Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Anadolu ve Antik Yunan

Hoş geldin! erdemcnm tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Anadolu ve Antik Yunan
0
64

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Anadolu ve Antik Yunan Alışılmış uygarlığın kökeni araştırılınca, alışılmış kültürün apaçık olarak birincil belirdiği yani kendilerine sonraları Hellenik diyen toplumun, kendilerine barbar dedikleri yabancılardan ayırdıkları ve Olymposlu tanrıları teşkil ettikleri yerin, Anadolu'da İonya olduğu anlaşılması mümkün (MÖ 9 ya da 10 yy)Grekçede ne üzümün, ne şarabın, ne incirin ve özellikle ne de zeytinin adlarının Grekçe aslından olmayıp, çoğu dağ, burun ve körfez adları gibi, bir Anadolulu dilin kökeninden oldukları anlaşılmıştır Delice zeytini, Portekiz'den Hindistan'a değin vardır Lakin zeytinin bir besin maddesi olarak kullanışı, Yunanistan'a Anadolu'dan geçmiştir Çünkü Homeros, Anadolu'da zeytinyağının, tuvalet yağı olarak, hatta yazısının diğer bir uygun ilaç olarak kullanıldığını anlatır Yan ancak, bir gıda maddesi olarak kullanıldığını yazmaya gerek görmemiştir Tanrıça Athena'ya atfedilen bir efsane, zeytinin (aşılı) Yunanistan'a nasıl geldiğini ima etme bakımından önemlidir Tanrıca Athena ile denizler tanrısı Poseidon, Atina şehrinin koruyuculuğu için yarışmaya girerler Şehre en yardımcı şeyi getiren kazanmış sayılacaktır Poseidon atı, Athena ise zeytin ağacını getirir Athena kazanır ve şehrin koruyucusu olur (İspanyollara da zeytin yiyecek maddesi olarak Araplardan geçmiştir) Anadolu'dan Yunanistan'a getirilmiş olan bir iki manâlı şey aralarında, Fenike'den alındığı bahis edilen bir alfabe vardır Bu fonetik alfabe, ilk önce Anadolu'da kullanıldı O süre Yunanistan, yazıya şiddetli bir gereklilik duymayacak dek geri idi Hatta orası tamami ile kültürsüz ve vahşi bir yer sayılabilirdi Ve böyledir ama, Homeros ve ondan iki yüzyıl sonradan babasıy ile birlikte Anadolu'dan Yunanistana göç eden Hesiodos, düşlerini, anılarını ve düşüncelerini, ama İon lehçesinde yazabildiler İon lehçesi ise, en eski Grek lehçesidir Yani ondan önce gelmiş ve kullanılmış bir başka lehçe yoktur Yunanistan'da Atinalı Solon, Grek kültürünün Yunanistan'daki birincil temsilcisi sayılır İsa'dan önce Altıncı Yüzyılda yaşayan olan bu adam, bir tüccardı ve işlerini bakmak üzere Anadolu'ya gidip gelirdi Anadolu'da gelişmiş sosyal kurulları gördü Anadolu'da öğrendiği İon lehçesinde şiirler yazdı Lakin şiirlerini, kendisinden önce gelen Midillili Sappho ya da Paroslu Arkhilokhos gibi şair olduğu için yok, o devirde yazı manzum olarak yazıldığı için yazdı Yahut Solon yüz sene sonradan gelseydi, mutlaka nesir yazardı Solon, o sıralarda, okuma yazma haberdar olan, dünya görmüş bir adam olduğu için, arkhon (kanun yapıcı hakim ) seçildi Yunanistan'da Hellen bilincinin Anadolu'dan Yunanistan'a geçmesi, İsa'dan önce 6yy da olmaya başladı Oysa İsa'dan önce, 560527 yılları aralarında yani Atina'da Peisistratos zamanındadır ki, Homeros'un eserleri Yunan yarımadasına geçti ve Atina'nın Panathenaia festivallerinde bile belirlenmiş sıra ile okunmaya başladı İşte o zaman, bu eserler, Atina'da kutsallaştırıldı ve oradan tüm Yunanistan'a yayılarak Hellenik bilinç ortaya çıktı sırası gelmişken, Anadolu'dan Yunanistan'a geçen Olymposlu tanrılar ile Hellenlerin dini de bulundu İonlu bilinç, Anadolu'da geliştikten oysa üç yüzyıl daha sonra Yunanistan'a geçebilmiştir Herodotos: '' Homeros ile Hesiodos, Grek tanrılar hanedanını kurdular, görevlerini ve sanatlarını ödev ettiler'' diye yazar ve bu işin, kendi gününden (MÖ430) dört yüz yıl önce olduğunu ekler (Anadolu Tanrıları Halikarnas Balıkçısı) Homeros ile Hesiodos, bu tanrıları tutup yoktan