iltasyazilim
FD Üye
Ayrılık korkusu sanıldığının tersine yalnızca çalışan annelerin çocuklarında görülmez Yerinde bir dille anlatıldığında çocuklar annelerinin işe gitmeleri gerektiğini ve akşam eve geri döneceklerini anlar ve kabullenir
Yaşamın ilk yılı bebeğin anneye her yönüyle bağımlı olduğu bir dönemdir Çocuk yürümeye ve koşmaya başladığında ise kendi başına hareket etme, egemen olma isteği içinde olmasına karşın anneyi civarda görmekten, onun yanında olmaktan hoşlanır Sosyalleşme becerisinin kazanıldığı 3 yaşa kadar çocuklar bir taraftan anneden ayrışmaya çalışırken bir taraftan da bağımlılığı devam ettirirler 3 yaşa dek görülen bu bağımlı ilişkinin bu yaştan sonra azalması, ilişki boyutunun bağımlılıktan bağlılığa dönüşmesi beklenir 3 yaş itibariyle azalması beklenen bağımlılığın toplumumuzda uzun yıllar devam ettiğini, hatta çocuk sahibi çoğu yetişkinin kendi annelerine olan bağımlılıklarının sürdüğünü görüyoruz Ayrışma sürecinin beklenen zamanda gerçekleşmemesi, bağımlılığın devam etmesi durumunun anne baba tutumlarından kaynaklandığı söylenebilir Tiryakilik geliştiren çocukların annelerinin aşırı koruyucu, babalarının ise daha uzakta davrandıkları veya her iki ebeveynin de aşırı korumacı tavır sergiledikleri bilinmektedir 2 yaşından itibaren çocuklar bir takım işleri kendi başlarına gerçekleştirmek isterler ve bu konuda ısrarcı davranırlar Yaşına uygun olarak çocuğun bazı işleri kendi başına yapması için fırsat tanımak ve çocuğu teşvik etmek gerekir 34 yaş çocukları kendi başlarına ya da az destekle yemek, giyinmek, oyuncaklarını toplamak, el yüz yıkayıp temizlemek, tuvalet ihtiyacını uygun olarak onarmak gibi işleri yapabilirler Bu becerilere sahip olan bir çocuğa işini kendi başına yapması konusunda izin vermemek, onun yerine her şeyi yerine getirmek çocuğun anneye olan bağımlılığını arttırdığı gibi özgüvenini de olumsuz yönde etkiler Bağımlı çocuk annesinin eteğinden ayrılmaz, annenin tuvalete gitmesine bile dayanamaz, kısa süreli de olsa yalnız kalamaz, güvensiz ve ürkek davranır, yaşıtlarıyla ilişki kurmakta zorlanır, aralıksız dertli, mızıldanan bir çocuk haline kazanç
3 yaşa dek adi kabul edilen bağımlılığın bu yaştan itibaren azalması beklenir Bu yaştan sonradan sürekli tiryakilik durumlarında anne babaların her şeyden önce çocuklarının artık bakıma yoksul bir bebek yok de büyümekte olan bir birey olduğunu kabul etmeleri gerekir Kendi başına yapabileceği işler konusunda cesaretlendirmek, yol göstermek, yapabileceği konusunda ona güven tahsis etmek, isteklerini dile getirmesi konusunda fırsat vermek gerekir
Çocuklar bebeklik döneminden itibaren kısa sürelerle anneden öbür kalabilirler 34 yaşlarında ise gün boyu anneden bambaşka kalabilir, hatta zorunlu durumlarda birkaç haftalığına bile anneden öbür kalmaya dayanabilirler Tiryakilik özelliği bildiren çocuklar ise konut içerisinde bile anneden ayrı bir odada durmakta, kendi başına oyun oynamakta zorlanır Ayrılık korkusu sanıldığının tersine yalnızca çalışan annelerin çocuklarında görülmez Yerinde bir dille anlatıldığında çocuklar annelerinin işe gitmeleri gerektiğini ve akşam eve geri döneceklerini anlar ve kabullenir Her çocuk annesinin yanından ayrılmasından sıkıntılı olur, geri dönüp dönmeyeceği konusunda üzüntü yaşar Bağımlılık özelliği aralıksız çocuklarda bu endişe öteki çocuklara oranla daha yoğun yaşanmaktadır Çocuğun kısa sürelerle tanıdığı, güvendiği kişilerle kalmasını sağlamak, nereye gidileceği ve ne zaman dönüleceği konusunda içten öğretmek, gerekirse bunu saat üzerinde göstermek, koşullar uygunsa sizi arayabileceğini söylemek çocuğun anneden bambaşka kalmayı öğrenmesini kolaylaştıracak yöntemlerdir
