Allaha İman Nedir
Hadislerde İman
Hadislerde Allaha İman Hakkında
İmanla İlgili Hadisler
Hz Suheyb radıyallahu anh anlatıyor: ResUlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Sizden oncekiler arasında bir kral vardı Onun bir de sihirbazı vardı Sihirbaz yaşlanınca Kral'a: Ben artık yaşlandım Bana bir oğlan cocuğu gonder de sihir yapmayı oğreteyim!dedi Kral da oğretmesi icin ona bir oğlan gonderdi Oğlanın gectiği yolda bir rahip yaşıyordu (Bir gun giderken) rahibe uğrayıp onu dinledi, konuşması hoşuna gitti
Artık sihirbaza gittikce, rahibe uğruyor, yanında (bir muddet) oturup onu dinliyordu (Bir gun) delikanlıyo sihirbaz, yanına gelince dovdu Oğlan da durumu rahibe şikayet etti Rahip ona: Eğer sihirbazdan (dovecek diye) korkarsan: Ailem beni oyaladı!de; ailenden korkacak olursan, beni sihirbaz oyaladıde!diye tenbihte bulundu O bu halde (devam eder) iken, insanlara mani olmuş bulunan buyuk bir canavara rastladı (Kendi kendine Bugun bileceğim; sihirbaz mı efdal, rahip mi efdal!diye mırıldandı Bir taş aldı ve:
Allahım! Eğer rahibin işi, sana sihirbazın işinden daha sevimli ise, şu hayvanı oldur de insanlar gecsinler!deyip, taşı fırlattı ve hayvanı oldurdu İnsanlar yollarına devam ettiler Delikanlı rahibe gelip durumu anlattı Rahib ona: Evet! Bugun sen benden efdalsin (ustunsun)! Goruyorum ki, yuce bir mertdebedesin Sen imtihan gecireceksin İmtihana maruz kalınca sakın benden haber verme!dedi Oğlan anadan doğma korleri ve alaca hastalığına yakalananları tedavi eder, insanları başkaca hastalıklardan da kurtarırdı Onu kralın gozlyeri kor olan arkadaşı işitti Bircok hediyeler alarak yanına geldi ve: Eğer beni tedavi edersen, şunların hepsi senindirdedi O da: Ben kimseyi tedavi etmem, tedavi eden Allah'tır Eğer Allah'a iman edersen, sana şifa vermesi icin dua edeceğim O da şifa verecek!dedi Adam derhal iman etti, Allah da ona şifa verdi
Adam bundan sonra kralın yanına geldi Eskiden olduğu gibi yine yanına oturdu Kral: Gozunu sana kim iade etti?diye sordu Rabbim!dedi Kral: Senin benden başka bir Rabbin mi var?dedi Adam: Benim de senin de Rabbimiz Allah'tır!cevabını verdi Kral onu yakalatıp işkence ettirdi O kadar ki, (gozunu tedavi eden ve Allah'a iman etmesini sağlayan) oğlanın yerini de gosterdi Oğlan da oraya getirildi Kral ona: Ey oğul! Senin sihrin korlerin gozunu acacak, alaca hastalığını tedavi edecek bir dereceye ulaşmış, neler neler yapıyormuşsun!dedi Oğlan:
Ben kimseyi tedavi etmiyorum, şifayı veren Allah'tır!dedi Kral onu da tevkif ettirip işkence etmeye başladı O kadar ki, o da rahibin yerini haber verdi Bunun uzerine rahip getirildi Ona: Dininden don!denildi O bunda direndi Hemen bir testere getirildi Başının ortasına konuldu Ortadan ikiye bolundu ve iki parcası yere duştu Sonra oğlan getirildi Ona da: Dininden don!denildi O da imtina etti Kral onu da adamlarından bazılarına teslim etti Onu falan dağa goturun, tepesine kadar cıkarın Zirveye ulaştığınız zaman (tekrar dininden donmesini talep edin); donerse ne ala, aksi takdirde dağdan aşağı atın!dedi Gittiler onu dağa cıkardılar Oğlan:
