iltasyazilim
FD Üye
Ali Bin Ebû Bekr Elİdrisi hayatı
Ali Bin Ebû Bekr Elİdrisi biyografi
Ali Bin Ebû Bekr Elİdrisi Irak'ta yetişen evliyânın büyüklerinden İsmi, Ali bin Ebî Bekr bin İdrîs Yâkûbî, künyesi Ebü'lHasan'dır Doğum târihi bilinmemektedir 1222 (H619) senesi Bağdât'ta vefât etti Ukûbe denilen Bağdât'ın kuzeydoğusundaki dergâhına defnedildi
Ali bin Ebî Bekr ilim, edep ve tasavvuf, kalb bilgilerini Ali bin Heytî'den öğrendi Evliyânın gözbebeği Seyyid Abdülkâdiri Geylânî hazretlerinin sohbetleriyle yetişip kemâle geldi Bağdât'ın kuzeydoğusundaki dergâhında sohbetleriyle insanlara doğru yolu gösterdi Kendisinden kerâmetler, üstün hâller görülmeye başlandı
Sâlih bin Yâkûb elUkûbî şöyle anlatır:
Babam anlatırdı: Beş yaşındaki oğlum İsmâil yatalak hasta idi Onu alıp, Ali bin Ebî Bekr hazretlerine götürdüm Yolda ona rastladım Yanına başkaları da vardı Şifâ bulması için duâ buyurmasını ricâ ettim Beni kabûl etmedi Ben de çocuğu oraya bıraktım Ali bin Ebî Bekr, o zaman elindeki portakalı attı ve portakal oğlumun dizine geldi O anda oğlum derhâl ayağa kalkıp yürümeye başladı O da, attığı portakalı aldı ve dergâhına yöneldi Orada bulunanlar tehlîl (Lâ ilâhe illallah) getirdiler Oğlumla berâber sevinç içinde geri döndük
Ali bin Ebî Bekr İdrîsî hazretleri fazla mütevâzî idi Gelenlerin hâline göre davranır, onlara çok iyi muâmele ederdi İlim sâhiplerini kapıya değin uğurlar onlara fazlası ile yakınlık gösterirdi *
Ali Bin Ebû Bekr Elİdrisi biyografi
Ali Bin Ebû Bekr Elİdrisi Irak'ta yetişen evliyânın büyüklerinden İsmi, Ali bin Ebî Bekr bin İdrîs Yâkûbî, künyesi Ebü'lHasan'dır Doğum târihi bilinmemektedir 1222 (H619) senesi Bağdât'ta vefât etti Ukûbe denilen Bağdât'ın kuzeydoğusundaki dergâhına defnedildi
Ali bin Ebî Bekr ilim, edep ve tasavvuf, kalb bilgilerini Ali bin Heytî'den öğrendi Evliyânın gözbebeği Seyyid Abdülkâdiri Geylânî hazretlerinin sohbetleriyle yetişip kemâle geldi Bağdât'ın kuzeydoğusundaki dergâhında sohbetleriyle insanlara doğru yolu gösterdi Kendisinden kerâmetler, üstün hâller görülmeye başlandı
Sâlih bin Yâkûb elUkûbî şöyle anlatır:
Babam anlatırdı: Beş yaşındaki oğlum İsmâil yatalak hasta idi Onu alıp, Ali bin Ebî Bekr hazretlerine götürdüm Yolda ona rastladım Yanına başkaları da vardı Şifâ bulması için duâ buyurmasını ricâ ettim Beni kabûl etmedi Ben de çocuğu oraya bıraktım Ali bin Ebî Bekr, o zaman elindeki portakalı attı ve portakal oğlumun dizine geldi O anda oğlum derhâl ayağa kalkıp yürümeye başladı O da, attığı portakalı aldı ve dergâhına yöneldi Orada bulunanlar tehlîl (Lâ ilâhe illallah) getirdiler Oğlumla berâber sevinç içinde geri döndük
Ali bin Ebî Bekr İdrîsî hazretleri fazla mütevâzî idi Gelenlerin hâline göre davranır, onlara çok iyi muâmele ederdi İlim sâhiplerini kapıya değin uğurlar onlara fazlası ile yakınlık gösterirdi *