Anneden ayrılmakta zorlanan çocuklar yuvaya gitmekte ve armoni sağlamakta da zorlanmaktadır Yuva çocuğun sadece bakıldığı veya oyun oynadığı bir ortam değil, sosyalleşme becerisinin geliştiği, kurallara uymayı, yaşıtlarıyla ilişki kurmayı, paylaşmayı öğrendiği sosyal bir ortamdır Bilhassa bağımlılık özelliği devam eden çocukların yuvaya gitmeleri bu bağımlılığın azalmasını sağlamaktadır Ancak burada yine anne baba tutumları kayda değer rol oynar Anne babalar başta yuvanın sosyal öğrenme ortamı ve çocuğun sosyal gelişiminde kayda değer rolü olduğunu kabul etmelidirler Annesinden hiç öbür kalmamış bir çocuğun bir anda hiç tanımadığı bir ortama girmesi ve orada kalması fazla zordur Yuvaya başlangıç düşüncesi oluştuğunda en azından birkaç ay öncesinden çocuğun kısa sürelerle tanıdığı kişilerin yanına kalmasını sağlayarak işe başlayabilirsiniz Bunun muhtemel olmadığı durumlarda ise yine birkaç ay öncesinden çocuğa yuva ortamını, orada yapılacak faaliyetleri açıklama yapmak, yuvaların önünden geçerek nasıl bir yer olduğunu göstermek, bambaşka yuvaları ziyaret ederek kısa sürelerle oynamasını karşılamak çocuğun yuvayı tanımasını sağlayacak etkinliklerdir Yuvaya başladığı dönemde de onu ne vakit yuvaya götüreceğinizi, ne süre ve kimin alacağını etkinliği belirterek söylemek, gün içerisinde yuvada neler yapacağını açıklama yapmak önemlidir Özellikle yuvadan alma saati konusunda doğruyu anlatmak ve buna muhtemel olduğunca aktarmak çocuğun güven duygusunun gelişmesi açısından çok önemlidir Ayrılma korkusu yaşamış birçok çocuk yuvaya gitmemek için farklı alanlara yönlendirilmiş yollar dener Matem, karın ağrısı, kusma bu yaşlarda en sık görülen belirtilerdir Bu tepkiler karşısında çocuğu yuvaya göndermemek yuvaya alışmayı zorlaştıracağı gibi bağımlılığı da pekiştirecektir Bu noktada kararlı ve sakin olmak, ağladığı veya kustuğu için tepki göstermemek, fiziki bir problem olmadıkça yuvaya gitmesini temin etmek, yuvanın kapısında yaşanan ayrılma törenlerini uzatmamak gerekir Ayrılık endişesinin mektep öncesi dönemde halledilmediği durumlarda benzer durumların mektep döneminde görüleceği unutulmamalıdır
Anne babalar kendilerine bağımlı çocuklar geliştirmek istiyorlarsa şunları yapmalıdırlar:
Her işi çocuğun yerine yapın
O dile getirmeden isteklerini anlayın ve yerine getirin
Büyüdüğünü kabullenmeyip hala bir bebekmiş gibi davranın
Becerilerinin gelişmesi için fırsat tanımayın
“Yapamazsın, beceremezsin diyerek kendi başına yapmakta ısrar ettiği etkinlikleri (yemek yemek gibi) engelleyin
Yürüyebildiği halde bebek arabasında veya kucağınızda taşıyın
Sürekli “aman, dur, düşersin gibi ibareler kullanın
Yanınızdan hiç ayırmayın, tanıdığı kişilerle kalmasına müsade vermeyin