Allah’ım, bunlara karşı, dilediğin şekilde bana kifayet et!dedi Bunun uzerine dağ onları salladı ve hepsi de duştuler Oğlan yuruyerek kralın yanına geldi Kral: Arkadaşlarıma ne oldu?dedi Allah, onlara karşı bana kifayet etticevabını verdi Kral onu adamlarından bazılarına teslim etti ve: Bunu bir gemiye goturun denizin ortasına kadar gidin Dininden donerse ne ala, değilse onu denize atın!dedi Soylendiği şekilde adamları onu goturdu Oğlan orada: Allah’ım, dilediğin şekilde bunlara karşı bana kifayet et!diye dua etti Derhal gemileri alabora olarak boğuldular Cocuk yine yuruyerek hukumdara geldi Kral: Arkadaşlarıma ne oldu?diye sordu Oğlan Allah onlara karşı bana kifayet ettidedi Sonra Kral'a:
benim emrettiğimi yapmadıkca sen beni olduremeyeceksin!dedi Kral: O nedir?diye sordu Oğlan: İnsanları geniş bir duzlukte toplarsın, beni bir kutuğe asarsın, sadağımdan bir ok alırsın Sonra oku, yayın ortasına yerleştir ve: Oğlanın Rabbinin adıyladersin Sonra oku bana atarsın İşte eğer bunu yaparsan beni oldurursun!dedi Hukumdar, hemen halkı bir duzlukte topladı Oğlanı bir kutuğe astı Sadağından bir ok aldı Oku yayının ortasına yerleştirdi Sonra: Oğlanın Rabbinin adıyla!dedi ve oku fırlattı Ok cocuğun şakağına isabet etti Cocuk elini şakağına okun isabet ettiği yere koydu ve Allah'ın rahmetine kavuşup oldu Halk:
Oğlanın Rabbine iman ettik!dediler Halk bu sozu uc kere tekrar etti Sonra krala gelindi ve: Ne emredersiniz? Vallahi korktuğunuz başınıza geldi Halk oğlannın Rabbine iman etti!denildi Kral hemen yolların başlarına hendekler kazılmasını emretti Derhal hendekler kazıldı İclerinde ateşler yakıldı Kral:
Kim dininden donmezse onu bunlara atın!diye emir verdi Yahut hukumdara sen at!diye emir verildi İstenen derhal yerine getirildi Bir ara, beraberinde cocuğu olan bir kadın getirildi Kadın oraya duşmekten cekinmişti, cocuğu:
Anneciğim sabret zira sen hak uzeresin!dedi
* Ebu Zerr (Cundeb İbnu Cunade elGıfari) (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: Bana Cebrail aleyhisselam gelerek Ummetinden kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmadan (şirk koşmadan) olurse cennete girermujdesini verdidedi Ben (hayretle) zina ve hırsızlık yapsa da mı?diye sordum Hırsızlık da etse, zina da yapsacevabını verdi Ben tekrar: Yani hırsızlık ve zina yapsa da ha!dedim Evet, dedi, hırsızlık da etse, zina da yapsa!Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) dorduncu keresinde ilave etti: Ebu Zerr patlasa da cennete girecektir
* Cabir İbnu Abdillah elEnsari (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: İki şey vardır gerekli kılıcıdırBir zat: Ey Allah'ın RasUlu! gerekli kılan bu iki şeyden maksad nedir? diye sordu: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam): Kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmış olarak olurse bu kimse ateşe girecektir Kim de Allah'a hicbir şeyi ortak kılmadan olurse o da cennete girecektircevabını verdi
* Abdullah İbnu Abbas'ın rivayetine gore, bir kadın, kendisine kupte yapılan şıra (nebiz) hakkında sordu Kadına şu cevabı verdi: Abdulkays kabilesinin heyeti Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e geldiği vakit: Bu gelenler kimdir?diye sordu Rebialılardiye kendilerini tanıttılar Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam): Merhaba, hoş geldiniz İnşaallah bu ziyaretten memnun kalır, pişman olmazsınızbuyurdu Misafirler: Biz uzak bir yerden geliyoruz Sizinle bizim aramızda şu kafir Mudarlılar var Bu sebeple, size ancak haram ayında uğrayabiliyoruz Oyle ise, bize kesin, acık bir amel emret, onu geride bıraktıklarımıza da oğretelim Ve bizi cennete gotursundediler Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) de onlara dort emir ve dort yasakta bulundu: Once tek olan