iltasyazilim
FD Üye
Anadolu Selçuklularında Devlet Yönetimi
Eski Türk hakimiyet anlayışı, Anadolu Selçuklularında da vardı Hükümdarın yetkileri sınırsız değildi Öteki Anadolu beylerine ve meliklere göre bir derece daha üstündü Hükümdarlık babadan oğula ve kardeşlere de geçebilirdi sık sık saltanat kavgaları görülürdü Devleti yönetecek şehzadeler daha minik yaşta bilim adamları yanına eğitim görür, daha sonra atabey gözetiminde melik unvanıyla tahta geçmeye hazırlanırdı Tahta geçtiği süre da namına hutbe okutup, para bastırırdı Hükümdarların tuğ, çetr, sancak, otağ, nevbet ve mühür gibi alametleri olurdu Yeni hükümdarlara Abbasi halifeleri hükümdarlık fermanı ve değerli hediyeler gönderirdi
Saray Teşkilatı:
Türkiye Selçuklularında saray teşkilatı Büyük Selçuklularınkinin aynısıydı
Merkez Teşkilatı:
Devlet işlerini yürüten Büyük Divan ve diğer anlar bulunmaktaydı Bu an devlet merkezinde bulunurdu yapı, Talep, işraf, istifa anlarının başkanları ile pervane gibi görevliler Büyük Divan ın üyeleri idi Diktei şemsir denilen kişi Divan ın güvenliğini sağlardı Büyük Divan yaptığı işler
bakımından bugünkü Bakanlar Kurulu na benzemekteydi
Niyabeti Saltanat Divanı:
Hükümdar başkentte olmadığı vakit ona ait devlet işlerini yürütürlerdi Bu anda yer alan komutan ve devlet adamlarına naib denilirdi
istifa Divanı:
Devletin finansal işlerini yürütürdü
Pervanecilik:
Türkiye Selçuklularında ülke topraklarının defterlerini tutan has ve iktalara ait kararları aranjör andır Bu anın başkanına pervaneci, hazırladıkları fermanlara da pervane denirdi
Divanı Talep:
Hassa askerinin maaşını ve her türlü techizat ve defter kayıtlarını denetim eder ve denetlerdi Savunmayla ilgilidir
Divanı Tuğra:
Devletin iç ve dış yazışmalarını yapardı Buna Divanı yapı da denirdi
Divanı işraf:
Parasal idari işleri denetlerdi Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Anadolu daki öteki devlet ve beyliklerdeki merkez teşkilatları Türkiye Selçuklularınkiyle aynıydı
Taşra Teşkilatı:
Türkiye Selçuklularında ülke vilayetlere ayrılmıştı Üç herif vilayet vardı
Meliklerin Yönettiği Vilayetler:
Selçuklu ailesinden gelen melikler aracısız hükümdara alt idi Meliklerin de anı ve veziri olurdu
Vilayet:
Bunların yönetimleri ana bağlıydı Bu alıcı vilayetlerin başında subaşılar bulunurdu
Bizans Sınırlarında Yer Alan Eyaletler (hudut vilayetleri):
Bu eyaletlerin başındakiler uc beyi ve vali olarak tayin yapar, sınırları korurlardı Türkiye Selçuklularında vilayetlerde bir çeşit belediye işlerine bakan kişilere muhtesib denirdi Kayda Değer şehir halkı merkezlerinde şıhne denilen askeri valiler bulunurdu Hak işlerini ise
kadılar bakardı Beyliklerde ise taşrada siyasi otoriteyi hükümdar namına mirliva, yargıyı kadı temsil ederdi
Askerî Teşkilat:
Türkiye Selçukluları ordusu, hassa (gulam) askerleri, ikta (dirlik) sahiplerinin verdiği kuvvetler, bağlı devletlerin kuvvetleri ve ücretli askerlerden oluşurdu Hassa birlikleri hükümdarın kapıkulu askerleriydi ikta sahiplerinin yetiştirdiği askerler ayrıntılarıyla Türklerden oluşuyordu Tımarlı Sipahiler, belli başlı Selçuklu kuvvetlerini bunlar oluşturuyordu Bulundukları bölgelerin asayiş ve güvenliğini karşılayan subaşılar