Bunları yaptığınızda belli olun fakat çocuğunuz ömür boyu size bağımlı olacak, siz olmadan hiçbir şey yapamayacaktır
Duygu Çalışır
Pedagog *
Yaşamın ilk yılı bebeğin anneye her yönüyle bağımlı olduğu bir dönemdir Çocuk yürümeye ve koşmaya başladığında ise kendi başına hareket etme, egemen olma isteği içinde olmasına karşın anneyi civarda görmekten, onun yanında olmaktan hoşlanır Sosyalleşme becerisinin kazanıldığı 3 yaşa kadar çocuklar bir taraftan anneden ayrışmaya çalışırken bir taraftan da bağımlılığı devam ettirirler 3 yaşa dek görülen bu bağımlı ilişkinin bu yaştan sonra azalması, ilişki boyutunun bağımlılıktan bağlılığa dönüşmesi beklenir 3 yaş itibariyle azalması beklenen bağımlılığın toplumumuzda uzun yıllar devam ettiğini, hatta çocuk sahibi çoğu yetişkinin kendi annelerine olan bağımlılıklarının sürdüğünü görüyoruz Ayrışma sürecinin beklenen zamanda gerçekleşmemesi, bağımlılığın devam etmesi durumunun anne baba tutumlarından kaynaklandığı söylenebilir Tiryakilik geliştiren çocukların annelerinin aşırı koruyucu, babalarının ise daha uzakta davrandıkları veya her iki ebeveynin de aşırı korumacı tavır sergiledikleri bilinmektedir 2 yaşından itibaren çocuklar bir takım işleri kendi başlarına gerçekleştirmek isterler ve bu konuda ısrarcı davranırlar Yaşına uygun olarak çocuğun bazı işleri kendi başına yapması için fırsat tanımak ve çocuğu teşvik etmek gerekir 34 yaş çocukları kendi başlarına ya da az destekle yemek, giyinmek, oyuncaklarını toplamak, el yüz yıkayıp temizlemek, tuvalet ihtiyacını uygun olarak onarmak gibi işleri yapabilirler Bu becerilere sahip olan bir çocuğa işini kendi başına yapması konusunda izin vermemek, onun yerine her şeyi yerine getirmek çocuğun anneye olan bağımlılığını arttırdığı gibi özgüvenini de olumsuz yönde etkiler Bağımlı çocuk annesinin eteğinden ayrılmaz, annenin tuvalete gitmesine bile dayanamaz, kısa süreli de olsa yalnız kalamaz, güvensiz ve ürkek davranır, yaşıtlarıyla ilişki kurmakta zorlanır, aralıksız dertli, mızıldanan bir çocuk haline kazanç
3 yaşa dek adi kabul edilen bağımlılığın bu yaştan itibaren azalması beklenir Bu yaştan sonradan sürekli tiryakilik durumlarında anne babaların her şeyden önce çocuklarının artık bakıma yoksul bir bebek yok de büyümekte olan bir birey olduğunu kabul etmeleri gerekir Kendi başına yapabileceği işler konusunda cesaretlendirmek, yol göstermek, yapabileceği konusunda ona güven tahsis etmek, isteklerini dile getirmesi konusunda fırsat vermek gerekir
Çocuklar bebeklik döneminden itibaren kısa sürelerle anneden öbür kalabilirler 34 yaşlarında ise gün boyu anneden bambaşka kalabilir, hatta zorunlu durumlarda birkaç haftalığına bile anneden öbür kalmaya dayanabilirler Tiryakilik özelliği bildiren çocuklar ise konut içerisinde bile anneden ayrı bir odada durmakta, kendi başına oyun oynamakta zorlanır Ayrılık korkusu sanıldığının tersine yalnızca çalışan annelerin çocuklarında görülmez Yerinde bir dille anlatıldığında çocuklar annelerinin işe gitmeleri gerektiğini ve akşam eve geri döneceklerini anlar ve kabullenir Her çocuk annesinin yanından ayrılmasından sıkıntılı olur, geri dönüp dönmeyeceği konusunda üzüntü yaşar Bağımlılık özelliği aralıksız çocuklarda bu endişe öteki çocuklara oranla daha yoğun yaşanmaktadır Çocuğun kısa sürelerle tanıdığı, güvendiği kişilerle kalmasını sağlamak, nereye gidileceği ve ne zaman dönüleceği konusunda içten öğretmek, gerekirse bunu saat üzerinde göstermek, koşullar uygunsa sizi arayabileceğini söylemek çocuğun anneden bambaşka kalmayı öğrenmesini kolaylaştıracak yöntemlerdir