var etmediler Anadolu'dan dillerini, klasik bilinci ve Hellenik denilen uygarlığın temelleri ile birlikte tanrıları da aldılar MÖ 490 yılına dürüst Yunanistan'ın Persler tarafindan istilası, alışılmış kültürün ve Yunan uygarlığının geçirdiği en büyük ikinci tehlikedir Çünkü Persler Anadolu'da zaptettikleri İonya'nın ve Karya'nın sosyal kurumlarına dokunmadılar Ve Güney Anadolu'daki alışılmış kültür hareketi devam etti, gelişti Halbuki anakarada baş gösteren birinci büyük risk, MÖ Yedinci Yüzyılda Yunanistan'da Orfik'lerin gizemli tarikat ve dininin yayılmasıydı Yakın Doğudaki bu yeni din, eğer Yunanistan'da tüm hurafeleri, sırları ve sihirleriyle kökleşseydi, belli akılcılığı, felsefeyi ve ruh özgürlüğünü boğar, hayatı akla ve güzelliğe dayanan bir uygarlığı ayrıntılarıyla söndürürdü Orfizm temelleri üzerine gelişmiş bir tarih ve medenilik zincirini bugün düşünmek bile insanı ürpertiyor Anakarada yaşam koşularının Anadolu'ya tarafından daha ağır olmasından nedeniyle kötümser yapıya sahip ahali tarafından Orfizm ivedi sayılacak bir sürede Yunanistan'da benimsendi Eleusis'te tutunan Orfizm akımına, ''Eleusis sırları'' diye yeni bir isim takıldı Bu sırlara göre alt dünya tanrısı İakkhos, tanrıcalar ise Demeter ile Persephone idi Bu sıralarda Sisam adasında zeka alim Pythagoras (Büyük bir matamatikçi olmasına karşın), Sicilyada da Batıni yeni bir Orfik mezhebini yaymaya koyuldular Orfizm o dönemde başta Aiskhylos ve Pindaros olamak üzere edebiyatta tesir yaptı Hatta Orfizm Platon'a bile düzenli geldi İonya burnunun dibinde ancak bu zehire karşı panzehir vazifesi gördüler Anadolu'da tanrı bilim ile fen bilimlerini birbirlerinden ayıran hareket Orfizm'den fazla önce başlamıştı Anadolunun bu iki bilimi birbirinden ayırması herzamanki uygarlığı, rahipler göre dogmatik bir biçimde yorumlanarak, bir dinin baskısı aşağıda mahvolmaktan kurtardı Anadolu'da diyalektik felsefenin kurucuları farzedilen Ephesos'lu Herakleitos ve Kolophon'lu Ksenophanes'un bulunması hem Anadolu'yu Pers istilasından ayrıca de Orfizm tehlikesinden kurtardılar Ksenophanes, Anadolu'yu terkederek Yunanistan ve İtalya'da şehir halkı kent dolaştı ve Greklerin dinine ve ideallerine şiddetle hücüm etti Özellikle atlet idealini gülünç buldu Bir yarışı ya da atletik müsabakayı kazanana karşı gösterilen saygıyı delilik saydı ''Aklımız ölümlü hayvan ve at kuvvetinden daha iyidir'' Tanrılar için ise ''Eğer öküzlerin, beygirlerin ve aslanların kendilerine tanrı yapan elleri olsaydı, onlarda tanrılarını öküz, at ve aslan biçiminde yaparlardı'' dedi Ksenophanes, yanında tambur ve bağlama çalan bir köle ile devrimci düşüncelerini diyar diyar yaydı Ksenophanes, yalnız yıkıcı yok bununla beraber yapıcı idi Felsefede baş prensibi, tek tanrı idi Lakin bu tanrı cihan ile birleşiyordu Bu tek tanrı ile birlikte doğaya hayat veren birkaç ikinci derece tanrı kabul etmişti Öbür dev Ephesoslu Herakleitos ''Hep akar ve hiç bir süre hiç bir yerde durmaz'' diyerek, dünyada bir ''statuko'' nun var olduğunu birincil anlayandır Herakleitos, Ksenophanes ile büyük farklılıklar gösterir O siyasette bir aristokrat idi, fakat aydın olan birkaç seçkin zenginin anlayabileceği baskı bir üslup ile yazıyordu Yaşlanınca felsefe kitaplarını Ephesos'ta Artemis tapınağına bırakarak, son günlerini yaşamak üzere, şehrin yakınındaki bir ormana yapayanlız yerleşti Kesintisiz değişmeyi, varlışın değişmeden (akmadan) ibaret olduğunu saptayan doktrini buldu ''Hep akar'' ve ''Biziz ve değiliz'' dedi Bununla kalmayarak, görecelilik (rölativite) doktrininin filizlerini attı: ''Kötü ve iyi aynı şeydir'' diyordu Kendinden önce gelen bütün İonya filozoflarının hepsinden daha büyük bir dehaya sahip olan bu