Allah Teala'ya imanı emretti ve sordu: İman nedir biliyor musunuz?Allah ve ResUlu daha iyi bilir!dediler Acıkladı: Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve elcisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucu tutmak, harpte elde edilen ganimetten beşte birini odemenizdirResUlullah (aleyhissalatu vesselam) onlara şu kapları (şıra yapmada) kullanmalarını yasakladı: Hantem (topraktan mamul kup), dubba (su kabağından yapılmış testiler), nakir hurma kokunden ayrılan canak, muzeffet veya mukayyer (ici ziftle katranla cilalanmış kap)
* Abbas İbnu Abdilmuttalib (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in şoyle soylediğini işittim: İmanın tadını, Rabb olarak Allah'ı, din olarak İslam'ı, peygamber olarak Muhammed'i secip razı olanlar duyar
* İbni Omer (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam): Ben insanlar Allah'tan başka ilahın olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elcisi olduğuna şehadet edinceye, namaz kılıncaya, zekat verinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum Bunları yaptılar mı, kanlarını, mallarını bana karşı korumuş (emniyet altına almış) olurlar İslam'ın hakkı haric Artık (samimi olup olmadıklarına dair) durumları Allah'a kalmıştır
* Alkame hazretlerinin İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan naklettiğine gore, İbnu Mes'ud, Kim Allah'a iman ederse (Allah) onun kalbini doğruya goturur(Teğabun,11) mealindeki ayetle ilgili olarak şu acıklamayı yapmıştır: Bunlar kişinin maruz kaldığı musibetlerdir İnanan kişi, (Allah'ın lutfu ve keremi ile) bu musibetlerin Allah'tan olduğunu bilir, Allah'ın takdirine teslimiyet gosterip, razı olur (ve Sabreder
Hadislerde İman
Hadislerde Allaha İman Hakkında
İmanla İlgili Hadisler
Hz Suheyb radıyallahu anh anlatıyor: ResUlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Sizden oncekiler arasında bir kral vardı Onun bir de sihirbazı vardı Sihirbaz yaşlanınca Kral'a: Ben artık yaşlandım Bana bir oğlan cocuğu gonder de sihir yapmayı oğreteyim!dedi Kral da oğretmesi icin ona bir oğlan gonderdi Oğlanın gectiği yolda bir rahip yaşıyordu (Bir gun giderken) rahibe uğrayıp onu dinledi, konuşması hoşuna gitti
Artık sihirbaza gittikce, rahibe uğruyor, yanında (bir muddet) oturup onu dinliyordu (Bir gun) delikanlıyo sihirbaz, yanına gelince dovdu Oğlan da durumu rahibe şikayet etti Rahip ona: Eğer sihirbazdan (dovecek diye) korkarsan: Ailem beni oyaladı!de; ailenden korkacak olursan, beni sihirbaz oyaladıde!diye tenbihte bulundu O bu halde (devam eder) iken, insanlara mani olmuş bulunan buyuk bir canavara rastladı (Kendi kendine Bugun bileceğim; sihirbaz mı efdal, rahip mi efdal!diye mırıldandı Bir taş aldı ve:
Allahım! Eğer rahibin işi, sana sihirbazın işinden daha sevimli ise, şu hayvanı oldur de insanlar gecsinler!deyip, taşı fırlattı ve hayvanı oldurdu İnsanlar yollarına devam ettiler Delikanlı rahibe gelip durumu anlattı Rahib ona: Evet! Bugun sen benden efdalsin (ustunsun)! Goruyorum ki, yuce bir mertdebedesin Sen imtihan gecireceksin İmtihana maruz kalınca sakın benden haber verme!dedi Oğlan anadan doğma korleri ve alaca hastalığına yakalananları tedavi eder, insanları başkaca hastalıklardan da kurtarırdı Onu kralın gozlyeri kor olan arkadaşı işitti Bircok hediyeler alarak yanına geldi ve: Eğer beni tedavi edersen, şunların hepsi senindirdedi O da: Ben kimseyi tedavi etmem, tedavi eden Allah'tır Eğer Allah'a iman edersen, sana şifa vermesi icin dua edeceğim O da şifa verecek!dedi Adam derhal iman etti, Allah da ona şifa verdi