Anneden ayrılmakta zorlanan çocuklar yuvaya gitmekte ve armoni sağlamakta da zorlanmaktadır Yuva çocuğun sadece bakıldığı veya oyun oynadığı bir ortam değil, sosyalleşme becerisinin geliştiği, kurallara uymayı, yaşıtlarıyla ilişki kurmayı, paylaşmayı öğrendiği sosyal bir ortamdır Bilhassa bağımlılık özelliği devam eden çocukların yuvaya gitmeleri bu bağımlılığın azalmasını sağlamaktadır Ancak burada yine anne baba tutumları kayda değer rol oynar Anne babalar başta yuvanın sosyal öğrenme ortamı ve çocuğun sosyal gelişiminde kayda değer rolü olduğunu kabul etmelidirler Annesinden hiç öbür kalmamış bir çocuğun bir anda hiç tanımadığı bir ortama girmesi ve orada kalması fazla zordur Yuvaya başlangıç düşüncesi oluştuğunda en azından birkaç ay öncesinden çocuğun kısa sürelerle tanıdığı kişilerin yanına kalmasını sağlayarak işe başlayabilirsiniz Bunun muhtemel olmadığı durumlarda ise yine birkaç ay öncesinden çocuğa yuva ortamını, orada yapılacak faaliyetleri açıklama yapmak, yuvaların önünden geçerek nasıl bir yer olduğunu göstermek, bambaşka yuvaları ziyaret ederek kısa sürelerle oynamasını karşılamak çocuğun yuvayı tanımasını sağlayacak etkinliklerdir Yuvaya başladığı dönemde de onu ne vakit yuvaya götüreceğinizi, ne süre ve kimin alacağını etkinliği belirterek söylemek, gün içerisinde yuvada neler yapacağını açıklama yapmak önemlidir Özellikle yuvadan alma saati konusunda doğruyu anlatmak ve buna muhtemel olduğunca aktarmak çocuğun güven duygusunun gelişmesi açısından çok önemlidir Ayrılma korkusu yaşamış birçok çocuk yuvaya gitmemek için farklı alanlara yönlendirilmiş yollar dener Matem, karın ağrısı, kusma bu yaşlarda en sık görülen belirtilerdir Bu tepkiler karşısında çocuğu yuvaya göndermemek yuvaya alışmayı zorlaştıracağı gibi bağımlılığı da pekiştirecektir Bu noktada kararlı ve sakin olmak, ağladığı veya kustuğu için tepki göstermemek, fiziki bir problem olmadıkça yuvaya gitmesini temin etmek, yuvanın kapısında yaşanan ayrılma törenlerini uzatmamak gerekir Ayrılık endişesinin mektep öncesi dönemde halledilmediği durumlarda benzer durumların mektep döneminde görüleceği unutulmamalıdır
Anne babalar kendilerine bağımlı çocuklar geliştirmek istiyorlarsa şunları yapmalıdırlar:
Her işi çocuğun yerine yapın
O dile getirmeden isteklerini anlayın ve yerine getirin
Büyüdüğünü kabullenmeyip hala bir bebekmiş gibi davranın
Becerilerinin gelişmesi için fırsat tanımayın
“Yapamazsın, beceremezsin diyerek kendi başına yapmakta ısrar ettiği etkinlikleri (yemek yemek gibi) engelleyin
Yürüyebildiği halde bebek arabasında veya kucağınızda taşıyın
Sürekli “aman, dur, düşersin gibi ibareler kullanın
Yanınızdan hiç ayırmayın, tanıdığı kişilerle kalmasına müsade vermeyin
Bunları yaptığınızda belli olun fakat çocuğunuz ömür boyu size bağımlı olacak, siz olmadan hiçbir şey yapamayacaktır
Duygu Çalışır
Pedagog *