Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Allah ’ın Varlığı, Zatının İcabıdır

Allah ’ın Varlığı, Zatının İcabıdır
0
296

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
“ALLAH'ın varlığı zatının icabıdıraramak, Allah ’ın varlığının dıştan herhangi bir sebebe gereksinim duymamasıdır Mesela bir çocuğun varlığı annebabaya muhtaçtır Bir ağacın varlığı bir çekirdeğe muhtaçtır Ama Allah ’ın varlığı, ezelîdir; önü yoktur Onun olmadığı bir süre düşünülemez Süre ve mekânı da o yarattığına göre, onun varlığı zaman ve mekân üstüdür oysa, bunun manasını,

“Allah vardı, onunla birlikte hiç bir şey yoktu (Buharî, Bed ’u ’lırk, 1)
hadisin ifadesinden de çakmak mümkündür

Varlık iki kısımdır, biri daha sonra var olanların varlığıdır Tüm yaratıkların varlığı bu türdendir Sonradan var olanların tümü, var almak için başka bir varlığa muhtaçtır Hiçbir mahlukat kendinden var olmamıştır, olamaz da

Öteki varlık mutlak varlıktır oysa, Allah ’ın varlığıdır Allah ’ın varlığı kendindendir, varlığı zatının icabıdır, yani ezelîdir

Allah'ın varlığı için Vacibü'lKaroser denilir Yani, varlığı kendinden, zatının icabı olup ve başka bir varlığa yoksul olmadan, varlığını ezeli ve abedi olarak devam ettiren demektir ama, bu sıfat da sadece Allah ’a mahsustur Allah zat, önad, ad ve icraat noktasında eşi güya, zıddı yoktur ve mahiyet noktasında mümkinata, yani yaratılmış hiçbir mahlukata da ayrı

Mümkün tabiri ise, yaratılmışlar için kullanılır Vacibü'lCisim tabiri ise yalnızca becerikli olan Allah için kullanılır Yaratıcı olan Allah, mümkün olan mahlukata hiçbir yönden farklı ve onun vasıfları ile vasıflandırılamaz

Örneğin yaratık, vakit ve mekân içindedir Allah zaman ve mekândan münezzehtir Yaratık fanidir, Allah bakidir Yaratık muhtaçtır, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir Yaratık zirve, en ve derinlik gibi ölçüler içindedir, Allah ise bu ölçülerden münezzehtir Yaratık yaratılmıştır, Allah ise yaratılmamıştır vs

İşte Vâcibü'lVücud Allah'ın kudsi mahiyeti, mükinat olan tüm mahlukatının mahiyetine ayrı ve onların cinsinden değildir Yani Allah yaratılmışların cinsinden değildir Bu yüzden mahlukat için zorunlu ve geçerli olan kural ve arşiv, Allah için zorunlu geçerli değildir

Çünkü, Vacib'in sıfatlarından birisi, zatî olmak, yani bir başkasının var etmesiyle var olmayıp, varlığı kendi zatından olmaktır Mümkinin ise, varlığı kendi zatından değildir; Allah ’ın var etmesiyle var olmuştur

Vacip olan, ezelî ve ebedîdir Mümkin, ise sonradan yaratılmıştır ve varlığının bir sonu vardır

Vacibin yokluğu, yani olmaması muhaldir Mümkinin ise varlığı gibi yokluğu da mümkündür

Vacip, mutlak ve ebedi bir kemale sahiptir; mümkin ise önceleri bir kemal noktasına dürüst tekrar tekrar ilerler, o noktaya vardıktan sonradan zevale meyleder

Allah ’ın zatı vacip olduğu için, mümkin olan zatlara ayrı; sıfatları da Vacib sıfatlarıdır, onlar da mümkinin sıfatlarına benzemezler

diğer taraftan, bir tek harf yazarsız, bir iğne ustasız olmadığına göre, muhakkak şu varlıkların da bir yazarı, bir ustası vardır

Eğer haşa Allah ’ın varlığı zatının gereği olmasaydı, başka bir sebebe dayanmaksızın, başka bir yaratıcıya muhtaç olmaksızın var olmasaydı, bu takdirde Allah olmazdı Çünkü başkasına yoksul olan ilah olamaz Kaldı fakat, muhal farz bizi yaratanın bir yaratıcıya ihtiyacı varsa, o yaratıcının da başka bir yaratıcıya ihtiyacı var, bu gereklilik silsilesi daima gidemez, mutlak bir yerde kendiliğinden var olan bir yaratıcının olması aklen de zaruridir

Diğer bir ifadeyle, bizim varlığımız sebep olarak anne ve babamıza muhtaçtır, onların da ebeveynlerine ihtiyaçları vardır Bu silsile ta Hz Âdem ’e kadar uzanır Peki ya Hz Âdem ’in annesi ve babası kim? Onlar olmadığına kadar, onu topraktan yaratan bir becerikli var demektir