adam, kendinden sonra gelenleri de heybeti ile etkilemiştir Alışılmış uygarlığın dayanağı, iskeleti felsefeydi Anadolu İonya'sının bu kişileri ve onlar gibi olanların verdiği savaş sonunda olağan uygarlığı korkutma eden Orfizm tehlikesi ortadan kansız ve savaşsız bir şekilde kalktı Bu devre ''Yedi Hakimler'' devri denir Bunlar: 1 Atinalı Solon, 2 Koentli Periandros, 3 Spartalı Kylon, 4 Midillili Pittakos, () 5 Prieneli Bies, () 6 Miletli Thales, () 7 Lindoslu Kleobulos () Yukarıda ki listede işaretlenmiş olanlar Anadolu'ludur Kalanların birinin Atinalı, diğerinin Koentli, ötekinin Spartalı olması anakaradaki üç önemli bölgeden birer temsilci bulunması politiktiBu bölümde yazdıklarımız, İon kültürünün ayrıntılarıyla Anadolu'dan Yunanistan'a geçtikten sonradan bile, Yunanistan'da başgösteren tehlikenin gene İon'larca değil edildiğini göstermektedir Plastik sanatlara gelince, anakaranın Mora yarımadası ile Batı Anadolu'da bununla birlikte gelişti Her ikisi de Girit'in etkisi aşağı kaldılar Karya ve İonya'da Girit'ten başka doğal olarak Batı Anadolu etkisi de oldu İonya, Mora yarımadasına oranla zerafeti, ayrıntıları ve yumuşaklığıı ile üstündür Birincil çağın başlıca heykeltıraşları: Myron, Polykleitos ve Pheidias'tır İkinci dönemde ise Praksiteles, Skopas ve Lysippos'tur Bunlardan Praksiteles hariç tümü Yunanlı ve birçok Atinalıdır Üçüncü dönemde (Büyük İskender zamanı) ve sonrasında Rodos ile Bergama başta kazanç Ne yazık ancak, birincil çağdan hiç resim kalmamıştır O zamanın ressamları hakkında bildiklerimiz Pausanias, Plinius ve Lucianus gibi tarihçilerin anlatıları ile sınırlı kalıyor Lakin vazo gibi kazılardan elde edilen buluntuların üzerlerindeki resimlere bakarak o devirde fotoğraf sanatının oldukca ileri bir düzeyde olduğunu söyleyebiliriz Eski tarihin en büyük ressamı Apelles Anadolu'da Kolophonludur Kendisi Ephesoslu Ephoros stüdyosunda çalışmıştır Ressam Parrhasios Ephesoslu, Polygnotos Thasoslu ve Parrhasios İtalyandır  
 

Similar threads

Antik Yunan Tragedyası ve Yapısı antik yunan tragedyası yunan tragedyası TRAGEDYA Yunanca tragoidia’dan gelirTragos(keçi) ve oidie(türkü) sözcüklerinin birleşmesiyle “ keçilerin türküsü anlamında kullanılır Tragedya türü, tragosların şarkılarından doğdu Antik Yunan tiyatrosunun tanımını...
Cevaplar
0
Görüntüleme
74
Yunan Mitolojisinin Kaynakları Homeros: Yunan mitolojisinin birincil ve en kayda değer kaynağı Homeros'tur Homeros'un kim olduğu henüz tam olarak ortaya çıkmış yok Pek çok açıdan bizler için hala bir sır Nerede doğduğu ve yaşadığı konusunda hayli yazılı ve çizilmiş fakat bunların öyle birçok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
83
Tariçesi ile Anadolu işte melekler güzel Anadolu'muz ile ilgili aradığınız bütün bilgiler bu konuda mevcut ANADOLU'NUN TARİHÇESİ Paleolitik Çağ (MÖ 6000008000) İnsanın yavaş yavaş gelişmeye başladığı bu birincil medenilik çağı Buzul Devri'ne rastladı Yarım milyon yılı aşan bu uzun devre her...
Cevaplar
0
Görüntüleme
69
Antik Yunan Tiyatro Yapısı antik yunan tiyatro yapısı yunan tiyatrosu antik tiyatrosu tiyatro bölümleri TİYATRO YAPILARI: 1 Olağan Dönem Tiyatro Yapısı Koro, ayrıca tragedya, keza de komedya için en önemli dramatik öğeydi, bunun için de çok geniş bir oyun yerinin yapılması şarttı Tiyatro...
Cevaplar
0
Görüntüleme
83
Yunan ve Roma Mitolojisinin Kaynakları YUNAN VE ROMA MİTOLOJİSİNİN KAYNAKLARI Homeros: Yunan mitolojisinin birincil ve en manâlı kaynağı Homeros'tur Homeros'un kim olduğu az önce tamamiyle ortaya çıkmış değil Böylece çok açıdan bizler için hala bir sır Nerede doğduğu ve yaşadığı konusunda...
Cevaplar
0
Görüntüleme
75
858,500Konular
982,386Mesajlar
32,979Kullanıcılar
kara kartalSon üye
Üst Alt