iltasyazilim
FD Üye
Tevbe, insanın sonsuz kurtuluşu için hiç kapanmayan merhamet kapısıdır İşlediği bir günah için kulunun Rabb'ine sığınması, bir daha o günahı işlememek için O'na söz vermesi ve bunun için O’ndan yardım dilemesidir Tevbenin kelime anlamı ‘dönmek’tir Kısaca tevbe, kesin bir kararlılıkla bir günahtan dönmek, hatasından pişmanlık duyup vazgeçmektir
Ey iman edenler, Allah'a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar(Tahrim Suresi, 8) ayetindeki ‘nasuh tevbe’, tevbenin o günahı bir daha asla işlememek niyetiyle yapılması anlamındadır Nasuh tevbe, pişmanlığı kalpte hissetmek, dille bağışlanma dilemek, bedenen de günahı terk etmek ve ondan uzak durmaktır
Kuşkusuz bu bilgi, her günah için yalnızca bir kez tevbe edileceği anlamında değildir Kişi işlediği bir günah için tevbe edebilir, ardından gaflete kapılıp aynı günahı tekrar işleyebilir Ancak Yüce Allah’ın rahmeti sonsuzdur Bu kucaklayıcı rahmeti nedeniyle defalarca tevbesini bozmuş da olsa, insan gerçekten nasuh bir tevbe ile Rabb’ine sığınabilir
Allah sonsuz merhamet sahibidir ancak kabul etmeyeceği bir tevbe vardır Ölüm anı geldiğinde samimiyetsizce yapılan tevbeyi, Allah kabul etmeyeceğini haber verir
Kur’an’da, Firavun’un, Hz Musa ve yanındaki müminleri öldürmek için peşlerine düştüğü ve tam denizde boğulmak üzereyken tevbe etmek istediği anlatılır “Sular onu boğacak düzeye erişince 'İsrailoğullarının kendisine inandığından başka ilah olmadığına inandım ve ben de müslümanlardanımder (Yunus Suresi, 90) Ancak ona Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk çıkaranlardandın(Yunus Suresi, 91) cevabı verilir
İnsan cehalet nedeniyle günah işlemiş de olsa Allah’ın rahmeti çok geniştir …Selam olsun size Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir(Enam Suresi, 54) ayetiyle bildirildiği gibi, Allah samimi tevbenin karşılığını sonsuz bağışlamasıyla verir
Ancak tevbe konusunda verilen bilgilerin samimiyetsiz ve yanlış yorumlanması insanı büyük yıkıma sürükleyebilir Kişinin, nasıl olsa sonra tevbe ederimgibi sahtekârca bir hesap içinde, bile bile işlediği günahı Allah asla bağışlamaz
Doğrusu, imanlarından sonra inkâr edenler, sonra inkârlarını arttıranlar; bunların tevbeleri kesinlikle kabul edilmez İşte bunlar, sapıkların ta kendileridir (Ali İmran Suresi, 90)
Büyük ya da küçük tüm günahlar için yapılan tevbelerin, pişmanlığın getirdiği içli bir ruh haliyle yapılması gerekir Bağışlanma dilemek ve Allah'a tevbe etmek, kulluğun en katıksız ifadelerindendir Mümin, hata yapmaktan ve günah işlemekten müstağni olmadığının bilincinde, Rabb’inin şefkatine sığınır
Eğer Allah'ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (ne yapardınız)? (Nur Suresi, 10)
Ey iman edenler, Allah'a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar(Tahrim Suresi, 8) ayetindeki ‘nasuh tevbe’, tevbenin o günahı bir daha asla işlememek niyetiyle yapılması anlamındadır Nasuh tevbe, pişmanlığı kalpte hissetmek, dille bağışlanma dilemek, bedenen de günahı terk etmek ve ondan uzak durmaktır
Kuşkusuz bu bilgi, her günah için yalnızca bir kez tevbe edileceği anlamında değildir Kişi işlediği bir günah için tevbe edebilir, ardından gaflete kapılıp aynı günahı tekrar işleyebilir Ancak Yüce Allah’ın rahmeti sonsuzdur Bu kucaklayıcı rahmeti nedeniyle defalarca tevbesini bozmuş da olsa, insan gerçekten nasuh bir tevbe ile Rabb’ine sığınabilir
Allah sonsuz merhamet sahibidir ancak kabul etmeyeceği bir tevbe vardır Ölüm anı geldiğinde samimiyetsizce yapılan tevbeyi, Allah kabul etmeyeceğini haber verir
Kur’an’da, Firavun’un, Hz Musa ve yanındaki müminleri öldürmek için peşlerine düştüğü ve tam denizde boğulmak üzereyken tevbe etmek istediği anlatılır “Sular onu boğacak düzeye erişince 'İsrailoğullarının kendisine inandığından başka ilah olmadığına inandım ve ben de müslümanlardanımder (Yunus Suresi, 90) Ancak ona Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk çıkaranlardandın(Yunus Suresi, 91) cevabı verilir
İnsan cehalet nedeniyle günah işlemiş de olsa Allah’ın rahmeti çok geniştir …Selam olsun size Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir(Enam Suresi, 54) ayetiyle bildirildiği gibi, Allah samimi tevbenin karşılığını sonsuz bağışlamasıyla verir
Ancak tevbe konusunda verilen bilgilerin samimiyetsiz ve yanlış yorumlanması insanı büyük yıkıma sürükleyebilir Kişinin, nasıl olsa sonra tevbe ederimgibi sahtekârca bir hesap içinde, bile bile işlediği günahı Allah asla bağışlamaz
Doğrusu, imanlarından sonra inkâr edenler, sonra inkârlarını arttıranlar; bunların tevbeleri kesinlikle kabul edilmez İşte bunlar, sapıkların ta kendileridir (Ali İmran Suresi, 90)
Büyük ya da küçük tüm günahlar için yapılan tevbelerin, pişmanlığın getirdiği içli bir ruh haliyle yapılması gerekir Bağışlanma dilemek ve Allah'a tevbe etmek, kulluğun en katıksız ifadelerindendir Mümin, hata yapmaktan ve günah işlemekten müstağni olmadığının bilincinde, Rabb’inin şefkatine sığınır
Eğer Allah'ın sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı ve Allah gerçekten tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (ne yapardınız)? (Nur Suresi, 10)
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.