Allah(cc) haşa değil, varsa da başlangıcı var, bize benziyor!gibi vesveseler şeytanın telkinleridir Şeytanın bu gibi telkinlerde bulunmasına müsade verilmesinin hikmeti, insanları teyakkuza, sevketmek, gafletten uyandırmak, imtihanın ciddi olduğunu andırmak, daha fazla data öğrenmeye, imanını tahkiki yapmaya, kuvvetlendirmeye sevk etmek içindir

Bu vesveselerin kişinin kalbinden gelmediğine delil, onun kalbinin bundan rahatsız olmasıdır Eğer kalbi kendi isteğiyle bunları kabul etseydi, bundan bezginlik duymazdı

Şeytan kişinin imanını zedeleyecek başka argümanları kullanmadığı süre, bu gibi vesveseleri telkin eder, daha sonra da bunların küfür olduğunu hatırlatır ama, kişiyi tereddütlere düşürsün ve bıkkınlık versin

Bu konuda en iyi çare, vesveseyi düşünmemek, ilgilenmemek, göz ardı etmektir Arılara ilişildiği zaman, onlara karşı savunmaya geçildiği süre daha fazla insanın başına musallat oldukları gibi, şeytanın vesveseleri de ilgilendikçe tasallutları artar, göz ardı edilince dağılır giderler Bu konuda sitemizdeki vesveseyle ilgili cevapları okumanızı tavsiye ederiz dahası fırsat buldukça NasFelak surelerinin on bir defa okumaktan şifa hasıl olur inşallah

Şunu da unutmamak gerekir oysa, insanın zihin ve idraki de onu tasavvur etmekten âcizdir Kendi öz benliğini teşkil eden ruhunun mahiyetini anlamaktan âciz olan insanın, kendi yaratıcısının mahiyetini anlamasına elbette imkân yoktur Nitekim Peygamberimiz (asm) de şöyle buyurmuştur:

“Allah ’ın yaratıklarını, sanatını düşünün, lakin onun zatı akdesini düşünmeyin, çünkü siz onu hakkıyla değerlendirip anlayamazsınız (Aclûnî, 1311)
“Allah ’a aynı hiç bir şey yoktur, o her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir(Şura, 4211)
mealindeki ayette Allah ’ın bir benzerinin olmadığı açık açık açıklama edilmiştir Ayette bununla birlikte Allah ’ın görüp işittiği de vurgulanmıştır Bu iki cümlenin bir araya gelmesinin hikmetlerinden biri de şunu ders vermektir fakat; Allah ’ın sıfatları isim ve unvanda bizimkine benzer olabilir, ama mahiyetleri itibariyle katiyen ayrı Allah da görür, işitir, fakat bizim gibi bir göze bir kulağa ihtiyacı yoktur Allah da bizim gibi vardır, ama varlığı bizim varlığımız gibi başka bir varlığayaratıcıya muhtaç değildir

 

Similar threads

Allah'ın sıfatlan zatî, subutî ve fiilî olmak üzere uçe ayrılır a) Zatî Sıfatlar: 1) Vücûd: Var olmak demektir Allah vardır, varlığı başkasından değil, zatının gereğidir Vucûd sıfatının karşılığı olan yokluk Allah için duşunulemez(Vucud sıfatına sıfatı nefsıye (nefsi sıfat) de denir) 2)...
Cevaplar
0
Görüntüleme
124
Allah’ın Zatî Sıfatları 1) Vücud: Var olmak Allah vardır, yokluğu düşünülemez 2) Kıdem: Allah'ın varlığının başlangıcı yoktur Allah sonradan meydana gelmiş bir varlık değildir, hiçbir şey yok iken O yine vardı 3) Beka: Allah'ın varlığının sonu yoktur Herşey yok olduktan sonra Allah'ın...
Cevaplar
0
Görüntüleme
111
Soru:Allah eğer sonsuz ve varlığı her yeri kaplamışsa, o zaman diğer varlıkların yeri nedir? Kısa Cevap:Allah’ın sonsuz olması demek, zatının her yönden sınırsız ve bütün kemallere sahip olması demek olup hangi yönden bakılırsa bakılsın herhangi bir sınırının olmaması manasına gelmektedir Bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
171
Allah'ın sünneti, kanunu Lügatte yolmanasına gelen sünnet, Allahadıyla birlikte kullanıldığında, Allah'ın kâinatı idare ederken koyduğu kurallar; Cenabı Allah'ın yaratıkları hakkındaki hüküm ve âdetleri anlamına gelir Kâinatta meydana gelen olaylar Allah'ın koyduğu birtakım kurallara...
Cevaplar
0
Görüntüleme
335
Akıl, ALLAH’ın zatının varlığını bilir, ancak mahiyetini bilemez Henüz kendi mahiyetini bilmeyen insan aklının, böyle bir yola girmesi onu ancak şirke düşürür Çünkü ALLAH’ın zatı hakkında her ne düşünse bunlar onun kendi düşüncesinin mahsulüdür İnsan ancak ALLAH’ın yarattığı şu varlık alemini...
Cevaplar
0
Görüntüleme
160
858,505Konular
982,707Mesajlar
33,054Kullanıcılar
yazsoyamanSon üye
Üst Alt