aynı zamanda Tımarlı Sipahilerin komutanlarıydı Türkmenlerin meydana getirdiği kuvvetler uclarda defalarca savaşa hazırlanmış halde bulunurlardı Türkiye Selçukluları donanmaya yük verdiler Sinop, Alaiye, Antalya ve Samsun gibi yerlerde tersaneler kurdular Türkiye Selçuklularında ordu komutanına emirü l ümera, deniz filosu komutanına ise reis ül bahr veya melikü s sevahil denirdi Karakoyunlular ve Akkoyunluların askeri teşkilatlarında Moğolların ve Timurluların etkisi görülür Her iki devlette de ordunun esasını Tımarlı Sipahi ve Çerik denen aşiret kuvvetleri teşkil ederdi Ordu komutanına emiri azam denirdi Dulkadıroğulları ve Ramazanoğullarının askeri teşkilatlarında Memlûklerin tesiri vardır Diğer beyliklerde ise Selçuklu askeri teşkilatının etkisi vardır Germiyanoğulları ve Karamanoğulları, beylikler içinde en güçlü ordulara sahipti
Toprak Yönetimi
Türklerin Anadolu yu ele geçirmesi ile Bizans tan alınan topraklar devlet malı oldu
Mülkiyeti resmi olan miri toprakları dört bölüme ayrılıyordu
Has Arazi:
Devlet adamlarına ve devlet memurlarına hizmet ve maaşlarına karşılık bahşedilen toprağın gelirleridir
Mal Arazi:
Devlet adamlarına başarılarından dolayı mal olarak bahşedilen topraklardır
Vakıf Arazi:
Miri veya mal arazilerden gelirleri ilmi ya da sosyal kuruluşların masraşarına tahsis edilen topraklardır Karakoyunlular, Akkoyunlular ve diğer devlet ve beyliklerdeki toprak sistemi de
Türkiye Selçuklularının toprak sistemine benzemektedir
Hukuk Sistemi:
Selçuklu yargı teşkilatı tüm ortaçağ Türk islam devletlerinde olduğu gibi, şeri ve
örş hak sistemi edinmek üzere ikiye ayrılıyordu şeri adalet sisteminde davalara kadılar bakardı Bunların başkanına başkadı (kazi l kuzat) denirdi Başkadı devlet merkezi olan Konya da otururdu Örş adalet asayişi bozan ve yasaları çiğneyenlerle ilgili davaları kapsardı Örş davalara bakan kimseye diktei dad denirdi Emiri Dad gerektiği zaman vezir ve an üyelerini de yargılardı Askeri davalara ise kadı asker (kadıyı leşker kazasker) denilen ordu kadıları bakardı Akkoyunlular, Karakoyunlular ile diğer devletlerde de Türkiye Selçuklularından öbür bir hukuk anlayışı yoktu *
Eski Türk hakimiyet anlayışı, Anadolu Selçuklularında da vardı Hükümdarın yetkileri sınırsız değildi Öteki Anadolu beylerine ve meliklere göre bir derece daha üstündü Hükümdarlık babadan oğula ve kardeşlere de geçebilirdi sık sık saltanat kavgaları görülürdü Devleti yönetecek şehzadeler daha minik yaşta bilim adamları yanına eğitim görür, daha sonra atabey gözetiminde melik unvanıyla tahta geçmeye hazırlanırdı Tahta geçtiği süre da namına hutbe okutup, para bastırırdı Hükümdarların tuğ, çetr, sancak, otağ, nevbet ve mühür gibi alametleri olurdu Yeni hükümdarlara Abbasi halifeleri hükümdarlık fermanı ve değerli hediyeler gönderirdi
Saray Teşkilatı:
Türkiye Selçuklularında saray teşkilatı Büyük Selçuklularınkinin aynısıydı
Merkez Teşkilatı:
Devlet işlerini yürüten Büyük Divan ve diğer anlar bulunmaktaydı Bu an devlet merkezinde bulunurdu yapı, Talep, işraf, istifa anlarının başkanları ile pervane gibi görevliler Büyük Divan ın üyeleri idi Diktei şemsir denilen kişi Divan ın güvenliğini sağlardı Büyük Divan yaptığı işler
bakımından bugünkü Bakanlar Kurulu na benzemekteydi
Niyabeti Saltanat Divanı:
Hükümdar başkentte olmadığı vakit ona ait devlet işlerini yürütürlerdi Bu anda yer alan komutan ve devlet adamlarına naib denilirdi
istifa Divanı:
Devletin finansal işlerini yürütürdü
Pervanecilik:
Türkiye Selçuklularında ülke topraklarının defterlerini tutan has ve iktalara ait kararları aranjör andır Bu anın başkanına pervaneci, hazırladıkları fermanlara da pervane denirdi
Divanı Talep:
Hassa askerinin maaşını ve her türlü techizat ve defter kayıtlarını denetim eder ve denetlerdi Savunmayla ilgilidir
Divanı Tuğra:
Devletin iç ve dış yazışmalarını yapardı Buna Divanı yapı da denirdi
Divanı işraf:
