağır rahatsızlık durumuna dürüst gelişmesidir Yaygın karın zarı iltihabında belirtiler fazla şiddetlidir; ağrı tüm karında duyulur, kusma sıklaşır, hıçkırma belirir ve ateş 400C ye kadar çıkar Hasta evhamlı, tedirgin, kansız, yüz hatları gerilmiş görünür; dudaklar ve özellikle dil kurumuştur Acil girişimde bulunulmazsa hasta ölür