Adam bundan sonra kralın yanına geldi Eskiden olduğu gibi yine yanına oturdu Kral: Gozunu sana kim iade etti?diye sordu Rabbim!dedi Kral: Senin benden başka bir Rabbin mi var?dedi Adam: Benim de senin de Rabbimiz Allah'tır!cevabını verdi Kral onu yakalatıp işkence ettirdi O kadar ki, (gozunu tedavi eden ve Allah'a iman etmesini sağlayan) oğlanın yerini de gosterdi Oğlan da oraya getirildi Kral ona: Ey oğul! Senin sihrin korlerin gozunu acacak, alaca hastalığını tedavi edecek bir dereceye ulaşmış, neler neler yapıyormuşsun!dedi Oğlan:
Ben kimseyi tedavi etmiyorum, şifayı veren Allah'tır!dedi Kral onu da tevkif ettirip işkence etmeye başladı O kadar ki, o da rahibin yerini haber verdi Bunun uzerine rahip getirildi Ona: Dininden don!denildi O bunda direndi Hemen bir testere getirildi Başının ortasına konuldu Ortadan ikiye bolundu ve iki parcası yere duştu Sonra oğlan getirildi Ona da: Dininden don!denildi O da imtina etti Kral onu da adamlarından bazılarına teslim etti Onu falan dağa goturun, tepesine kadar cıkarın Zirveye ulaştığınız zaman (tekrar dininden donmesini talep edin); donerse ne ala, aksi takdirde dağdan aşağı atın!dedi Gittiler onu dağa cıkardılar Oğlan:
Allah’ım, bunlara karşı, dilediğin şekilde bana kifayet et!dedi Bunun uzerine dağ onları salladı ve hepsi de duştuler Oğlan yuruyerek kralın yanına geldi Kral: Arkadaşlarıma ne oldu?dedi Allah, onlara karşı bana kifayet etticevabını verdi Kral onu adamlarından bazılarına teslim etti ve: Bunu bir gemiye goturun denizin ortasına kadar gidin Dininden donerse ne ala, değilse onu denize atın!dedi Soylendiği şekilde adamları onu goturdu Oğlan orada: Allah’ım, dilediğin şekilde bunlara karşı bana kifayet et!diye dua etti Derhal gemileri alabora olarak boğuldular Cocuk yine yuruyerek hukumdara geldi Kral: Arkadaşlarıma ne oldu?diye sordu Oğlan Allah onlara karşı bana kifayet ettidedi Sonra Kral'a:
benim emrettiğimi yapmadıkca sen beni olduremeyeceksin!dedi Kral: O nedir?diye sordu Oğlan: İnsanları geniş bir duzlukte toplarsın, beni bir kutuğe asarsın, sadağımdan bir ok alırsın Sonra oku, yayın ortasına yerleştir ve: Oğlanın Rabbinin adıyladersin Sonra oku bana atarsın İşte eğer bunu yaparsan beni oldurursun!dedi Hukumdar, hemen halkı bir duzlukte topladı Oğlanı bir kutuğe astı Sadağından bir ok aldı Oku yayının ortasına yerleştirdi Sonra: Oğlanın Rabbinin adıyla!dedi ve oku fırlattı Ok cocuğun şakağına isabet etti Cocuk elini şakağına okun isabet ettiği yere koydu ve Allah'ın rahmetine kavuşup oldu Halk:
Oğlanın Rabbine iman ettik!dediler Halk bu sozu uc kere tekrar etti Sonra krala gelindi ve: Ne emredersiniz? Vallahi korktuğunuz başınıza geldi Halk oğlannın Rabbine iman etti!denildi Kral hemen yolların başlarına hendekler kazılmasını emretti Derhal hendekler kazıldı İclerinde ateşler yakıldı Kral:
Kim dininden donmezse onu bunlara atın!diye emir verdi Yahut hukumdara sen at!diye emir verildi İstenen derhal yerine getirildi Bir ara, beraberinde cocuğu olan bir kadın getirildi Kadın oraya duşmekten cekinmişti, cocuğu:
Anneciğim sabret zira sen hak uzeresin!dedi