Parasal idari işleri denetlerdi Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Anadolu daki öteki devlet ve beyliklerdeki merkez teşkilatları Türkiye Selçuklularınkiyle aynıydı
Taşra Teşkilatı:
Türkiye Selçuklularında ülke vilayetlere ayrılmıştı Üç herif vilayet vardı
Meliklerin Yönettiği Vilayetler:
Selçuklu ailesinden gelen melikler aracısız hükümdara alt idi Meliklerin de anı ve veziri olurdu
Vilayet:
Bunların yönetimleri ana bağlıydı Bu alıcı vilayetlerin başında subaşılar bulunurdu
Bizans Sınırlarında Yer Alan Eyaletler (hudut vilayetleri):
Bu eyaletlerin başındakiler uc beyi ve vali olarak tayin yapar, sınırları korurlardı Türkiye Selçuklularında vilayetlerde bir çeşit belediye işlerine bakan kişilere muhtesib denirdi Kayda Değer şehir halkı merkezlerinde şıhne denilen askeri valiler bulunurdu Hak işlerini ise
kadılar bakardı Beyliklerde ise taşrada siyasi otoriteyi hükümdar namına mirliva, yargıyı kadı temsil ederdi
Askerî Teşkilat:
Türkiye Selçukluları ordusu, hassa (gulam) askerleri, ikta (dirlik) sahiplerinin verdiği kuvvetler, bağlı devletlerin kuvvetleri ve ücretli askerlerden oluşurdu Hassa birlikleri hükümdarın kapıkulu askerleriydi ikta sahiplerinin yetiştirdiği askerler ayrıntılarıyla Türklerden oluşuyordu Tımarlı Sipahiler, belli başlı Selçuklu kuvvetlerini bunlar oluşturuyordu Bulundukları bölgelerin asayiş ve güvenliğini karşılayan subaşılar
aynı zamanda Tımarlı Sipahilerin komutanlarıydı Türkmenlerin meydana getirdiği kuvvetler uclarda defalarca savaşa hazırlanmış halde bulunurlardı Türkiye Selçukluları donanmaya yük verdiler Sinop, Alaiye, Antalya ve Samsun gibi yerlerde tersaneler kurdular Türkiye Selçuklularında ordu komutanına emirü l ümera, deniz filosu komutanına ise reis ül bahr veya melikü s sevahil denirdi Karakoyunlular ve Akkoyunluların askeri teşkilatlarında Moğolların ve Timurluların etkisi görülür Her iki devlette de ordunun esasını Tımarlı Sipahi ve Çerik denen aşiret kuvvetleri teşkil ederdi Ordu komutanına emiri azam denirdi Dulkadıroğulları ve Ramazanoğullarının askeri teşkilatlarında Memlûklerin tesiri vardır Diğer beyliklerde ise Selçuklu askeri teşkilatının etkisi vardır Germiyanoğulları ve Karamanoğulları, beylikler içinde en güçlü ordulara sahipti
Toprak Yönetimi
Türklerin Anadolu yu ele geçirmesi ile Bizans tan alınan topraklar devlet malı oldu
Mülkiyeti resmi olan miri toprakları dört bölüme ayrılıyordu
Has Arazi:
Devlet adamlarına ve devlet memurlarına hizmet ve maaşlarına karşılık bahşedilen toprağın gelirleridir
Mal Arazi:
Devlet adamlarına başarılarından dolayı mal olarak bahşedilen topraklardır
Vakıf Arazi:
Miri veya mal arazilerden gelirleri ilmi ya da sosyal kuruluşların masraşarına tahsis edilen topraklardır Karakoyunlular, Akkoyunlular ve diğer devlet ve beyliklerdeki toprak sistemi de
Türkiye Selçuklularının toprak sistemine benzemektedir
Hukuk Sistemi:
Selçuklu yargı teşkilatı tüm ortaçağ Türk islam devletlerinde olduğu gibi, şeri ve
örş hak sistemi edinmek üzere ikiye ayrılıyordu şeri adalet sisteminde davalara kadılar bakardı Bunların başkanına başkadı (kazi l kuzat) denirdi Başkadı devlet merkezi olan Konya da otururdu Örş adalet asayişi bozan ve yasaları çiğneyenlerle ilgili davaları kapsardı Örş davalara bakan kimseye diktei dad denirdi Emiri Dad gerektiği zaman vezir ve an üyelerini de yargılardı Askeri davalara ise kadı asker (kadıyı leşker kazasker) denilen ordu kadıları bakardı Akkoyunlular, Karakoyunlular ile diğer devletlerde de Türkiye Selçuklularından öbür bir hukuk anlayışı yoktu *