* Ebu Zerr (Cundeb İbnu Cunade elGıfari) (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: Bana Cebrail aleyhisselam gelerek Ummetinden kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmadan (şirk koşmadan) olurse cennete girermujdesini verdidedi Ben (hayretle) zina ve hırsızlık yapsa da mı?diye sordum Hırsızlık da etse, zina da yapsacevabını verdi Ben tekrar: Yani hırsızlık ve zina yapsa da ha!dedim Evet, dedi, hırsızlık da etse, zina da yapsa!Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) dorduncu keresinde ilave etti: Ebu Zerr patlasa da cennete girecektir
* Cabir İbnu Abdillah elEnsari (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: İki şey vardır gerekli kılıcıdırBir zat: Ey Allah'ın RasUlu! gerekli kılan bu iki şeyden maksad nedir? diye sordu: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam): Kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmış olarak olurse bu kimse ateşe girecektir Kim de Allah'a hicbir şeyi ortak kılmadan olurse o da cennete girecektircevabını verdi
* Abdullah İbnu Abbas'ın rivayetine gore, bir kadın, kendisine kupte yapılan şıra (nebiz) hakkında sordu Kadına şu cevabı verdi: Abdulkays kabilesinin heyeti Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e geldiği vakit: Bu gelenler kimdir?diye sordu Rebialılardiye kendilerini tanıttılar Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam): Merhaba, hoş geldiniz İnşaallah bu ziyaretten memnun kalır, pişman olmazsınızbuyurdu Misafirler: Biz uzak bir yerden geliyoruz Sizinle bizim aramızda şu kafir Mudarlılar var Bu sebeple, size ancak haram ayında uğrayabiliyoruz Oyle ise, bize kesin, acık bir amel emret, onu geride bıraktıklarımıza da oğretelim Ve bizi cennete gotursundediler Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam) de onlara dort emir ve dort yasakta bulundu: Once tek olan Allah Teala'ya imanı emretti ve sordu: İman nedir biliyor musunuz?Allah ve ResUlu daha iyi bilir!dediler Acıkladı: Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve elcisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucu tutmak, harpte elde edilen ganimetten beşte birini odemenizdirResUlullah (aleyhissalatu vesselam) onlara şu kapları (şıra yapmada) kullanmalarını yasakladı: Hantem (topraktan mamul kup), dubba (su kabağından yapılmış testiler), nakir hurma kokunden ayrılan canak, muzeffet veya mukayyer (ici ziftle katranla cilalanmış kap)
* Abbas İbnu Abdilmuttalib (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in şoyle soylediğini işittim: İmanın tadını, Rabb olarak Allah'ı, din olarak İslam'ı, peygamber olarak Muhammed'i secip razı olanlar duyar
* İbni Omer (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalatu vesselam): Ben insanlar Allah'tan başka ilahın olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elcisi olduğuna şehadet edinceye, namaz kılıncaya, zekat verinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum Bunları yaptılar mı, kanlarını, mallarını bana karşı korumuş (emniyet altına almış) olurlar İslam'ın hakkı haric Artık (samimi olup olmadıklarına dair) durumları Allah'a kalmıştır
* Alkame hazretlerinin İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan naklettiğine gore, İbnu Mes'ud, Kim Allah'a iman ederse (Allah) onun kalbini doğruya goturur(Teğabun,11) mealindeki ayetle ilgili olarak şu acıklamayı yapmıştır: Bunlar kişinin maruz kaldığı musibetlerdir İnanan kişi, (Allah'ın lutfu ve keremi ile) bu musibetlerin Allah'tan olduğunu bilir, Allah'ın takdirine teslimiyet gosterip, razı olur (ve Sabreder
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.